Antalya'da keşfetti, ömrünü 30 güne çıkardı! 3 bin dönüm araziye çıktı: Piyasa ürünü sadece ondan alıyor
Tarım Orman Gençlik Konseyi Üyesi Elif Erüst, rengi ve şekli bozulmadan raf ömrünü 30 güne çıkardığı yenilebilir menekşeleri piyasaya sunuyor. Erüst, "Okulum bittikten sonra aileme tam anlamıyla destek vermeye başladım. 20 çeşit farklı ürünümüz var. Çiçekler, mini kabak ve patlıcan gibi. Toplam 3 bin dönüm arazide üretim yapıyoruz. " dedi.
Sera ortamında yaş sebze üretimi yapan Tarım Orman Gençlik Konseyi Üyesi Elif Erüst, rengi ve şekli bozulmadan raf ömrünü 30 güne çıkardığı yenilebilir menekşeleri piyasaya sunuyor.
Anadolu Ajansının (AA) "Yeni Nesil Çiftçiler" başlıklı dosya haberinin dokuzuncu bölümünde Erüst, çiftçi olma hikayesini ve aile işletmesinde yaptığı yenilikleri anlattı.
Antalya'daki aile işletmelerinde 5. kuşak temsilci olarak çiftçilik yaptığına işaret eden Erüst, "Okulum bittikten sonra aileme tam anlamıyla destek vermeye başladım. 20 çeşit farklı ürünümüz var. Çiçekler, mini kabak ve patlıcan gibi. Toplam 3 bin dönüm arazide üretim yapıyoruz. " dedi.
Erüst, tarımsal desteklerden faydalanmak için projeler hazırladığına dikkati çekerek, bu desteklerle işlerini genişletmeyi düşündüğünü anlattı.
Aile işletmesine birçok yenilik getirdiğini belirten Erüst, "Bir solucan üretim tesisi kurdum. Şirketimizden çıkan marul ve yaprak artıklarıyla solucanları besleyerek kendi geri dönüşümümüzü sağladık. Bu sayede sektörde yeşil dönüşüme de katkı sağlıyoruz." diye konuştu.
Erüst, yenilebilir çiçek alanında çalışmalar yaptığını da dile getirerek, "Yenilebilir menekşeler var. Bu menekşenin normalde raf ömrü bir haftadır. Ben şeklinde ve renginde bir kayıp olmadan kurutarak bunu 30 güne çıkardım. Şu an bu menekşeleri piyasaya sunuyorum." ifadesini kullandı.
- "Tarımın tadı başka hiçbir meslekte yok"
Tarım sektöründe faaliyet göstermeleri için gençlere çağrıda da bulunan Erüst, şunları kaydetti:
"Hava şartları gibi bazı zorlukları olsa da gençlerin tarım sektöründe olmasını isterim. Tarımın tadı başka hiçbir meslekte yok. Gençlerimizi bu sektöre davet ediyorum. Her birimiz toprağa dokunarak, doğayı anlayarak ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek bu dünyaya katkı sağlayabiliriz. Tarım sektörüne girerken cesaretli olun, sürekli öğrenin ve doğa ile uyum içinde çalışarak sadece kendinizi değil, geleceği de şekillendirin."
