Hatay’ı Fransızlar’dan 7 milyon Frank’a aldık
Dünya Savaşı’ndan sonra Fransız mandasına giren Hatay’ın Türk topraklarına katılması için Fransa’ya 7 milyon Frank ödediğimiz ortaya çıktı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünden önce Misak-ı Milli Sınırları içinde olan Hatay’ın Fransızlardan alınması için büyük çaba harcamış, Hatay’ın anavatana katılmasını bir milli mesele haline getirmişti. Türkiye ile Fransa arasında Hatay’ın iadesi için süren gerilim iki ülkeyi defalarca savaş noktasına getirirken, Hatay 1939 yılında ayıplan bir anlaşmayla anavatana katıldı. Ancak bu anlaşmanın ardında ilginç bir ayrıntının olduğu ortaya çıktı. VATAN’ın ulaştığı resmi bir belge, Hatay’ın anavatana iade edilmesi için 1939 yılında Türkiye’nin Fransa’ya 7 milyon Frank ödediğini ortaya koydu.
İnönü’nün imzası var
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Fransız mandasında özerk bir yapıda olan Hatay ile ilgili, 23 Haziran ve 23 ağustos 1939’da Fransa’yla anlaşmalar yapılmıştı. Hatay meclisi de 1939 yılındaki son toplantısında anavatana katılmayı oy çokluğuyla karar vermişti. Ancak bu anlaşmaların sağlanması için Türkiye’nin Fransa’ya 7 milyon Frank ödediği ortaya çıktı. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivlerinde yer alan ve dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Refik Saydam ile hükümetin bütün bakanlarının imzaladığı 6 Haziran 1940 tarihli kararnamede, yapılan anlaşma ele alınıyor.
Geri alma çabası
Kararnamede, Hatay’ın Türkiye’ye katılması ile ilgili Fransa’ya ödenen 7 milyon Frank’ın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan, Fransız Klering hesabına yatırıldığı belirtiliyor. Kararnamede, ödenen paranın geri alınabilmesi için anlaşma yapma yetkisi de Hariciye Vekilliği’ne veriliyor. Kararnamede, “Hatay’ın anavatana ilhakı için Fransa ile akdolunan 23 Haziran 1939 tarihli anlaşmaya mevcut protokolün 2.maddesi hükümlerine tevfikan Fransa’ya tesviye edilmek üzere tarafımızdan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nezdindeki Fransız Klering hesabına yatırılan 7 milyon Fransız Frankının, 23 Ağustos 1939 tarihli Tediye Anlaşmasına seylen Paris’te 8 İkinci kanun 1940 tarihinde imzalanan lahikanın 1. Maddesinde tasrih edilen yüzde 30 nispetinde tenzilata tabi tutulmadan tesviyesi için Fransa sefareti ile bir anlaşma yapılması hususunda Hariciye Vekilliğine selahiyet verilmesi” yazıyor.
“Anlaşmalar da bulunup teyit edilmeli”
- Doç. Dr. Ahmet Demirel (Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi)
“İlk kez böyle bir belgenin varlığından haberdar oluyorum. Hatay konusunun kurulan mecliste alınan plebisit kararı ve sonrasında Hatay’ın Türkiye’ye ilhak edilmesi süreciyle ülkemize katıldığını bilinir. Dolayısıyla ben de bu belge dolayısıyla açıkçası şaşırdım. Yapılan anlaşmaların bulunup bu belgenin teyit edilmesi gerekir.”
“Olmayacak bir şey değil”
- Prof. Dr. Mete Tunçay (Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi)
“Benim böyle bir belge ve ödemeden bir haberim yok. Bu olmayacak bir şey değil. Türkiye ile Fransa arasında başka ilişkiler var. Düyun-u Umumiye borçlarının taksitleri var. Ancak belgedeki ifadeye göre ifade gayet açık.”
Tarihçilerin ilk kez haberi oluyor
Arşivlerden çıkan belgeyi VATAN için yorumlayan Türkiye’nin önde gelen tarihçileri, bugüne kadar Fransızlarla böyle bir anlaşma yapıldığına dair bir bilgi olmadığına dikkat çekti. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Vahdettin Engin, Hatay’ın Misak ı Milli sınırları içerisinde gösterilmiş önem verilmiş bir yerdir. Fransızlarla yaptığımız anlaşmalar sonucunda Hatay’da ki Türk varlığını Fransızlara kabul ettirmişizdir.Bu süreci iyi gözlemlemek lazım.Atatürk 1936 yılında Adana’ya hasta haldeyken giderek gerekirse Hatay için savaşılabileceğini söylemiştir. Hatay konusu Fransızlarla ilişkilerimizde öncelikli problem olarak gündemde tutulmuştur. Diplomatik açıdan ne gerekiyorsa o yapılmıştır.Bu verilen parayı bu açıdan değerlendirmek lazımdır.Bu parada Fransızların Hatay’da yapmış oldukları yatırımlarla ilgili ilerde iddia edebileceği olası haklarından vazgeçmesi anlamına gelmektedir”dedi.
Haberimiz yok
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Afyoncu ise, anlaşmadan haberinin olmadığını belirterek, “Hatay için Türkiye savaşı göze almıştır. Paranın hangi sebeplerden ötürü verildiğini bilmek lazım” yorumunda bulundu. Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı ve MHP Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ise böyle bir paranın ödenmesiyle ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.
Hatay nasıl Türkiye’nin oldu?
Birinci Dünya savaşı sonrası 1921 tarihinde özel bir statü kazanan Hatay, Fransız mandası altında bırakıldı. Türkiye Cumhuriyeti ise Hatay’ı Mİsak-ı Milli sınırlarında olan Hatay’ı anavatan topraklarına dahil edebilmek için Fransa ile bir çok defa savaşma noktasına geldi. 1930’lu yıllarda önce dünyada ekonomik krizin çıkması, Hitler’in Avrupa’da yayılmacı bir politika izlemesi Fransa’nın Türkiye karşısında elini zayıflattı.
Fransa’nın bu durumunu iyi gören Atatürk ve dönemin hükümeti, Hatay konusunu 1930’lu yılların ikinci yarısında daha sık dile getirir oldu. Fransa 1936 tarihinde Suriye’ye bağımsızlık vererek Hatay’ı da Suriye topraklarına katmak istedi. Bu durumu Türkiye kabul etmedi. Milletler Cemiyeti’ne havale olan konu burada karara bağlandı. Buna göre, Hatay iç işlerinde bağımsız dış işlerinde Suriye’ye bağımlı kalacak fakat resmi dili Türkçe olacaktı. Bu karar Suriye tarafını da Türk tarafını da memnun etmedi. 1938 yılında bağımsız Hatay Devleti kuruldu. 23 Haziran 1939 yılında da Türkiye ve Fransa arasında yapılan anlaşma sonucunda Hatay’ın Türkiye’ye katılma talebini Fransa kabul etti. Hatay meclisi 1939 yılındaki son toplantısında anavatana katılmayı oy çokluğuyla karar verdi.