Kani Yılmaz uzaktan kumandayla öldürüldü

Kendisine muhalif olanları tek tek öldüren PKK, HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan'dan sonra ikinci büyük infazını gerçekleştirdi. Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinden sonra PKK ile ters düşen Osman Öcalan ve Nizamettin Taş ile birlikte hareket ederek ayrı örgüt kuran 'Kani Yılmaz' bombalı saldırıda öldürüldü.

Araçtan inen kimdi?
Kani Yılmaz ile birlikte içinde 4 kişinin bulunduğu bir otomobil dün Kuzey Irak'ın Süleymaniye kenti yakınlarında benzin almak için bir akaryakıt istasyonuna girdi. Benzin alınırken adı öğrenilemeyen PWD'lilerden biri "Süleymaniye'de işim var" diyerek aracı terk etti. Benzin alan Kani Yılmaz'ın içinde bulunduğu otomobil araç hareket ettikten 100 metre sonra uzaktan kumandayla havaya uçuruldu. Patlamada Kani Yılmaz ile Sabri Tori yanarak öldü, adı öğrenilemeyen araçtaki 3'üncü kişi ağır ekilde yaralandı. Uzaktan kumandalı bombanın önceden araca bırakıldığı belirtildi. Süleymaniye polisi, benzin istasyonunda aracı terk eden ve olayda parmağı olduğunu sandığı 1 kişiyi arıyor.

Evde mi, otomobilde mi?
PKK'ya yakınlığı ile tanınan 'Fırat Haber Ajansı', Kani Yılmaz ve Sabri Tori'nin Süleymaniye'de "kaldıkları evde" kimliği belirsiz kişilerce otomatik tüfekle taranarak öldürüldüğünü duyururken, "Bir dönem, PKK'nın Avrupa sorumlusu olan Kani Yılmaz'ın Kongra-Gel'den (PKK'nın eski adı) ayrıldıktan sonra birlikte olduğu Nizamettin Taş grubu ile sorunlar yaşadığı belirtildi" ifadesine yer verildi. Kani Yılmaz'ın kurucuları arasında bulunduğu PWD ise saldırıya akşama doğru internet sitesinde yer verdi. PWD Koordinasyon Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, saldırının terör örgütü tarafından dün saat 10.00'da Süleymaniye "kent merkezinde" düzenlendiği savunuldu. Açıklamada "Süleymaniye şehir merkezinde PKK tarafından arabasına düzenlenen sabotaj sonucu PWD koordinasyon kurulu üyesi ve koordinatör yardımcısı Kani Yılmaz (Faysal Dunlayıcı) ve PWD üyesi Sabri Tori, şehit edilmişlerdir. Daha geniş açıklama en kısa zamanda yapılacaktır. Halkımıza ve ailesine başsağlığı diliyoruz" denildi.

'Apo'ya Avrupa'da yer bulamadın tehdidi'
Asıl adı Faysal Dunlayıcı olan Kani Yılmaz, PKK'nın kurucuları arasında yer alıyordu. Diyarbakır Cezaevi'nden çıktıktan sonra önce Lübnan sorumlusu oldu, ardından gönderildiği Avrupa'da uzun yıllar örgütün Avrupa sorumluluğunu yaptı. Avrupa sorumlusu olmasına rağmen Öcalan'a Avrupa'da barınacağı bir yer bulamadığı gerekçesiyle suçlanan Kani Yılmaz, bu yüzden tehdit ediliyordu. Med TV'ye Türkiye'den gönderilen 100 milyon doların kaybolması da eklenince Avrupa sorumluluğundan alınarak 1999'da dağ kadrosuna gönderildi. Yılmaz, 2004 yılında silahlı mücadeleye son verilmesi ve ABD ile işbirliği yapılması için Osman Öcalan ve bazı PKK'lılarla birlikte örgütten kaçarak PWD adlı örgütü kurdu. Yılmaz, PWD'nin internet sitesinde Öcalan'ın da onayıyla haklarında öldürülmelerine yönelik karar alındığını öne sürmüştü.

Öcalan, Yılmaz'ı hainlikle suçlamıştı
Kani Yılmaz, Apo Roma'dayken Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın eşi Daniella Miterand ile görüşü. Yılmaz, Daniella Miterand başta olmak üzere herkesin Öcalan'ın Roma'dan ayrılmaması gerektiğini söylediklerini açıkladı.

Kani Yılmaz, 3 Ocak 1999'da Yunanistan'dayken, Ali Haydar Kaytan ile birlikte Roma'da bulunan Öcalan ile yaptıkları ve kayda aldıkları telefon konuşmalarını da yazmıştı. Yunanistan'da yaklaşık 100 örgüt üyesinin de hoparlör aracılığı ile dinlediği öne sürülen bu konuşmada şu diyalogun geçtiği öne sürüldü:

* Kani Yılmaz: Bütün dostlar başta bayan Mitterand ve biz neye mal olursa olsun Roma'dan ayrılmanızı istemiyoruz.

* Öcalan: Ama burada Hükümet düşecek, bu adamlar bize dostluk yaptılar.

* Kani Yılmaz: Onların bize dostluk yapmaları, bizini kendimize kötülük yapmamız anlamına gelmez.

* Öcalan: Burada bir tutuklama durumu olabilir.

* Kani Yılmaz: Olsa bile, belki de güvenlik açısından daha hayırlı olur. Ne olursa olsun biz Roma'dan çıkmanızı istemiyoruz.

* A.Haydar Kaytan: Ben de Kani arkadaşa katılıyorum, lütfen kim söylerse söylesin oradan çıkmayın.

* Öcalan: O zaman tamam, madem hepiniz öyle diyorsunuz, son kararımdır, buradan çıkmıyorum. Siz de artık bana yer aramayın ve hemen 6'ncı Kongre'ye yetişin.

Bu gelişmelerden sonra İtalya'da yakalanan Abdullah Öcalan Kani Yılmaz'ı komplocu ve hainlikle suçladı. Kani Yılmaz da kendisine yöneltilen eliştirilerle ilgili 'Kürdistan-Post' adlı internet sitesine açıklama gönderdi. Yılmaz, örgütten ayrıldıktan sonra kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili konuşmadığını, bazı gerçeklerin bilinmemesini istediğini söyledi.

'100 milyon doları spiker sevgiliyle yedi' iddiası
PKK'nın Avrupa'daki yandaşlarından topladığı 100 milyon dolar (39 trilyon lira) Eylül 1998'de MED TV'nin harcamalarında kullanılmak üzere Roma'da yaşayan Kani Yılmaz'a gönderilmişti. Söz konusu paranın MED TV'ye ulaşmaması örgütte krize neden olmuştu. Kani Yılmaz'ın 100 milyon doların kendisine gönderilmediğini paranın diğer örgüt temsilcilerinden sorulması gerektiğine dair ifadelerde bulunmuştu. Yine o dönem Med TV'nin kadın spikerlerinden birisinin Kani Yılmaz ile aşk yaşadığının ortaya çıkması, kaybolan dolarlarla ilgili skandala yeni boyut kazandırmıştı. Kuzey Iraklı olduğu bildirilen spiker kadının Med TV'ye sevgilisi Yılmaz'ın talimatıyla yerleştirildiğini tespit edilmişti. Lüks takılar ve pahalı eşyalar kullanan spiker kadınla ilgili örgüt mensuplarının, "Biz dağda ayağı yalın dolaşırken, dolarlar birilerinin uçkuruna gidiyor" şeklinde eleştirilerde bulunmasına neden olmuştu.