Ya da birkaç tanesini hemen hatırlatalım... Ünlü oyuncu Nicolas Cage, yaptığı yanlış yatırımlar yüzünden kelimenin tam anlamıyla batmış ve sahip olduğu şatoları birer birer satışa çıkarmıştı.
Bir dönemin yıldızı Lindsay Lohan, vergisini bile ödeyemez hale gelip maddi durumu iyi meslektaşlarından yardım istemek zorunda kalmıştı. Bu liste uzar gider.
TARİHİN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK DOLANDIRICIYA SERVET KAPTIRDILAR
İşte Hollywood'un ünlü çiftlerinden biri de böyle yanlış bir yatırım yaptı ve hayatını kökten değiştirmek zorunda kaldı.
Milyonlarını, tarihin gördüğü en büyük dolandırıcıya kaptıran ünlü çift, sonunda çareyi bir çiftliğe yerleşmekte buldu.
Yine de bunun sonucunda yüzü gülen kendisi ve çeyrek asırdan fazla süredir evli olduğu karısı oldu. Çünkü bu sayede kendilerine yeni bir hayat kurdular. Doğanın kollarında mutluluk veren bir ömür sürüyorlar şimdi.
Bir bakalım kim bu ünlü çift ve başlarına neler geldi. Daha da önemlisi servetlerinin yarısından çoğunu yitirdikten sonra hayatları nasıl değişti.
KAZANDIĞI PARANIN YARISI UÇUP GİTTİ
Ama hala Avrupa'nın ortasında birçok ülke için bütün bunlar masallara ya da çok uzak geçmişe ait değil.
Belli ülkelerde hala krallar, kraliçeler, onların taçları ve tahtları var. Hatta yeni kuşaklarda, monarşiyi sürdürecek veliahtları da!
GELECEĞİN TAHT VE TAÇ SAHİPLERİ
Elbette pek çok kişinin aklına monarşi ve veliaht denilince hemen prensler geliyor. Ama bazı ülkeler için durum pek öyle değil.
Çünkü Avrupa'nın bazı ülkelerinde babalarından sonra tahtı devralmaya hazırlananlar, kral ile kraliçenin erkek çocukları değil kız çocukları.
Bazılarında hiç erkek çocuk olmadığı için bazılarında da tahta geçiş, dünyaya geliş sırasıyla olduğu için prensesler, babalarının tahttaki yerini almaya hazırlanıyor.
Gelin Avrupa'nın geleceğinde söz sahibi olacak o prensesleri bir başka deyişle "geleceğin Kraliçe Elizabeth'lerine" ya da tahtı bir süre önce oğluna devreden Danimarka Kraliçesi gibi Margarethe'lerine bir göz atalım.
ALDATMA SKANDALINA KARŞI DİRENDİ.. TAHTI KIZINA VERECEK
Bütün bunlar ilk anda kulağa güzel gelebilir elbette. Ama işin iç yüzü gerçekten öyle mi? Bir tek gün bile insan içine bakımsız çıkma şansınız yoktur, ya da birazcık kilo alıp verseniz hemen eleştiri okları size yönelir... Yüzünüz biraz asık olsa iddialar birbirini kovalar.
Bütün bunlar sadece gösteri dünyasının ünlüleri için geçerli değil elbette. Eğer dünyaya ayrıcalıklı olarak gelen biriyseniz de bunlarla karşılaşırsınız.
Milyonların merakla takip ettiği bir ailenin üyesi olarak doğan Prens William gibi.
AYRICALIKLI DOĞMAK ONU ACILARDAN KORUMADI
Ona da dışarıdan bakıldığında hayatına özenen bir sürü insan vardır elbette. Nasıl olmasın ki zaten! Büyük bir ayrıcalık ve varlık içinde doğdu, daha dünyaya bile gelmeden, annesinin karnındayken ülkesinin kralı olacağı belliydi. Bütün hayatı ona göre şekillendi.
Yeni delikanlı olduğunda sadece ülkesindeki değil tüm dünyadaki kızlar ona aşık oldu... Utangaç gülümsemesini görenler sokaklarda çığlıklar atarak kendinden geçti. Onun kalbini kazanmak isteyenler peşine düştü.
Üstelik sadece ailesinde dünyaya geldiği için parmağını bile oynatmadan yani sıradan insanlar gibi düzenli biçimde çalışmadan büyük bir varlığın mirasçısı oldu.
Kulağa güzel geliyor... Peki ama gerçekten öyle mi? Yani siz onun yerinde olmak ister miydiniz? Çocukluğundan beri uyması gereken protokol kurallarını saymıyoruz bile... Sadece insani açıdan düşünüyoruz.
Tek amaçları hayatlarını sürdürüp ailelerini geçindirecek kadar para kazanmaktı. Ama işte ister "sihirli bir değnek" deyin isterseniz "kader" onlar bir anda kendilerini parlak spot ışıklarının altında buldu. Bununla da kalmadı başlangıçta hayal bile etmedikleri bir noktada geldiler.
OTOPARKTA GÜVENLİK GÖREVLİSİYDİ
İşte bunlardan birinin öyküsünü anlatacağız şimdi size... Ekranda milyonları güldüren bu ünlü, bir zamanlar ünlü bir sohbet programının çekildiği stüdyonun otoparkında güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu.
Hatta oradan kazandığı para yetmediği için bir de ek işi vardı. Büyük bir şans eseri o ünlü TV programcısı onu kamera karşısına çıkardı ve ondan sonra da hayatı değişti.
Bu sözünü ettiğimiz kişi geçen hafta düzenlenen 96'ncı Oscar Ödülleri töreninde şakalarıyla herkesi güldüren Guillermo Rodriguez. Onun kimin sayesinde bugün bulunduğu noktaya geldiğine bakarsak.. Elbette o ödül töreninin ana sunucusu Jimmy Kimmel.
Guillermo Rodriguez, Jimmy Kimmel'ın programının çekildiği stüdyonun otoparkında güvenlik görevlisiydi. Oradan aldığı para yetersiz kaldığı için de arta kalan zamanlarında bir otelde kat görevlisi olarak çalışıyordu aynı zamanda. Hatta hafta sonları bir üçüncü işi daha vardı.
ÜNLÜ SUNUCUNUN ARABASINDA UYURKEN YAKALANINCA KADERİ DEĞİŞTİ
1971 Meksika doğumlu olan Rodriguez, günün birinde sunucu Dicy Barrett'ın arabasında uyurken "yakalandı."
Aksi olması da düşünülemezdi zaten. Çünkü "40 yılda bir" gerçekleşecek bir olay yaşanıyordu. Bunu kaçırmak olmazdı.
Bütün dünyanın en çok takip edilen kraliyet ailesinin, en gözde bekar üyesi, hayatının aşkıyla evleniyordu.
Üstelik o gün koluna takıp "ölüm onları ayırıncaya kadar" birlikte olma sözü verdiği genç kız öyle soylu bir aileden gelmiyordu... Sıradan bir ailenin kızıydı.
PERİ MASALININ GERÇEĞE DÖNMÜŞ HALİ OLARAK TARİHE GEÇTİ
Aslında orada olup biten kelimenin tam anlamıyla bir peri masalının gerçeğe dönüşmüş haliydi.
İşte İngiliz kraliyet ailesinin bir numaralı veliahtı Prens William ile orta üst sınıf bir aileden gelen, hiçbir soyluluk unvanı taşımayan Catherine Elizabeth Middleton'ın milyonlarca kişinin ilgi odağı haline gelen yuvası böyle kuruldu...
William ile Kate'in düğününün bunca ilgi çekmesinin bir başka nedeni daha vardı. Ondan tam 30 yıl önce, 1981 yılında babası Charles ile annesi Diana da tıpkı böyle dünyanın TV ekranlarından izlediği bir törenle evlenmişti. Kısacası 29 Nisan 2011 günü yapılan o tören tarihe geçecek türdendi.
Zaten öyle de oldu... Düğün o dönemde çeşitli kitle iletişim araçları üzerinden izlenme rekorları kırdı.
Ama sonunda çalışkanlığı, yeteneği ve inatçılığıyla keşfedilir ve çok moda deyimle "şöhret basamaklarını tırmanır." Hayatının geri kalanında eski yoksulluğunu hiç unutmasa da büyük bir refah içinde yaşar.
Eğer başta Hollywood olmak üzere bütün gösteri dünyasının sadece bu tür başarı örnekleriyle dolu olduğunu düşünüyorsanız büyük bir yanılgı içinde olduğunuzu söyleyebiliriz.
Çünkü bunun tam tersi yaşam hikayeleri de var. Hatta bunlar belki de o başarı öykülerinden daha fazla... Çok izlenen bir film ya da dizide oynayarak tanınan, herkesin ışıltılı bir kariyer beklediği birinin sokaklarda yapayalnız ve beş parasız hayata veda ettiği gerçek ve trajik öyküler bunlar. Kahramanları da bir zamanlar "büyük bir yıldız omacak" gözüyle bakılanlar olur genellikle.
İşte bir döneme damgasını vuran ünlü bir dizinin yıldızı da bu türden trajik bir öykünün kahramanı oldu. Kötü alışkanlıkların pençesinde geçirdiği son yılları, kendisi gibi evsizlerin buluşma mekanı olan bir tarlada sona erdi.
Üstelik özel yaşamı da öyle gösteri dünyasının ünlülerinde örneğine sık rastlandığı kadar hareketli değil.
Uzun evliliğini bitirse de eski eşi hakkında bir tek kötü söz etmişliği yok. Üstelik iki çocuğu için de "arkadaş gibi" bir baba. Uzun sözün kısası "işinde gücünde" bir ünlü o.
Böyle kimden mi söz ettik? Son olarak Aquaman serisiyle gündemde olan Jason Momoa'dan elbette.
AYRILIKTAN SONRA KENDİNE YENİ BİR HAYAT KURDU
Hollywood'un "yakışıklı dev"lerinden biri olan Momoa, uzun süre hayatı ve büyük bir aşkı paylaştığı Lisa Bonet'den ayrıldıktan sonra yine yüzündeki gülümsemeyi silmeden kendine yeni bir hayat kurdu.
Bir yandan işini yapıyor, diğer yandan da ondan arta kalan bütün zamanını ergenlik çağındaki iki çocuğuyla geçiriyor.
Bu arada yeri gelmişken hatırlatalım 44 yaşındaki Momoa'nın, 56 yaşındaki eski eşi Lisa Bonet ile evliliğinden 15 yaşında Nakoa Wolf Manakauapo adında bir oğlu ve 16 yaşında Lola Ioani adında bir kızı bulunuyor.
Eşi Bonet ile yollarını ayırdıktan sonra da ünlü oyuncunun hayatının merkezine bu iki genç çocuk oturdu.
Üstelik sadece ailesi için de geçerli değildi bu durum... Onlar annelerini, büyükannelerini, akrabalarını kaybetmenin şokunu ve acısını yaşarken bütün dünya da hiç bulunduğu yerden ayrılmayacakmış gibi görünen Kraliçe'nin kaybını sindirmeye çalıştı.
Daha sağlığının kötüye gittiği ilk duyulduğunda bile Elizabeth sonrası monarşiye ne olacağı tartışılmaya başlanmıştı aslında.
Birçok kişiye göre "şirket" diye tanımlanan aileyi bir arada tutan kişi Elizabeth'in ta kendisiydi... Onun ölümüyle de monarşi tökezleyecekti.
Elbette başta öyle olmadı. Yıllarca veliaht olarak anılan Charles tahta geçti. Karısı Camilla, "kraliçe" unvanını aldı. Zaten ilk sıradaki veliaht William karısı Kate Middleton ile birlikte çok iyi bir takımdı.
Yani bu manzaraya bakan kraliyet yanlıları monarşinin daha çok uzun süre dimdik ayakta duracağına inandı. Zaten sonrasında da Kate ile William'ın üç tane çocuğu da vardı sırada...
BEKLENMEDİK GELİŞMELER AİLEYİ SARSTI : HARRY İLE MEGHAN'DA ARTIK YOK
Görünüşte işler iyi gidiyordu ama bu yılın başlarında beklenmedik gelişmeler oldu. Önce Galler Prensesi Kate'in karın bölgesinden bir operasyon geçirdiği ve nisan ayına kadar bütün programlarının iptal edildiği açıklandı.
Hemen ardından da Charles'ın kansere yakalandığı duyuruldu.