İyisiyle kötüsüyle

2 Ekim 2015

ÇEYREK final maçında rakip Almanya. Çok iyi başladığımız ilk sette Eda ve Gözde’nin özellikle bloktaki başarısı ve Neriman’ın hücumdaki performansıyla ilk seti açık ara alacağımıza inandık. Taa ki hep korktuğumuz servis karşılama problemlerimiz başlayana kadar. Genç Almanya, günün başarılı oyuncularından Brinker ile etkili servisler atarak Neriman’ın servis karşılamasını bozdu ve bu maçın zor geçeceğinin sinyalini aldık. 2. sette 8-3 öndeyiz, inanılmaz bloklar, bu iş bitti derken, kaşı açılmış boksör gibi servis karşılama problemleri yaşadık. Hücumda aksayan Polen’in yerine yerinde oyuncu değişikliğiyle genç Hande’nin oyuna girmesi ise hücumdaki gücümüz oldu.

BU GÜÇ BİZDE VAR

NAZ tutuk olunca önce ortadan hücumlarımız düştü. Daha sonra köşeden de Gözde Kırdar hatalar yapınca bir anda 2-1 mağlup duruma düştük. Ama zor olsun bizim olsun dedik. Muhteşem bir 5. set... Hücumların kraliçesi Neriman ve genç Hande devleşti. Kritik defanslarla Gizem de devreye girince kazanan taraf sultanlarımız oldu: 3-2.

MAÇA dair söylenecek en önemli tespit, bu kadar hata yapan bir takımın maçın sonuna kadar mental anlamda direnebilmesinin çok önemli olması. Kötü sinyaller yok mu, çok var. Ama şu anda yarı finaldeyiz. Oynamadan mücadele etmeden maç kazanmak mümkün değil. Voleybol hata sporu. Az hata yapan kazanır. Biz bu gün çok hata yapmamıza rağmen kazandık. Bunun sebebi de bu seviyedeki kazanma tecrübemiz, başka izaha gerek yok. Kazandık ve bunu sahadaki ekip yaptı. Artık ders alıp yarı finalde daha iyisini yapabiliriz. Bu güç bizde var.

Devamını Oku

Favoriler kazandı

12 Nisan 2013

ACIBADEM Bayanlar Ligi yarı finalinde mücadele eden 4 takımımızın aralarındaki maçların sadece heyecanlı değil aynı zamanda kaliteli olmasını bekliyorduk. Ancak hem heyecan hemde kalite istenen düzeyde değildi. Günün ilk yarı finalinde Vakıfbank kötü başladığı maçı 3-1 kazandı. F.Bahçe sakatlıklar yüzünden Türk oyuncu ağırlıklı oynuyor. Uzun zamandır bu şekilde Eda’dan Paula’dan ve Berenika’dan yoksun olarak oynadığı için içerde kİ Elif Başaran, İpek ve Gökçen ile oynamaya alıştılar. Aldıkları ilk sette takım olarak çok iyi servis attılar ve bu seti kazandılar. Acaba bir süpriz olabilir mi desek de Vakıfbank dirilip kazanma alışkanlığı devreye girince maçı kazandılar.

F.Bahçe'de Kim elinden geleni yaparken en büyük sorun pasörlerin kötü oyunu oldu. Vakıfbank’ta ise maça çok kötü başlayan Glinka diğer setlerde çok iyi oynarak takımının galibiyetine katkı sağladı. Naz ve Gözde iyi oyunlarına devam ettiler. Brakocevic istikrarla iyi oynuyor. İkinci maçta da buna benzer bir sonuçla Vakıfbank galip gelerek finale çıkar.

2. yarı finalde ise Eczacıbaşı, G.Saray’a nefes aldırmadı: 3-0. Maç başladığında Gülden’siz, Özge’siz ve Sokolova’sız bir Eczacıbaşı sorun yaşar mı diye düşündük. Ancak hem pasör Asuman, hem de genç libero Buse çok iyi oynadı. Zaten kaptan Esra’nın iyi oynaması sürpriz değildi. Ancak sahanın yıldızı tartışmasız genç orta oyuncusu Büşra’ydı. Micelli, Neslihan-Sokolova değişikliğiyle takıma olumlu katkı sağladı. G.Saray’da ise Neriman’ın pasör çarprazı olarak başlaması fikri bencede doğruydu. Ancak Eczacıbaşı o kadar iyi servis attı ki pasör Lo Bianco’nun attığı her topa ikili blok gidince Neriman da Eczacıbaşı bloklarında eridi. G.Saray yalnış transferlele oluşan kadrosuyla servis karşılama problemlerini aşamadığı bu sezonda gelebileceği en iyi yerde yani yarı finalde play-off’a veda eder.

Zaman zaman heyecanlansakta vasatın üstüne çıkmayan yarı final ilk maçlarında favoriler kazandı. Ancak en büyük tehlike gerek federasyon gerekse kulüpler gerekse de yayıncı kuruluşların ortak çabasıyla kötü saatlerde oynanan maçlar yüzünden seyircilerin salonları doldurmamasıdır. Acilen bu konuya çözüm üretilmeli.

Devamını Oku