Gazete Vatan Logo

Büyük İstanbul Mitingi! Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 14 Mayıs mesajı: Gereken cevabı siz vereceksiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin büyük İstanbul mitinginde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, yaptığı konuşmada mitinge 1 milyon 700 bin kişinin katıldığını duyurdu. 14 Mayıs seçimlerine yönelik dünyaya mesajlar veren Erdoğan, "Avrupa'nın dergileri şimdi burayı izliyor, 'acaba Atatürk havalimanında ne oluyor?' diye soruyor. Buradan cevabı siz vereceksiniz" ifadelerini kullandı. Asgari ücret ve kamu işçilerinin zammı ile ilgili konuşan Erdoğan, "Asgari ücreti gözden geçireceğiz. Kamu işçileri için zammını da salı günü açıklayacağız" dedi.

Büyük İstanbul Mitingi! Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 14 Mayıs mesajı: Gereken cevabı siz vereceksiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Büyük İstanbul Mitingi”nde katıldı. Sahneye eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanı dolduran yüzbinlerce kişiye hitap etti. Mitinge katılım nedeniyle vatandaşlara teşekkür eden Erdoğan, “İstanbul bugün haykırıyor. 14 Mayıs’ta birilerini emekliye sevk edeceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, mitinge resmi katılım rakamının 1 milyon 700 bin olduğunu söyledi.

Konuşmasında Atatürk Havalimanı’nın geçmişinden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu alan önceki asrın başlarından ülkemizin havacılık alanında teknoloji hamlesinin başladığı sonra tek parti CHP’si tarafından bitirildiği yerdir. Maalesef bunların bu ülkede dikili taşı yok. 14 Mayıs’ta gereken cevabı bunlara sandıkta vereceğiz. Biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Bu terör örgütleri ile beraber gezen Kılıçdaroğlu’na biz bu vatanı böldürtmeyeceğiz. Geçtiğimiz asırda Vecihi Hürkuş’un gayretlerini gömdükleri Atatürk Havalimanı’na şimdi de TEKNOFEST’i gömmek istiyorlar. Gömdürmeyeceğiz değil mi? İHA’ları, SİHA’ları, Akıncı’ları bunlara gömdürmeyeceğiz. Bunlarla birlikte inşallah savunma sanayiinde ülkemizi ayağa kaldıracağız. Burasının bir diğer önemli özelliği de 15 Temmuz destanını İstanbullularla birlikte yazdığımız yedir. Bu kardeşinizi FETÖ’cüler ailesi ile birlikte öldürmeye geldiler. Gece buraya indik. Bay bay Kemal FETÖ’cüler tarafından tankların arasından kaçırılarak Bakırköy Belediyesi’ne gitti. Orada kahvesini yudumluyordu. Ne dedi: 'Benim haberim olsaydı ben de beklerdim.' Hayatı yalan. Dürüstlük diye bir şey bunda yok. Ona ihtiyacımız yoktu. On binler buradaydı. Milletim bizimle beraberdi. Milli iradenin şahlanışı olan 15 Temmuz destanından rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiklerinde adeta aynı hezimeti tekrar yaşıyorlar. Niye mitingini burada yapamadı Yenikapı’da. Nerede yaptı Maltepe’de. İnşallah onların bu kabuslarını da hiç bitirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Avrupa basınında çıkan haberleri eleştiren Erdoğan, “Cumhuriyetimizin ilk asrının demokrasi ve kalkınma eksiklerini beraberce telafi ettiğimiz gibi inşallah Türkiye Yüzyılını da sizlerle birlikte kuracağız. Hani Avrupa’nın gazete ve dergileri var ya onlar burayı izliyorlar. Acaba Atatürk Havalimanı’na ne oluyor. İşte burada cevabı siz vereceksiniz. Bu mübarek ülkenin üzerinde karanlık hesaplar yapanların yüzü düşsün. Öyle bir ses verin ki 14 Mayıs’ta sandıkta çıkacak sonucun müjdecisi olsun” diye konuştu.

Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği mitinglerde geniş katılımların olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bu seçim döneminde gittiğimiz her şehirde havalimanından miting meydanına kadar attığımız her adımda milletimizin sevgisine şahit olduk. İşte dün Kayseri’deydik. 135 bin kişi vardı. Oradan Mersin’e geçtik 80 bin kişi vardı. Yol kenarları muhteşemdi. Heyecan muhteşemdi. Hepsi kararı vermişti. Caddelerdeki meydanlardaki bu tablo bize Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak 21 yıldır hizmet verdiğimiz milletimizle aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir önceki gün Erzurum’daydım. Dadaşlar bizim otobüsün adeta önünü kestiler yürütmüyorlar. Alana bir geldik maşallah orada da 130 bin kişi. Onlarla beraber alana yürüdük. Bugün İstanbul hepsinden bir başka güzel. İstanbul bugün kendine yakışanı, kendi evladını çok iyi tanıdığı için biliyor. Bu kardeşinizi Belediye Başkanı yaptığınızda İstanbul’un hali neydi. Susuz, çöp, çukur, çamur. Buralardan İstanbul’u bu kardeşiniz kurtardı mı? Ümraniye’de çöp dağları patladı. 39 kardeşimiz orada öldü. Hey bay bay Kemal sen bunların hesabını nasıl vereceksin? Biz orayı spor tesisleri ile donattık. Biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. Şimdi oralar spor tesisleri ile donatıldı. İstanbul’da doğalgaz 50 bin eve girmişti, biz 1 milyon 250 bin eve çıkardık. Biz buyuz. Şimdi bunu milletimize siz anlatacaksınız. Ben koşuyorum, inanıyorum ki siz de benimle birlikte koşuyorsunuz” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana millete hizmet ederken çeşitli engellemelerle karşılaştığını anlatan Erdoğan, “İBB Başkanlığı görevine başladığımızda bizi alıkoymak için neler yaptılar neler. Biz teslim olmadık. Hamdolsun İstanbul’u sadece CHP’nin çöpünden çamurundan kurtarmakla kalmadık. Aynı zamanda bu şehri zenginleştirerek dünyanın gıpta ile baktığı bir merkez haline getirdik. Haliç neydi, kokudan geçilebiliyor muydu? Biz 9.5 kilometre Alibeyköy’deki taş ocağına Haliç’in dip çamurlarını naklettik. Orayı şu an çocuklar için bir oyun parkı haline getirdik. Haliç kokudan temizlendi. Yanı başına eskiden mezbahanelerin olduğu yerde Sütlüce. Orada Haliç Kongre Merkezi’nin adımını attık. Nereden nereye. Boğaz'ın suyunu Haliç’e bağladık tünel sistemiyle. Bu su ile birlikte Haliç’teki kirli su temizlendi. Bizden sonra da İstanbul’un başındaki adam maalesef rezil etti. Şimdi de İstanbul’u sel bastığı zaman bunun gittiği yer belli. Ya yurtdışı ya Bodrum. Buralarda hayatı geçiriyor. Şimdi de bay bay Kemal talimat vermiş ‘Sen niye İstanbul’da duruyorsun Van’a git’. Van’da da PKK’lılar ile anlaşmışlar onların işaretini yapıyorlar. Ya Ekrem sen Trabzonlusun. İstanbul’a hizmetkar olmak varken senin oralarda ne işin var? 2024’de ona da gereken dersi vermeye hazır mıyız?. İstanbul bunlardan çok çekti. Artık yeter. Ankara, İzmir çok çekti yeter. Bunların hepsine birden dersi verip bunları emekliye sevk ediyor muyuz? Vesayeti yendik, bu defa da kendimizi PKK ve FETÖ terör örgütleri saldırıları ile, darbe teşebbüsleri ile karşı karşıya bulduk. Gezi olaylarında İstanbul’un sokaklarına bu alçaklar ne yazdılar? 'Zulüm 1453’te başladı.' Bunlar kim işte CHP ve yandaşları. Benim Başbakanlık ofisimin karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler. Maalesef. Ne elde ettiler. Bunlar Dolmabahçe’de camiye bira şişeleri ile girdiler mi? Bira şişeleri ile bizim mabedimizi kirlettiler mi? Tüneller açmaya kalktılar ama bedelini ağır ödediler ve ödeyecekler. Bay bay Kemal istediğin kadar fıçı dolusu iç hiçbir şey seni iflah etmez. Benim milletim ayyaşa sarhoşa meydanı bırakmaz. Yapacağımız çok iş var. Zulüm 1453’te başladı yazanların mesajı açık değil mi?Montaj olduklarını bildikleri halde FETÖ ihanet şebekesinin kaset kumpaslarına sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz gecesi tankların arasından süzülüp gidenlerin mesajı açık değil mi? Suriye'yi yerle bir eden kan ve ateş çemberini ülkemize taşımak için terör örgütleri ile kol kola girenlerin mesajı açık değil mi? Akdeniz’de yaptığımız sondajlara, Karadeniz’de bulduğumuz gaza, Gabar’da çıkardığımız petrole gönlü razı olmayanların mesajı açık değil mi? Bunların ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası gibi bir gayesi olabilir mi? Kendi ülkesini gidip dışarıya şikayet edenlerden bu milletin hayrına herhangi bir düşünce sadır olabilir mi? Amerika’da beniz istasyonuna gittim diyerek malum restoranda kimlerle görüştün bay bay Kemal, söylesene? FETÖ’cülerle. Ülkemizin savunma sanayi kat ettiği mesafeyi kendi varlıklarına tehdit görenler bu toprakların evladı olabilir mi? Biz tüm bunlara rağmen ülkemize 21 yılda eser ve hizmetleri kazandırdık. 21 yılda ülkemizde milli geliri 3 kat arttırdık, nüfusumuza eklenen 21 milyona iş ve aş sağladık. 21 yılda 10.5 milyon yeni konut yaparak ailelerimizi yuvaya kavuşturduk. 81 ilde açtığımız okullarla, hastanelerle, yollarla, köprülerle, tren hatları ile milletimizin tamamının hayat kalitesini yükselttik. Ama bunları yeterli görmüyoruz. Son dönemde ardı ardına patlayan küresel krizlerin ülkemize yansımalarından kaynaklanan sıkıntıları biliyoruz. Deprem felaketlerinin üzerine binmesi ile kimi alanda sıkıntıların arttığının farkındayız. Konut ve gıda fiyatları başta olmak üzere çarşı pazarda hayat pahalı, yok saymıyoruz. Kimi açgözlülükten, kimi mevsim şartlarından kaynaklanan bu meseleleri yakından takip ediyoruz. Zamanla tüm bunları hal yoluna girdiğini göreceğiz. Ülkemizin ve milletimizin bugüne kadarki her sıkıntısını nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz”

Haberin Devamı

Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketini hatırlatan Erdoğan, “Çok insanımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Biz 3 ayda yıkıntıları kaldırdık, yeni konutların inşasına başladık. Bayram’da ilk köy evlerini teslim ettik. 100 bin konteynırın kurulumu bitti. İnşası başlayan konut sayısı 142 bini, temeli atılan konut sayısı 59 bini buldu. Bay Kemal sen İzmir milletvekiliydin. İzmir’de o afetlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ne yaptı? Yaptığınız bir şey var mı? Yok. Yine İzmir’de konutları biz yaptık. Buradan tekrar sesleniyorum bunlara 14 Mayıs’ta İzmir’de de gereken dersi vermeye hazır mısınız? Kardeşlerim yaklaşık 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek 650 bin yeni konutla şehirlerimizi ayağa kaldırmak için çalışıyoruz. Dün akşam saatlerinde Hatay’da meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarıma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. İstanbul bu felakette de depremzede kardeşlerine kucak açarak vefasını gösterdi. Bu depremin maliyeti 100 milyar doların üzerinde” diye konuştu.

“300 milyar dolar Londra’dan alacakmış. Avcunu yalarsın”
Türkiye’nin Covid salgınından Rusya-Ukrayna savaşına kadar pek çok küresel kriz ile birlikte gelen ekonomik yükü omuzladığını vurgulayan Erdoğan, “Kur, döviz, faiz sarmalı üzerinden ekonomimizi yıkma tehditleri savuranları da unutmayın. Biz bu sorunların çözümü için gereken kaynağı küresel tefecilerden borç dilenmede değil, ülkemizin kendi imkanlarında arıyoruz. Ne diyor bak bay Kemal; '300 milyar dolar Londra’dan alacakmış.' Avcunu yalarsın ya. Senin gibilerine bu tefeciler para vermez. Onlar kime para vereceğini çok iyi bilir. Bunlar bir garipler. IMF var. Davos’tayız. O zaman Bebecan da benim yanımda. Gittik. IMF başkanına dedim ki; ‘Siz alacağınızı bizden tahsil ediyor musunuz?’ ediyorsunuz. ‘Ama siyaseten gelip Türkiye’yi yönetmek sana düşmez, Türkiye’yi ben yönetirim’ dedim. Ne oldu? 2013 IMF borcunu bitirdik. Ondan sonra da 23.5 milyar dolar borcu sıfırladık iş bitti. Şimdi bizim IMF ilişkimiz yok. O zaman Merkez Bankamızın döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şimdi 115 milyar dolar. Başbakanlığım döneminde döviz rezervimiz bir ara 135 milyar dolara kadar çıktı. Şimdi onu da yakalayacağız, daha da ileri taşıyacağız. Dünyada herkes faizi yükseltirken biz düşürüyoruz. Niye düşürüyoruz. İstiyoruz ki yatırımcı gelsin yatırımını yapsın. Bankalarımız da bunlara gerekli krediyi versin. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla inşallah Türkiye’nin rakamları patlasın. Ne kadar yatırım artarsa istihdam da o kadar artacak” şeklinde konuştu.

"Enerji ve savunma sanayi çalışmalarından elde edeceğimiz 100 milyar dolar üzerinde kaynağı vatandaşların refahını yükseltmek için kullanacağız"
Son dönemde enerji alanında atılan adımların altını çizen Erdoğan, “Karadeniz gazı ile yüzlerce milyar dolarlık bir kaynağı milletimizin emrine sunduk mu? Gabar petrolü ile onlarca milyar dolarlık bir kaynağı milletimizin emrine sunduk mu? Akkuyu Nükleer Santrali ile Karapınar Güneş Enerjisi santrali ile onlarca milyar dolarlık kaynağı milletimizin emrine sunduk mu? Savunma sanayi projelerimizle yine onlarca milyar dolarlık kaynakları milletimiz emrine sunduk mu? Sadece son birkaç ayda açıkladığımız savunma sanayi projelerinin önümüzdeki on yılda ihracat potansiyeli 65 milyar doları buluyor. Üretime giren her yeni tesis istihdam olarak, üretim olarak, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor. İktidarımızın ilk dönemlerinde tüm gücümüzü altyapımızdaki asırlık ihmalleri ve eksikleri gidermek için kullandık. ‘Türkiye’yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz’ dedik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Daha sonra yetmez dedik. Ulaşım, özellikle tarım, bunun yanında diplomasi. Bunları geliştirdik. Her alanda alt yapı eksiklerimizi gidermeye devam ettik. Önümüzdeki dönemde sadece enerji, savunma sanayi gibi çalışmalarımızla elde edeceğimiz yüz milyar dolar üzerinde kaynağı çalışanı ile emeklisi ile kadını ile genci ile ülkemizin tüm vatandaşların refahını yükseltmek için kullanacağız. Bu doğrultuda pek çok düzenleme hayata geçirdik. Emekli en düşük maşanı 7 bin 500 liraya yükselttik. İnşallah seçimden hemen sonra 7 bin 500 üzerinde emekli maaşları ili ilgili bir düzenleme yapacağız. Asgari ücreti dolar bazında bile 3.5 kat arttırarak 8 bin 500 üzerine çıkardık. Gelişmelere göre bu rakamı da gözden geçireceğiz. Memur maaşlarına temmuzda sadece enflasyon farkı eklemekle kalmayacağız, refah payı artışı da yapacağız. Salı günü de bakanımız sendikalarla yaptığı görüşmelerin neticesini açıklayacağız. Bunu açıklayarak işçilerimiz de önümüzdeki döneme farklı girecek. TOKİ’nin ülke genelinde başlattığı projeler bittikçe konut fiyatlarında şişkinlik azalacaktır. Yarısı bizden kampanyası ile desteklediğimiz kentsel dönüşüm projeleri özel konut inşatların hızlandırıyor. Tüm bu gelişmeler kiraları makul düzeye çekecek. Birlerinin niye enerji projelerimize, TOKİ inşaatlarına karşı çıktığını anlıyorsunuz değil mi? Birilerinin niçin ulaşım projelerimizi baltalamak istediğini anlıyorsunuz değil mi? Bizlerin yıllardın nasıl bir zihniyetle mücadele ettiğini görüyorsunuz değil mi? Bunlar Türkiye’nin belini doğrultmasın istemiyorlar. Bunlar milletimizin güvenliğini ve refahını istemiyorlar” diye konuştu.

"Küresel kampanya başlatanlar, bölücülerin temsilcileri ile kendini milliyetçi olarak tanıtanları aynı kaba doldurup kaynatanlardır"
Millet İttifakı'na yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Bunlar ülkemizin istikrarsızlığından, milletimizin sefaletinden besleniyor. Biz bugüne kadar meydanı kendi ikballerini Türkiye’nin zaafında arayanlara bırakmadık, inşallah bundan sonra da bırakmayacağız. Bunlar derken karşımızdaki artık 7’li mi 9’lu mu 11’li mi olduğu iyice karışan masadan bahsediyorum. Masanın üstünde kim var, altında kim var hepsi birbirine karışmış. Bizimle asıl derdi olanlar tek parti faşizminin temsilcileri ile onların mağdurlarını bir araya getirenlerdir. Ne diyorlar ‘Tayyip Erdoğan’ gitmeli. Küresel kampanya başlatanlar bölücülerin temsilcileri ile kendini milliyetçi olarak tanıtanları aynı kaba doldurup kaynatanlardır. ‘Türkiye’de yönetim değişmeli’ manşetleri atanlar, kendini güya milli görüşçü olarak pazarlayanlarla LGBT’cileri aynı safta buluşturanlardır. CHP LGBT’ci mi? HDP LGBT’ci mi? İYİ Parti LGBT’ci mi? Masada bulunan o diğerleri bu LGBT’cilere ‘hayır’ diyor mu? AK Parti asla LGBT’ci olmadı olmaz. MHP asla olmadı olmaz. Cünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Bu LGBT’cileri sandığa gömmeye var mıyız? Bunlar talimatı Kandil’den alıyor. Bunlar kapalı kapılar ardından görüşüyorlar. Konuşmaları orada yapıyorlar. Bu senaryoda herkes kendisine verilen rolü oynarken, tabanlarının hassasiyetini umursamıyor bile. Bunlara gönül verenlere rağmen HDP’ye oy veren vatandaşlarımın küresel emperyalizmin bu dayatmasından rahatsız olduğuna inanıyorum. Türkiye’nin yönetimine talip olsun diye kurulan masanın nereye vardığını eminin onlar da içleri acıyarak seyrediyor” açıklamalarında bulundu.

"Gençler gelin Türkiye Yüzyılı'nı beraber kuralım"
Gençlere yönelik projelerini de yineleyen Erdoğan, “Gençlerimizle bir araya geldiğimiz için neler istediklerini biliyoruz. Hayata geçirdiğimiz projeler sayesinden bu ülkede hiçbir gencimiz gelecek kaygısı çekmeyecek. Her gencimizin iş bulabilmesi, kendi işini kurabilmesi, üretimde yer alabilmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Savunma sanayi projeleri, Togg yatırımları var ya onların her biri de gençlerimizin geleceğine yakılmış birer ışıktır. Son olarak kaynağını doğalgaz ve petrol gelirlerimizden alacak bir Alile ve Gençlik Bankası kuracağımızı söyledik. Bu banka ile sadece eşi ve çocukları ile birlikte ailelerinin tüm yükünü omuzlayan ev hanımlarımızın emekliliğine destek olmakla kalmayacağız. Asıl gençlerimize pek çok konuda maddi katkı vereceğiz. Ülkemizde her hanede mutlaka bir çalışan olmasını temin edeceğiz. Bu da gençlerimize istihdamda öncelik anlamına geliyor. İkinci olarak hiçbir ailenin gelir seviyesinin belirli bir rakamın altında düşmemesini sağlayacağız. Kendi işini kurmak isteyen gencimize ister teknoloji alanı ister tarım fark etmez, hibe desteğinde bulunacağız. Evlenmek isteyen gençlerimize 150 bin TL faizsiz ilk iki yılı ödemesiz 4 yıl vadeli kredi vereceğiz. Eğitimde kariyer basamakların tırmanmak isteyen her gencimize bu imkanı sağlayacağız. Üniversiteye giren her gencimize özel tüketim vergisiz bir cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyacağız. Mesleki eğitimi sigorta ve ücret destekleri ile cazip kılarak bir an önce hayata atılmak isteyen gençlerimize destek olacağız. Spor yapan gençlerimizin kendilerini geliştirebilmeleri için attıkları her adımda yanlarında yer alacağız. Esnek çalışma sistemini yaygınlaştırarak gençlerimize kendilerine zaman ayırabilecekleri, hem gelir elde edebilecekleri alternatifler sunacağız. Gençlerimize diyeceğim şudur gelin gelecek kaygısı olmayan Türkiye Yüzyılı’nı beraber kuralım. Gelin bireysel özgürlüklerin en geniş şekilde kullanılabileceği Türkiye Yüzyılı’nı beraber kuralım. Gelin adalet duygusunu zedeleyecek hiçbir uygulamaya geçit verilmeyecek Türkiye Yüzyılını beraber kuralım. Bunun için 14 Mayıs’ta gençlerimizin tercihlerini doğrudan yana kullanmaları şart” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında İstanbul’a yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, son on yılda şehre 812 milyar liralık kaynak ayrıldığını kaydetti.

“Amacımız her yıl 300 bin konut yaparak 5 yılda İstanbul’da 1.5 milyon riskli yapıyı tamamen yenilemektir”
İstanbul’da başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği ile ilgili bilgiler de veren Erdoğan, şunları söyledi:
“438 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Yarısı bizden kampanyası ile maliyetlerin yarısını karşılayacağız. Amacımız her yıl 300 bin konut yaparak 5 yılda İstanbul’da 1.5 milyon riskli yapıyı tamamen yenilemektir. 1.5 milyon yapıyı 3 bölüm halinde planlıyoruz. Birinci ve ikinci 500 binlik projeleri şehrin iki yakasındaki rezerv alanlarında hayata geçireceğiz. Bu rezervi alanların bir bölümü de Kanalistanbul projesi etrafında yer alacak. Üçüncü 500 binlik bölümü yerinde dönüşüm ile gerçekleştireceğiz. Böylece insan yoğunluğu fazla olan yerleri seyrelteceğiz. İlk yılda 200 bin yerinde 100 bin rezerv olmak üzere 300 bin konut için başlattığımız kampanyaya çok büyük ilgi var. İnşallah hedefimize ulaşarak İstanbul’u depreme hazır hale getireceğiz”

"Kendisine inşasına başlanmış teslim edilen metroları dahi yapamayan bir belediye yönetimi ile karşı karşıyayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, metro hatları yapımı üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirerek, “2019 yılı Haziran ayına kadar yaklaşık 135 kilometre uzunluğundaki raylı sistem hatlarının inşaatına başlamıştık. Hatta bunlardan Mecidiyeköy-Mahmutbey hattında yüzde 95, Dudullu-Bostancı hattında yüzde 70, Eminönü-Alibeyköy tramvay hattında yüzde 95 fiziki ilerleme sağlanmıştı. Yeni belediye yönetimi bu bin 100 kilometre raylı sistem projesinden bir metre dahi yeni metro inşaatında başlamadı. Ulaştırma Bakanlığımızın yaptığı Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi metrosunu geçtiğimiz aylarda açtık. Bu belediye ne iş yapar? Biri de bir şeyler yapsın. Sabiha Gökçen Havalimanı - Pendik metrosunu da geçtiğimiz yıl hizmete vermiştik. İstanbul Havalimanı - Gayrettepe metrosunu da hizmete sunduk. Bugün İstanbul genelinde inşası süren 144 kilometrelik raylı sistem inşaatının 56 kilometreden fazlası Bakanlığımızca yürütüyor. Maalesef kendisine inşasına başlanmış teslim edilen metroları dahi yapamayan bir belediye yönetimi ile karşı karşıyayız. Biz İstanbul’a hizmeti kesintisiz sürdürmekte kararlıyız. Bakanlığımız yaptığı Bakırköy - Bahçelievler - Kirazlı metrosunu, Yenikapı - İncirli - Sefaköy metrosunu, Halkalı - İstanbul Havalimanı raylı sistem bağlantısını bu yıl bitiriyoruz. Gebze - Yavuz Sultan Selim Köpüsü, İstanbul Havalimanı - Halkalı hızlı tren hattı ihale aşamasına geldi. Halkalı - Kapıkule hızlı tren projemizin yapımı devam ediyor. Bir de havalimanı meselesi var. İstanbul’a dünyanın en prestijli havalimanını kazandırdık. Geçtiğimiz yıl İstanbul Havalimanı'mızın yolcu trafiği 64 milyonu buldu. Bu havalimanının kapasitesini etap etap 120 milyona çıkarıyoruz. Bünyesinde pek çok hizmet birimi barınan Haliç Yat Limanı ve kompleksimizin yapımı sürüyor. İstanbul’a yepyeni bir soluk kazandıracak bu projenin birinci etabını bu yıl hizmete sunuyoruz. Çamlıca televizyon ve radyo kulesi artık şehrimizin sembollerinden biri haline geldi. Yeni AKM binasını inşa ederek İstanbul’a ve dünyaya kültür sanat hizmeti sunacak eser ortaya çıkardık. Bunun yanında Taksim Camii yaptık, Rami Kışlası'nı kültür merkezine dönüştürdük. Ayasofya’yı yeniden camiye dönüştürerek Fatih’in emanetine sahip çıktık. Söyleyecek çok şey var, yüzlerce binlerce eserle İstanbul’u Türkiye yüzyılına hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyılının yükselişinin lokomotifi de yine İstanbul olacak” dedi.

"Bay bay Kemal sen onlarla ‘haydi’ demeye devam et. Benim milletim de size haftaya Pazar ‘bay bay’ diyecek"
Konuşmasının sonunda vatandaşlardan 14 Mayıs’ta destek isteyen Erdoğan, “Kandil'dekilerin dini, kitabı, ezanı var mı? Bay bay Kemal onları arkasına almış ‘haydi’ diyor. Bay bay Kemal sen onlarla ‘haydi’ demeye devam et. Benim milletim de size haftaya Pazar ‘bay bay’ diyecek. Size inanıyorum. Biz milliyiz, bunlara vatanımızı böldürtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.