İslam’ın evrensel hedefi

Kuran’ın ve onu insanlığa tebliğle görevli Muhammed Peygamber’in (sav) hedefi, insanı Yaratıcısına yakışır bir kul seviyesine yüceltmektir. Bu kul hangi ırktan, hangi bölgeden, hangi sınıf veya cinsten gelirse gelsin, hedef değişmez. Yaratıcısına yakışır kul olmaya ise iman ve takva ile çirkinliklerden uzak bir dünya hayatı yaşamakla erişilir. Bu yüzdendir ki, müminlerin hepsi dünya hayatında iyiliklerde yarışmakla, yarışmakta yardımlaşmakla görevlendirilmişlerdir

(2 Bakara: 5; 5 Maide: 48).

Peygamber devri, Müslümanı yaşadığı toplumda, girdiği bu hayır yarışında gösterdiği başarıyla değerlendirilmiş, bu yolda kazandığı ehliyet onun değer ölçüsü olmuş, kimsenin menşeine, nesebine bakılmamıştır (M.S. Hatiboğlu, Kültürel Mirasımızı Tenkit Zarureti, s.65). Peygamberin vefatından sonraki senelerde bu çerçevenin dışına çıkılmış, ırk, nesep, dil, bölge gibi hususlarda Peygamber’in sözlerini istismar edenler olmuştur. Peygamber, Arap olduğu için Arap kavmini kutsallaştıranlar çıkmış, Kuran’ın ve Peygamber’in dili diye Arapça’ya fazilet tanınmış, kadın-erkek ayrımcılığı vurgulanmış, erkeklerin öbür dünyada bile ayrıcalıklı olacakları Kuran’da ve sünnette temeli olmayan iddialarla desteklenip yaygınlaştırılmıştır.

Haberin Devamı

Temel tercih sebebi imandır

Emevi devrinde ırkçılık üzerinde durulmuştur özellikle. Mesela Emevi valisi, Haccac zamanında Arap olmayan bir Müslüman Araplara namazda imam olmaktan men edilebilmiştir. Tabiinden birisi Küfe kadısı yapılınca halk gürültü koparabilmiş, “kadılığa bir Mevla değil ancak bir Arap getirilebilir” diyebilmiştir (Mevla diye Arap olmayan Müslümanlara diyorlardı). Mevla erkekleri Arap kadınlarına layık görülmüyor, evlenmelerine izin verilmiyordu vs. Oysa Kuran-ı Kerim’in eş seçiminde temel tercih sebebi ‘iman’dır. Müslüman hür erkek, müşrik hür kadınla, imana gelmedikçe evlenmeyecektir. Müşrik hür kadın ne kadar cazibeli olursa olsun, mümin cariye ondan hayırlıdır. Keza müşrik hür erkeklere de kız verilmeyecektir, mümin bir köle ondan hayırlıdır, müşrik pek çok açıdan cazip olsa da. İslam’da henüz hür-köle sınıf ayrımının tamamen ortadan kaldırılmamış olduğu senelerde bile Kuran’ın bu uyarısı etkili olmuş, bu yolda evlilikler gerçekleşmişti.

Haberin Devamı

Hadis tenkitçiliği diye bir şube daha ilk hadisçilerle birlikte başlamıştır. Bosnalı hocamız hadis profesörü Tayyip Okiç’i burada rahmetle anıyorum. Bizi uyarmalarını bugün bile onun anlatış tarzıyla hatırlıyorum. Hadisleri alıp kullanırken dikkatli olun çünkü insanlar bir fikri yaymak istediklerinde, velev ki bu tüccarın elinde kalmış falan renkte bir kumaş olsun, ona uyan bir hadis uydurulabilmiştir. Hz. Peygamber siyah renkte başörtüsünün kadınlara çok yakıştığını söylediği bile söylemiştir mesela.

Hadis tenkitçiliğini hadis inkârcılığıyla karıştırmamak lazımdır. Hz. Peygamber’in sözleri olmasaydı ilk Müslümanlar Kuran’ın kapalı ayetlerini nasıl anlarlardı da onlardan bize çok değerli bilgiler miras olarak kalırdı! Hadis tenkitçiliği kaynak ve muhteva bakımından Kuran ayetleriyle örtüşmeyen hadislerin ayıklanmasıdır. Sağlıkla kalın.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR