Evini satıp bu işe girdi kendi işinin patronu oldu! Türkiye’de tek

Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Çalgı Bölümü mezunu Burçin Bayar Babaoğlu, Türkiye'deki tek kadın kanun yapımı ustası olarak biliniyor. Çeşitli enstrümanların minyatür hallerini de yapan Babaoğlu, son yıllarda atık ürünlerden müzik aletleri tasarlamaya başladı. Atölyesinde atık malzemelerden yapılan çok sayıda enstrümanı buluna Babaoğlu, son olarak atık kilimlerle atık müzik aletlerini buluşturdu. Atık ürünleri dönüştürmenin hayat felsefesi haline geldiğini vurgulayan Babaoğlu, Türk kültürü ile özdeşleşmiş ve atığa çıkmış kilimleri farklı müzik aletleriyle birleştirerek kültürlerin iç içe geçmesini sağlıyor. Geri dönüşüm sayesinde yepyeni müzik aletlerine taş çıkartan ürünler üreten Burçin Bayar Babaoğlu, Toplumumuzun zengin bir kültürü var. Kilim de bu kültürün parçalarından biri. Doğu'nun ve Batı'nın farklı bir yerinde küçük kız çocukları ya da genç kadınlar Türk motifli kilim dokuyor. Müzik ve kilim sanatını bir araya getirmek istedim. Bu nedenle atık kilimlerden yine atık müzik aletlerine kaplamalar yapıyorum dedi. Geri dönüşüm yoluyla müzik aleti tasarlamaya bir belgeselden ilham alarak başladığını belirten genç sanatçı, İzlediğim belgeseldeki çocuğun kendi imkanlarıyla yapmış olduğu müzik aletini görmem neticesinde ‘ben de yapabilirim' dedim ve atıkları hayata kazandırmaya başladım. Karşıyaka Belediyesi Mahmure Handan Hanım Müzik Aletleri Yapım Atölyesinde atık malzemelerden enstrüman yapıyorum, ayrıca ücretsiz minyatür müzik aleti kursları veriyorum. Burada da yine atık ürünleri kullanarak minyatür enstrümanlar yapıyoruz. Burada amacımız geri dönüşümü sağlamak diye konuştu. İnsanların geri dönüşümden elde edilen müzik aletlerine olan ilgisini vurgulayan Burçin Bayar Babaoğlu, “Özellikle kanun imalatı yapan tek kadın olmam, insanların ilgisini çekiyor. Sonrasında çıkartmış olduğum ürünleri incelediklerinde beğenilerini dile getiriyorlar. Atölyenin etrafından gelip geçen çocukların tepkileri görülesi. Atölyemiz konum itibariyle yoğun bir semtte. Bu nedenle meraklı gözlerle karşılaşmak hep mümkün oluyor. Gören yetişkinler ve çocuklar müzik aletleriyle yakından ilgileniyorlar. İnsanların çoğu müzik aletlerini tanımıyor. Yapılan ürünlerle örnek teşkil etmek istiyoruz. Müzik aletlerini bilmeyen çok insan var. Gelecekte özellikle ürettiğim atık ürünleri sergilemek istiyorum. Bu sayede müzik aletlerini tanıtırken geri dönüşümün önemine dikkat çekilebileceğini düşünüyorum diye aktardı. Öte yandan Adana’da 37 yaşındaki 3 çocuk annesi Zeynep Geyik, ikiz kızlarını okula yazdırdıktan sonra onlardan ilham alarak kendisi de okumak istedi. Anne Geyik, çocuklarının yakınındaki okula yazılarak, 1 yılda ortaokul eğitimini tamamladı. Meslek sahibi olmak isteyen genç kadın, daha sonra bir meslek lisesinin pastacılık bölümüne kaydını yaptırdı. Başarıyla liseden mezun olan Geyik, önce butik pastane açmak istedi ancak daha sonra eşinin tavsiyesi üzerine tatlıcı olmaya karar verdi. Geyik, mesleği öğrenmek için çocuklarıyla birlikte tatlılarıyla ünlü Gaziantep'e yerleşti. Burada kiraladığı evde yaşarken meşhur bir tatlıcıda her gün uzun saatlerce çalışan Geyik, birçok tatlının yapımında ustalaştı. Bu sürede 15 çeşit tatlı türü öğrenen Geyik, 5 yıl önce Adana’ya gelerek oturdukları evi satarak iş yeri açtı. Öğrendiği 15 tatlının üzerine 10 çeşit daha ekleyen Geyik, dükkanında 25 tatlı türüyle müşterilerine hizmet vermeye başladı. 6 masayla ve 3 çalışanla başladığı işte Geyik, şu anda 45 masayla müşterilerine hizmet veriyor. Ayrıca Geyik, toplam 20 kadın ve erkeğe istihdam sağlıyor. 15 yaşındaki ikizleri Sena ve Tuana da annelerinin yanında yetişerek mesleği öğreniyor. Zeynep Geyik, kadınların istedikten sonra her işi başarabileceğini söyledi. Süreci anlatan Geyik, “Gaziantep’te birkaç ay kaldım eşim ve çocuklarımla beraber. Sabah 08.00’den gece 03.00’e kadar çalışıyordum. İşi öğrendikten sonra Adana’ya geldim ve burayı kiraladım. 3 kişiyle başladığımız iş yerimizde 20 tane personel ile çalışıyoruz. Bu işi Türkiye’de yapan genelde erkekler ancak ben burada kendi öğrendiğim işi kadınlara öğretiyorum” ifadelerini kullandı. Hayallerinden hiçbir zaman vazgeçmediğini vurgulayan Geyik, “Evimi satarak bu iş yerini açtım. Ancak hiçbir zaman hayallerimden vazgeçmedim. Bütün kadınlar da hayallerinden vazgeçmesin. Bana başaramazsın, yapamazsın diyenlere örnek oldum” dedi. Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi ilçe Müdürlükleri işbirliğiyle organize edilen halı dokuma kurslarında 60 kursiyer bulunuyor. Geneli ev hanımı olan kursiyerler el sanatlarını öğrenerek, yurt dışına sattıkları halılarla aile bütçelerine de katkı sağlıyorlar. Halı dokuma kursları hakkında bilgi veren Kadın Aile Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürü Hilal Küçük, “Asrın felaketi olarak adlandırdığımız 6 Şubat 2023 depreminden sonra vatandaşlarımızla birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak daima kadınlarımızın yanındaydık ve şimdi de kadınlarımızla beraber yaralarımızı sarma noktasında hem psikolojik hem de maddi olarak huzurlarını sağlamak amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Halı dokuma kurslarımızı açtık. Depremlerden dolayı yaşadıkları zorlukları burada vakit geçirerek, aşmaya çalışıyorlar” dedi. Burada vakit geçirirken aile bütçesine katkı sağladıklarını söyleyen Usta Öğretici Nurcan Doğan, “Tarihimizi ve kültürümüzü yaşatıyoruz. Halılarımızda Osmanlı motifleri kullanıyoruz. Lale motifleri de kullanıyoruz. Kursiyerlerimiz bir haftada halı dokumayı öğrenerek, bir ay içinde hız kazanıp aile bütçelerine katkı sağlamaya başlıyorlar. Dokunan halılar yurt dışına gidiyor. Genelde yurt dışından talep görüyoruz. Çok beğeniyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan’a bize bu imkânları sağladığı için çok teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Kurs sırasında çok güzel vakit geçirdiklerini dile getiren kursiyer Gülcan Bozkurtoğlu, “Evde boşa geçen zamanımızı burada değerlendiriyoruz. Evdeki strese iyi geliyor dokuma yapmak. Halı dokumaya konsantre olduğumuz zaman o stresi unutuyoruz” diyerek, bu imkânları kendilerine sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’a teşekkür etti.