Gazete Vatan Logo

Güngören bombacısı hala kayıp!

Güngören kana bulanalı bir yıl oldu, asıl fail hâlâ ‘x şahıs’

Bir yıl önce dün Güngören iki büyük patlamayla sarsıldı. Hain ellerin patlattığı bombalar 17 masum sivilin canını aldı. Aradan koskoca bir yıl geçti, acılar dünkü gibi taze. Bu acıları daha da katlayan ise bombacının hâlâ kimliğinin tespit edilip yakalanamaması



İstanbul’da 27 Temmuz 2008 tarihinde Güngören Belediyesi’nin bulunduğu ve trafiğe kapalı olan Güven Mahallesi Menderes Caddesi’nde saat 21:45 sıralarında 10’ar dakika arayla iki patlama meydana geldi. Patlamada, aralarında doğmamış bir bebeğin de bulunduğu 17 kişi hayatını kaybederken 90 kişi ise yaralandı. Patlama nedeniyle İstanbul Emniyeti Müdürlüğü ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

9 örgüt üyesi yakalandı

Soruşturma kapsamında olayla bağlantısı bulunduğu iddia edilen Hüseyin Türeli, Nusret Tebiş, Ziya Kıraç, Abdurrahman Oral, Şerafettin Kara, Aydın Ağlar, Mehmet Salih Yanak ve Cevat Aydın tutuklandı. Olayın hemen ardından yakalanan Hüseyin Türeli, olayın asıl faili olarak gösterildi ancak Türeli, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece “örgüt üyeliği” suçundan tutuklandı.

Bombacının 4 kod adı var

Patlamayla ilgili soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı 35 sayfalık iddianamede, olayın asıl failinin emniyete gönderilen bir e-mail ihbarının ekinde yer alan fotoğraftaki kişi olup “İrfan-Sedat-Selçuk-Azat” şeklinde dört ayrı kod isim kullandığı ancak Güngören’de meydana gelen patlamadan bu yana yapılan bütün araştırmalara rağmen bu kişinin gerçek kimliğinin tespit edilemediği ve yakalanamadığına yer verildi. Yasadışı PKK/Kongra-Gel terör örgütünün üst düzey sorumlularıyla bağlantı halinde olan ve örgütün talimatları doğrultusunda eylem gerçekleştirmek amacıyla İstanbul’a geldiğine dair istihbari bilgi bulunan bombacının adı iddianamede ’x şahıs’ olarak geçti.

4 gün sonra ihbar maili

Patlamadan 4 gün sonra emniyete “Size bazı fotoğraflar gönderiyorum, sağdaki şahsın ismi Nusret’tir. Esenyurt DTP’ye gidip gelir, yanında bulunan diğer şahıs PKK’lıdır ve dağdan yeni geldi. Bunların Güngören patlaması ile bağlantılarının olduğunu düşünüyorum, kolay gelsin” şeklinde bir e-maille ihbarda bulunulmuştu. İddianamede bu e-mail de anlatıldı ve zanlılar hakkında 17 kişinin ölümüne, 90 kişinin yaralanmasına neden olmaktan 18’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. İlk duruşması İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde nisan ayında görülen davanın ikinci duruşması, Aralık’ta yapılacak.

‘Biz yaşamıyoruz ki, bir yıl geçmiş nereden bilelim’

Fadime Beşkan, Macide Aydın, Hayrettin Güler, Şeyma Özkan, Taha Yıldızlı, Aleyna Çelik, Servet Asan, Alim Mantarcı, Filiz İkiz, Murat Ağca, Halit Öge, Mehmet Fikri Kuş, Sabahat Kuş, Yunus Öztürk , Dursun Ali Aydemir, Furkan Şentürk, Abdullah Güller ve henüz dünyaya gelmemiş bir bebek. 18 kişi geçen yıl Türkiye’yi yasa boğan patlamada yaşamını yitirdi. Geriye acı, gözyaşı, bakılıp hasret giderilen fotoğraflar bıraktılar. Sevdiklerini hain saldırıya kurban verenler ise onları unutmadılar. Patlamanın birinci yıl dönümünde sevdiklerini kaybettikleri yerde toplandılar, acılarını paylaştılar, dertlerini anlattılar. Ama hepsinin dilinde aynı cümle, “Biz yaşamıyoruz ki bir yıl nasıl geçmiş nerden bilelim.”

Evler bayrakla donatıldı

Patlamanın olduğu caddede neredeyse her ev camına ya da balkonuna Türk Bayrağı asarak terörü bir kez daha lanetledi. “Biz buradayız korkmayız” diyen Güngörenliler, acılı ailelere de destek verdi.

Kanlı caddede sessiz çığlık

PatlamanIn olduğu yerde küçük çocuklar ellerinde Türk bayraklarıyla dolaştı, sokak gün boyunca temizlik işçileri tarafından temizlendi. Yakınlarını kaybedenler akşam da Menderes Caddesi üzerindeki patlamanın olduğu yerden Kınalı, Marmara ve İnönü Caddesi güzergahında yürüdü. Terörü lanetleyen çok sayıda kişi daha sonra patlamanın meydana geldiği saatte saygı duruşunda bulunarak yaşamını yitirenleri bir kez daha andı.

ŞAŞIRTAN TEBLİGAT

Kanlı elbiseler koktu aileleri gelip alsın!

BakIrköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, Güngören’de terör saldırısında yaşamlarını yitiren 5 kişinin ailelerine elbiselerini almaları için ihtar çekmek zorunda kaldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, suç eşyası ve delil niteliği kapsamında olmayan ölen kişilere ait kanlı elbiseleri, varislerine verilmesi üzerine tereke mahkemesi sıfatıyla Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderdi. Tereke mahkemesi ölen kişilerden miras kalan kanlı elbiselerin varislere verilmesi için tebligat gönderdi. Yapılan tebligatla bazı aileler eşyaları almak için ilk duruşmaya gelirken, 5 aile emanetleri almak için mahkemeye uğramadı. Bunun üzerine ölenlerin kanlı elbiselerinin kokmasından şikayet eden mahkeme, tekrar bir tebligat gönderdi ve ailelerin belirtilen tarihte gelmemeleri halinde polis zoru kullanılacağı uyarısında bulundu.

Haberin Devamı