Erdal'ı asanlar yargılanacak

Haberin Devamı

Mesleğe başlağımdan beri 12 Eylül haberleriyle öyle haşır neşir oldum ki sayısız yorumlarla karşılaştım. Kimisi 12 Eylül öncesine bak derken diğeri 12 Eylül sonrası daha önemli ve karanlık derdi. Her iki durumda da bazı yorumlara katıldığım olduğu gibi kabullenemediğim olaylarda çok... Bunlardan birisi de Erdal Eren olayıdır.

"17 yaşındaki çocukları adil bir şekilde yargılamadılar. Darağacına gönderilen Necdet Adalı'nın, Mustafa Pehlivanoğlu'nun, Erdal Eren'in, sabah namazında dayakla öldürülen Hüseyin Kurumahmutoğlu'nun hatıraları karşısında alnımız ak kalırken, onlar boyunlarını bükmüş durumda kalacaklar ve mahcup olacaklar…'' Kürsüde konuşan Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerini hatırlamışsınızdır. Başbakan'ın da bahsettiği Erdal Eren 17 yaşındaydı. Kemik yaşının 18'den büyük olduğu iddiasıyla Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından idam cezası verilerek asıldı. 25 Eylül 1964 doğumlu olan Eren’i 13 Aralık 1980'de henüz 17 yaşının içindeyken, yaşını büyük gösterip idam ettiler. ODTÜ öğrencisi Sinan Suner'in öldürülmesini protesto ettiği için gözaltına alındı çocuk yaştaki adam. Oysaki haksızlığa karşı sesini duyurmak istemişti. Gösteride çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla… Şubat 1980'de tutuklandı ve bir ay süren sözde yargılama sonucu idam edildi. Ancak tüm deliller çocuğun lehineydi. Askeri öldüren kurşun G-3 piyade tüfeğinden çıkmıştı. Otopsi raporuyla da belgelenmişti. Ama dikkate alan olmadı… MGK tarafından onaylanan kararla küçük bir çınar, henüz çocuk yaştaki Erdal idam edildi.

12 Eylül savcısı Kemal Çetin’in Ankara Cumhuriyet savcısına yazdığı yazıda Erdal Eren'in idamıyla ilgili olarak "hukuka aykırı cezanın infazı" suçundan soruşturma açılmasını istedi. Bu istek bir umut ışığı oldu. Çünkü hukukta teamüller bu tür fezlekelerin iddianame haline getirildiğini gösteriyor bize. Eğer mahkemelerde kabul ederse Erdal Eren ve onun durumunda olanların davaları birer birer açılacak. Erdalları asanlar da yargılanabilecek…

Ankara'nın Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin 12 Eylül 2010'da kabul edilen Anayasa değişiklikleri ile darbe dönemi yöneticilerini koruyan geçici 15. maddenin kaldırılmasından sonra soruşturma başlatmış ve hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edilmişti. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında "anayasal düzeni zorla değiştirme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Geçmişte yaşanan hukuksuzlukların artık sorgulanabilecek olması hereksi mutlu etti. Darbe dönemiyle ilgili soruşturmanın başladığını öğrenen 12 Eylül mağdurları da acılarını biraz olsun azaltabilmek için savcılıklara koştu. Başvurular da bir ilki gerçekleştiren Savcı Kemal Çetin topladı. 47 ilin Cumhuriyet Başsavcılığı’na elindeki dosyaları görevsizlik kararıyla gönderen Savcı Kemal Çetin, zanlıların zaman aşımı nedeniyle soruşturulmaması gerektiği iddialarının da yersiz olduğunu belirten gerekçelerini sıraladı. Ardından da 12 Eylül döneminde devlet görevlileri tarafından işlenen işkence, gözaltında kayıp ve yargısız infaz suçları ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarında göre zamanaşımı ve affın söz konusu olamayacağını… Savcı Çetin, 8'i Türkiye, 1'i de İtalya aleyhine açılan 9 davadaki kararları da emsal gösterdi. Mahkemelerin de Savcı Çetin'in belirttiği görüş doğrultusunda karar vermeleri halinde sadece 12 Eylül dönemi değil, Cumhuriyet tarihi boyunca failleri, kamu görevlileri olan işkence, öldürme ve kaybetme suçlarıyla ilgili soruşturmalar ve davalar açılabilecek. 1 Mayıs 1977 Taksim olayıyla 12 Eylül 1980 öncesi yaşanan Maraş, Çorum ve Malatya katliamlarının yanı sıra Güneydoğu'daki yargısız infazlar gibi çok sayıda önemli olaya karışan hayattaki kamu görevlileri de yargılanabilecek.

Yıllarca kayıp çocuklarını arayan ailelerin hikayelerini dinledik. Belki artık onlar da daha rahat nefes alabilecekler. Çünkü onların çocuklarını kaybedenlerin, zarar verenlerin artık adalete hesap verme günleri yaklaşıyorlar.

DİĞER YENİ YAZILAR