Karabük Üniversitesi’nde okuyan 17 yaşındaki Gabonlu Dina, 25 Mart akşamı arkadaşlarının evinde film izlerken, telefonunu şarj etmek için alt kattaki kuzeni Cedrick’in evine gitti. Soru işaretleri bundan sonra başladı. Kameraların son olarak çıplak ayakla koşarken ve bir otomobilde görüntülediği genç kızın cesedi, ertesi gün Filyos Çayı’nda bulundu. Hürriyet Karabük’e gitti, Dina’nın sırra kadem bastığı 12 saatin izini sürdü...
Gabonlu 17 yaşındaki Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga, mühendis olma hayaliyle Karabük Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümüne kayıt yaptırdı.
Genç kızın bu tercihinde, kuzeni Cedrick J.A.N.’nin de aynı üniversitede okuması etkili oldu.
Arkadaşlarının ve ailesinin Dina olarak seslendiği genç kız, geçen kasımda Karabük’e geldi ve kendisi gibi Gabon’dan gelmiş öğrencilerle birlikte Şirinevler Mahallesi’nde kalmaya başladı.
Arkadaşlarına göre, Dina sorunlu biriydi. Geldiğinden beri zaman zaman sorunlar yaşıyor ve bunları Gabon’un başkenti Libreville’de yaşayan ailesine de aktarıyordu.
Karabük’te yaşamaya başlayınca ülkesinden çok daha ucuza satıldığı için yeni bir cep telefonu aldı.
Eski telefonunu da Gabon’daki bir arkadaşına kargoyla göndermek istedi. Dina’nın annesine anlattığına göre, kargo çalışanları ertesi gün kendisini aradı ve telefonu gönderemeyeceğini söyledi.
Dina postaneye giderek çalışanlarla tartıştı. Bu sırada kendisine yardımcı olacağını söyleyen bir çalışana da telefon numarasını verdi.
Annesi Jessica Sandra Makemba Panga’nın anlattıklarına göre, Dina ortadan kaybolduğu gün postanede sorun yaşayınca kendisini aradı, uzun uzun yaşadıklarını anlattı: “Beni aradı, ağlıyordu.
‘Siyah olduğum için telefonumu geri vermek istemiyorlar’ dedi. Kızıma sakin olmasını söyledim. Kızımla en son o gece 22.12’de görüştüm.
Bir daha Haber alamadım.” Dina’nın annesine attığı mesajlarda da “Eğer onlarla birlikte olmazsam bana yardım etmeyeceklerini söylediler.
Onlarla birlikte olmam için bana 10 bin lira teklif ediyorlar” diye yazdığı ortaya çıktı.
Dina annesiyle son telefon görüşmesini saat 22.12’de yaptı. Arkadaşlarının Yüzüncü Yıl Mahallesi’nde evinde olduğu ve birlikte Film izlediklerini söyledi.
Annesi bir daha Dina’ya ulaşamadı. Arkadaşlarının anlattıklarına göre, saat 00.00 civarında Dina telefonunun şarjının bittiğini, hemen alt katta oturan kuzeni Cedrick J.A.N.’nin evine gidip şarj aleti alıp geleceğini söyledi.
Ancak eve bir daha dönmedi. Arkadaşları, Dina’nın kuzeninin yanına gitmediğini öğrenince polise başvurdu.
Ertesi gün saat 12.00 sıralarında Melisler köyünün yakınlarından geçen Filyos Çayı’nda bir ceset bulundu. Cesedi gören, Filyos Çayı’nın yanındaki raylarda ilerleyen bir trenin makinistiydi.
Jandarma ekipleri olay yerine gittiklerinde cesedin Gabonlu genç kıza ait olduğunu belirledi.
Dina’nın en son görüldüğü Yüzüncüyıl Mahallesi’ndeki tüm güvenlik kamerası görüntüleri incelendi. Arkadaşlarının yanından ayrıldıktan tahminen yarım saat sonra bir apartmanın güvenlik kamerası tarafından çıplak ayakla koşarken görüntülenmişti.
Adeta bir şeyden kaçıyor gibiydi. Genç kızın ikinci kez kameraya yakalandığı yer ise yaklaşık 1 saat sonra Karabük’ün merkezindeki bir petrol istasyonunun yakınlarındaki güvenlik kamerasıydı. Dina bir otomobilin içindeydi. Bu otomobil bir iki saat sonra yeniden güvenlik kamerasına yakalandığında, sürücü 54 yaşındaki Dursun A. bu kez tek başınaydı.
Dina’nın otopsi raporunda ilginç detaylar da ortaya çıktı. Genç kız daha önce hiç ilişkiye girmemişti, yani bakireydi. Vücudunda ölümcül herhangi bir yara yoktu ancak başında ve bazı yerlerinde ufak sürtünme yaralanmaları vardı. Bu yaralar genç kızın düştüğünü ya da araçtan atladığını gösterebilirdi.
Genç kızın cesedi Melisler köyünün yakınlarından geçen Filyos Çayı’nda bulundu.
Dina’nın öldüğü gün temas kurduğu kuzeni ve arkadaşlarının yanı sıra genç kıza mesaj atan postane çalışanları ile otomobilinde görüntülendiği D.A.’nın da aralarında olduğu 8 kişi önce gözaltına alındı ardından adli kontrol getirilerek 8’i de serbest kaldı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karara itiraz etmesi üzerine D.A.’nın ikinci kez ifadesi alındı ancak mahkeme, savcılığın itirazını reddetti. Gabon Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği avukatı Kerim Bahadır Şeker konuya ilişkin şunları söyledi: “D.A. ifadelerinde açık ve net bir şekilde söylüyor. ‘Benim arabamdaydı, benim arabamda elleri kanıyordu. Elleri kanamasından sonra araba devam ettiği süre içerisinde kapıyı açmak suretiyle atlamaya kalkıştı’ diyor. Bir kişi, giden arabadan neden atlamaya kalkar? D.A.’nın aile bireyi engelli olduğu için adli kontrol kararı verilmesini kamuoyunun vicdanına sunuyorum.”
Dina’nın annesi Jessica Sandra Makemba Panga, Türkiye’ye güvendiğini belirterek olayla ilgili şunları söyledi: “Ben kızımı Türkiye’ye gönderdim. Türklerin ten rengine bakmadığını biliyorum.
Türklerin tüm insanları koruyan kanunları var. Türklere güveniyorum, yeter ki adalet yerine gelsin. Uzaktan yakından destek olan, dua eden herkese teşekkür ediyorum.”