Kadir Gecesi yaşandı

Dün akşam Kadir Gecesi’ydi. Ne dualar ettik, Rabbimiz kabul eyleye. Şimdi Rabbimizin öğütlerini unutmama zamanı! Rabbimiz buyuruyor ki: Rabbiniz, yalnız kendisine tapmanızı ve anne babaya iyilik etmenizi buyurur. Yakına, düşküne, yolcuya hakkını verin. Eğer yoksulluk sebebiyle ihtiyaç sahiplerine ilgisiz kalırsanız, onlara yumuşak, yatıştırıcı sözler söyleyin. Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin. Zinaya yaklaşmayın. Allah’ın haram kıldığı cana, hukuki bir yargı olmaksızın kıymayın. Yetimim malına, ergin yaşa ulaşana kadar el sürmeyin. Ahdinizi yerine getirin. Bir şeyi ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun, doğru teraziyle tartın. Bilmediğiniz şeyin ardına düşmeyin, kulak, göz ve kalp o şeyden sorumlu olur. Yeryüzünde böbürlenerek yürümeyin, ne yeri delebilir ne dağlara ulaşabilirsiniz (17 İsra: 2239).

İyi ve güzel davranışlar

Öğütlerin başında Allah’ın birliğine iman ilkesi yer alıyor, sonra imana bağlanması gereken iyi ve güzel davranışlar sıralanıyor. İslam’da yetim kavramı başlı başına hassas bir konudur ve her mümini duygulandırır. Yetim hakkı akan suları durdurur. Peygamberimizin yetim çocuklara karşı özel bir şefkati vardı. Kendisi de yetim büyümüş olduğu için yetimliğin ne kadar zor olduğunu tecrübesiyle biliyordu. Mekkeliler arasında büyük itibar sahibi olup İslam düşmanlığı sebebiyle “Ebu Cehil” takma adıyla ünlü Amr b. Hişam el-Mugira, bir yetimin vasisiydi. Çocuk reşit olana kadar malını o idare ediyordu fakat çocuğa malından harçlık vermekte çok cimri davranıyor, çocuğa eziyet ediyordu.

Haberin Devamı

Yetimin hakkını verdi

Bir gün çocuk yine muhtaç halde geldi fakat Ebu Cehil onu, “daha sonra gel” diye azarlayarak kovdu. Çevresindeki yardakçılarından biri, eğlence olsun diye “Muhammed’e git, o sana yardımcı olsun” dedi. Çocuk gitti, halini anlattı. Hz. Muhammed çocuğu yanına aldı. Ebu Cehil’in olduğu yere vardı. Ona, yetimin hakkını vermesini söyledi. Ebu Cehil hiç itiraz etmeden yetime hakkını verdi. Etrafındakiler şaşırdılar, “ne oldu, hani biraz eğlenecektik” dediler. Ebu Cehil, “Benim gördüğümü görseydiniz, siz de aynı şeyi yapardınız” dedi. “Ne gördün” dediler. “Arkasında korkutucu bir kalabalık vardı, beni hedef almışlardı” dedi.

Haberin Devamı

Çocukları korumasına aldı

Peygamberimiz, Ümmü Seleme isimli sahabe hanımla evlendiğinde, kadının dört yetimi vardı. Evlenmeye razı olmak istememişti. O, kocasıyla birlikte Habeşistan’a gidip dönen, sonra Medine’ye göç edenlerdendi. Çocukların babası Ebu Seleme, Uhud Savaşı’nda şehit düşmüştü. Hz. Peygamber, Ümmü Seleme’yi nikâhına, çocuklarını da korumasına almıştı. Çocukların öz babalarını aratmayacak bir şefkat gördükleri kaydedilmiştir. Ümmü Seleme de “sahabenin meşhur âlimlerinden” olmuştur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Cennetin kapısını açmak üzere hazırlanırım da, bir kadının benden önce hazırlandığını görürüm. Sen kimsin, diye sorarım. Kadın der ki, ben dünyadayken yetim kalan çocuklarımın başını beklemiş bir kadınım!”

DİĞER YENİ YAZILAR