ABD, Kudüs ve seçim!

14 Mayıs 2018

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu” için gittiği Londra’da ABD’ye tepkilerini bildiren bir konuşma yaptı. Önce ABD’nin büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak “Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal ettiğini, uluslararası hukuka uymadığını” bir yazılı açıklamayla bildirdi. Katıldığı etkinlikte yaptığı konuşmada ise ABD’nin “Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması”nın kabul edilmeyeceğini, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğunu bütün İslam aleminin kabul ettiğini” söyledi.

ABD, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını ilan ederek onlarca yıldır süren İsrail-Filistin savaşlarının Filistin aleyhine sonuçlandığını emrivaki yoluyla kabul ettireceğini sanıyor.

ABD’nin yeni hatası

Bu adım, İsrail-Filistin arasındaki kanlı süreci sakin ve kalıcı bir çözüme değil, Filistin için yeni felaketlere sürükleyecektir.

ABD, İsrail için kusursuz bir gelecek hazırlamak uğruna Suriye’nin kuzeyinde PKK-PYD’ye destek vererek onların birçok kenti ele geçirmesini sağladı.

Böylece Türkiye için bitmeyecek bir sorun yarattı. Arkasından Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti ve büyükelçiliğini oraya taşıdı. Filistin için bitmeyecek kanlı bir süreç daha başlattı..

İki devletli çözüm

Trump’ın kararından hemen sonra dün ABD Büyükelçiliğinin Gazze’deki açılışı sırasında Gazze sınırında yapılan protestolarda ve İsrail saldırılarında 53 kişi öldü, 2400 kişi yaralandı.

Devamını Oku

Türkiye’nin düşmanları!

11 Mayıs 2018

Türkiye’nin en önemli sorunu eğitim ve işsizlik. Eşit gelir dağılımı ve enflasyon. İnsanlar pahalılık ve işsizlikten dolayı en temel ihtiyaçlarını alamaz olduklarından şikayet ediyor.

İşsiz gençlerimiz, iş bulma konusunda umutlarını yitirmiş halde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün TOBB töreninde yaptığı konuşmada ekonomiye yoğun olarak değindi. Küresel ekonomideki dalgalanmaların Türkiye’de “felaket habercisi gibi sunulduğunu” söyledi.

“Bizi kur spekülatörleri, derecelendirme kuruluşu adı altında gizlenen Türkiye düşmanları ilgilendirmez” dedi.

Güvenilir olabilmek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Türkiye’nin 7.4 büyüme oranı olduğunu, dünyada bir numara olduğumuzu, oysa derecelendirme kuruluşlarının buna bakmadığını belirtiyor. O kredi kuruluşunun mensubu değiliz, biz oradan çekildik diyor.

Burada bir noktayı; aynı kredi kuruluşlarının yakın geçmişte Türkiye’ye daha iyi derecelendirme notları verdiklerini, Türkiye’yi “güvenle yatırım yapılabilecek ülkeler” arasında gösterdiğini hatırlamak lazım. Türkiye’nin senede en az 250 milyar dolar borç bulması ve dışardan gelecek yatırımlarını arttırarak dış borçlarını ödeme kolaylığı yaratması gerekiyor. Eğer biz küresel ekonominin bir parçasıysak “o kredi kuruluşunun mensubu değiliz” demek doğru olmaz.

Zira bir değil, birkaç uluslararası kredi kuruluşu bu değerlendirmeleri yapıyor. Yabancı yatırımcı da bunlara bakarak karar veriyor. Türk yatırımcı da buna bakarak çekilebiliyor.

Devamını Oku