Gazete Vatan Logo

Tatil planı yapanlar dikkat! 1 Ocak'ta hayata geçiyor, hepsi vergiye tabi olacak

Konaklama Vergisi'ne ilişkin yasal düzenleme 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek. Buna göre otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, termal tesis, misafirhane, yayla evi kamping gibi tesislerden vergi alınacak. Peki düzenleme nasıl hayata geçecek? Kimleri kapsayacak? Konuya ilişkin açıklama yapan Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Tatil planı yapanlar dikkat! 1 Ocak'ta hayata geçiyor, hepsi vergiye tabi olacak

YASİN ARSLAN | gazetevatan.com

Konaklama vergisine ilişkin yasal düzenleme 2019 yılında çıkarılmıştı ama ertelendi. 2021 yılındaki 7338 sayılı yasaya göre konaklama vergisi 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek. Gelir İdaresi Başkanlığı verginin uygulamasına ilişkin detayları tek tek anlattı. Açıklamaya göre geceleme hizmeti alan kişinin gecelemeyi tamamlamaksızın tesisten ayrılması vergilendirmeyi etkileyemeyecek. Kampinglerde, konaklayanların geceleme ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla karşılayıp karşılamaması veya gecelemenin, işletmeye ait olsun olmasın çadır, çadır-araba, çekme karavan, motokaravan, bungalov gibi ünitelerde yapılması, hizmetin geceleme hizmeti mahiyetini etkilemeyecek. Peki tatilcileri nasıl bir süreç bekliyor?

Gazetevatan.com’a konuşan Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, Türkiye’ye turist olarak gelenlerin ülkelerinde de bu vergilerin çeşitli adlar altında turizme destek vergisi olarak alındığını belirterek, “Bu vergi tatilcilere ya da işletme sahiplerine bir mali yük getirir mi? Zaten yüksek olan Oda fiyatlarını artırır mı? Bu sorular işletme sahipleri ve tüketiciler için önemli konular. Tabii bu noktada kamu otoritesinin buradan hazineye gelir sağlama düşüncesini de göz ardı etmemek gerekir” dedi.

Haberin Devamı

DİKKAT ÇEKEN 3 AY DETAYI

Konaklama Vergisi’ne ilişkin tavsiyelerde bulunan Güllü, “Yabancı ülke uygulamaları çerçevesinde değerlendirilmesi sonucu, bölgesel bir sınıflandırma sonrası her bir bölgede yer alan tesislerin oda sayısı, gecelik konaklama ücreti, otelin yıldız sayısı gibi kriterler göz önüne alınarak sınıflandırılması ve buna bağlı olarak 3’er aylık dönemlerle maktu bir vergileme yapılması, ülkemiz koşullarına uygun bir seçenek olarak değerlendirilebilir” dedi.

 


“MEKANSAL STANDARTLAR VE MEVSİMSEL DÖNEMLER DİKKATE ALINMALI”

Mekansal standartlar ve mevsimsel dönemler dikkate alınmadan, kişilerin aynı şekilde vergiye tabi tutulmasının sakıncalı olabileceğine değinen Güllü, “Aynı durumda olmayanlara benzer muamele yapılması suretiyle eşitlik ilkesi zedelendiği gibi, lüks/zorunlu ayrımı yapılmaksızın her konaklamanın, verginin konusuna dahil edilmesi-sonuç itibariyle- ölçülülük gereklerini ihlal etmektedir. Konaklanan mekân, verginin konusuna dahil olan hizmetlerin geniş tutulması ve konaklama dönemlerinin dikkate alınmaması; istisna ve muafiyetlerin kapsamının dar tutulması, ölçülülüğü ihlal eden başlıca etken olmaktadır” uyarısını yaptı.

Haberin Devamı

‘YEREL YÖNETİMLER VERGİSİ’ TAVSİYESİ

“Konaklama vergisinin, kamu hizmetlerini finanse etmek amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır” diyen Avukat Güllü, “Karşılaştırmalı ülke uygulamalarına bakıldığında, konaklama vergisinin ağırlıklı olarak turistik faaliyetlerin gerçekleştiği yerdeki külfetleri finanse etmek, turizm altyapısını iyileştirmek, turizm baskısının aşırılığını bertaraf etmek üzere konuldukları görülmektedir. Bu durum karşısında, kamu yararı lehine yüklenilen vergi arasındaki orantı dikkate alınarak; nimet-külfet gereklerinden hareketle turizm baskısının yarattığı negatif dışsallığı bertaraf etmek üzere, bunun bir yerel yönetim vergisi olarak yeniden düzenlemesi gerekmektedir” açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

Güllü, konaklama tesisi kapsamındaki yerlerin sınıflandırılmaksızın genel bir vergi oranına tabi tutulması ve vergi matrahına konaklama dışındaki hizmetlerin de dahil edilmesinin sektör tarafından tepki ile karşılandığını dile getirdi.

 

SEYAHAT HÜRRİYETİ UYARISI

Seyahat ve konaklama özgürlüğünün Anayasal bir hak olduğunu hatırlatan Güllü, “Seyahat özgürlüğü, çağın özgün koşulları dikkate alındığında, gerek ticari ve gerekse sosyal maksatla sıklıkla kullanılan bir hürriyettir. Bir yerden bir başka yere gerek ticari, gerekse kültürel ve sosyal amaçlarla yapılan seyahatler sonucu ‘konaklama’nın temel bir gereksinim, hatta zorunluluk olduğunun kabulü gerekir. Günlük yaşamın pratiğine bakıldığında her konaklamanın, turistik ve eğlenme maksatlı olmadığının kabulü gerekir. Temel barınma gereksinimini karşılamak üzere geceleyen her kişiye sunulan olağan hizmetlerden vergi alınması, seyahat hürriyetinin açıkça kısıtlanması gibi yorumlanabilir” dedi.

Haberin Devamı

Tahsil edilen gelirin hem yerel yönetimlere hem de turizm sektörünün gelişimine katkı sağlamak için kullanılmasının sektörde faaliyet gösteren firmalar tarafından da olumlu karşılanacağını belirten Güllü, “Konaklama vergisinden amaç turizm sektöründe gelişme sağlanması ise, bunun altyapısının oluşturulduktan sonra uygulamaya geçilmesi yerinde olacaktır” yorumunda bulundu.