Askeri okuldan atıldı demokrasi şehidi oldu!

-YAZI DİZİSİ 2-

ASKERİ OKULLARDAKİ FETÖ’CÜ KUMPASIN MAĞDURLARI ANLATIYOR

2009 yılında Kara Harp Okulu’ndan ayrılmak zorunda bıraktırılan Aydın Çopur, 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında Beştepe’de askerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Demokrasi şehidinin babası emekli Astsubay Nurettin Çopur, 8 yaşındayken oğlunun kendi bölüğüne ziyarete geldiği zamanlarda asker olmaya karar verdiğini ve hayatı boyunca bunun için çalıştığını söyledi. Baba Çopur, oğlunun bir anda okulu nasıl bıraktığını şu sözlerle anlattı:

‘İşler farklı yürüyor’

“Aydın, 2003 yılında askeri liseye girdi. Hayali Hava Harp Okulu’ydu ama bu süreçte miyop olduğu için liseden sonra Kara Harp Okulu’na geçti. 2008 yılında girdiği okuldan 2009 yılında ayrılmak istediğini söyleyerek eve geldi. Çok şaşırmıştık. Nedenini sorduğumuzda, ‘Hayal ettiğim gibi değil. Orada işler bizim bildiğimizden farklı yürüyor. Ben artık subay olmak istemiyorum’ dedi. Ben de asker olduğum için, dayanamadı diye düşündüm. Şimdi ortaya çıkan eziyetlerin yapıldığı aklıma bile gelmemişti. Gittim okuldan kaydını sildirdim, komutanları karşıma bile çıkmadı. Sadece evrak imzalayıp gönderdiler.”

‘Vatanı için şehit oldu’

Harp okulundan ayrıldıktan sonra tekrar üniversite sınavına hazırlanan ve Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisi mezunu olan Şehir Aydın Çopur’un 14 Temmuz’da 3 günlüğüne Ankara’daki kuzenini ziyarete gittiğini söyleyen baba Çopur, o kara geceyi şöyle anlattı: “Biraz kafa dinlemek için Ankara’ya gitmişti. Sonra bu hainlerin darbe girişimi oldu. Gece 12’de beni aradı. Durumu anlattı, hemen eve gitmesini söyledim. Bana ilk önce tamam dedi, sonra tekrar arayıp, ‘Baba bugün devletim, bayrağım için bir şeyler yapmazsam ne zaman yapacağım. Hakkını helal et’ dedi. Sonra şehit olduğu haberini aldık. Asker olarak olmasa da yine de vatanı için şehit oldu.”

Baba: Hâlâ tazminatı ödüyorum

2009 yılında oğlunun okulu bırakmasının ardından 75 bin TL tazminat borcu olduğunu söyleyen baba Çopur, “Mahkemeye başvurduk. Borcumuz 36 bine düşürüldü. 6 yıldır ödeme yapıyorum. Oğlumun önce hayallerini sonra canını aldılar. Ben de hâlâ tazminatını ödüyorum” dedi.

Şok mangasıyla 4 günde 12 öğrenciyi nasıl elediler?

Furkan Eliri, ilkokul 5’inci sınıftayken hayali olan subaylık için Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. 4 yıllık eğitimden sonra 2012 yılında girdiği Kara Harp Okulu’nda FETÖ’cü subaylar tarafından uğradığı baskılar sonucunda dayanamayarak ayrılmak zorunda kaldı. Eliri, intibak kampına beraber girdiği 11 arkadaşıyla birlikte okulu nasıl bırakmak zorunda kaldıklarını şu sözlerle anlattı:

‘Sizden asker olmaz’

Kara Harp Okulu’na gier girmez eziyetler başladı. 3 Ağustos cuma günü Menteşe’de bulunan ATAT kampına gittim. İçlerinde benim de olduğum 12 askeri liseliyi şok mangası eğitimine aldılar. Komutanımız 200 şınav çekmemizi istiyor, yapamazsak “Vatan haini gibisiniz, sizden asker olmaz” diye hakaret ediyordu.

Sadece tuzlu su içtik

Diken üstünde marş marş ve yat emri verip süründürüp, 49 derece güneşte kaldırımların üzerine şınav pozisyonuna yatırıp avuç içlerimiz patlayana kadar durmadılar. 2 gün sonunda ilk kez su içme imkanımız oldu. O da tuzluydu.

Herkes tek tek bıraktı

“5 Ağustos’ta yani eğitimin 3. gününde 2 arkadaşım dayanamayıp ayrıldı. Ertesi gün de 2 arkadaşım bıraktı. Dikenler üzerinde süründürmeler, sıcak kaldırım taşında şınav pozisyonunda bekletmeler ve benzeri işkencelerle 3 kişi daha farklı saat aralıkları ile ayrıldılar. Sayımız azaldıkça yapılan baskılar artıyordu. 4. günün gecesinde 2 arkadaşımız daha ayrıldı. Artık 3 kişi kalmıştık. Psikolojik olarak mezun olamayacağımızı bize söylerken, fiziksel olarak da yıpratmaya devam ediyorlardı. O gün öğlen 2 arkadaşım daha ayrıldı.”

‘Seninle artık özel olarak ilgileneceğiz’

“Arkadaşlarım ayrıldıktan sonra ben devam etmek istedim. Bir komutan “Seninle bundan sonra daha özel ilgileneceğiz. Boş yere dayanmaya çalışma” dedi. Ben de ayrılmak istediğimi söyledim. Babam tabur komutanımızla konuştu. Tabur komutanı durumu yalanladı, bölüğümü değiştireceklerini ve bir daha böyle bir durum yaşanmayacağını söyledi. Babam ikna oldu ve geri döndüm. “

43 numara ayağa 41 numara bot..

“Babam kamp bölgesinden ayrılır ayrılmaz 150 metreden beni gören tabur komutanım seslenerek sivil kıyafetlerimle sürünmemi istedi. Sonrasında 43 numara olan ayağıma 41 numara bot vererek gün boyu koşturdu. Eğitimim bayılmamla sona erdi. Topuklarım patlamıştı. o gece beni rahat bırakmayacaklarını anladım ve gece 11’de dilekçemi imzalayarak ayrıldım.”

‘Dikenlerin üstünde şınav çektirdiler’

FETÖ’ye mensup subay ve astsubayların, askeri okullarda kendilerinden olmayan askeri okul öğrencilerine uyguladıkları şok mangalarına maruz kalan öğrencilerden biri de Yunus Emre Günay. 8’inci sınıfta girdiği etüt merkezi sınavıyla cemaatle tanıştığını söyleyen Günay, kendilerine abi diyen kişilerin, sınavda başarılı olan ve maddi durumu olmayan öğrencileri evlere aldıklarını, lüks lokantalara götürerek, spor aktiviteleri yaptırarak onlara bağlanmaları ve borçlu hissetmelerine neden olduğunu söyledi.

Cemaatten ayrıldım

Lise sona geldiğinde işlerin ciddileşmesiyle bölge abisinin kendileriyle konuşmak istediğini belirten Günay, cemaatten ayrılma sürecini şu sözlerle anlattı: Bölge sorumlusu abi, bizi bir eve topladı. Daha sonra bize “Siz dinini imanını bilen insanlarsınız, oraya sizin gibi insanlar lazım. İleride yüksek yerlere geldiğinizde önemli belgeler taşıyacaksınız, yeri geldiğinde bunları açıp okuyacaksınız veya bir şekilde bize bir örneğini getireceksiniz. Daha sonra okuldayken cemaate uzak olan ve asla cemaatin adamı olmayacak öğrencileri, yani alkol kullanan, sevgilisi olan, gece hayatı olan arkadaşlarınızı bize ileteceksiniz” dedi. Neye uğradığımı şaşırdım. Yıllardır evlerine geldiğim, vatanı için hizmet ettiğini düşündüğüm insanlar benden vatanımı satmamı istiyorlardı. Bu abi gittiğinde arkadaşlarıma burada daha fazla durmayacağımı belirttim ve onlarla irtibatımı kestim.

Günay’ın mezuniyet fotoğrafı...

Peşimi bırakmadılar

Sınavlara girdim ve Çankaya Kara Harp Okulu’nu kazandım. Daha sonra benim okulu kazandığımı duyduklarında yeniden peşime düştüler. Cemaat abileri sürekli eve gelip ailemi “Okulda hep bizim adamımız var bizle hareket etmezse okulu bitirmesi zor olur” diye tehdit etti. İkinci senemde kabus başladı. Menteşe kampındaki şok mangası eğitimlerinde bölükten ayrı eğitime tutulmaya başladım.

Onların yanına geçmeyi kabul etmediğim için 50 derece sıcaklıklarda asfaltta yarı çıplak süründürüp, dikenli çalılıkların içinde şınav çektiriyorlardı. Yemek yememe, su içmeme dahi izin verilmiyordu. Sebepsiz yere cezalar alıyordum. Disiplin cezam sınıra düşmüştü. Artık paranoyak olmuştum. Her an tetikteydim. Bana mobbing uygulayan İstihkam Kurmay Yüzbaşı Y. Ö. bir gün özel olarak odasına çağırıp, “Bu bölükten hırsızlık şüphelisi adam bile mezun olacak ama seni mezun etmeyeceğim. Ya sen kendin ayrıl ya da sicilini bozup ben yollayacağım seni. Ama her şeye rağmen düşünmen için süre veriyorum” dedi. Bu süre, özür dileyip onlara dönmem için verilmişti. Ama yapmadım. Onların yapılanmasının içine bir daha girmek istemediğim için, hayalim olan üniformayı bırakarak okuldan ayrıldım.”

FETÖ’cüler kendilerinden olmayan öğrencileri şok mangalarıyla yıldırmış.

Askeri okul mağdurları bu email’den bize ulaşabilir.

esra.sinav@gazetevatan.com