Gazete Vatan Logo

MHP lideri Devlet Bahçeli'den sert Gara tepkisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Özellikle geçtiğimiz ay sonunda Galip Dalay ve bu ay içinde de Nicholas Danforth tarafından yazılan makale veya raporlar dikkatle takip ve analiz edilmelidir." ifadelerini kullandı.

MHP lideri Devlet Bahçeli'den sert Gara tepkisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "PKKyı telaffuzdan imtina edenler, ortaya karışık açıklamalarla günü kurtarmanın telaşında olanlar fitnenin reklam yüzleri, ihanetin vitrin süsleridir. PKK'yı lanetlemek yerine Türkiye'yi isnat eden, hükümete fatura çıkaran menhus siyasi partilerin fitnenin beşinci kolu oldukları abartı veya afaki bir tespit değil, isabetli bir teşhistir" dedi.
MHP lideri Bahçeli Twitter hesabından yaptığı açıklamada, geçmişin fezlekesini hazırlayıp geleceğin ihtiyaç, irade ve isteklerine hizmetin; sorumluluk duygusu kökleşmiş, zaman/mekan ilişkisini kavramış, bunu da bir karar haline dönüştürmeyi başarmış ehil insanların muvaffakiyeti olduğunu belirtti. Bahçeli, nadide ve nafiz bir duruşun böyle tecelli edeceğini belirterek, "Yatağına kırgın akan ırmaklar gibi; dününe, diyanetine ve milli dileklerine kapalı duranların özü yalan, sözü yavan, tözü talandır. Bunların hizmetkarlığı fikre değil fitneyedir. Vücuda giren virüs nasıl damarda geziyorsa fitnenin de yayılması bu sayede mümkün olmaktadır. Cenab-ı Allah buyuruyor ki; 'Fitne çıkartmak, adam öldürmekten daha kötüdür.' Nitekim dinimize göre fitne haramdır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed inananlara şöyle seslenmektedir; 'Fitne uykudadır. Uyandırana Allah lanet etsin.' Hüküm açıktır, fitne ayak altındadır" dedi.
Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylara ilişkin, "Boğaziçi Üniversitesinde fitne sahne aldı. Zillet partileriyle terör elebaşları bu fitneyi körükledi. Türkiyenin önü kesilmek istendi. Gençlerimiz öğrenci görünümlü teröristlerce istismar edildi. Huzurumuz kaçsın, birliğimiz kırılsın diye beklediler. Ve boşa beklediler. Ayrıca terör örgütleri fitnenin çıbanbaşıdır. Hain ve hunhar eylemler fitnenin ana yakıtıdır" diye konuştu.
'GARA KATLİAMINDA SORUMLU ARIYORLAR'
Bahçeli, Gara'da 13 kişinin şehit edilmesine ilişkin, "PKKyı telaffuzdan imtina edenler, ortaya karışık açıklamalarla günü kurtarmanın telaşında olanlar fitnenin reklam yüzleri, ihanetin vitrin süsleridir. Acıklı gerçek maalesef budur. Gara katliamında sorumlu arıyorlar. Ya devleti ya da Cumhurbaşkanımızı suçluyorlar. Terörist Demirtaşın şifreli mesajlarla ve dolaylı anlatımlarla devleti suçlamasına çıt çıkarmıyorlar. Bilakis 'bak gördünüz mü, PKKyı kınadı' diyebilecek kadar fitneye fişeklik yapıyorlar. CHP Genel Başkanı, PKKnın reklamını yapmamak için adını anmamış. Bu garip ve garabet beyana kanacak çocuk, gülecek karga bile bulunamaz. Kılıçdaroğlu, PKKnın yayın organları tarafından hazırlanmış sözde haber jeneriklerinde bırakanız reklamı, yıldız gibi parlıyor. CHP Garada yakalandı. HDP zaten oradaydı. İP ise çevresinde gıyaben keşif yapıyordu. PKKyı lanetlemek yerine Türkiyeyi isnat eden, hükümete fatura çıkaran menhus siyasi partilerin fitnenin beşinci kolu oldukları abartı veya afaki bir tespit değil, isabetli bir teşhistir. Anlaşılan HDP, CHPye yuva yapmış, PKKnın kanlı demirbaş listesine kaydetmiştir. İP de uydulaşmış, HDP-PKK yörüngesinde dönüp durmaya başlamıştır. Kaldı ki ülkesine ve milletine bu kadar yabancılaşan partilerin durumu başkaca izah ve ifade edilemez" ifadesini kullandı.
'BROOKİNG ENSTİTÜSÜ'NDE YAYIMLANAN RAPORLARIN ZAMANLAMASI MANİDAR'
Bahçeli, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan 'Gara' açıklamasına ilişkin, "Türkiyede bunlar oluyorken, PKKyı sözde kara gücü gibi kullanan, himayesinde tutan ABDnin 'eğer'li açıklamaları, teröristlere silah ve eğitim desteği vermesi iki ülke arasındaki nazik ilişkilere saplanmış zehirli bir mızrak gibidir. Sorun yalnızca bu kadar da değildir. Son günlerde Demokrat Partiye yakınlığı ile bilinen, küresel bir düşünce kuruluşu olmayı amaçlayan Brooking Enstitüsünde peş peşe Türkiye-ABD ilişkilerini merkezine alan raporlar yayımlandı. Bu raporların zamanlaması son derece manidardır. Özellikle geçtiğimiz ay sonunda Galip Dalay ve bu ay içinde de Nicholas Danforth tarafından yazılan makale veya raporlar dikkatle takip ve analiz edilmelidir. Bunlardan birisi ABD-Türkiye ilişkileri uzun süre kriz içinde kalacak derken, diğeri işbirliği ve kısıtlama arasında yeni bir Türkiye için yeni ABD politikaları önermektedir. Türkiyenin batı ile bağlarının yeniden kurulmasının yeni bir hükümete kalacağı iddiası seslendirilmiştir. Sözde siyasi mahkumların serbest bırakılmasının, Türkiye-ABD ilişkilerinde iyileşme yaşanması için önşart olduğu vurgulanmıştır. Yani tehdit ve dayatma diz boyudur. Türkiyemize ve meşru hükümetimize alçakça parmak sallanmaktadır. Brooking Enstitüsü Türkiyeyi adeta sömürge ülkesi gibi servis etmiştir" dedi.
'OKYANUS ÖTESİNDEN ÜLKEMİZE İSTİKAMET ÇİZDİRMEYİZ'
Bahçeli, Kemal Derviş'in Brooking Enstitüsü'nde yönetici olduğunu vugrulayarak, "Bu durum kuşku vericidir. CHPnin Brooking Enstitüsüyle irtibatı, Derviş-Kılıçdaroğlu bağlantıları, dahası CHPnin ABDnin yeni hükümetine düşünce kuruluşları vasıtasıyla muhbirlik yapıp yapmadığı milli vicdan tarafından sorgulanmaktadır. Yazılan karanlık senaryonun iç yüzü aydınlanmaya başlamıştır. Dervişin yeni bir fitne düzeneğinin asal unsurlarından birisi olduğu vehim değil, vaki bir gerçektir. CHPde iki Kemal vardır. Acaba diyorum, mesela Faik Öztrak, hangi Kemali lideri olarak kabullenmektedir? ABDdeki Kemalin CHPdeki ajanı ve taşeronu Öztrak mıdır? Biz oyunu görüyoruz. Cumhur İttifakının tarihi varlığının çok güçlü şekilde devamına inanıyoruz. Zalimlere karşı biriz, emperyalizme karşı tek yüreğiz. Biz Türkiyeyiz, Türk milletiyiz. Okyanus ötesinden ülkemize istikamet çizdirmeyiz, müdahale ettirmeyiz. 19 Şubat 2001 tarihli MGK Toplantısından sonra baş gösteren siyasal ve ekonomik sorunlar tekrar etmeyecektir. Merhum İsmail Cemle yola çıkıp, sonra onu ilk durakta satan, Türkiyeyi karıştırıp ardından da kaçan Dervişin maskesi çoktan düşmüştür. Küresel güçlerin bir hesabı varsa Allahın da bir hesabı vardır, Türk milletinin yapacakları görülecektir. Eğilmez başımızla, teslim olmaz irademizle, milli şuurumuzla, muazzam dayanışmamızla Emperyalizmi ve fitne komiserlerini her cephede karşılamaya sonuna kadar hazırız" ifadelelerini kullandı.

Haberin Devamı