Gazete Vatan Logo

5 Altın kural...

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Esmer öğrencilere ve velilere yol gösteriyor:

Üniversite sonuçları belli oldu ve yüzbinlerce öğrenci şimdi eğitim görecekleri okulu seçecek. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Esmer, öğrencilere ve velilere “5 altın kural” formulüyle yol gösteriyor: “Önce alanınızı seçin. Sonra hangi ilde okuyacağınıza karar verin. Üniversitelerin öğretim üyesi kadrosunu inceleyin. Uluslararası ilişkilerini kontrol edin. Sizi dünya vatandaşı yapıp yapmayacağına karar verin.”


Bir milyonun üstünde öğrenci ilkokuldan başlayarak 12 yıl süren eğitimlerini tamamladı ve üniversite sınavına girdi. LYS sonuçları da belli oldu ve yüzbinlerce öğrenci aldıkları puana göre hayatlarının yolunu belirleyecek üniversitelerini seçecek. Hangi kriterlere göre bu seçimlerini yapacaklar? Belki de LYS’ye hazırlanmak kadar zor bir süreç hem öğrencileri hem de aileleri bekliyor. Bu süreçte Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Esmer, doğru üniversitenin seçilmesini sağlayacak “5 altın kural” formülüyle yol gösteriyor.


1-ALANINIZI DOĞRU SEÇİN


Yeteneğiniz hangi alanda ve hangi alanda eğitim alırsanız kendisini geliştirirsiniz? İşte bu soru çok önemli. Tıp mı, mühendislik mi, mimarlık mı okumak istiyorsunuz. Önce bu soruya cevap verin.



2-HANGİ İLDE YAŞAMAK İSTİYORSUNUZ

Hangi şehirde okumak istiyorsunuz? Okumak istediğiniz üniversite şehir merkezinde mi olmalı yoksa şehir dışında mı? Okuyacağınız bölüme göre büyük şehirde okumak mı sizin avantaj yoksa küçük şehirde mi? Yine okuyacağınız bölümün şehir içinde olması mı mesleğiniz açısından önemli yoksa şehir dışında sessiz sakin bir yer mi?



3-ÖĞRETİM ÜYESİ KADROSU

Öğretim üyesi kalitesi eğitim kalitesini etkileyen en önemli unsurların başında geliyor. Üniversitelerin internet sitelerine girin ve öğretim üyesi kadrosunu inceleyin. Öğretim üyeleri ne kadar tecrübeli? Bilimsel çalışmaları neler? Sektörle ilişkileri nasıl? Dünyayla bağlantıları var mı? Özellikle üniversite olarak beyin göçünü tersine çevirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili Uzak Doğu Asya’nın sanayi için teknoloji geliştiren en büyük üniversitesi olan Hong Kong Polyteknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Demokan’ı örnek gösterebilirim. Ya da ABD Princeton Üniversitesi, Osmanlı ve Modern Türk Etütleri Profesörü olan Heath W. Lowry’u. İkisi de Bahçeşehir ailesine katıldı.


4- ÜNİVERSİTE AYDIN YETİŞTİRİYOR MU?

Üniversitelerde çok kaliteli mesleki eğitim veriliyor olabilir. Ancak mezun olan bir öğrencinin aynı zamanda aydın da olması gerekiyor. Bu yüzden üniversitelerde felsefe, tarih gibi gençlerin dünyayı tanımasını sağlayan dersler veriliyor mu? Öğrencilerin bu eğitimleri almasına imkan tanınıyor mu?


5- İLETİŞİM VE SOSYAL BECERİ DÜNYASI

Her profesyonel iyi bir iletişimci olmak zorunda. Bu yüzden öğrencilerin sosyalleşmesini sağlayacak, grup iletişimine gireceği ortamların yaratılması gerekiyor. Üniversiteler bu ortamları öğrencilere sağlıyor mu? Günümüzde grup içinde öğrenebilme kavramı önem kazandı. Bu yüzden sosyalleşebilen, çevresiyle iletişim kurabilen gençler yetiştirilmesi kaçınılmaz oldu.



Türkiye’de sınavsız üniversite olmaz!

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Esmer, Türkiye’de her zaman tartışılan sınav sistemini de eleştirdi: “Arz talep dengesi olmadığı için Türkiye’de sınavsız üniversite kavramını gerçekçi bulmuyorum. Şu anki sınav sisteminin öğrencileri yaratıcılıktan uzaklaştırdığını düşünüyorum. 12 yıl boyunca öğrenciler test yöntemine yönelik yetiştiriliyor. Yaratıcılık ve kendi düşüncelerine göre karar verme yetisinden uzaklaşıyorlar. Kurum olarak biz de bu ezberci eğitimin izlerini silerek yaratıcı gençler yetiştirmeye çalışıyoruz. 12 yılın izini silerek kendi başlarına doğru karar verebilen, kriz ortamlarından çıkabilen, özgürce hareket eden, yaratıcıklarını kullanabilen, en önemlisi dünyanın acımasız rekabetçi şartlarına göre hareket eden gençler yetiştirmeye çalışıyoruz.”


DUVARLAR ORTADAN KALKTI

Prof. Dr. Yılmaz Esmer, üniversiteden mezun öğrencilerin dünya vatandaşı olması gerektiğini ve artık üniversitelerin kampüs duvarlarının ortadan kalktığını söyledi: “Her öğrenci mezun olduğunda dünya vatandaşı olmalı. İşte bu noktada üniversitelerin sağladığı imkanlar çok önemli. Artık üniversitelerin kampüs sınırları kalmadı. Diğer üniversitelerle işbirliği ön plana çıktı. Bir öğrenci yaz okulu için başka ülkeye gidebilmeli, bir sömestirini yurt dışında okuyabilmeli. Örneğin bizim mimarlık öğrencileri şu an yaz okulu için dünyanın dört bir yanındalar. Bir kısmı İtalya’da, bir kısmı Japonya’da, bir kısmı ise Letonya’da. Bu yaz okulları arasında en köklü olanlardan birisi Floransa Yaz Okulu. Bahçeşehir Üniversitesi ile Kent State Üniversitesi arasında yapılan anlaşma çerçevesinde her yaz Kent State Üniversitesi’nin Floransa Kampüsü’nde düzenlenen Floransa Yaz Okulu, mimarlık öğrencilerine yönelik üç hafta süreli bir program uyguluyor. Program, öğrencilere mimarlık tarihinin en önemli şehirlerinden birisi olan Floransa’da, mimarlık ve tasarım eğitim alma olanağı sağlıyor. Bu okul aynı zamanda Mimarlık ve İç Mimarlık Bölümü öğrencilerinin yapmaları gereken zorunlu stajlardan sanat stajı yerine de geçiyor.”


İYİ BİR YABANCI DİL ŞART

Prof. Dr. Esmer, yabancı dil konusunun artık kaçınılmaz olduğunu söylüyor: “Dünyayla rekabet edebilmek için iyi bir yabancı dil ve iyi bir bilgisayar kullanıcısı olmak gerekiyor. Bu iki imkan da Bahçeşehir Üniversitesi’nde mevcut. Yabancı dil programında farklı seçeneklerimiz var. İsteyen öğrenci İstanbul’da yabancı dil hazırlık programına katılabileceği gibi isteyen öğrenci Washington’da da eğitim alabilir. 25 yıldır faaliyet gösteren ABD’nin en önemli dil okullarından birini bünyemize kattık ve geçtiğimiz haziran ayında açılışını yaptık. Harriet Fulbright College adını vererek Washington DC merkezini faaliyete geçirdik. Ayrıca yine Washington’da Old Town’da üniversitemizin yurdu bulunuyor. Böylece yerinde eğitimle çok daha etkin bir öğrenim süreci yaşatmış oluyoruz.”


DİL YERİNDE ÖĞRENİLİR

Rektör Esmer’in bu görüşünü İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü 1. sınıf öğrencisi Engin Deniz Esenkal da destekliyor: “Geçen yıl ABD’de dil eğitimi aldım. Ailem Balıkesir’de yaşadığı için İstanbul’da ev tutmak zorundaydım. Maliyet olarak ABD ile İstanbul’u kıyasladığımda aynı bütçeyle ABD’de eğitim aldığımı söyleyebilirim. Bence dil yerinde öğrenilir. Yabancı bir ülkede olduğunuz için öğrenmek zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca dil eğitimi okul içinde sınırlı kalmıyor. Sokağa çıktığınızda da devam ediyor.”


KİŞİYE ÖZEL ÜNİVERSİTE


Bahçeşehir Üniversitesi’nde uygulanan projelerden birin adı da kişiye özel üniversite. Rektör Esmer bu programı şöyle özetliyor: “2’nci sınıf sonunda not ortalaması 3.50 ve üzerinde olan öğrencilerin katılacağı programda bu öğrencilere çok geniş akademik olanaklar sunuluyor. Bu programın en temel özelliği, öğrencilerin eğitim ve kariyer hedeflerini belirleyebileceği ve geleceklerini planlayacağı özel birer danışmanı olması. Bu danışmanlar, üstün başarı öğrencilerini, Bahçeşehir Üniversitesi’nin onlara sunduğu olanaklara yönlendirmenin yanısıra öğrencilerin üstten ders alarak eğitimlerinin son senelerinde yüksek lisans ve araştırma projeleri gibi diğer çalışmalara zaman ayırmalarını sağlayacaklar.”


ABD İLE 3+1+1 ANLAŞMASI


Bu program kapsamında öğrencilerin önüne değişik alternatifler sunuluyor. Bunların başında ise yurtdışında eğitim imkanı var. Prof. Dr. Esmer bu imkanla ilgili ABD örneğini veriyor: “Akademik kariyerini yurt dışında sürdürmeyi hedefleyen öğrencilerimiz için de Cleveland State ve Northeastern gibi alanında Amerikan üniversiteleriyle yapılan 3+1+1 türü anlaşmalar bulunuyor. Öğrenciler eğitimlerinin ilk 3 senesini Bahçeşehir Üniversitesi’nde alırken daha sonra ABD’ye giderek bu üniversitelerde 1 yıl lisans ve 1 yıl da yüksek lisans eğitimi görüyor. Programı bitiren öğrencileri 5 yıl içinde hem Bahçeşehir Üniversitesi lisans diplomasına hem de ABD üniversitesinin yüksek lisans diplomasına sahip oluyorlar.”


Türkiye’nin ilk psikolojik laboratuarı

Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü bünyesinde açılan Beyin ve Biliş Araştırmaları Laboratuvarı; öğrenme, problem çözme, dikkat ve bellek gibi insan bilişsel sistemlerinin nöro-biyolojik olarak nasıl çalıştığıyla ilgili araştırmalar yürütecek. Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Canan Ergin, laboratuvarın işlevini şöyle anlatıyor: “Laboratuvarda beyinsel işlem sırasında beyinde hangi tür faaliyetlerin meydana geldiği, bu faaliyetlerin beynin hangi bölgesinde daha aktif olduğu ayrıntılı olarak incelenebilecek. Literatürde bu tekniğe beyin haritalama adı da veriliyor. Laboratuvar, beyin haritalama için gereken MR cihazının bir benzeri olan 32 kanallı EEG/EP cihazı ve gerekli yazılımlarla donatılmış durumda. Laboratuvarda ayrıca öğrencilerin Deneysel Psikoloji ve Bilişsel Psikoloji derslerinde kullanacakları deney düzenleme, veri toplama ve veriler üzerinde analiz yapmalarına olanak sağlayan gerekli yazılımlarla 32 dizüstü bilgisayardan oluşan altyapı da mevcut. Bir vakıf üniversitesinde ilk defa kurulan bu laboratuvarla öğrenciler Türkiye’de ilk defa lisans seviyesinde eğitimle entegre edilmiş beyin ve bilim araştırmalarına katılacak. Laboratuvar psikoloji biliminin ülkemizde fazla bilinmeyen temel bilimler dalında önemli araştırmalarla uluslararası araştırmalara da katkı sağlayacak.”

Haberin Devamı