50 eyaletin çoğunda sonuç şimdiden belli. Ama bir eyalet var ki, hem Obama hem Romney’in hayallerini süslüyor. Seçim uzmanları bile Ohio’da yarışı önde bitirenin Beyaz Saray’a gideceğini söylüyor
ABD seçimlerinde seçmenler doğrudan başkanı değil onu seçecek olan delegeleri seçiyor. Her eyalet nüfusuna orantılı olarak delege yolluyor. Örneğin California’yı kazanan 55, Arizona’da kazanan ise sadece 11 delege kazanabiliyor. 270 delegeye ulaşan Beyaz Saray’a gidiyor. Kritik seçimde artık sonuç tek bir eyalete kilitlendi: Ohio... Kazanana 18 koltuk getirecek olan eyalet için Obama ile Romney kıyasıya kapışıyor. Öyle ki, her iki aday da seçimin son gününü Ohio’ya ayırdı. Obama ‘Ohio sana ihtiyacım var’ derken, Romney ise, ‘Ohio’da zafer’ yazılı dev bir afişin önünde miting gerçekleştirdi. Ancak bu yarışta ‘Ohio’yu kaybedersem seçimi de kaybederim’ diyen Cumhuriyetçi adayın kâbusunun gerçek olmaya çok yakın. NBC ile Wall Street Journal’ın anketine göre Obama Ohio’da Romney’e karşı 6 puanlık bir üstünlüğe sahip. Seçmenlerin kararının sonucu en çok etkileyeceği bir başka eyalet olan Florida’da da yüzde 49’a karşı yüzde 47 Obama’nın üstünlüğü bulunuyor. Peki sonuç ne zaman belli olur derseniz. İşte kritik eyaletlerde Türkiye saatiyle sandıkların kapanacağı saatler ve delege sayıları.
01.00: Virginia (13) ve Florida (29)
01.30: Ohio (18)
02.00: New Hampshire (4)
03.00: Wisconsin (10) ve Colorado (9)
04.00: Iowa (6) ve Nevada (6)
Ohio’da Obama önde
Seçimlerin kaderini belirlemede kritik önem taşıyan ve tercihleri seçimden seçime değişiklik gösterebilmesi nedeniyle ”salıncak eyalet” olarak adlandırılan 10 eyalette son yapılan ankete göre Obama az da olsa Romney’nin önünde. Ancak anketlerin çoğunun hata payları hesaba katıldığında, iki aday hemen hemen eşit oy oranına sahip gibi. Bu eyaletler arasında en kritiği olarak görülen Ohio’da ise, Reuters/Ipsos’un anketine göre, Obama’nın, yüzde 44’e karşı yüzde 48’lik üstünlüğü bulunuyor. Obama ve Romney, 9 seçici delegeli Colorado’da yüzde 48’er; 29 seçici delegeyle, ”salıncak eyaletler” arasında en yüksek delegeye sahip Florida’da da yüzde 46’şar oranla eşit durumda.
Türkiye’de seçimin adresi Haydarpaşa
Tüm dünyanın merakla beklediği ABD seçimleri Türkiye, Haydarpaşa Tren İstasyonu’ndan takip edecek. Türkiye’deki ABD diplomatik temsilciliği ve Yaratıcı Fikirler Enstitüsü ve CNN Türk’ün ortaklığı ile yapılacak etkinlik için tarihi Haydarpaşa istasyonu binası tutuldu. ABD 2012 seçimlerinin Türkiye’de ilk kez sosyal medya üzerinden tartışılacağı etkinliğe katılım özel davetiyeyle olacak. Amerikalı ve Türk yorumcular biraraya gelecek. Follow Hub 2012 ABD Seçimleri @ Haydarpaşa etkinliği Twitter ve Facebook üzerinden sosyal medyaya açılacak. Haydarpaşa’ya kurulacak dev ekranda hem Türkiye’den hem de Amerika’dan gençlerin gönderdiği tweetler ile görsel bir şölene dönüşecek. Haydarpaşa’da gerçekleşecek olan etkinliğe her üniversite için 10 kişilik kontenjan belirlendi. Katılımcılar, Amerikan demokrasisi ve bu seçim döneminde öne çıkan konuları tartışarak Türk kamuoyu’nu bilgilendirecekler. ABD’den yorumcular etkinliğe Skype üzerinden katılacak ve Haydarpaşa’daki Türk yorumcularla seçimleri değerlendirecek.
Değişim için bir dönem daha
Genç bir senatörken katıldığı 2008 Başkanlık seçimini ‘Değişim’ sloganıyla kazanan Obama bu kez değişimi tamamlamak için seçmenden bir 4 yıl daha istiyor
Barack Hussein Obama 4 Ağustos 1961’de Hawaii’de doğdu. Harvard Üniversitesi’nde hukuk okudu. Chicago’da yurttaş hakları alanında avukatlık yaptı. 1996-2004 döneminde İllinois Eyalet Senatosu’nda görev yaptı. 2004’te ABD Senatosu’na seçildi. Senato’daki oylamalarda liberal tutumuyla tanındı ama aynı zamanda Hiv/Aids eğitimi, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi gibi konularda Cumhuriyetçi meslektaşlarıyla ortak girişimlere imza attı. Şubat 2007’de başkanlık kampanyasına başladığında yalnızca iki yıldır senatördü; muhalifleri onun bu göreve hazır ve yeterli olmadığını savundu.
Wall Street’i düzenledi
Ancak kampanyası Washington’da iki George W Bush döneminden sonra yeni bir soluğun özlemini çeken milyonlarca liberali, özellikle de genç seçmenleri heyecanlandırdı. Demokratların adayı olmak için Hillary Clinton’a karşı uzun ve zorlu bir mücadele veren Obama, iktidara geldikten sonra onu dışişleri bakanı yaptı. 4 Kasım 2008 seçimlerinde de Cumhuriyetçi rakibi John McCain’i açık farkla yenip, ABD’nin ilk siyahi başkanı olarak tarihe geçmişti. Yemin edip göreve başladığında 47 yaşındaydı. Harry Truman’dan bu yana ilk şehirli başkan ve Hawaii doğumlu ilk başkan oldu.
- Obama iktidarında Demokratlar Cumhuriyetçilerin muhalefetine rağmen ekonomiyi canlandırma programını Kongre’den geçirdi, sağlık sistemini değiştirdi, Wall Street’i ve bankacılık sistemini yeniden düzenledi ve Ame-rikan otomotiv sanayiini çökmekten kurtardı.
Eşcinseller orduya...
- Demokratlar ve Obama ayrıca eşcinsel olduklarını açıklayanların Amerikan ordusunda çalışmasını engelleyen 20 yıllık yasağı kaldırdı.
- Obama ayrıca Kongre’nin onayı olmadan, kendi başkanlık yetkilerini kullanarak, ABD’ye çocuk yaşta getirilmiş bazı genç kaçak göç-menlere geçici olarak ülkede kalma izni verdi.
- Usame bin Ladin’i öldürmeleri için bir komando ekibi yolladı, Irak’taki Amerikan savaşına son verdi ve Rusya Federasyonu Başkanı Dimitri Medvedev’le yeni bir nükleer silah anlaşması imzaladı.
Afganistan sözünü tuttu
- Başkanlık koltuğuna oturduğunda Afganistan’da ABD öncülüğünde yapılan operasyonlara hız verdi, bu da Amerikan askeri kayıplarını artırdı.
- Obama, Afganistan’da güvenlik sorumluluğunu 2014’ün sonuna dek Afgan ordusuna devretme, 10 yılı aşkın süredir açık olan bu cepheyi kapatma sözü de verdi.
- Ülkede resesyon sona erdi.
Yeni Oprah olacak mı?
ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Beyaz Saray’da çocuklara yönelik düzenlediği kampanyalarla sık sık basının karşısına geçti. Obeziteye savaş açan Michelle, televizyon programlarına çıkarak gençlerin daha sağlıklı beslenmesi ve fastfood tüketmemeleri konusunda uyarılarda bulundu. Obama, kameralar karşısında çocuklarla basketbol, futbol oynadı, şınav çekti. Obama’nın seçimleri kaybetmesi durumunda Michelle Obama’nın televizyon programı yaparak Oprah Winfrey’i tahtından etmesi gündemde.
‘Gerçek değişim benim işim’ diyor
2008 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti adaylığını John McCain’e kaptıran Romney bu kez ‘gerçek değişim’ sloganıyla Obama’yı alt etmeyi ümit ediyor
Willard Mitt Romney 1947’de Michigan’da doğdu. Babası George Romney bu eyaletin Cumhuriyetçi Parti’den valisi olarak görev yapmış ve 1968’deki başkanlık seçimlerinde bu partinin adayı olmak için yarışlara katılmıştı. Mitt Romney iki yıl Fransa’da Mormon misyoner olarak görev yaptıktan sonra Brigham Young Üniversitesi’nde hukuk ve Harvard Üniversitesi’nde işletme okudu. Romney daha sonra Mormon kilisesinde üst düzey bir görevde bulundu, aynı dönemde Bain and Company adlı yönetim danışmanlığı şirketinde çalışmaya başlayarak kısa sürede başkanlığa kadar yükseldi. Aynı şirkete bağlı bir risk sermayesi şirketi de kurdu. 1994’te Demokrat Parti Senatörü Ted Kennedy’nin karşısına Cumhuriyetçi Parti adayı olarak çıktı. Bu seçimleri kaybetti fakat Massachusetts eyaletinde ve ülke çapında Cumhuriyetçiler arasında iyice tanınmış oldu.
Pragmatik vali
Muhafazakâr sosyal politikaları devreye sokacağı korkularını yatıştırıp, pragmatik merkezci bir aday olduğuna seçmeni ikna ederek yarışı kazandı. Vali olarak Massachusetts eyaletinde oturan vatandaşların sağlık sigortası edinmesini öngören kapsamlı bir sağlık ve bakım yasası getirerek bu sigortaya gücü yetmeyen ya da işveren katkısı almayanlara devlet desteği sağladı. Onun valiliği döneminde Massachusetts, mahkeme kararıyla eşcinsel evliliğe izin veren ilk eyalet olmuştu. Romney bu kararı kısmen eleştirdi ve evliliğe ilişkin yasaların halkın oyuyla değişmesi gerektiğini savundu.
Mormonluğu sorgulandı
- İş dünyasındaki tecrübesi sayesinde Amerika’nın duraksayan ekonomisini Başkan Obama’dan daha iyi idare edeceğine seçmenleri ikna etmeyi umuyor.
- Cumhuriyetçi Parti’nin adaylığını kazanmak için Romney önce partili seçmenleri muhafazakâr ilkelere bağlılığı konusunda ikna etmeye yöneldi. Bunun için de büyük oranda Demokrat Parti tabanına sahip bir eyalet olan Massachusetts’te vali olarak görev yaptığı dönemdeki göreceli liberal uygulamalarını görmezden gelmelerini sağlaması gerekti.
- Aşması gereken bir diğer engel ise adaylık sürecinde etkili olan dindar muhafazakârların çoğunun, Romney’in benimsediği Mormon inancına beslediği kuşkuydu.
- Cumhuriyetçi adaylar arasındaki yarışta anketlerde ve parasal destek bulma açısından hep önde gitse de, genel olarak aldığı destek sönük kaldı.
- Romney’nin ideolojik netliğinden kuşku duyan bazı Cumhuriyetçiler ona karşı daha muhafazakâr adayların öne çıkması için uğraştı.
Kırmızılı kadın
Mitt Romney’nin lise aşkı Ann Romney, seçimlere damga vurdu. Romney’nin resmi olarak Cumhuriyetçiler’den başkanlık adayı gösterildiği Florida’daki parti kurultayında sempatik tavırları ve kırmızı elbisesiyle Cumhuriyetçiler’i büyüleyen 63 yaşındaki Ann, 5 çocuk annesi. Mitinglerde Mitt Romney’nin insani yönünü öne çıkararak tam not alan Ann, konuşmalarında kadın seçmene hitap etmişti. 42 yıllık eşi uğruna, mezhep değiştirerek Mormon olma kararı alan Ann, çoklu sklerosis hastalığını yenmeyi başardı.
Obama’ya Kenyalı kardeşinden destek geldi
ABD’de bugün yapılacak olan tarihin en pahalı seçimleri için nefesler tutulurken. Başkanı Barack Obama’ya Kenya’daki üvey kardeşinden destek geldi. Obama’nın Kenya’da yaşayan üvey kardeşi Malik Obama yaptığı açıklamada, kardeşinin ikinci dönem seçilmemesi için bir neden bulunmadığını belirtti. Barack Obama’nın babası Barack Hüseyin Obama’nın köyü olan Kogelo sakinleri de Obama’nın ikinci defa seçilme ihtimalinin yüksek olduğunu söylediler. Köylülerden 53 yaşındaki Okech Ogombe, Obama’nın tekrar seçilmesi için The St. Richard Kilisesinde dua etti. Kenyalıların büyük bir bölümü beyaz bir anne ve siyahi bir babanın çocuğu olan Barack Obama’yı kendilerinden biri olarak görüyor. Obama’nın 1’i kız 6 Kenyalı üvey kardeşi bulunuyor.
Kadınlar Obama’ya Zenginler Romney’e
CNN televizyonunun yaptığı son ankete göre kadınlar daha çok Obama’dan yana tercihlerini kullanırken, Zengin ve beyaz seçmenler daha çok Romney’yi destekliyor. Ankete katılan kadınların yüzde 53’ü Obama’ya oy vermeyi planladıklarını belirtirken, erkeklerde ise bu oran sadece yüzde 44. Ankete göre Obama, 2008 seçimlerinde büyük destek gördüğü genç seçmenlerden bu sefer aynı oranda desteğe sahip değil ancak bir önceki seçimlerde 8 puanla kaybettiği yaşlı seçmenlerin desteğinde bu sefer Romney ile eşit görünüyor. Ayrıca, Romney’nin beyaz seçmenler arasında Obama’ya göre yüzde 40’a karşı yüzde 57’lik üstünlüğü bulunuyor. Obama da, yılda 50 bin doların altında kazanca sahip seçmenler arasında Romney’nin yüzde 40’a karşı yüzde 56 oranla üzerinde yer alıyor. Romney ise, yılda 50 bin doların üzerinde kazananlarda yüzde 47’ye karşı yüzde 52 daha fazla desteğe sahip. Coğrafi açıdan bakıldığında da, Obama’nın kuzeydoğu, ortabatı ve kentsel alanlarda daha fazla destek aldığı, Romney’nin ise güney, batı ve banliyöler ile kırsal bölgelerde önde olduğu görülüyor.
