Gazete Vatan Logo

104 yıl öncesine dönüyor!

Haliç’e Boğaz’dan can suyu akıyor

104 yıl öncesine dönüyor!

İstanbul Boğazı’nın suyunu tünelle Kağıthane Deresi’ne bağlayarak Haliç’e ulaştıran sistemin açılışını Başbakan Erdoğan yaptı. Günde 260 bin metreküp deniz suyunun akacağı Haliç, yılda üç kez yenilenecek

Yıllardır temizlenmesi için mücadele verilen Haliç’te tarihi bir proje hayata geçti. Sarıyer’den tünel ve Kağıthane Deresi aracılığıyla Haliç’e su getirilmesini sağlayan düzeneğin açılışını dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Kağıthane’de düzenlenen törende konuşan Erdoğan, projenin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğü 1995’te, o dönem dünyanın en büyük çevre koruma projelerinden biri olarak kabul edilen ‘Haliç Çevre Koruma Projesi’nin önemli etaplarından biri olduğunu hatırlattı. Erdoğan, Haliç’i adeta bir bataklık olarak teslim aldıklarını ifade ederek, “Şahsım Kasımpaşa’da doğmuş bir İstanbullu olarak, Kasımpaşa’dan Fener’e, Kasımpaşa’dan Balat’a hangi tablo içerisinde geçtiğimizi çok iyi bilirim. Adacıklar... Kokudan geçilmeyen bir Haliç. Sandallarla, vapurlarla karşıdan karşıya geçerdik. Bugünleri görmenin de hayalini hep taşırdık” dedi.

Dev kültür merkezi

Erdoğan, 1995’te su derinliği 52 santimetreye inen Haliç’ten pek çok kişinin umudunu kestiğini, akademisyenler ve ”bu işi bildiğini söyleyenler”in kurtarma önerisi olarak burayı ”toprakla doldurma”yı sunduğunu anlattı. “Burayı tekrar Altın Boynuz haline getireceğiz” diyerek, kolları sıvadıklarını ifade eden Erdoğan, Haliç’in zeminindeki çamurun çıkarılıp borularla 9 kilometre mesafedeki Alibeyköy taş ocaklarına götürüldüğünü, taş ocakları bölgesinde çamur barajlarının üzerini kapatarak İstanbul’a yeni bir alan kazandırdıklarını anlattı. Erdoğan, şu anda Haliç’te 48 çeşit balık bulunduğunu ve sirkülasyon artıkça durumun çok daha farklı hale geleceğini söyledi.

Rami Kışlası Kültür Merkezi’nin yapılacak önemli projelerden biri olduğuna işaret eden Erdoğan, Rami Kışlası’nın boşalmasını beklediklerini söyledi. Erdoğan, ”Orayı inşallah Türkiye’nin bir numaralı kültür merkezi yapacağız. En büyük kütüphanemizi kuracağız. Milyonlarca cilt kitap olacak. Orada mücellithaneler olacak, hattatlar yetişecek, müzehibbeler yetiştirilecek” dedi. Erdoğan, Haliç Tersanesi’nin ve Taşkızak Tersanesi’nin müze haline geleceğini, Karadeniz Sahra Demiryolu Hattı, Rami-Eyüp-Sütlüce Teleferiği gibi projelerin Haliç’i dünya çapında kültür bölgesi haline getireceğini kaydetti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da bilgi verirken, şunları söyledi: ”Günde 260 bin metreküp su, bu temiz boğaz suyu, aktığı sürece Haliç’in suyu yılda 3 defa yenilenecek. Haliç’e giren suyla birlikte buradaki balık sayısında ciddi bir artış var. Bundan böyle Sadabat’a güneş farklı doğacak. Bir gümüş rengini andırdığı için döneminde önemli etkinliklere sahne olan bu Sadabat ve bu dere aynı ışığıyla yine gümüş rengiyle yansımasını yapacak.”

Akvaryum gibi olacak

Sistemi çalıştıran Erdoğan projeyle ilgili şu bilgileri verdi: “Sarıyer Çayırbaşı sahilinden aldığımız deniz suyunu, 4 bin 990 metrelik bir tünelle Ayazağa’ya getiriyor, oradan Kağıthane Deresi vasıtasıyla Haliç’e bırakıyoruz. Günde 260 bin metreküp deniz suyu akıtacağız. Bu su akıtılınca Haliç, akvaryum niteliğini koruyacaktır. Sürekli bir sirkülasyon olacak ve yeniden bir kirlenmeye müsaade etmeyeceğiz. Projenin maliyeti 44 milyon lira. Proje paketinin şu ana kadar maliyeti 758 milyon dolar.”

‘Büyükşehiri bile tanımlayamazlar!’

Başbakan Erdoğan, konuşmasında muhalefeti de eleştirdi: ”Maalesef öyle bir muhalefetle karşı karşıyayız ki; ’Büyükşehir nedir?’ diye sorun, inanın anlatamazlar, tanımlayamazlar. Bir mesele yaşanarak olur, yaşanmadan olmaz. Onun için de bunların idaresinde olan büyükşehirlere bakın, başarısızlık görürsünüz. İdeolojinin deli gömleği bir kenara konsa, bunlar aslında bir dönemden fazla belediyecilik yapamazlar. Ama ideoloji bazı yerlerde ne yazık ki onların orada kalmasına fırsat veriyor.” Yapmak istedikleri değişiklik karşısında kendilerine ”Şehirlerde, il özel idareleri var” denildiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Şu anda bu il özel idareleri bize bağlı. Biz niye o zaman büyükşehir belediyelerini kurmak istiyoruz? Demek ki bundan netice alamadığımız için diyoruz ki yılların tecrübesi var. İstanbul gibi yerde belediye başkanlığı yaptık. Bizden sonra mülki sınırların büyükşehir belediyesine ait olduğu bir dönemi yaşadık. Nerede? İstanbul ve Kocaeli’nde. Orada da aldığımız neticeyi görüyoruz.” “Sayın Kılıçdaroğlu Muğla Belediyesi ne demektir?” diye soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fethiye, Bodrum, Datça Muğla Belediyesi’ne bağlı mıdır değil midir? Korkarım ki; ’Bağlıdır’ der. Çünkü bilmez. Hal bu ki Muğla Belediyesi, Muğla merkez ilçe belediyesidir. Şimdi biz Muğla’yı büyükşehir yapıyoruz.”

Metro köprüsü tam gaz

İstanbul Metrosu Şişhane-Yenikapı uzatma hattı inşaatı kapsamında yapımı devam eden Haliç Metro Köprüsü imalatı devam ediyor. Köprünün Unkapanı tarafında deniz üzerinde bulunan pilonların 2. üst parçası yerine yerleştirildi. Köprünün Unkapanı tarafında bulunan ve Haliç’ten gemi geçişlerini sağlayacak olan yana doğru açılır-kapanır olan döner köprünün ilk parçası da yerine yerleştirildi. Kara tarafında devam eden çalışmalarda Beyoğlu tarafındaki viyadük ve tünel bağlantıları aralık ayında tamamlanacak.



Haberin Devamı