Gazete Vatan Logo

‘Getirilen yasaklardan şaşkınız, endişeliyiz’

Alkollü içecek sektörü ‘Reklam tebliği’nin geri çekilmesini istedi

Geçen yıl cirosunun yüzde 50’sini aşan bir rakamı, 3 milyar 55 milyon TL’yi ÖTV ve KDV olarak ödeyen alkollü içecek sektörü, haftasonu alelacele çıkarılan reklam tebliğine tepki koymak için biraraya geldi

ToplantIda konuşan Efes Bira Grubu Türkiye Başkanı Maviş, sektörün endişelerini ortaya koydu: “Tebliğde sözde düzenleme olarak belirtilen yasakları ve ardında yatan zihniyeti anlamakta çok zorlanıyoruz”

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından çıkarılan ve 20 Temmuz’da uygulamaya konulacak alkollü içki reklamlarına dair tebliğ, alkollü içecek sektörünü ortak bir tepki için aynı masa etrafında topladı. Dün düzenlenen ve ’yasakçı’ olarak tanımlanan tebliğin geri çekilmesi istenen toplantıda Doluca Şarapları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kutman, Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanı Semih Maviş, Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman, Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu ve Türk Tuborg CEO’su Damla Birol ortak endişelerini anlattılar.

Toplantıda söz alan Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanı Semih Maviş, “Nedense Resmi Gazete’nin hafta sonu baskısında yayınlanarak resmileştirilen bu tebliğde sözde düzenleme olarak belirtilen yasakların birçoğunu ve ardında yatan zihniyeti anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi. Maviş, şunları kaydetti:

Nedenini bilmek istiyoruz

“Tebliğde net bir şekilde ifade edilmeyen ve özellikle yoruma açık bırakıldığına inandığımız muğlak ifadelerden ise endişe duymaktayız. Alkollü içki reklamlarında, içki tüketiminin diğer gıda maddeleriyle ilişkilendirilmesinin yasaklanmasını; yani rakı ile balığın, peynir ile şarabın ve cips ile biranın birlikte gösterilmesinin engellenme nedenini bilmek istiyoruz.” Semih Maviş, alkollü içki tüketiminin coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerlerle ilişkilendirilmesinin kapsamını ve neden yasaklandığını da anlamakta zorlandıklarını belirterek, “Turizm gelirlerine katkıda bulunmak amacıyla birçok ülkenin kullandığı yöntemin Türkiye’de yasak olmasının nedenini öğrenmek istiyoruz. Alkollü içki reklamlarının cinselliğin istismarını içeren görüntüler içermeyecek olması ne demektir?” diye konuştu.

Yaşam tarzına müdahale

TAPDK’nın sözde çocuk ve gençleri korumaya yönelik yasaklarının Avrupa’nın hiçbir ülkesinde mevcut olmadığını ve Avrupa Birliği uygulamalarına aykırı bir durum teşkil ettiğini belirten Maviş, şöyle konuştu: “Son derece duyarlılıkla ürettiğimiz reklamları neredeyse tamamen yasaklamaya dönük yeni tebliğ... Üzülerek belirtmek zorundayız ki Türkiye’nin, insanların yaşam tarzına ve eğlence anlayışına yasakçı müdahalelerde bulunan bir ülke olarak algılanma ihtimalini güçlendirmektedir. İşbirliği istiyoruz. Tebliğin geri çekilmesini ve sektör temsilcileri ile yeniden ele alınmasını talep ediyoruz.”

Yatırımları gözden geçireceğiz

Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanı Semih Maviş, tebliğin yeni yatırımlarına etkisine dair soru üzerine “Bu tip kısıtlamalar, pazarın gelişmesini de engelleyici uygulamalar olduğu için yatırımlarımızı tekrar gözden geçirmek zorunda kalacağız. Faaliyette olduğumuz diğer ülkelerde, Türkiye’deki yasaklamaları yaşamıyoruz” dedi. Türk Tuborg CEO’su Birol da bu tip uygulamaların yabancı yatırımcıları endişelendirdiğinin altını çizdi.


Biz davet beklerken tebliği gördük


TAPDK ile eskiden iyi ilişkiler içerisinde olduklarını ve kurumun, bu tebliği çıkarmadan önce taslağını sektör temsilcilerine sunarak görüşlerini istediğini belirten Maviş, “Biz de görüşlerimizi ilettik o zaman. Biz, taslağın son halini gözden geçirmek için yeniden bir davet beklerken beklemediğimiz bir anda, beklemediğimiz maddelerle çıktı” diye konuştu.

Mey: Türkiye’yi AB idealinden uzaklaşan bir algılaya taşıyacak

Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu, TAPDK’nın bu tebliğle kendisini sadece “düzenleyici değil yasaklayıcı bir kurum” olarak konumlandırmakla kalmadığını, Türkiye’yi dış dünyada Avrupa Birliği idealinden giderek uzaklaşan bir algılamaya da taşımış olduğunu savundu. “Yurtdışında sürdürdüğümüz, içkilerimizde Boğaz’ın güzelliklerinin eşlik ettiği tanıtım kampanyaları hem ihracatımızı artırdı hem de ülkemizin tanıtımına önemli katkıda bulundu” diyen Yorgancıoğlu, TAPDK’dan, hatalı bandrol kullanılarak vergi kaçırılmasıyla sahte içkilerle mücadele etmesini beklediklerini ifade etti. Yorgancıoğlu, “Ben tebliğin yürürlük süresinin dolmasına 15 gün kalmışken bu hatadan dönüleceğine inanıyorum. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in de her yıl cirolarının yüzde 70’ine yakın vergi geliri yaratan bu sektörü, bu tür kısıtlayıcı önlemler getiren bir tebliğ karşısında yalnız bırakmayacağını düşünüyorum” dedi. Yorgancıoğlu, “Bu tür tedbirler, rakımızı uluslararası alanda tanıtmamıza köstek vuruyor” diye konuştu.

AB uygulamalarına aykırı

* Gelişmiş hiçbir ülkede içki reklamında gıda ürünü veya tarihi, coğrafi bir değer kullanılması yasak değil. Gençlere yönelik böyle bir kısıt da bulunmuyor zira “genç” ucu çok açık bir tanım olarak ortaya çıkıyor.

* Söz konusu tebliğin AB uygulamalarına aykırı olduğu vurgulanıyor. Dünyada temel kural AB’de Dünya Sağlık Örgütü’nce benimsenmiş Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi’ne uymak.

* Bu sözleşmede alkollü içki reklamları reşit olmayan küçüklere yönelik olmamak, alkol tüketimini araba kullanmaya bağlı sunmamak, alkolün tedavi edici veya özel sorunları çözmeye yardımcı olduğu izlenimi vermemek, alkol kullanmamayı olumsuz bir özellik olarak göstermemek temel kurallar olarak belirtiliyor.

* Bunun dışında hiçbir ülkede reklamın içeriğine müdahale eden, şeklini belirleyen kurallar yer almıyor.

İşte tebliğin tepki çeken maddeleri:

REKLAMDA RAKININ YANINDA KAVUN YASAK

Alkollü içki tüketiminin gıda maddeleri ile ilişkilendirilmesine dair, coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal vb. ortak değerleri ile ilişkilendirilmesine dair içerik kullanılmamalı.

(En çok tepki gören madde. Buna göre artık rakı reklamında kavun, peynir, Beylerbeyi sarayı, şarap reklamında Kapadokya’dan bir bağ veya üzüm kullanılamayacak. Alkollü içecek sektörünün yetkilileri, bu maddeye “Yani ‘içkiyi yanında bir şey olmadan mı için’ dememiz isteniyor, biz içkimizle birlikte Türkiye’yi de tanıtıyoruz, turizme katkı yapıyoruz“ diyerek tepki gösteriyor.)

‘CİNSELLİĞİN İSTİSMARI’ TANIMI ÇOK MUALLAK

Alkollü içki reklamları cinselliğin istismarı ile pornografi içeren ifade ya da görüntüler içermemeli. Argo kullanılmamalı, sportif başarıyla ilişki kurulmamalı.

(Bu madde, tebliğin tamamının yarattığı tedirginliğin nedenini en net şekilde ortaya koyuyor: Muğlaklık. Cinselliğin istismarı denilirken neyin kastedildiği netleştirilmemiş. Sektör yetkilileri ”Bu madde reklamlarımızın kaderini denetimi yapan kişinin inisiyatifine bırakıyor, yasak nerede başlıyor belli değil“ diyor.)


REKLAMDA KAÇ YAŞ ÜSTÜ OYNAYACAK?


Alkollü içki reklamlarında; hedef kitle olarak gençler ve çocuklar seçilmemeli, gençler, çocuklar ile genç veya çocuk olmadığı halde böyle bir imaj veren veya verdirilen kimseler alkollü içki reklamlarında kullanılmamalı.

(Bu maddede de yine reklamverenler için içinden çıkılamaz bir kısıtlama var. Sektör yetkilileri, ”Biz reklamlarda kaç yaş üstü kişileri oynatacağız?“ diyor.)

GENÇLERE YÖNELİK SAYFALAR HANGİLERİ?

Alkollü içkilerin tanıtımına münhasır neşriyat hariç olmak üzere, gazete, dergi, broşür, katalog, ilan ile diğer yazılı medya ve elektronik iletişim araçları vasıtasıyla reklam yapılması halinde, çocuklara ve gençlere yönelik hazırlanan sayfa, ek, program, bölümler ile spor sayfalarında alkollü içki reklamları yer almamalı.

(Sektör yetkilileri hangi gazetede hangi sayfayı gençlerin okuduğunu bilebilmenin imkansız olduğunu, bu maddenin de sektörün kaderini tebliğin uygulanmasını denetleyenlerin kişisel görüşlerine teslim edeceğini vurguluyor.)

SİNEMA REKLAMINA ’KAPALI’ YASAK GELDİ

Alkollü içkilerin reklamının sinema filmleri gösterimi vasıtasıyla yapılması halinde, bu tür reklamlar sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu’nun (18) olarak sınıflandırdığı sinema filmleri gösterimlerinin sonunda yayınlanmalı.

(Türkiye’de çok az sayıda 18+ film oynadığını belirten yetkililer, bu filmlerin sonunda yani izleyiciler salonu terk ettikten sonra reklam izni vermenin aslında bir yasak anlamına geldiğini belirtiyor.)






Haberin Devamı