İNANIN hezimet olurdu... Çünkü Muslera maçın başından son ana kadar gollere geçit vermemek için her şeyi yaptı. Aslan payı onun. Ve maçın kader adamları. 1-Ozan Kabak 2-Hakem 3-Konoplyanka. Yorumlar size ait. Şunu söylemeliyim ki ben G.Saray’ın çok kötü maçlarını izledim ama bu kadar kötü bir G.Saray izlememiştim.
YALAN RÜZGARI GİBİ!
ALLAH’TAN zayıf gruptayız. Neredeyse bir puana şükrediyoruz. Yalan rüzgârı gibi sahada dolaşan bazı futbolculara G.Saray forması ağır geliyor. DüşünMuğdat’ın bir dakikada yaptığı koşuyu Eren 70 dakika yapamadı!
SUYU boşalmış akü gibi futbolcular da vardı. Örneğin Sinan... Yıllardır çok beklenti var ama, mecburiyetten oynuyor. Bursa maçında 1 puana sevinenler bu maçta alınan 1 puana kurban kesmeli! 2. yarıdaki G.Saray sahasından çıkmakta zorlandı, sindi, köşeye sıkıştı, hiçbir hamle yapamadı.
BU kadar olumsuzluklar arasında Fatih Terim ne yapsın! Şapkadan çıkarmak başka, ormanda tavşanı kovalamak başka...
TAKTİK nedir, nasıl yapılır, dün gece bunu Fatih Terim herkese gösterdi. Donk’un golünden sonra ocak ayında transfer olmaz artık! Çünkü G.Saray’ın santrforu yok diyorlar ama, Maicon-Donk çift santrfor! Elbette bu işin şakası. Bu kadar çözümsüzlükler içerisinde satranç oynayan Fatih Terim’e laf söyleyen kesinlikle taş olur!
EVET, G.Saray kötü oynadı, hem de çok kötü... Mariano goldeki ortası dışında sahanın en kötüsüydü, Rodrigues yine öyle... Ancak sonuca baktığınızda G.Saray kazandı. Bir an Porto’daki G.Saray ile bu G.Saray’ı kıyasladım. Arada dağlar kadar fark vardı.
HER maç böyle olmaz. Çünkü 85’te oyuna girip 86’da golü atan Donk da bu kadar şanslı olmayabilir. Sayın Abdurrahim Albayrak, Gomis’e suçu yüklemeden acilen forvet işini çözmeli, yoksa şans her zaman kapıya gelmez...
GEÇEN salı Lokomotif Moskova’yı yenen takım dün neden kötü oynadı ve kaybetti? Deplasmanlardaki bu vasatlık gerçekten kabul edilir değil. Aynen Trabzon’da olduğu gibi Akhisar’da G.Saray taraftarlarını kahreden bir oyun sergiledi. Bir anlamda G.Saray’ın deplasmanlarda kötü oynamak gibi geleneği var ve devam ediyor.
BU mağlubiyeti kime yazmak isterseniz yazın. Çünkü sarı-kırmızılılarda futbol adına hırs, istek, tempo, mücadele ve inanç asla yoktu. 81. dakikada Feghouli’nin oyunun kaderini değiştirmek için sahaya girmesinin hiçbir anlamı yoktu. Sinan Gümüş’ün rezil oynadığı, Rodrigues’in fantezi yaparak kaçırdığı penaltı gecenin öne çıkan notlarıydı. Ayrıca iyi performans gösteren birine penaltıyı attırmak gibi bir kural mı var? Bunun Gomis’te sıkıntıları yaşandı. Geçen sene. Gomis kaçırmasına rağmen sürekli topun başına geçiyordu.
TERİM ÇARE BULMALI
İLK yarıda Muslera ve Nagatomo birazcık iyiydi. Ama maçın genelinde Onyekuru’dan Rodrigues’e, Emre’den Mariano’ya kadar herkes tel tel döküldü. Bugünden tezi yok teknik direktör Fatih Terim’in deplasmandaki bu çaresizliğe, bu anlamsızlığa bir formül bulmalı. Ligde galibiyeti olmayan bir takıma farklı şekilde yenilmek Fatih Terim’i elbette çok üzmüştür. Ancak zaferlerde nasıl onun imzası varsa bu tür acı yenilgilerde çözüm bulmak onun işi. Ayrıca karşılaşmanın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu da Mustafa Yumlu’ya çıkarmadığı kırmızı kartla kötü puan aldı.
MAÇIN taktiği ve tekniği aslında hiç biri önemli değil. En önemli nokta G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’ne galibiyetle başlamış olması. Ve en önemlisi bu yoklukta kulübün kasasına 2.7 milyon Euro’nun girmesidir. G.Saray’ın Devler Ligi’ne dönüşüyle Garry’nin de futbola dönüşü muhteşemdi. Tartışmasız sarı-kırmızılıların oyun iştahı, kazanma arzusu en üst noktadaydı.
FATİH Hoca’da peygamber sabrı var. Belhanda’ya 71 dakika sabretti. Dün gece gerçekten Belhanda kötüydü. Ama Ndiaye ve Ferdando’nun müthiş oyunlarına hayran kaldım. Özellikle Ndiaye kırmızı görene kadar 3 kişilik oynadı. Onun için Ndiaye günlerce istenilen oyuncuydu ve haklı çıkardı.
HEPSİNE HELAL OLSUN
TARAFTARIN coşkusu ve desteğini alkışlıyorum. Ama Eren Derdiyok’un golünden sonra Mustafa Cengiz başkanın ocak ayında transfer yapmasına gerek yok diyorum. Tabii ki bu işin şakası. Ocak ayında 1-2 takviyeyle olağanüstü bir takım olacağı kesin G.Saray’ın.
G.SARAYLI futbolcuların iyi niyetlerine, çalışma isteklerine, kazanma arzularına helal olsun. Ve G.Saraylılar’a da bu galibiyet hayırlı olsun. Moskova gibi geçen sezon Rusya Ligi’nde şampiyonluk yaşamış bir takımı -ki kendileri 1. torbadan G.Saray’ın rakibi oldu- 3-0 gibi net bir skorla yenmek her takımın harcı değil.
ŞAMPİYONLAR Ligi’nde gruptan çıkmak mı? Allah aşkına, Trabzonspor maçını izledikten sonra hâlâ gruptan çıkacağını hayâl edenler, bu işi unutsun. Dilim varmıyor ama G.Saray futbol anlamında rezil oldu. Trabzonspor rakibini paramparça etti.
MAICON’UN, Ahmet’in ayakta duracak hali yoktu. Onun için Fatih Terim stoper istedi. Eren ve Sinan hayalet gibiydi! Onun için Fatih Terim forvet istedi! Takımına ihanet eden Belhanda’yı saymıyorum bile. Mağlubiyeti ister yönetime yazın, ister futbolculara, ister fatih Terim’e... G.Saray geceyi çok kötü noktaladı.
G.SARAY’IN ligi bitirmiş havasıyla oynamasını kabullenemedim. Herkes oyunu izliyordu! Bir başkaldırı, bir isyan, biraz mücadele ne yazık ki yoktu. Dakika 63 olmuş, G.Saray’ın kaleye çektiği şut sayısı sıfır!
‘LİGİ BİTİRMİŞ!’
TRABZONSPOR’DA Yusuf, Rodallega, Sosa ve Nwakaeme, herkes dersine iyi çalışmış. Çünkü futbol çok ciddi bir iştir ve iyi futbolcularla oynanır. Ruhunu, mantalitesini, fiziğini, kazanmak için ortaya koyan oyuncularla oynanır!
BAŞTA da söyledim ya, Belhanda ihanet etti ama tek suçlu o değil. Aynı pozisyonda Rodallega, Emre’nin ayağına bastı, Fırat Aydınus ‘es’ geçti. Başkan Mustafa Ccengiz, 2. başkan Abdurrahim Albayrak ne kadar hesap kitap da yapsa bu oyuncularla ocak ayına kadar devam etmek zorundalar. İyi ki G.Saray, Şampiyonlar Ligi’nde D Grubu’na düşmüş...
MAÇIN ilk yarısı için söyleyecek tek şey, hızlı, heyecanlı ama kötü oynayan bir G.Saray vardı... Protesto edilen Sinan, beğenilmeyen Eren Derdiyok ve oflar poflar arasında sıkıntılar arasında izlenen sarı-kırmızılı takım... Fernando’nun golü bile 34 bin taraftarı mutlu etmemişti. Çünkü herkesin kafasındaki G.Saray, bu değildi.
HAKEM GEÇ KALDI!
VE ikinci yarı... Her şey %100 tersine döndü. Sinan Gümüş, sahneye çıktı, Eren Derdiyok golle buluştu ve gecenin adamı Emre Akbaba, attığı 2 gol ve efendiliği ile benden 10 puan aldı. 5 yıl ekmeğini yediği takıma gol sonrasında sevincini yüreğine gömdü. Oysa biz ne oyuncular gördük!
G.SARAY bu kadrosu, bu oyuncu yapısı ile ligde şimdiden söylüyorum kesin favori. Ama Şampiyonlar Ligi için yeter mi orada kuşkum var. Çünkü Eren en az 3 tık üzerine çıkmalı. Sinan kendini çok geliştirmeli. Savunma çok daha dikkatli olmalı ve oyun sistemini Fatih hoca daha da farklı kılmalı.
Hakem Halil Umut Meler’in ilk goldeki faulü atlaması maçın kırılma anıydı. VAR’la iptal edilen penaltıda da hakemin geç kalması en büyük sorunuydu.
PATATES tarlasında 3 puanla başlamak önemliydi. Futbolun iyi olduğunu elbette söyleyemeyiz. Söylenecek tek şey, Fatih Terim’in Gomis, Belhanda ve Feghouli gibi artistlere vermiş olduğu derstir. Bu cesareti açıkça söylemek gerekirse Terim’den başka kimse gösteremezdi. Onların blöflerini ve umursamazlıklarını görüp, ligin ilk maçında affetmedi. Düşünün ki Gomis’i 30 dakika ısındırıp oyuna bile almadı Fatih hoca.
G.SARAYLILAR, Mariano ve Nagatomo için şükretmeli. Çünkü mükemmel düzeyde 2 beki var. Ama aynı şeyleri bu maç özelinde Sinan için söyleyemeyeceğim. Bu şansını iyi kullanamadı. Eren de gol atmasına rağmen çok daha üretken olmalıydı.
3 TRANSFER ŞART
A.GÜCÜ karşısında G.Saray adına 3 puanla başlama elbette güzel, ama ilerisi için yeterli mi kesinlikle hayır. Özellikle Şampiyonlar Ligi için en az 3 transfer gerekiyor. Fatih hoca gerekli mesajları veriyor ama bu mesajlar alınır mı göreceğiz. Ben aslında bu maçta çok kısa da olsa Muğdat’ı seyretmek isterdim.
ÖZETLE geçen yılın şampiyonu G.Saray’ın savunmasında problemler var, gol yollarında problemler var ve çözülmesi gereken sıkıntıları var. Bu kadro ve futbol Türkiye Ligi için yeter ama ne yazık ki Şampiyonlar Ligi için yetmez.
GEÇEN yılın şampiyonu G.Saray, çok kötü bir futbol oynadı ve kaybetti. Kesinlikle maçı hak etmedi. Ancak bir gerçek daha var Gomis de karşılaşmanın kaderini tayin etti. Geçen yıl 3 kez üst üste penaltı kaçıran bir isme son penaltıyı kullandırmak ne kadar doğruydu? Haydi bunu geçtim.. Maç içinde hiçbir varlık gösteremeyen Gomis, penaltıda topun başına gelirken ruh gibiydi. Gomis, gidecekse gitmeli! Arabistan’dan, Katar’dan nereden teklif varsa hemen gitmeli. Çünkü geçtiğimiz yıl bir mucize yaratan Gomis, bu yıl belli ki sorunlarla boğuşup kendisini maça veremiyor.
TERİM’İN İŞİ ZOR
FATİH Terim’in işi bu oyuncu kadrosuyla gerçekten çok zor. En az iki stoper lazım. Golcü şart. Orta alan lazım. Ve geçen sezonki G.Saray lazım. Belhanda, Feghouli ve Maicon gerçekten kötünün kötüsüler. G.Saray’ın ilk 11’indeki oyuncuların maliyeti en az 40 milyon Euro. Akhisar’ın ise 10 milyon Euro civarında. Zaten işin en can sıkıcı tarafı da bu. Akhisar, iki kupayı da kazanırken yüreğini ortaya koydu. Onları gönülden kutluyorum. Komik olacak ama Gomis atamıyor, Muslera tutamıyor. Hal böyle olunca Fatih Terim ne yapsın?