Rusya'da büyük şok! Sır gibi saklanan bilgileri Ukrayna gizli servisi yayınladı...

Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş 24 Şubat'tan beri devam ediyor. İşte çatışma bölgesinde yaşanan son dakika gelişmeleri... Tüm çabalara rağmen ülkenin kalbi Kiev'i düşüremeyen ve yönünü doğuya çeviren ordunun verdiği kayıplar ise Moskova'nın beklentisinin çok üstünde. Rus askeri teçhizatının yetersizliği, modernizasyon eksikliği ve batıdan Ukrayna'ya gönderilen silahların savaşın gidişatında önemli paya sahip olduğu belirtilirken, Rusya'nın asker kaybının 15 bine yakın Sovyet askeri hayatını kaybettiği Afganistan savaşını bile geride bıraktığı belirtiliyor. İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, Ukrayna tarafı bu iddiasını destekleyen kanıtları kamuoyu ile paylaştı. Rus askerlerinin telefon konuşmalarını dinleyen Ukrayna gizli servisi bu aramaların transkriptini yayınladı. Söz konusu aramada bir Rus askerinin savaşta 25 bin 900 asker öldürüldü ve sadece 2 ay içerisinde' dediği duyuluyor. Yakalanan aramanın başka bir bölümünde, ikinci bir asker, üst düzey komutanlarının ölümünü şu sözlerle anlatıyor: 'Tugay komutanı havaya uçtu. Bağırsakları dışarıdaydı. Onu kurtarmak için helikopter gönderdiler ama kalbi daha fazla dayanamadı.' Ukrayna son yayınladığı raporda savaşta öldürülen Rus askerlerinin sayısının 23 bine yaklaştığı bilgisine yer vermişti. Batılı kaynaklar bu sayının 7 ile 15 bin arasında olduğunu belirtirken, Moskova konu ile ilgili ilk ve son resmi açıklamasını 2 Mart'ta yapmıştı. Söz konusu açıklamada Rusya'nın savaştaki asker kaybı 498 olarak açıklanmıştı. Bu veri o tarihten sonra hiç güncellenmedi. Rus hükümeti silahlı kuvvetlerinin uğradığı ölümlerin sayısı hakkında nadiren güncellemeler verirken, yerel yönetimler ve gazeteler tarafından yapılan duyurular en az 317 subayın çatışmalarda öldüğünü gösteriyor. Rusya benzer bir askeri kriz ile Afganistan'ı işgal ettiğinde karşılaşmıştı. Bölgeye Sovyet askerleri ilk olarak 24 Aralık 1979'da Sovyet lideri Leonid Brejnev'in emriyle gönderilmiş, 10 yıl süren savaşta 15 bine yakın Sovyet askeri hayatını kaybetmişti. 1979 yılındaki Afganistan istilası Sovyetleri yıkıma götüren unsurlardan birisi olarak nitelendiriliyor. Sovyet ordusu 1989'da ülkeden çekilmiş, savaşın Moskova'ya maliyeti ise yıkıcı olmuştu. Çekilmeden kısa bir süre sonra ise Sovyetler Birliği dağılmış, bu aralarında Ukrayna'nın da bulunduğu 15 ülkenin doğmasına neden olmuştu. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal harekatı devam ederken, Moskova’nın dikkatle izlediği bir diğer bölge olan Transdinyester’de yaşananlar, tehlikeli bir domino etkisi yaratma potansiyeline sahip. Moldova toprakları içerisinde yer alan ancak tek taraflı bağımsızlık ilan eden Rusya destekli Transdinyester’de son günlerde yaşananlar ve yapılan açıklamalar, olayların tahmin edilenden daha büyük bir sonuç yaratabileceği konusundaki endişeleri artırıyor. Geçen hafta Rus General Rustam Minnekaev, Ukrayna’nın güneyi üzerinde sağlanacak kontrolün, Rusya’nın Transdinyester’e erişimini sağlayacağını vurgulamıştı. Bu sözler büyük ses getirirken, Rusya’nın Ukrayna’dan sonraki hedefinin Moldova olduğu konusunda düşünceleri kuvvetlendirdi. Açıklama sonrası Transdinyester’de gerçekleştirilen “saldırılar” ise, bölgeyi iyice hareketlendirdi. Bölge yetkilileri saldırılardan Ukrayna’yı suçlarken, Kiev yönetimi ise Rusya’nın Donbas’ta olduğu gibi bir ‘sahte bayrak’ operasyonu düzenlediğini ve işgali yaymak için bahane aradığını belirtiyor. Bununla birlikte Rusya’nın, Transdinyester’e ve dolayısıyla Moldova’ya yönelik bir operasyon düzenlemesi büyük sonuçlar doğurabilir. Moldova, etnik, tarihsel ve kültürel olarak Romanya’ya sıkı sıkıya bağlı bir ülke. Hatta iki ülkenin birleşmesi bile son dönemde gündeme geldi. Bu nedenle de, Rusya’nın resmen Moldova toprakları içerisinde bulunan Transdinyester’e olası müdahalesi yahut bu bölgeden Ukrayna’nın güneyine saldırı düzenlemesi, NATO üyesi Romanya’yı da işin içine sokabilir. Dolayısıyla bir NATO ülkesiyle karşı karşıya gelme ihtimali beliren Rusya’nın, son günlerde sıklıkla gündeme getirdiği ‘3. Dünya Savaşı’na imaları dayanıksız değil gibi görünüyor. NATO yönetimi de Rusya’nın Ukrayna’da “ikinci aşamaya geçildiği” açıklamasıyla birlikte, daha uzun bir mücadeleye hazırlanıyor. Nitekim NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İttifak’ın, önümüzdeki yıllarda da Ukrayna’nın Rusya’ya karşı mücadelesine destek vermeyi sürdüreceğini belirtti. ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’ya yardım konusundaki yeni destek planı belli oldu. Biden, Kongre’den Ukrayna’ya önümüzdeki 5 ay içinde sağlanmak üzere 33 milyar dolarlık destek paketi talep ettiğini açıkladı. Bu paketin 20 milyar doları askeri, 8.5 milyar doları ekonomik, 3 milyar doları ise insani yardımlardan oluşuyor. Öte yandan bu maddi desteğin sağlanması adına Rus oligarklara ait mallara el konulmasını kolaylaştıran ve bu gelirin Ukrayna’ya parasal yardım olarak gönderilmesi için bir yasa tasarısı hazırlandı. Geçtiğimiz hafta Biden 800 milyon dolarlık bir pakete onay vermişti. Rus ordusu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ziyaret ettiği sırada Ukrayna’nın başkenti Kiev’i hedef aldı. Saldırıda füzelerden birinin sivil bir binanın zemin katına isabet ettiği belirtilirken, saldırıda 6 kişinin yaralandığı aktarıldı. Ukrayna İçişleri Bakanı Danışmanı Anton Gerashchenko yaptığı açıklamada, Ruslar Kırım’dan ateşlenen seyir füzesi ile Kiev’de sivil yerleşim alanını hedef aldı. Saldırı sonucunda yaralı sayısı 6’ya yükseldi. Füzenin bulunan motoru, incelemeler için uzmanlarımıza teslim edilecek ifadelerini kullandı. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andrey Yermak ise, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in başkent Kiev’i ziyareti esnasında füzeli saldırı gerçekleştirildi. Bu Rusya’ya karşı zafere ihtiyacımız olduğunu ve Ukrayna’nın yanında tüm dünyanın birleşmesi gerektiğini gösteriyor. Hızlı hareket edilmeli. Daha fazla silah ve yardım gerekli çünkü Ukrayna her gün demokrasinin ve özgürlüğün bedelini ödüyor. Bu savaşta kaybeden taraf olamayız dedi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ukrayna'nın Bucha, Irpin ve Borodyanka kentleri ziyareti sonrası başkent Kiev’de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Guterres ile ortak basın toplantısı düzenleyen Zelenskiy, Guterres'e Rusya’nın ülkesine saldırılarına karşı tutumundan dolayı teşekkür ederek, “Mevcut gerilimin tırmanmasının önlenmesi için çeşitli mekanizmaların devreye alma girişimlerinizi takdir ediyoruz. Barış için tüm şanslar kullanılmalı. Bugün Genel Sekreterin Kiev'e bağlı kentleri ziyaret ederek Rusya'nın Ukrayna'daki savaş suçlarına bizzat tanık olmasının önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Rusya’nın işlediği savaş suçları için yargılanması gerektiği yönündeki talebini yineleyen Zelenskiy, Guterres ile yaptıkları görüşmede de bu konuyu ele aldıklarını ifade ederek, “BM İnsan Hakları İzleme Misyonu, Rusya ve Rus ordusu tarafından işlenen tüm suçları belgelemeye devam etmelidir. Gerçek şu ki Rusya, Ukrayna insanlarına ve kentlerine, Avrupa kıtasındaki 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez kötülük ve suç getirdi. Sayın Guterres ile görüşmemizde Rusya için işlediği suçlar nedeniyle özel bir uluslararası mahkeme kurulması konusunu ele aldık” ifadelerini kullandı. Guterres’in geçtiğimiz günlerde Rusya’nın başkenti Moskova’da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde Azovstal fabrikasına sığınanların tahliyesine yönelik önerisini önemli bulduklarını ifade eden Zelenskiy, “Sayın Guterres’in, Moskova’da, insanlarımızın Mariupol kentinden özellikle de Azovstal fabrikasından tahliyesi konusunu gündeme getirmesi çok önemli. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Azovstal fabrikasında çatışmaların sona erdiğine yönelik sözlerine rağmen burası Rus ordusu tarafından barbarca bombalamalara maruz kalıyor. Ukrayna, Azovstal'dan insanların tahliyesi için acil müzakerelere ve varılan anlaşmaların derhal uygulanmasına hazır. Rusya’nın da bu insanlara insanca muamele edilmesini bekliyoruz. Umuyoruz ki genel sekreterin bu konumu da etkili olacaktır. Buna mümkün olan her şekilde katkıda bulunmaya hazırız” dedi. Zelenskiy’in ardından söz alan BM Genel Sekreteri Guterres ise, Mariupol kentindeki tahliyelerin gerçekleşmesi konusunda istişarelerin sürdüğünü söyleyerek, “Sayın Başkan ve Ukrayna halkı. Size pes etmediğimizi söylemek istiyorum. Hayat kurtarmak ve insan acısını en aza indirmek için acil pratik önlemlerin yanı sıra tam bir ateşkes çağrısında bulunmaya devam edeceğiz. Etkili insani koridorlar, yerel çatışmaların durdurulması, siviller ve mağdurlar için güvenli yollar. Bugün Mariupol sakinlerinin böyle bir adıma ihtiyacı var. Moskova’da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sivillerin Azovstal'dan tahliye çalışmalarına Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ni dahil edilmesini kabul etti. Bugün Sayın Zelenskiy ve ben bu konuyu tartışma fırsatı bulduk. Şu anda bu öneriyi uygulamak için yoğun istişareler sürüyor” ifadelerini kullandı. ABD’nin Ukrayna’ya yönelik yardımları devam ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, Rus işgaline karşı mücadele eden Ukrayna'nın savunmasını finanse etmek için Kongre'ye özel bir bütçe teklifi gönderdiğini belirterek, Ukrayna'ya güvenlik, ekonomik ve insani yardımların sağlanması için Kongre'ye sunduğu 33 milyar dolarlık ek finansmanın mümkün olan en kısa sürede onaylanmasının kritik olduğunu belirtti. Biden, Ukrayna'nın Putin saldırganlığına karşı mücadelesine devam etmesine yardımcı olmak için, Kongre'ye, güvenlik, ekonomik ve insani yardım talebinde bulundum ifadelerini kullanarak, Ukrayna halkının ülkelerini savunmasını destekliyoruz. Ancak Ukraynalılar her gün canlarıyla bedel ödüyorlar. Bu nedenle, mücadeleye devam edebilmeleri için bu fonun mümkün olduğunca çabuk onaylanması önemlidir dedi. Ukrayna'daki mücadeleyi özgürlük mücadelesi olarak nitelendiren ve bu mücadelenin maliyetinin ucuz olmayacağını belirten Biden, Ukrayna'yı özgürlük mücadelesinde desteklemek için bu tasarıya ihtiyacımız var. Bu savaşın maliyeti ucuz değil, ancak saldırganlığa boyun eğersek, bu daha maliyetli olacaktır dedi. Biden, Ukrayna'ya silah ve mühimmat akışını sürdürecek olan ve Ukrayna halkına ekonomik ve insani yardım sağlamaya devam edecek olan ek finansmanın ilerleyen haftalar ve aylar boyunca Ukrayna ordusunun ihtiyaçlarını karşılayacağını belirtti. Biden, fon ile ayrıca Ukraynalılara ihtiyaç duydukları insani yardımın sağlanacağı ve başka ülkelere sığınmak isteyenlere yardım sağlayacağını aktardı. Rus oligarkların mal varlıklarına el konulması gibi içeriklere sahip olan yeni bir düzenlemeden bahseden Biden, Rusya'nın yaptırımlarımızdan bir çıkış yolu olarak şantaj yapmasına izin vermeyeceğiz. Yaptırımlardan kaçmak için petrol ve gazlarını kullanmalarına izin vermeyeceğiz. Bu nedenle Avrupalı müttefiklerle ve onların enerji ihtiyaçlarını başka şekilde karşılama çabalarını desteklemek için Kore, Japonya, Katar ve diğer ülkelerle birlikte çalışıyoruz dedi. Biden, ABD'nin Rusya'ya saldırmadığını vurgulayarak, Rusya'ya saldırmıyoruz, Ukrayna'nın kendisini Rus saldırganlığına karşı savunmasına yardım ediyoruz. Putin bu vahşi işgali başlatmayı seçtiği gibi, bu vahşi işgali sona erdirme seçimini de yapabilir. Saldırgan olan Rusya'dır. Dünya Rusya'yı sorumlu tutmalıdır ve tutacaktır dedi. Öte yandan üst düzey bir ABD’li yetkili, Biden'ın Ukrayna'ya ekonomik, askeri ve insani yardım sağlanması için Kongre’ye sunduğu 33 milyar dolarlık ek fonun 20,4 milyar dolarının güvenlik yardımı için kullanılacağını söyledi. Fonun bir kısmının, Ukrayna Güvenlik Yardım Girişimi ve Dışişleri Bakanlığı'nın Dış Askeri Finansman Programı için ayrılacağı belirtildi. Ayrıca fonun, 8.5 milyar dolarının ekonomik yardım, 3 milyar dolarının ise insani yardım, gıda güvenliği finansmanı için tahsis edileceği belirtildi. Ukrayna haber kanalı Kiev Independent'ın haberine göre Kiev'de iki büyük patlama duyuldu ve kent merkezinden dumanlar yükseldiği açıklandı. Ukrayna müzakere ekibinin başkanı Mykhailo Podolyak saldırıyı doğruladı. Cumhurbaşkanı Zelenski'nin danışmanlarından biri olan Ukrayna müzakere ekibinin başkanı Mykhailo Podolyak, BM Genel Sekreteri António Guterres'in resmi ziyareti sırasında Kiev şehir merkezindeki füze saldırıları hakkında Tweet attı. Podolyak Tweetinde Antonio Guterres'in resmi ziyareti sırasında Kiev şehir merkezine füze saldırısı düzenlendi. Bir gün önce Kremlin'de uzun bir masada oturuyordu ve bugün başının üstünde patlamalar var ifadeleri yer aldı. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarında büyük hasar gören Ukrayna’nın Bucha kentinde, suç işlediği iddia edilen Rus askerlerinin kimliği tespit edildi. Ukrayna Başsavcısı Iryna Venediktova sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bucha’da insan hakları ihlallerine karıştığı iddia edilen Rus askerlerinin kimliği belirlendi. Bucha’daki saldırılarda 10 askerin sivillere işkence yaptığı tespit edildi” dedi. Başsavcı Venediktova açıklamasında Rus askerlerinin 64. Motorlu Tüfek Tugayında görev alan Başçavuş Vyacheslav Lavrentyev, Er Hryhoriy Naryshkin, Er Vasili Knyazev, Onbaşı Semyon Maltsev, Er Serhiy Peskarev, Er Albert Radnaev, Onbaşı Mykhailo Kashin, Onbaşı Andriy Bizyaev, Onbaşı Dmytro Serhiienko ve Çavuş Nikita Akimov olduklarını açıkladı. Başsavcı Venediktova yaptığı açıklamada, “Soruşturmada, Bucha işgali sırasında Rus askerlerin sivilleri rehin aldıklarını, onlara yemek ve su vermediklerini, elleri ve gözleri bağlı şekilde dizlerinin üzerinde tuttuklarını tespit etti. İnsanları dövdüler ve bazılarına sebepsiz yere işkence yapıldı dedi. Rus askerlerinin Bucha’da iddia edilen suçlardaki rollerinin araştırıldığını belirten Başsavcı Venediktova, “Her birinin bu suçlara katılımı, savcıların ve polis memurlarının soruşturması ve koordineli çalışmasıyla belirlendi. Şu anda Bucha'daki cinayetlere katılımlarını araştırıyoruz” ifadelerini kullandı. Başsavcı Venediktova yaptığı açıklamada ayrıca kimliği tespit edilen Rus askerlerin fotoğraflarını paylaşarak, “Eğer bu Rus askerlerini tanıyorsanız Kiev Bölge Savcılığı ile iletişime geçin” dedi.