Yılın son faiz kararı belli oluyor! Bankada parası olanlar Merkez Bankası açıklamasını bekliyor

Merkez Bankası’nın aralık ayı toplantısında faiz kararı ne yönde çıkacak, piyasanın beklentisi ne? Olası bir faiz artışı ile birlikte mevduat ve kredi faizleri yükselir mi, altın dolar ve borsada yön ne olur? Konuyla ilgili Milliyet'e değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Hikmet Baydar, şu ifadeleri kullandı:“Merkez Bankası daha önce yaptığı açıklamada faiz artırımlarında yolun sonuna geldiklerini ima etmişti. Sıkılaştırma hızını aralık ayı toplantısında yarı yarıya azaltabileceğini ifade etmişti. O yüzden 250 baz puan civarında bir faiz artırma ihtimali oldukça yüksek. Piyasa 250 baz puan civarında faiz artırımı bekliyor. Bana göre de piyasa beklentisi cazip. ‘250 baz puan yolun sonu mu, değil mi?’ bu daha çok enflasyondaki seyre bağlı olarak değişecek. Ocak ayında da faiz artırımı gelebilir. Çünkü aralık ayı enflasyonu yıllık bazda yükseliş eğilimini sürdürecektir. Yılı yüzde 65 civarında bir enflasyon ile kapatabiliriz. Ocak ayında 250 baz puan daha faiz artırımı gelebilir. Yılın son faiz toplantısında ise (aralık) 250 baz puan faiz artırımı beklentisi mantıklı. Bunu yolun sonuna yaklaşıldığı yönündeki açıklamaya bağlı kalarak söylüyorum: Belki birkaç kez daha 250’ler ve 100 baz puan şeklinde artırımları görebiliriz. Henüz ortadoks politikadan sapmayı gösterecek bir hareket içerisine girilmesini beklemiyorum. Önümüzdeki süreç içerisinde enflasyon trendine bağlı olarak faiz politikasının belirleneceğini düşünüyorum. Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmesi konusunda yolun sonuna geldiğini açıklaması ile birlikte artırımlar bundan sonra 500 baz puan civarında olmaz. Daha küçük oranda faiz artırımlarına devam edebilirler. Daha önceki toplantıda patika olarak yüzde 70-75'lik enflasyondan bahsedilmişti. Enflasyonda zirve yapılana kadar yani mayıs ayına kadar faiz artırımları ufak ufak yapılabilir. Büyük ihtimalle faiz artırımlarına 2024’ün başında da devam edecektir Faiz indirimleri ise haziran ayından sonra yani enflasyonda düşüş trendi oluştuktan sonra söz konusu olabilir. Haziran ayına kadar faizlerde yukarı yönlü hareketlerin olabileceğini düşünüyorum. Eğer 250 baz puan faiz artırımı olursa bunun mevduata yansıması çok fazla olmamakla birlikte hem mevduat hem de kredi faizlerinde yükselişler olabilir. Çok ciddi artışlar olmayacak. İnsanlar mevcut enflasyonda aşağı yönlü trend oluşacağı beklentisi ile mevcut faizlerle kredi kullanma konusunda istekli değiller. Bu durumda faizlerin daha fazla artışı kredi kullandırma konusunda bankaların işini zorlaştıracaktır. Faiz kararının birebir yansıyacağını düşünmüyorum. Her yükselen faiz finansman maliyetlerini artırdığı için yüksek borçluluk oranı ile iş yapan firmalarda finansman maliyetlerinin artışı nedeniyle bir kar satışı getirme potansiyelini beraberinde getirir. Borsanın hikayesi bundan ibaret değil. Yabancı yatırımcının özellikle mart ayı seçimleri bitikten sonra piyasaya girme ihtimali dolar bazında borsanın yeniden yukarı yönlü gitmesine sebep olabilir. Bu beklenti borsanın düşüşünü engelliyor. Sadece faiz kararına bağlı kalıcı bir düşüş zayıf. Ancak yabancı beklentisi ile ilgili olumsuz bir şey olursa bu borsada kalıcı düşüşe yol açabilir. Altın global çapta yukarı yönlü hareketlerine devam ediyor. Parasal sistemden merkez bankalarının para çekip altına geçmeleri nedeniyle altın oldukça güçlü. 2024’te de altındaki güçlü seyrin devam edeceğini bekliyorum. Dolara gelince Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yerel seçimlerden sonra yabancı girişlerini beklediğini söyledi. Bunu dikkate alırsak önümüzdeki süreç içerisinde dolarda aşağı yönlü hareketlerin gelme potansiyeli biraz daha artıyor. Bunun için gir listeden çıkma, rating artışı veya yerel seçimlerin sonucunu beklememiz gerekecek.” Dinamik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı: TCMB kasım ayında 500 baz puanlık faiz artırımı gerçekleştirmesinin ardından 21 Aralık Perşembe günü tekrar politika faizini açıklayacak. Ancak, merkez bankasının geçen ayki karar metnine baktığımızda ise sıkılaşma döngüsünün sonuna gelindiğini ve sonraki adımların daha düşük seviyede gerçekleşebileceği düşüncesi tarafımızda ağır basıyor. Bu yönlendirme çerçevesinde bizim beklentimizde piyasa beklentisi paralelinde 250 baz puan artış olabileceği yönündedir. Merkez bankasının aralık ayında gerçekleşmesi muhtemel 250 baz puan faiz artışının dışında yılbaşındaki ücret artışlarının enflasyon üzerinde yaratabileceği etkiyle birlikte bir kez daha faiz artışına gidebileceği kanısındayız. Ancak bu faiz artışının sınırlı olacağını ve %45 ile tepe seviyenin oluşabileceği görüşü bizde ağır basıyor. TCMB’nin politika faizinde bir değişikliğe gitmesi krediler ve mevduatlar üzerinde bir artış etkisi yaratabilir. Ancak, merkez bankasının para politikasının etkilerini görmek amacıyla geri çekileceği zaman dilimi içerisinde bankalar arası rekabet koşullarının da etkisiyle faiz oranlarında zamanla bir düşüş görebiliriz. Faiz kararları, optimal koşullarda borsa ve kurlar üzerinde baskı yaratır ancak ortodoks politikalara geçiş adımlarının atılmasının da etkisiyle borsa üzerinde baskı oluştursa da sektörel ayrışmanın ön planda olacağını düşünmekteyiz. Kurlar tarafında ise TCMB’nin rezerv artırım politikasıyla birlikte görülebilecek düşüşün kısa vadeli olabileceğinin kanısındayız. Artan mevduat faiziyle birlikte getiri-risk algısının finansal varlık tercihleri üzerinde etkisi ve yaklaşan yılbaşıyla birlikte likiditeden kaynaklanan düşüşlerin de kısa vadeli olacağını ve borsada yönün değişmeyeceğini düşünüyoruz.