Gazete Vatan Logo

Asker Taksim'in neresinde?

Gezi direnişin içinde olan da var suç duyurusunda bulunan da...

Taksim Gezi Parkı süreci, asker dernekleri arasındaki yaklaşım farklılığını da ortaya çıkardı. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri sırasında solcu oldukları için ordudan atılan askerleri bir araya getiren Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği ADAM-DER, 124 parti sendika, dernek ve meslek kuruluşunun oluşturduğu Taksim Dayanışması Platformu’nda yer alıyor. 28 Şubat sürecinde irtica suçlamasıyla ordudan atılan askerlerin derneği ASDER, kamu mallarına zarar verdikleri iddiasıyla Taksim eylemcileri aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Türkiye Emekli Subaylar Derneği TESUD ise kurumsal kimliğiyle katılmamakla birlikte Taksim Süreci’ne sempatiyle bakıyor.

ASDER: TAKSİM EYLEMCİLERİ KAMUYA VERDİKLERİ ZARARI ÖDESİNLER

Türk Silahlı Kuvvetleri'nden "irticai faaliyetler" nedeniyle 28 Şubat sürecinde Yüksek Askeri Şura kararlarıyla ihraç edilen, subay ve astsubayların kurduğu Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Ankara Şube Başkan Yardımcısı Kerim Sürel ve arkadaşları, Gezi Parkı eylemcileri aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet dilekçesi verdi. Gezi Parkı eylemlerinin masum olmadığını ileri süren ASDER üyeleri, "Sokakta başörtülü avına çıkanlar gücü ellerine geçirdiklerinde hangi faşizan uygulamalara başvuracaklarını göstermişlerdir. Milletimiz, yüz yıllık karanlık tünelden çıkma mücadelesinde yerini almalı, kaderini, karanlık güçlerin ellerine bırakmamak için ayağa kalkmalıdır" dediler. ASDER üyeleri, Taksim direnişçilerinin "eylemlere katılarak kamu malına zarar verdikleri" iddiasıyla hazırladıkları suç duyurusunu savcılığa verdiler. ASDER Ankara Şubesi'nin bu girişimine karşılık ASDER Genel Merkezi'nin suskun kalması dikkati çekti.

ADAM-DER: DÜŞÜNCE VE EYLEMLERİMİZLE TAKSİM'DEYİZ

ASDER’in Taksim aleyhine şikâyet dilekçesi vermesine karşılık, ADAM-DER Genel Başkanı Emekli Üsteğmen Tuna Atalay, Taksim Dayanışması Platformu içinde yer aldıklarını vurguladı. Atalay, Taksim Direnişi’nin salt Gezi Parkı’nı koruma mücadelesi olmadığını, haksız kent rantına, yeşil alanların talanına, neoliberal dayatmalara, otoriter ve diktacı siyasete karşı itiraz anlamı da taşıdığını, bu yüzden Taksim Platformu’na katıldıklarını söyledi. ASDER’in Taksim aleyhine şikâyet dilekçesini doğru bulmadıklarını belirten Tuna Atalay şu görüşleri dile getirdi:
“Anlaşılan ASDER adaleti değil, İslami soslu neoliberal rant düzenini savunuyor. AKP iktidarının Taksim Süreci’ni itibarsızlaştırma operasyonuna kendince destek veriyor. Taksim Süreci’nde polis müdahale etmedikçe olay çıkmadı, kimseye zarar verilmedi. Polis müdahalesinde 6 genç öldü, onlarcası sağlığından oldu. Görülüyor ki ASDER mala insan hayatından daha çok önem veriyor, ‘mala geleceğine cana gelsin’ diyor. ASDER hakkı ve adaleti savunacaksa, önce canı gözetsin; kamu çıkarını savunacaksa, öncelikle özelleştirme adı altında yürütülen soygun ve rant düzenine karşı çıksın.”

TESUD TAKSİM'E SEMPATİYLE BAKIYOR

Kamu yararına çalışan dernek statüsündeki Türkiye Emekli Subaylar Derneği TESUD ise, kurumsal kimliğiyle Taksim Direnişi’ne katılmamakla birlikte üyelerinin sürece katılmalarını teşvik ediyor. TESUD çevrelerinde yapılan değerlendirmelerde, barışçı toplantı ve gösteri yürüyüşünün demokratik hak olduğuna, polis müdahale etmedikçe asayişin bozulmadığına dikkat çekiliyor; Taksim Süreci’nin Türkiye’nin hukuk devleti olması yolunda ileri bir adım olduğu, bu süreçte, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik yıpratma operasyonunu anlatma fırsatı bulunduğu ifade ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleneksel disiplin anlayışı nedeniyle TESUD’un Taksim Direnişi’ne kurumsal kimliğiyle katılmasının doğru olmayacağı kaydediliyor.

Haberin Devamı