2020 ve 2021 yılı Kamu alacakları yönünden yapılandırma yılları olarak tarihe adını yazdırmış durumda. Öyle ki pandeminin etkisi bireysel, kurumsal ve kamuyu da vurmuş durumda. 2020 Yılında çıkarılan yapılandırma, ülke genelinde pandeminin oluşturmuş olduğu belirsizlikten verimsiz kanun olarak kaldı diyebiliriz. Hemen ardından getirilen 2021 yılı Nisan öncesini kapsayan ikinci bir yapılandırma ise herkese derin bir nefes aldırmış görünüyor. Peki yapılandırmamızı yaptık, şimdi ödeme zamanı geldi!
İLK TAKSİT SON ÖDEMESİ 30 KASIM 2021!
7326 Sayılı kanun kapsamında yapılandırmanızın bozulmaması için ilk iki taksitin kesintisiz bir şekilde ödenmiş olması gerekmektedir.
İlk iki taksiti düzenli olarak ödediyseniz sonraki taksitlerde bir yada iki defa atlama hakkınız olabilir. Ancak ilk iki taksitte böyle bir imkan bulunmuyor, hal böyle olunca yapılandırma fırsatından faydalananlar için kritik gün 30 Kasım 2021 diyebiliriz.
İKİNCİ TAKSİT SON ÖDEMESİ 31 ARALIK 2021!
İlk taksit ödendikten sonra diğer ödenmesi gereken taksitin son ödemesi 31 Aralık 2021’de gelmiş olacak. Bu taksitinde ilk taksit gibi kesinlikle ödenmesi gerekmektedir. Birinci yada ikinci taksiti ödeyemeyen kişiler için alternatif olarak yine yapılandırma imkanı mümkündür. Ancak peşinat ve teminat yatırmaları gerekecektir.
YENİ YAPILANDIRMA GELECEK Mİ?
Türkiye’de asgari ücretin artış oranı merakla beklenirken, artışın yeterli seviyede yapılması için DİSK 2022 Asgari ücret önerisi 5 bin 200 TL olarak açıkladı. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise basına verdiği açıklamada “"45 yıldır asgari ücret belirleniyor bu yıl 45 yıla bedel bir yıl olacak, işçinin yüzünü güldürecek" bir anlaşmayı imzalamaya hazır olduklarını ve söylemişti. Dolar ve Euro kurunun artması, enflasyonun yükselmesi gerekçeleriyle 2022 yılı asgari ücretinin ne kadar olabileceği merak uyandırıyor. İşte %30, %35 ve %50 zam ile asgari ücret ne olabilir;
1.Senaryo
2021 Asgari Ücret
30% Zam Yapılırsa
Brüt
Sağlık Bakanlığı tarafından yılbaşında ilaçlar için avro kuru 4.57 TL olarak sabitlendi ancak Euro 13 lirayı aştı. "İlaç ve döviz kuru" arasındaki makasın büyümesi nedeniyle en az 645 farklı kalem ilaca erişim sıkıntısı yaşandığı öne sürülüyor. Özellikle düzenli ilaç kullanan hastalar ‘ilaç piyasadan kalkarsa ne yaparız’ diye düşünmeye çoktan başladı. Bakanlık hemen harekete geçti. Kur farkından dolayı zarar ettiğini öne süren yabancı ilaç firmaları çareyi bazı ilaçları getirmemekte buluyor. Etken maddelerin çoğu yurtdışından geldiği için ülke içinde üretim yapan firmalar mevcut kur üzerinden hammaddeyi sağlayamıyor. Etken maddeleri üreten Türk firmalar bile güncel kurdan satış yaparım diyor. İşte bu yüzden idrar yolu antiseptiğinden ülser ilacına kadar çoğu kanser ve kronik rahatsızlıklarda kullanılan 645’e yakın ithal ilaç ya “yok” ya da depolarda çok az var.
Antidepresanlar, astım ilaçları, öksürük şurupları, insülin, romatizma ilaçları, ağrı kesiciler, ateş düşürücüler, tansiyon ilaçları, bazı hormon ilaçları, burun damlası yok, grip aşısı, bazı kalp ilaçları ya yok ya da az var… Yılbaşında belirlenen Euro mevcut Euro kurunun%30’unda kaldı.İlaç firmalarının iki seçeneği var: Ya kur yeniden güncellenene kadar ilaç getirmeyecekler ya da bu zararı göğüsleyecekler. Görünen o ki sektördeki eğilim zarar daha fazla büyümeden ilaç getirmemekten yana! Bakanlık ilaç üretiminde yerli hamleler peşinde.
İlaçlara erişim sıkıntısı iddiaları üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde ecza depoları ve eczanelerin fiziki stokları ile kayıtlarının uyumlu olup olmadığı kontrol ediliyor. Kasım ayında denetlenen 57 ecza deposunun 17'sinin ve 144 eczanenin kayıtlarında uyumsuzluk tespit edildi. Yapılan denetimlerde uygunsuzluk tespit edilen ecza depoları ve eczaneler hakkında idari işlem başlatıldı. Türk Eczacılar Birliği, çocuk hastalıkları ilaçları başta olmak üzere 645 ilacın tedariğinde sıkıntı yaşandığını açıklamıştı.
Türkiye İlaç Ve Tıbbi Cihaz Kurumu ise “Kur farkı nedeniyle, hastalarımızın kritik ilaçlara erişemediği yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır” açıklamasında bulunmuştu. Kurumun açıklamasında, döviz kurundaki yükseliş nedeniyle kritik ilaçlara erişilemediği yönündeki haberlerin yakından takip edildiği belirtildi. Türkiye'de ilaç fiyatlarının, dönemsel avro kur değişikliğine bağlı olarak yılda bir kez güncellendiği anımsatılan açıklamada, kur güncellemesinin tebliğe uygun olarak 2022'nin şubat ayında yapılacağı duyuruldu.
"Tedarik sıkıntısı olabileceği tespit edildiğinde gerekli önlemler hızla alınmakta"
İthal edilmiş veya üretilmiş her kutu ilacın hareketinin üretiminden eczanede satışına kadar izlenebildiğine, sistem üzerinden üretici-depo-eczane arasındaki ilaç akışının düzenli takip edildiğine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kurumumuz, piyasada bulunamadığı ileri sürülen ilaçları, İlaç Takip Sistemimizden tek tek ve detaylıca kontrol etmektedir. Çalışmalarımızın sonucunda söz konusu ilaçların ekseriyetinde tedarik problemi tespit edilmemiştir. Dolayısıyla kur farkı nedeniyle hastalarımızın kritik ilaçlara erişemediği yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır.
Kurumumuz, global ve yerli firmalarla sürekli irtibat halindedir. Herhangi bir ilaçta tedarik sıkıntısı olabileceği tespit edildiğinde gerekli önlemler tarafımızca hızla alınmaktadır. Denetim birimlerimizce tespiti halinde firma, depo veya eczane düzeyinde ilaca erişimi engelleyici her türlü fiile karşı gerekli yaptırımlar uygulanacaktır. Hastalarımız tedarik edemedikleri ilaçlar için ilac.tedarik@titck.gov.tr ya da halkla.iliskiler@titck.gov.tr adreslerine e-posta gönderebilir, 44 44 680 numaralı telefondan kurumumuza ulaşabilirler."
83 Milyon nüfuslu bir ülke düşünün, toplam kayıtlı çalışan sayısı TUİK verilerine göre 27 milyonu aşmış durumda. Kamu kurumlarını liste dışı tuttuğumuzda 13 milyonun üzerinde özel sektör çalışanı bulunuyor. 2020 yılında yayınlanan SGK verilerine göre 6.5 milyon asgari ücretli çalışanımız var. Yapılan anket çalışmalarına göre her 10 kişiden 4’ü ülkemizde asgari ücret ile çalışıyor veya bu şekilde gösteriliyor.
Peki asgari ücretliler için yeni yılda düşünülen rakam ne olacak? Son günlerde devletin vergi alacağından vazgeçeceği konuşuluyor, bu mümkün mü? Böyle bir şey olursa asgari ücretlinin eline ne kadar geçecek?
GELİR VERGİSİNİN TANIMINI YAPIYORUZ!
Yaşamış olduğumuz ülkede devlet yasal kazancı olan herkesten gelir vergisi adı altında pay almaktadır. Siz bir işe girdiğinizde, brüt olarak görmüş olduğunuz SGK hizmet dökümünüzdeki rakamdan %15 SGK payını düştükten sonra kalan tutar üzerinden de %15’lik gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır. Ayrıca yine brüt ücret üzerinden binde 7,59 oranında damga vergisi kesintisi de yapılmaktadır. Hemen aşağıda örnekle gösterelim.
Asgari Ücretliden Ücret Kesintileri Tablosu
Kesinti Kalemi
TUİK Rakamlarında mı bir artış olacak, gerçek enflasyona göre mi bir artış olacak, her yıl yapıldığı gibi ortalama bir rakamda mı artış olacak yoksa sayın Çalışma Bakanının da açıkladığı gibi işçileri sevindirecek bir ücret mi olacak gelecek ay netleşecek. Peki işçileri sevindirecek diye konuşulan rakam nedir? Tamı tamına asgari ücrete bin lira zam yapılması konuşulmaktadır. Mevcut asgari ücrete %35 oranında zam yapılarak 3 Bin 800 Lira bandına çekilmesi hükümet tarafından ciddi ciddi düşünülüyor. Peki enflasyon ve artan döviz kuru karşısında asgari ücret yılbaşından bu yana ne oldu?
DOLARLA MAAŞ ALAMADIK!
Pandemi hayatımıza girdi gireli ülkemizde ne kur durdu ne de enflasyon. Hayat pahalılığı her geçen gün yukarı yönde ivme kazandı. Ülkemizdeki maaşlarımız hariç her şey dolara endeksli olduğundan elbette bir kıyaslama yapmadan da duramıyor insan. Pandemi öncesi yani 2019’da asgari ücret kaç dolardı, pandemi yılında yani 2020’de ne oldu ve yüksek enflasyon yılı 2021’de nereye geldi tablomuzda bakalım.
Yıl başlarında dolar karşısında değer kazanan asgari ücretimiz ne yazık ki yıl içerisinde mevcut değerini koruyamadı. Yıl içerisindeki asgari ücretin dolara endeksi 15-20 veya 25 dolar arasında olurken 2021 yılı için yıl başıyla yıl sonu arasındaki fark şimdiden 87,82 doları aşmış durumda. Asgari ücretin dolara endeksindeki fark tarihimizde ilk defa bu seviyeleri görmüş durumda.2022 Yılı için asgari ücrete yapılacak bin liralık net zamla asgari ücretin dolar üçerindeki karşılığı 395 dolarla son 5 yıldaki en yüksek seviyesine çıkmış olacak. Teklifim hala geçerli endeksleyelim dolar kuruna asgari ücreti olsun bitsin bu iş…
Ülkemizde toplamda 13 milyon 732 bin ücretli ve kayıtlı çalışan bulunmakta.
2020 yılı başında yapılan zamla beraber 9 milyona yakın çalışan asgari ücretle çalışan haline geldi.
Asgari ücret pazarlıklarının başlayacağı aralık ayına ilişkin ise ücretlilerin kafasında hep aynı sorular var;
Yeni yılda asgari ücretliler geçimlerini sürdürebilecekler mi?
Asgari ücretle önceden ne yapıyorduk, şimdi ne yapıyoruz?
Masada ki Asgari ücret zam senaryoları neler?
Asgari ücret mi artmalı, faiz ve zamlar mı inmeli?
Asgari ücret açlık sınırının ne kadar üzerine çıkabilecek?
Büyük şehirlerimizin artık kronik bir problemi haline gelen trafik, işverenlerin de bir hayli canını sıkmış durumda. İşe geç kalmaların rutin hale geldiği İstanbul’da konunun yargıya intikal etmiş olduğu yüzlerce dava bulunmaktadır. Bir firmada işbaşı saati 09:00 ise personel belirlenen bu saat içerisinde mesaisinin başında olmak zorundadır. Ancak hayat akışını etkileyecek dış etkenlerin oluşması durumu haricinde. Deprem, sel, yangın ve benzeri afet riski taşıyan durumlarda çalışanlara mazeret izni tanınmaktadır ancak olağan dışı trafik sorunu bazı durumlarda haklı nedenlerle iş akdi fesih sebebi olarak kabul edilmektedir.
KÖPRÜ GEÇİŞLERİNDEKİ TRAFİK İŞE GEÇ KALMA BAHANESİ DEĞİLDİR!
Avrupa yakasında ikamet edip, Anadolu yakasında çalışıyorsanız ya da tam tersini yaşıyorsanız, sizin ‘köprüde trafik vardı’ diyerek geç kalma mazeretiniz bulunmamaktadır. Konuyla ilgili olarak yaşanan davaların birçoğu işveren lehine sonuçlanmıştır. Birçok yerel mahkeme köprülerin mesai saatleri içerisinde trafiksiz olmasının bahane olmadığı kararına varmıştır. Yani 1. Ve 2. Köprüyü kullanacaksınız trafiği de seyahat organizasyonunuzun içine katarak hareket etmelisiniz.
Henüz 3.köprü işe gidip gelirken kullanmalık kadar uygun bir fiyatta olmadığından yargıya da intikal eden bir dosyası olmamıştır.
TRAFİĞE SİZ KALIRSANIZ BAHANE, SERVİS TAKILIRSA TRAFİK GERÇEKTEN VARDIR ALGISI!
Trafiğe kim takılırsa takılsın trafik bir bahane değildir ancak her gün trafik nedeniyle personelleri geç getiren servisçinin de işinden olması kadar doğal bir durum olmayacaktır.
Hemen hemen bütün büyük firmalarda servislerin trafiğe takılması halinde pek önemsenmediği düşünülmektedir ancak bu durumdan işçilerin pek haberi olmasa da servisçinin de yevmiyesinden kesinti yapılmaktadır. Hatta düzenli trafik nedeniyle geç kalınan servisçinin de işine son verilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 98. Yıldönümünü kutlayacağımız 29 Ekim 2021 günü Cuma gününe denk gelince, e bir de yılbaşına kadar başka kutlanacak resmi tatil kalmayınca okuyucularımız, Cumhuriyet Bayramı tatilinde çalışma şartları, çalışan ve çalışmayan işçiye ne şekilde ücret ödeneceği konusunda çok sayıda soru sormuş.
Gelin hem bu özel günü hem de mevzuatımızdaki çalışma şartlarını ele alalım. Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye'nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat 13:00'ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak koşuluyla, 29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur. (2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun md.2) Ancak, işin niteliği gereği sürekli çalışmak zorunda olan Hastane, fırın, otel vb. işyerleri için özel bir düzenleme ve işyerini kapatmayanlar hakkında cezai yaptırım öngörülmemiştir. Bu gerekçeyle Yargıtay kapatma yasağına uymayan hakkında beraat kararı vermiştir. Bununla birlikte; söz konusu yasak herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmış durumda değildir.
İş Kanunu gereği, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmayacağı iş sözleşmelerinde düzenlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bağlayıcı bir hüküm bulunmaması durumunda tatil günlerinde çalışılması için işçinin onayının alınması esastır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretleri herhangi bir çalışma karşılığı olmaksızın işçiye ödenmektedir. Böylesi günlerde çalışan işçi, çalıştığı her bir gün için 1 günlük ücretine fazla çalışma ücreti olarak hak kazanmaktadır.
Bu vesile ile;
Cumhuriyetimizin ilanının 98. yılında Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.