İNAN edin Feghouli maçın kahramanı olabilirdi. O kadar çok gol kaçırdı ki konsol oyunlarında bile bu kadar basit ve anlamsız goller auta atılmazdı. Attığı gol ve zamanlama açısından iyiydi ama daha çok kaçırdıkları ile hatırlıyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse G.Saray iyi futbol oynamadı. Tolga’nın tüm takım çıkarken attığı yanlış paslar, Latovlevici’nin iki adım ötesine topu verememesi Fatih Terim’in bayağı yordu. Tribündeki ve TV başındakiler de sanıyorum saç baş yoldu.
MAÇIN önemli adamlarından biri de Osmanlı kalecisi Karcemarskas oldu. Sayısını hatırlamıyorum bir çok yüzde 100’lük pozisyonlarda kedi gibiydi. Gomis’in son 10 dakikadaki performansı, gol sonrasında elini kalbine götürüp tribünlere bakıp, para benim için önemli değil hareketi yapması her şeyi açıklıyordu. Kötü oynarken kazanmak şampiyonluk yolunda çok önemli.
TRANSFER OLMAZ!
BUNUN için G.Saray maçı belki erken koparamadı ama şampiyonluk yürüyüşünde önemli bir engeli daha geride bıraktı. Bu takıma transfer artık yapılamaz çünkü Fatih Hoca da bunu tüm takımı kaybetme adına burnu göze alamam dedi. Hiçbir oyuncu kulüpten büyük değildir! Anladın mı Ndiaye...
G.SARAY’IN başında Tudor olsaydı inanın bu maç kaybedilirdi. İşte değişimi gördünüz. Bu değişimin adı, Fatih Terim efekti... Sanki maçın ilk yarısı TT Arena’da oynandı. Öylesine tempolu, öylesine müthişti sarı-kırmızılılar. İkinci yarı Kayseri Kadir Has’taydı. G.Saraylılar geriye yaslandıkça Kayseri pozisyon üstüne pozisyon buldu.
İNANIN ki maçı izleyen G.Saraylılar’ın kalbi yaşlanmıştır. Ama büyük hoca olmak, tecrübeli olmak bir başka. Kimyası bozulan Sinan Gümüş’ü bile o pozisyonlara sokmak, Fatih Terim gibi bir hocanın işiydi.
EREN MUHTEŞEMDİ
KIRILMA noktalarında Sinan dikkatli olsa maç çok daha erken kopabilirdi. Ancak şu gerçeği kabul etmek gerek. Muslera dün gece çok direndi. Donk ve Rodrigues’in de hakkını vermek lazım. Bir alkış da Eren Derdiyok’a. Gomis yoktu ama Eren de gol vuruşlarında muhteşemdi.
BİR tebrik de G.Saray’ın çiçeği burnundaki başkanı Mustafa Cengiz’e. Her deplasmana gitmelisiniz. Fatih Terim’in ve futbolcuların yanında kesinlikle olmalısınız. Başkan, takımdaki totem yapma esprisiyle deplasmanlara gitmemezlik yapma. Çünkü kabul et, ayağın uğurlu geldi.
KEŞKE dün gece bu maçı Tudor da izleyebilseydi. Bir takımın nasıl şahlandığını, nasıl kişilikli futbol oynadığını, nasıl kaybetmeye tahammülü olmadığını görebilseydi... Kimse kusura bakmasın, bunun hepsini Fatih Terim yaptı. Hem de 3 antrenmanla...
SAHA içindeki bu değişimin yanında yedek kulübesi ve futbolcuların yüzlerindeki o hırs inanılmazdı. Dediğim gibi; bunun altında Fatih Terim’in yıllardır sürdürdüğü tecrübesi var. Değişmeyen tek şey, G.Saray’ın muhteşem seyircisiydi. Bir an olsun takımını yalnız bırakmadılar.
GOMIS’in altı pastan kaçırdığı goller hiç moralini bozmadı. Sofiane Feghouli inanılmaz çalışkandı. Ancak Belhanda’daki kıpırdanış fazla değildi. Hakem net pozisyonları iyi süzemedi.
FUTBOL DERSİ VERDİLER
ÖZETLE; teknik direktörlükte çırak bile olamayacak Igor Tudor’un bıraktığı G.Saray, Türk Telekom Stadyumu’nda herkesi mutlu etti. Rakibine resmen futbol dersi verdi. Başkan Dursun Özbek de Fatih Terim konusunda ne kadar doğru bir karar verdiğini gördü.
İKİNCİ yarıda bambaşka bir havayla, bambaşka bir zihniyetle, bambaşka bir futbol anlayışıyla, Yasin’iyle, kel adam Maicon’un taklalarıyla, Fernando Muslera’nın yeniden kendine gelmesiyle G.Saray en güçlü adayı olur. Ben kesinlikle buna inanıyorum. Çünkü Fatih Terim’in olduğu her yerde şampiyonluk esastır...
KABUL edelim Hırvat hocanın kapasitesi çok sınırlı. Yaptığı tek şey üçlü defans oynatmak, golleri yedikten sonra ikinci yarıda Rodrigues’i oyuna almak... He unutmadan bir de 89. dakikada Eren’i oyuna almak gibi bir fantazi! Yeter gerçekten yeter artık. Bu eziyet bitmeli. Çünkü bu kadar para harcanıp bu takımı G.Saraylıların göğsü ağrıyarak tahammülü kalmadı.
HEYECAN VE SİNERJİ YOK!
TUDOR’UN yanlışları tamam da Belhanda, Feghouli ve Denayer gibi aymazların, umursamazların hiç mi günahı yok? Bu kadar vurdumduymaz futbolcular görmedim. Malatya’ya kocaman bir alkış. Analarının ak sütü gibi galibiyeti hak ettiler. G.Saray için Malatya tribünlerinde üç üç diye bağırılıyor, Trabzonlu taraftarlar her hafta G.Saray’da oynasak diye dalga geçiyor.
PEKİ ne olacak şimdi? Bence müdahale edilmezse şampiyonluk gidiyor. Düşünün 62 dakika kaleye bir tek şut atamayan G.Saray düşünün. Düşünün Feghouli’nin tek olumlu hareketi yok, Belhanda’nın yine öyle. Her şey arap saçı! Kimin nerede oynadığı belli değil. Takımın fişi çekilmiş durumda. Herkes isteksiz ve heyecansız. Sinerji yok. Ve taraftarın hırpalanan sinir sistemi ve kaçan puanlar! Dursun Başkan masaya çoktan yumruğunu vurma şansı geldi geçiyor. Ya çözüm bulursun ya da gelecekte bütün projelerin ters teper.
2-0 iken Fatih Terim, 4-2 bitti şampiyon G.saray! Vallahi bu G.Saray adamı kalpten öldürür. Tarihi bir geri dönüşe imza attı ama aklımda bir çok soru var.
1-Tudor bu takımın teknik direktörü olamaz ve gönderilmeli.
2-Muslera dinlendirilmeli
3-Gomis için federasyona acilen başvurulmalı.
HAKEM gerçekten kırmızı kartlar başta olmak üzere çok büyük bir fiyaskoydu. Makarna üstü pilav isteyen Mustafa Yumlu’ya inanamıyorum. Kendini Oscarlık yere attı! Ben ekranda izlerken sandım ki ağzı yüzü dağıldı! Bence sahtekarlığın bile bir sınırı olması lazım.
MAÇIN 2. yarısında Feghouli, Fernando ve Ndiaye geri dönüşün mimarlarıydı. Ama ilk yarıda hepsi de rezildi. Kaç maçtır Muslera’nın geri viteste olduğunu, konsantrasyonunun düşük olduğunu görüyoruz ve söylüyoruz.
TEK GÜZEL ŞEY...
IGOR Tudor bir çare bulur mu diye düyünüyorum ama bu Tudor bir şeye çare olamaz! Ne yazık ki her işi çözmeye çalışan başkan Dursun Özbek buna da müdahale etmeli. Ben meslek hayatımda G.Saray’ın Avrupa maçları dahil olmak üzere Orduspor, Mersin İY, Real Madrid, Milan gibi maçlardaki geri dönüşlerini yaşamış biri olarak dün geceki kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. Çünkü G.Saray bireysel olarak çok iyi ama takım olarak ne yazık ki bu ritmi üst noktaya çıkaramıyor. İŞİN özü 6 gol, 2 kırmızı kart sayamadığım kadar sarı ve hakemin rezil bir yönetimi. Tek güzel şey G.Saray’ın galibiyeti.
HİÇ kimse kusura bakmasın! G.Saray zerre kadar kazanmayı hak edecek bir oyun oynamadı. Bunun sorumluları Igor Tudor, Younnes Belhanda, Badou Ndiaye ve listeyi daha da uzatabiliriz... Ama şu var ki Igor Tudor, bu takımın teknik direktörü olamaz. Çünkü G.Saray’ı böylesine ezik, böylesine korkak bir futbol oynamaya mahkum eden bir teknik direktör ben görmedim.
FERNANDO Muslera’ya kızamıyorum çünkü daha önce çok puan kazandırdı. Ama hatasını da görmezden gelecek de değilim. Eğer Beşiktaş, ikinci yarıda bulduğu yüzde 100’lük pozisyonları gole çevirse inanın tarihi bir hezimet olurdu G.Saray adına.
KARAR VERME ZAMANI
PUANLAR her geçen gün eriyip gidiyor. Şimdi karar verme zamanı. Yoksa her şey için çok geç olabilir. Bu müthiş takım, ne oldu da bu hale geldi? Igor Tudor bunun cevabını verebilir mi bilemem! Şimdi yine suçu basın emekçilerine mi atacak? Oysa dün gece Bafetimbi Gomis’ten Fernando Muslera’ya kadar herkes kazanmak için ortaya bir şey koymadılar. Üzgünüm çünkü böyle bir G.Saray’ı ben hiç izlemedim. Belhanda sırtında 10 numara taşıyor ama oynadığı futbol sıfır! Dursun başkan, hiç düşünsme ve kılıcı vur! Çünkü her şey terse gitmeye başladı. Emeklerine yazık! Çabana yazık!
BEŞİKTAŞ’IN olağanüstü futbolu, ders niteliğindeki taktiği ve Şenol Güneş’in farkını ben gördüm. Ama Igor Tudor ve yardımcıları da inşallah bundan feyz alabilirler. Çünkü Cenk’le Quaresma ile Oğuzhan’la yarattıkları baskıyı inanın hiçbir takım kaldıramaz. Koca G.Saray futbol olarak dağıldı ve yazık oldu.
EVİRMEYE çevirmeye gerek yok! Bu ağır mağlubiyetin tek sorumlusu Tudor’dur. Oyunu değiştirmek için hiç hamle yapamayan, maçın stratejisini hiçbir şekilde çözemeyen Hırvat teknik adam Igor Tudor, ne yazık ki bu müthiş takımı yerlerde süründürdü. Kansere çare bulundu ama G.Saray’da yan toplara bir türlü çare bulunamadı.
DAHA ilk 45 dakika biterken Eren Derdiyok, Tolga Ciğerci ve Latovlevici’yi oyundan alarak maçı değiştirme imkanı vardı Igor Tudor’un... Ama dakika 75 ve hiçbir şey yapmadı. Tudor’un yanı sarı Tolga, Ndiaye, Latovlevici, Eren ve yan toplardaki zayıflığı ile Fernando Muslera tel tel döküldü.
PLANI YOKTU!
TAMAM hakem Ali Palabıyık kötüydü ama Igor Tudor en kötüsüydü. G.Saray 1 maçtan çok daha derin konuları kaybetti. F.Bahçe maçında kötü oynadı, Trabzon’a yenildi ve Medipol Başakşehir’in üç önemli oyuncusu yokken fark yedi! Burada G.Saray’ın nereye gittiğini sorgulamak lazım. Şimdi bazıları çıkıp hocaya destek olalım derler... Ama hoca tüm planları ile ne yazık ki iflas etti.
BAŞKAN Dursun Özbek, tüm iyi niyeti ile çalışırken şimdi devre arasında neşteri vurmalı. Yoksa her şey çok geç olabilir.
TUDOR hakkını vermek lazım bu kez doğruları yaptı. Çift forvet ile başlaması iyi fikirdi. Ceza alma ihtimaline karşı Fernando’yu Selçuk ile değiştirmesi akıllıcaydı. Maicon’u Latovlevici ile değiştirip 4-4-2’ye dönmesi hocanın artılarıydı.
BİR hafta önceki Tudor değildi yani! Futbol garip bir oyun. Geçtiğimiz hafta kanser eden G.Saray, G.Birliği’ni farklı yenerken futbolun doğrularını ortaya koydu. İlk yarı çift forvetten beklenen goller savunmacılardan geldi. 2. yarıda rüzgar devam etti. Gomis ve Tolga ile gaza basan G.Saray, ağır eleştirilerden sonra hayata dönmüş oldu.
ASLINDA G.Saray lider, puan farkı açıldı, yine de kimse mağlubiyete tahammül edemiyor. Ve Trabzon unutuldu artık! 16 bin cezalı seyircinin yerine 35 bin 200 seyircinin statta olması da mükemmel bir dayanışma örneği oldu.
TRABZON UNUTULDU
HEP aynı şeyi söylüyorum... Tudor bu takımın kimyası ile oynamazsa şampiyon olur çünkü potansiyel var. Belhanda’dan Muslera’ya; Gomis’ten Mariano’ya herkes inanmış. maçtan bir fotoğraf gözüme çarptı. Maicon’un golden sonra Tudor’a sarılması müthişti. Aslında o kare her şeyi anlatalım.