Küresel iklim değişikliği, son yıllarda artan aşırı hava olaylarıyla beraber tüm dünyanın gündeminde ilk sırada yer alıyor. Kısa bir süre önce Avrupa Birliği (AB) Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından yayımlanan rapor, ‘iklim krizi’ tehdidinin ne kadar ciddi boyutta olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Raporda Şubat 2023 ile Ocak 2024 arasında yıllık sıcaklık artışı 1,52 dereceye ulaştı. Böylelikle dünya ilk kez küresel ısınma eşiği olan 1,5 santigrat dereceyi geçerken aynı zamanda gezegenin rekor oranda su seviyesi artışı ile karşı karşıya kaldığına vurgu yapıldı.
En önemlisi de küresel iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde doğrudan etkisinin bulunuyor olması… Örneğin çevre ve hava kirliliği ile değişikliğinin beyin damar hastalıkları üzerindeki etkileri son yıllarda daha sık ortaya çıkmaya başladı. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; hava ve çevre kirliliği, iklim değişikliğiyle beraber inme ve beyin damar tıkanıklığı oluşumuna kalp hastalıklarından daha fazla neden oluyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÖLÜMLE DAHA ÇOK BAĞLANTILI HALE GELMEYE BAŞLADI
Geçtiğimiz günlerde Amerikan Nöroloji Akademisi'nin dergisi Neurology'de yayımlanan yeni bir araştırma ise bu durumu bir kez daha kanıtladı. Çalışmaya göre iklim değişikliğiyle bağlantılı aşırı sıcaklık dalgalanmaları, dünya çapında yarım milyondan fazla insanın felç nedeniyle hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu da gösteriyor ki optimal değerlerin üstünde veya altındaki sıcaklıklar, ölümle giderek daha fazla bağlantılı hale geliyor.
Çalışmada optimum aralığın dışındaki sıcaklıklar nedeniyle felçten kaynaklanan ölümlerin ve felçle ilişkili sakatlıkların sayısını görmek için 204 ülke ve bölgede son 30 yıla yayılan sağlık kayıtları incelendi. Ayrıca veriler farklı bölgelere, ülkelere ve bölgelere göre de ayrıldı. Daha sonra yaş ve cinsiyet dikkate alınarak sonuçlar elde edildi.
Botoks, dünyada en sık uygulanan estetik uygulamalarından biri… İşlemin kolay, sonuçlarının ise etkili oluşu ilgiyi gün geçtikçe artırıyor. Pek çok uzman botoksun doğru ellerde uygulandığı zaman çok güvenli ve gerçek bir anti-aging (yaşlanma karşıtı) olduğunu söylüyor.
Fakat son zamanlarda hem ülkemizde hem de dünyada sahte botoks şikayetleri artmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde ABD’de açıklanan verilere göre Illinois, Colorado, Kentucky, Washington ve Tennessee dahil olmak üzere ülkenin birçok eyaletinde insanların sahte botoks enjeksiyonları sonrasında hastalandıkları bildirildi.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), gelen şikayetler üzerine başlattığı bir çalışmada, “Çok kapsamlı bir soruşturmayı koordine ediyoruz” açıklamasında bulundu. CDC, bu ciddi durumu ele almak için Tennessee ve Illinois eyaletlerinin sağlık departmanlarıyla iş birliği içinde çalışıldığını belirtti.
‘TÜRKİYE’DE DE 3 BİN 481 KUTU SAHTE BOTOKS ELE GEÇİRİLDİ’
İnvaziv meningokok hastalığı, ‘neisseria meningitidis’ adlı bakterinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığı. Bu bakteri, genellikle burun ve boğaz çevresinde yaşıyor. Yayılarak menenjite ya da kan zehirlenmesine neden oluyor. Hastalık genellikle ani başlangıçlı ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, sıcaklık hissi, el ve ayak uyuşması gibi semptomlarla ortaya çıkıyor. Tedavi edilmediğinde ise ciddi komplikasyonlara hatta ölümcül sonuçlara yol açıyor.
Geçtiğimiz günlerde ise Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), hastalığın son yıllarda hızla arttığına dair bir uyarı yayımladı. 2023’te ABD'de 422 vaka rapor edildiğinin altını çizen CDC, bu sayının 2014'ten bu yana bir yılda kaydedilen en yüksek rakam olduğunu açıkladı. Ayrıca CDC, bu yıl şimdiden 143 vakanın bulunduğunu bunun da enfeksiyonların 2023'ü geçme yolunda olduğu anlamına geldiğini vurguladı. İlginç olan ise geçen yıl vakaların çoğunda menenjit yoktu ama en az 17 kişi hayatını kaybetti.
‘BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DAHA ZAYIF OLANLAR İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR’
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Karadeli, “Açıklamaya bakınca belli bakteri türünden ziyade bazı bakterilerin özellikle invaziv meningokok hastalığına geçen yıla göre daha fazla yol açtığını görülüyor. Konuyu derinlemesine incelediğimizde de vakaların istatiksel olarak anlamlı düzeyde artış göstermesini korkutucu olarak yorumlayabiliriz” dedi ve ekledi:
“Bu artışı yorumlarken, hastalığın özellikle çocuklarla genç yetişkinlerde daha sık görüldüğü ve kalabalık ortamlarda, sigara içenlerde, bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, seyahat edenlerde riskin daha yüksek olduğunu belirtmeliyim. Özellikle HIV’li (Bağışıklık sistemini hedef alan ve AIDS'e yol açabilen özel bir virüs) kişilerdeki orantısız vaka artışına da bakarsak, bağışıklık sistemi daha zayıf olanlar için tehlike çanları çalıyor.” ‘HASTALIK TÜRKİYE’DE DE CİDDİ BİR SORUN’
“Türkiye'deki invaziv meningokok hastalığının durumu hakkında net verilere sahip olmak zor çünkü bu veriler genellikle Sağlık Bakanlığı tarafından toplanıp, açıklanıyor” diyen Prof. Dr. Hasan Hüseyin Karadeli, “Genel olarak Türkiye'deki invaziv meningokok hastalığı vakaları nispeten biraz daha düşük” ifadelerini kullandı.
Ancak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de invaziv meningokok hastalığının ciddi bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karadeli, “Erken teşhis ve tedavi çok önemli… Özellikle Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan programlar sayesinde, hastalığın yayılma riskine dair önemli çalışmalar yapılıyor” dedi.
‘Büyük taklitçi’ olarak bilinen hastalıkta umut veren gelişme! İnsan terinde bulunan protein sonu olabilir… ‘Krem, ilaç ya da aşı üretilebilir’
Soğuk algınlığı ve grip her yıl 3 ila 5 milyon kişiyi etkileyen, influenza virüsünün yol açtığı bir enfeksiyon hastalığı. Soğuk kış aylarında insanların en büyük sorunlarının başında geliyor.
Solunum ve dolaşım sistemini etkilemesinin yanı sıra tüm organlarda zarara da neden olabiliyor. Özellikle bu kış, iyileşmesi haftalar süren grip salgını pek çok insanı etkiledi.
Ancak bahar geldi kış hastalıkları bitti diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Pek çok uzmana göre bahar aylarında grip ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülüyor. Kişiler öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, yaygın vücut ağrıları, halsizlik ve yorgunluk şikâyetlerini yıl boyunca yaşayabiliyor.
Tüm bunların dışında saman nezlesi, polen alerjisi, mevsimsel alerjik rinit de en sık görülen alerjik reaksiyonlar olarak ön plana çıkıyor. Ayrıca ısınan havayla birlikte su ve gıda ile bulaşan bazı parazit ve bakterilerin de etkisi ishale neden olabiliyor.
İngiltere'deki Surrey Üniversitesi'nde viroloji alanında öğretim görevlisi olan Dr. Lindsay Broadbent, “Soğuk algınlığında yaşadığımız semptomların çoğu virüsün kendisinden değil, bağışıklık sistemimizin tepkisinden kaynaklanıyor. Bahar aylarında da kış aylarında olduğu gibi çok fazla soğuk algınlığı virüsü görülüyor. Ancak hastalıklara kalkan olan, enfeksiyondan kurtulmanızı sağlayacak bazı püf noktaları bulunuyor” ifadelerini kullandı.
İşte uzmanlara göre soğuk algınlığından hızla kurtulmanın 10 yolu…
1-) İNFLUENZA VİRÜSLERİNİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLARIN SÜRESİNİ KISALTIYOR: MÜRVER ŞURUBU
Vücudumuzun bir saat gibi çalışmasında ne kadar süre ışığa maruz kaldığımız oldukça etkili… Bugüne kadar yapılan pek çok araştırmada, yapay ışığa maruz kalma süresi arttıkça pek çok hastalık riskinin ortaya çıktığı kanıtlandı.
Örneğin geceleri iyi aydınlatılmış bir mahallede ya da parlak neon ışıklarının olduğu rengârenk aydınlatılan bir caddede dolaşmanın diyabete davetiye çıkardığı ortaya kondu. Hatta parlak ve yapay ışığa maruz kalma süresinin artmasıyla, arterlerdeki kan akışıyla ilgili koşullar olan kardiyovasküler hastalıkların gelişimi arasında da bir bağlantı kuruldu. Şimdi de Çin’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, gece boyunca yapay ışığa maruz kalmanın felç riskini artırdığı ortaya çıktı.
ALTI YILIN SONUNDA 910’U FELÇ OLMAK ÜZERE 1278 KİŞİDE SEREBROVASKÜLER HASTALIK GELİŞTİ
Hakemli bilimsel yayın kuruluşu olan Stroke'ta yayımlanan çalışmada, 2015-2018 yılları arasında Çin’in Zhejiang eyaletinin kuzeydoğusunda yoğun nüfuslu bir liman şehri olan Ningbo’da yaşayan 28 bin 302 yetişkin incelemeye alındı.
En yüksek düzeyde gece ışığına maruz kalanların, iskemik felç (beyindeki tıkalı bir arterin neden olduğu) ve hemorajik felç (kanama) dâhil olmak üzere serebrovasküler hastalık (Beyne giden kan damarlarının ve kan akışının etkilendiği bir grup hastalığı tanımlamak için kullanılıyor) geliştirme riskinin yüzde 43 olduğunu buldular. Altı yıllık takip süresi boyunca, 910 felç geçiren kişi de dâhil olmak üzere 1278 katılımcıda serebrovasküler hastalık gelişti.
Yüz yıkama rutininizin nasıl olması gerektiğini hiç düşündünüz mü? Genelde her sabah güne başlamadan önce yüz yıkanır. Aynı alışkanlığı gece yatmadan önce yapanların sayısı ise oldukça azdır. Halbuki gece yıkanan yüz gündüz yıkanandan çok daha önemli ve gerekli…
HÜCRELERİN YENİLENMESİ İÇİN ÇOK GEREKLİ
ABD’de New York City'de özel bir kliniğin kurucusu olan dermatolog Anne Chapas, Fox News Digital'e yaptığı açıklamada, “Gün boyunca yüzünüz çevreden edindiği kir, bakteri, kirletici maddeler ve diğer yabancı virüsleri biriktiriyor. Yatmadan önce yüzünüzü yıkamak ise bu kirlerin giderilmesine yardımcı oluyor. Bu eylemi alışkanlık haline getirdiğinizde ise virüslerin gözeneklerinizi tıkamasını ve potansiyel olarak sivilce oluşumuna yol açmasını önlemiş oluyorsunuz” dedi.
Geceleri yüz yıkamanın aynı zamanda hücrelerin yenilenmesini de desteklediğini söyleyen Anne Chapas, “Yatmadan önce temizlik yapmak cildinizin nefes almasını sağlar ve uyku sırasında doğal yenilenme sürecini kolaylaştırır. Bu, daha sağlıklı ve daha canlı bir cilde neden olur” ifadelerini kullandı.
Teknoloji ve internetin gelişmesiyle siber güvenlik tehditleri giderek artıyor. Son dönmede dolandırıcıların en çok kullandığı yöntem ise telefon numarası kopyalamak!
Geçtiğimiz günlerde R.Ö. (63), telefonla arayan kişilerin kendilerini banka görevlisi olarak tanıttıklarını, “hesabınızda bir karışıklık var” diyerek başka bir hesaba 100 bin lira havale yaptırdıklarını söyleyerek emniyete başvurdu.
R.Ö. daha sonra kendisini arayan telefon numarasına dönüş yaptığında karşısına Galatasaray’ın eski yöneticisi ve iş insanı Abdurrahim Albayrak'ın çıktığını söyledi. R.Ö. önce tanımadığı Abdurrahim Albayrak'a “Beni neden dolandırdınız” diye sorduğunu ancak konuşmanın ilerlemesiyle onun da olaydan haberinin olmadığını anladığını belirtti.
Konuyla ilgili Demirören Haber Ajansı mikrofonlarına konuşan Abdurrahim Albayrak, “Çok tatsız bir olay yaşadık. Dolandırıcılar numaramı kopyalamışlar. Telefonu her açtığımda inanılmaz hakaretler duydum. Ne olduğunu anlayamadım. Arayanlar beni tanımıyor. 50-60 kişiye bunun dolandırıcıların işi olduğunu anlatmaya çalıştım. Birçok insan mağdur oldu. Emniyet ekiplerimiz çok büyük bir şebekeyi benim sayemde çökerttiklerini söylediler” ifadelerini kullandı.
Peki telefon numarası kopyalama işlemi nasıl yapılıyor? Bu yönteme karşı nasıl önlemler alınmalı? Telefon numarası kopyalananlar hangi risklerle karşı karşıya kalabilir?
Bunun gibi pek çok soruya Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile cevap aradık.
‘SON YILLARDA DOLANDIRICILARIN EN ÇOK KULLANDIĞI YÖNTEM OLDU’
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, dolandırıcıların son yıllarda bu yöntemi çok sık kullandığını ve dolandırılanların sayısının giderek arttığına dikkat çekti.
Yeterli ve dengeli beslenmek için vücudun ihtiyaç duyduğu dört temel gruptan zengin ürünleri tüketmek gerekiyor. Bunlar; süt, et-balık, sebze ve meyveler… Bu besinler içinde sağlığımıza pozitif anlamda en çok etki sağlayanlar ise sebzeler…
Örneğin Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı araştırmalara göre yeşil yapraklı sebze tüketmenin kansere karşı vücudu koruduğu kanıtlandı. Kansere karşı ‘süper güç’ olarak nitelendirilen sebzelerin başında ise brokoli geliyor.
Yapılan araştırmalar, brokoli tüketiminin özellikle meme, prostat, kolon, akciğer ve mide kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydu. Özetle brokoli ve diğer sağlıklı sebzeleri (Pazı, karalahana, tere, sarımsak) dengeli bir beslenme programının parçası olarak tüketmek, genel sağlık ve kanser riskini azaltma açısından çok önemli…
BROKOLİNİN SAĞLIĞA OLAN YENİ FAYDASI UZMANLARI ŞAŞIRTTI