Türkiye'de eşi benzeri yok sadece Adana'da üretiliyor! Kanser dahil birçok hastalıktan koruyor

Kuytucak Mahallesine ait coğrafi işaretli Kuytucak Narı köylülerin ürünü kurutup saklaması ile 4 mevsim tüketilebilirken evlerin çardaklarında görsel güzelliği ile de beğeni topluyor. Eylül ayında hasat edilen Kuytucak Narı, hasat edilmesinin ardında 5 ay geçmesine rağmen hala aynı tazelikte tüketiliyor. Nar teker teker saplarından düğümlenip top haline getirilerek askı usulü saklanıyor. İhsan Özkan, “Nar bizim için çok değerli vazgeçilmez meyvedir. Bizler narı sadece zamanında değil, dayanıklı şekilde koruyarak bugüne kadar saklayabiliyoruz. Bizler narın değerini biliyoruz daha iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz ve uzun ömürlü hale getiriyoruz. Narın şifaları saymakla bitmez en belirgin özellikleri vitamin bakımından zengin, asit, şeker ve mineraller sayesinde de oldukça faydalı bir meyve olan nar bunlarla sınırlı kalmıyor. Bizlerde geleneksel yöntemlerle kurutup asıyoruz” dedi. Kuytucak Narı, yaklaşık 400 m rakıma sahip olan Kuytucak Köyünde nehir yatağı boyunca uzanan, yer yer ormanlık alanlar arasındaki tarıma elverişli yamaç arazilerde yetiştirilen nar ağaçları ile bu ağaçlardan alınan çeliklerle yetiştirilen ağaçlardan elde edilir. Kuytucak Narı; fazla iri olmayan, kabuğu ince, tatlı, iri daneli, kolay danelenebilen, çekirdekleri küçük ve orta sertlikte bir meyvedir. Kuytucak Narı üretimi için alınan bitkisel üretim materyalleri, bölge dışına çıkarıldığında kendine has olan kabuk kalınlığı, dane iriliği, dane rengi gibi özelliklerini kaybeder. Kuytucak Narının hasadı, eylül ayı ortasında başlar ve kasım sonlarına kadar devam eder. Elle çekerek kopartma meyve ve dalda zedelenmelere yol açtığı için hasat, makasla yapılır. Nar taneleri canlı kırmızı tonlarını polifenollerden alır. Bu elementler güçlü antioksidanlardır. Nar suyu, diğer meyve sularına oranla daha yüksek seviyede antioksidan içerir. Ayrıca kırmızı şarap ve yeşil çaydan üç kat daha fazla antioksidan vardır. Nar suyundaki antioksidanlar serbest radikallerin giderilmesine, hücrelerin zarar görmemesine ve iltihaplanmanın azaltılmasına yardımcı olabilir. Bir bardak nar suyu, günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 40’nı karşılar. Yapılan araştırmalar sonucunda nar suyunun prostat kanserini önlediği ortaya çıktı. Çeşitli meyve suyu üzerinde yapılan araştırmalarda nar suyunun prostat kanserinde en etkili içecek olduğu görüldü. Nar suyunu beslenmenizden eksik etmeyin. Meyve suyundaki antioksidanların ve yüksek konsantrasyonlarının Alzheimer hastalığının ilerlemesini durdurduğu ve hafızayı koruduğuna inanılıyor. Nar suyu, bağırsaktaki iltihaplanmayı azaltır. Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve diğer inflamatuar barsak hastalıkları olan kişiler için faydalı olabilir. Nar suyunun ishale yardım edip etmeyeceği konusunda çelişkili inançlar ve araştırmalar olsa da, çoğu doktor kendinizi daha iyi hissedene ve semptomlarınız düzelene kadar kaçınmanızı önerir. Nar, yüksek konsantrasyondaki antioksidanları nedeniyle güçlü bir antienflamatuardır. Vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir ve oksidatif stres ve hasarı önleyebilir. Nar en doğal kalp ilacı olarak bilinir. Kalbi korur, damarları onarır. Yapılan araştırmalar narın kan akışını iyileştirdiği ve damar tıkanıklığını önlediğini ortaya çıkarmıştır. Günlük nar suyu içmek de sistolik kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Nar suyunun antioksidan konsantrasyonu ve oksidatif stresi etkileme yeteneği onu potansiyel bir doğurganlık yardımcısı yapar. Oksidatif stresin, sperm fonksiyon bozukluğuna neden olduğu ve kadınlarda doğurganlığı azalttığı gösterilmiştir. Meyve suyunun plasentadaki oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olduğu da gösterilmiştir. Ancak araştırmacılar bunun sağlayabileceği kesin yararları henüz bilmiyorlar. Nar suyu içmek, erkek ve kadınlarda cinsel isteği arttırmaya yardımcı olur. Nar, geleneksel olarak Orta Doğu ve Hindistan'da diyabet ilacı olarak kullanıldı. Narın diyabet üzerindeki etkileri hakkında hala pek bir şey bilinmemekle birlikte, insülin direncini azaltmaya ve kan şekeri düşürmeye yardımcı olabildiğini söyleyebiliriz. Nar, kanımızdaki oksijen seviyesini pompalamaya yardımcı olur. Narda bulunan antioksidanlar, serbest radikallerle savaşır, kolesterolü düşürür ve kanın pıhtılaşmasını önler. Bütün bunlar nihayetinde kanın serbestçe akmasına ve böylece vücudunuzdaki oksijen seviyesinin artmasına yardımcı olur. Kraliçe Margaret Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, nar suyunu içen insanlar, stresli durumlarda artmış olan bir stres hormonu olan kortizol seviyelerinin daha düşük olduğunu gösterdi.