Uyuyarak oruç tutanlara uyarı!
Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, sürekli uyuyarak tutulan oruç ile eline, gözüne hakim helal rızık için çalışılarak, zahmet çekilerek tutulan orucun Allah katındaki mükafatının aynı olmayacağını söyledi. Müftü Çakı, "Zahmetsiz rahmet olmaz. Ne kadar zahmet o kadar rahmet" dedi.
Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, Ramazan ayın nedeniyle vatandaşlara uyarılarda bulundu. Müftü Çakı, Ramazan ayının faziletlerini ve oruç tutan kişilerin dikkat etmesi gereken konuları anlattı. Müslümanlar için Ramazan ayının çok önemli bir ay olduğunu belirten Müftü Çakı, "Allah bazı zaman dilimlerini diğer zamanlara göre faziletli kılmış. Ramazan ayı aylar içerisinde faziletlidir. Bu ayda yapılacak olan ibadetlere verilecek olan ödül ve mükafat çok fazladır. İbadetler Allah’ın emri olduğu için yapılır. Bütün ibadetlerin arka planında toplumu düzeltici, olgunlaştırıcı yönü vardır. Oruç bir sabır eğitimidir. Allah irademizi güçlendirmek için adeta yılda bir defa sabır ve kendimize hakim olma eğitimine tabi tutuyor. Oruç tutan kişi günlük hayatında da eşine, çocuklarına, komşusuna diğer insanlara davranışında yanlış yapmama konusunda günaha düşmeme konusunda kendine hakim olmalıdır. Biz orucu tutmalıyız ama oruç da bizi tutmalıdır diyoruz biz" dedi.
Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, zahmetle rahmetin paralel olduğunu dile getirerek, "Ama ben zahmet çekeyim diye gereksiz zahmet değil. O ibadeti en güzel şekilde yapmak için gösterdiğiniz her türlü zahmet size rahmet olarak dönecektir. Uyuyarak geçiren insanını orucuyla gözüne, diline hakim, Allah’tan helal rızık peşinde koşturan başkalarına el açmamak için harama muhtaç olmamak için artanı ile de çevresine yardımcı olmak niyetiyle katlandığı zahmet ve dolayısıyla tutmuş olduğu bu oruç ona farklı boyutta farklı derecede mükafat kazandıracaktır. O nedenle zahmetsiz rahmet olmaz diyoruz. Ne kadar zahmet o kadar rahmet. Uyunmasın demiyorum tabii ki. Ama siz sabaha kadar oradan oraya zamanınızı öldürüyorsunuz efendim sahurla birlikte hatta hiç Ramazanla örtüşmeyen bir takım yanlış işler peşindesiniz. Sahurda yatıp öğle, ikindiye kadar uyuyorsunuz. O da oruçtur doğru. Ama onun alacağı mükafatla, dolu dolu namazıyla Kuran ile işiyle gücüyle geçirilen orucun ödülü de farklıdır" diye konuştu.
Dinin asıl kaynağının Kuran ve sünnet olduğunu belirten Müftü Çakı, "Kuran’ın ana ruhu ile Hz. Peygamberimizin sahi sünnetiyle örtüşmeyen bir dindarlık bize hiçbir şey kazandırmaz hatta vebale sokar. Araştırın anket yapın bu türbelerden medet umanların dini maalesef bilmediklerini, cahil insanlar olduklarını görüyoruz. Allah’ın aracıya ihtiyacı yok. Kul ile Allah arasına kimse girmemelidir. Bu türbedir, bir başka şeydir, ne olursa olsun. Kişi her zaman her yerde Rabbi ile irtibatı kurabilir. İstediğini Allah’tan istemelidir. Türbe ziyaret edilir, nasıl edilir, ibret almak için. Fatiha okunur, dua edilir, ibret alınır. Ama bir takım muradımızın, arzu ettiğimiz, ulaşmak istediğimiz bir takım isteklerimizi orada dile getirirsek ‘Daha çabuk kabul olur, dileğimiz orada kabul olur, dertlerimizden orada kurtuluruz’ derken bilakis dertlerden kurtulmayı bırakınız Allah’la aramıza mesafe girer. Allah böyle bir dindarlığı kabul etmez. Bu şirktir bazen de. Ölü ziyaret edilir, ibret alınır. Dua edilir ama oradan bir şey talep edilmez. Bu bizim Kuran’a ve sünnete de uygun değildir" dedi.
Türbe ziyaretinde bulunan kişinin "Bu kişinin yüzü suyu hürmetine" diyerek aracı kılıp dua etmesinin caiz olmadığını belirten Müftü Çakı, "Bu tehlikedir ve imanı da zedeler. Aracıya ihtiyaç yoktur. Hz. Peygamber vesile edilebilir. Ama bunun dışında oradaki insanların yüzü suyu hürmetine denilmesi doğru değil. Biz direk Rabbimize dua edebiliriz. Ama onları aracı kılmak sadece burada yapılan dualar daha çabuk kabul olur gibi bir anlayış doğru değildir. Türbelere bez bağlamak, bir takım dileklerde bulunmak, dua etmek doğru bir inanış değildir. Bunların hepsi hurafedir" şeklinde konuştu.