Eğitim şart

Haberin Devamı

Cumartesi günü dünya evine giren ünlü komedyen Cem Yılmaz'ın bir reklamda kullandığı repliği unutmam mümkün değil... Bir sahterkarlık şebekesinin 'Doktor' lakaplı liderini canlandıran Cem Yılmaz, polis baskınıyla yakalanıp gözaltına alınırken gazetecilere dönüp "Eğitim Şart" diye seslenir. Ve bu 'ders' niteliğindeki repliğiyle Türk halkının günlük hayatında yeni bir akım başlatır. Artık herkes gördüğü, yaşadığı trajikomik olaylar karşısında aynı yorumu yapmaktadır; "eğitim şart"...

Dün TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda yaşananları görünce, aklıma ister istemez Cem Yılmaz'ın bu sözleri geldi. Zaten yaşananlar bundan daha anlamlı hiçbir sözcükle açıklanamazdı; Eğitim Şart..

Toplam 27 maddeden oluşan yeni eğitim modeline ilişkin paket, 6 gündür komisyonda görüşülüyor. Muhalefet ile iktidar arasında zaman zaman sert tartışmalar da yaşanıyor. Belki de olması gereken bu... Tartışılacak, konuşulacak ve meclis bir karara varacak. Demokrası bu demek değil mi? Hatta bir kaç gün önce yazmıştım. Eğitimcilerin görüş ve önerileri de alınmalı ve onların gösterdiği yol doğrultusunda devletin eğitim politikası şekillenmeli.

Fakat 6 gün boyunca toplam 6 madde ancak görüşülebildi. Çünkü muhalefet vekilleri uzun süren konuşmalarla komisyonu çalışamaz hale getirmişti. Ancak dün 16 milyonu geçen öğrencilerimizin eğitim hayatını düzenleyen, onların geleceklerine yön veren bir komisyonda bir inanılmaz yaşandı. İktidar partisi 100 milletvekili ile komisyonun yapıldığı salonu doldurarak muhalefet partilerinin milletvekilerinin salona girmesine izin vermedi. Komisyonu çalışamaz hale gelince, kavga çıktı. Bu arada 21 maddelik tasarı yarım saatte okunup komisyondan geçti.

TV görüntülerinde ve fotoğraf karalerinde görüldüğü üzere meclisin en kavgalı günlerinden biri yaşındı. Sandalyeler havada uçtu, su şişeleri atıldı, birbirini boğazlayan vekiller yumruklarını da konuşturdu. Hiç bir şey tartışılmadı, konuşulmadı. Uzun boyla iri yapılı iktidar vekilleri komisyonun önüne geçip baskı yapmaya çalışan muhalefeti savurdular. Savaşı kim kazandı tartışılır. Kim kazançlı kim kaybetti, pek belli değil. Çünkü sonuçta yapılan olmadı ve yakışmadı...

***


Yeni Beşiktaş

Evet. Artık zamanı geldi. Yeni Beşiktaş, yeni ruh, yeni takım. Gençler gerçek Beşiktaşlılar. Çok şey mi kaybederiz, hayır. Mücadele, istek, ve takım oyunu... Bunları kazanırız, hiç şüpheniz olmasın. Artislere, kendini beğenmişlere yol verme zamanı geldi de geçiyor bile. Perşembe milat olmalı ve takımın yeni bir sürece girebilmesi için biran önce harekete geçmeli. 'Yürüğemiz, sevgimiz Beşiktaş için' diyen herkesin bu yeni bir oluşuma destek olacağına inanıyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR