Kaynak : İHA
Bursa'da yaşanan büyük susuzluk problemi siyasi polemik haline geldi. Bursa'da yıllardır kullanılan iki baraj tamamen kururken, şehirde günlerden beri su kesintileri yaşanıyor. Doluluk oranları yüzde 5 civarında olan Doğancı ve Nilüfer Barajı'nın 5 katı büyüklüğündeki Çınarcık Barajı'nda yüzde 50 oranında su var. Ancak bir türlü bitmeyen ve yarım kalan projelerden dolayı devasa su kaynağı Bursa'ya ulaşamıyor.
Bursa'da yıllardır kullanılan iki barajın doluluk oranı yüzde 5'lere kadar gerilerken onlardan çok daha büyük olan ve yüzde 50 doluluk oranına sahip olan baraj Bursa'ya fayda sağlamıyor. Geçmiş dönemlerde inşaatı başlatılan ve bitirilen Doğancı ve Nilüfer Barajı'nın 5 katı büyüklüğündeki Çınarcık Barajı'nda yüzde 50 oranında su var. Yeni devasa Çınarcık Barajı'ndan şehre ihtiyacın üçte biri oranında bypass hattıyla su verilebilirken, yeni barajın arıtma tesisinin yapılamaması ve tam kapasite hayata geçirilememesi şehirde siyasi polemik konusu oldu.
Niye büyükşehir finansman ayırıyor diyenler, şimdi projeyi tamamlamaya çalışıyor. Keşke bizim yapmış olduğumuz ihaleyi sahiplenseydiler de Bursa susuz kalmasaydı. Bursa'nın kuraklıkla ilgili bir sorunu yok. Vizyonsuzluk sorunu var. Bir yıl öncesinde devlet kurumları belediyeyi uyarmasına rağmen gerekli tedbirleri almayıp Bursa'yı susuz bıraktılar." dedi.
AK Parti Bursa milletvekilleri Refik Özen ve Mustafa Yavuz, Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır, AK Parti Bursa il başkan yardımcıları Fatma Şahin ve Cem Kürşat Hasanoğlu, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ile birlikte Çınarçık Barajındaki son durumu yerinde inceledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan su kesintilerini eleştiren Başkan Gürkan, CHP'nin 1,5 yıldır yapılmayan yatırımlarla Bursa'yı susuz bıraktığını öne sürüp açıklamasına şöyle devam etti;
"Bu arkada görmüş olduğunuz barajımız 2008 yılında imalatı tamamlanmış ve o günden bu zamana kadarki süreç içerisinde de sulama işlemlerinde hizmet etmiş bir barajımızdır. Bu barajı planlarken Bursa'nın 2060 yılına kadar s u meselesi olmayacağını açıklamış ve büyük bir havzayı hayata geçirmiştik. Buranın su akımı 600 milyon metreküp gücüne sahip. Depolama, rezerv alanımız ise 380 milyon metreküptür. Bu şu manaya geliyor. Bursa'nın günlük su ihtiyacı 500 bin metreküp ise buradan hesap ettiğimizde, hiçbir başka baraja ihtiyaç duymadan ne Nilüfer'e, ne Doğancı Barajı'na bakmaksızın 760 günlük Bursa'nın su ihtiyacını karşılayabilecek olan bir rezerve sahip bir barajımız."
Kamuoyunda ‘Bu suyun tamamının kullanılmasına müsaade edilmiyor' gibi ifadeler kullanılmasının tamamen yanlış ve bir algı oluşturma çabası olduğunu belirten Başkan Gürkan, "Burası birinci dereceden içme suyu kullanılmak üzere planlanmış olan bir barajdır. Bunun akabinde bundan sonraki kalan alanda tarım alanlarına kullanılması, elektrik üretimine ve kalanların da sanayi gibi tesislere verilmesi üzerine bir planlama yapılmıştı.
Buradan yola çıkıldığında biz Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, AK Parti'de olduğu dönemde ise bir planlama yapılmıştı. Burası için bir yurt dışı finans kaynağı bulunarak 2023 yılının 10'uncu ayında müteahhitte, arıtma tesisinin inşaata başlanmasıyla ilgili ihale süreci tamamlanmıştı. İnşaatın tamamlanma sürecinin sonu ise 2025 yılının Eylül ayı içerisindeydi. Yani, eğer sorumlu olan arkadaşlar yapılmış olan ihaleyi finansman sorunu hiç olmayan bir projeyi takip edebilselerdi, 2025 yılında geçtiğimiz ay itibariyle eylül ayında müteahhit bu arıtma tesisini teslim etmiş olacaktı" dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin AK Parti döneminde planladığı arıtma tesisinin özelliğinden bahseden Başkan Gürkan, "Şu an bitiremedikleri ve hala sadece yüzde 65 seviyesinde kaldıkları arıtma tesisi, günlük asgari 300 bin metreküp suyu arıtabilecek bir kapasitede, ileride ihtiyaca binaen 600 bin metreküpe kadar çıkabilecek olan bir arıtma tesisi üzerine çalışılıyordu.
Ama maalesef, niye büyükşehir belediyesi buraya finansman ayırıyor? Niye bütçesini buraya kullanıyor diye eleştirenler, bugün bununla alakalı sahiplenmenin ötesine bununla ilgili gecikmelerden bahsediyorlar. Hal bu ki şu an bizim devrettiğimizde bu proje takip edilip ardından da müteahhitle ilgili süreçler yakın bir işleme tabi tutulsaydı, eylül ayı içerisinde Bursa halkı olarak maalesef bizzat hepimizin yaşadığı su kesintileriyle karşılaşmamış olacaktık" diye konuştu.