Tarımda ‘yüksek gübre’ kullanımının gizli tehlikesi

Sussex Üniversitesi ve Rothamsted Araştırma Merkezi'nin araştırmasına göre, yüksek gübre kullanımı, doğanın dengesini tehdit eden sonuçlar doğuruyor.

Günümüzde tarımsal uygulamalar, çevresel denge üzerinde giderek daha fazla etki yaratıyor. Tarımda yaygın olarak kullanılan gübreler, ürün verimliliğini artırma amacıyla tercih edilse de bu uygulamaların ekosistem üzerindeki olumsuz sonuçları ne yazık ki göz ardı ediliyor.

Özellikle polinatörler, yani bitkilerin tohum verme sürecinde polen transferine yardımcı olan canlılar ve çiçek çeşitliliği üzerinde yarattığı etkiler, doğanın sürdürülebilirliğini tehdit eden önemli sorunlar arasında...

İngiltere’de Sussex Üniversitesi ve Rothamsted Araştırma Merkezi'nin gerçekleştirdiği ve uzun yıllar süren araştırma, bu durumun ciddiyetine vurgu yaparak gübre kullanımının polinatör sayısını ve çiçek çeşitliliğini nasıl etkilediğini somut verilerle ortaya koydu.

ÇİÇEK SAYISI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

Araştırma sonucuna göre çayırlarda yüksek oranda gübre kullanımının polinatör sayısını yarıya indirdiği ve çiçek sayısını önemli ölçüde azalttığı tespit edildi. Bu durum, ekosistem dengesinin ne kadar hassas olduğunu da bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Çalışmaya göre, tarımsal otlaklarda azot, potasyum ve fosfor gibi gübrelerin miktarının artırılması, çiçek sayısını beş kat azaltırken, tozlaşmayı sağlayan böcek sayısını da yarı yarıya düşürüyor. 

Haberin Devamı

Gübrelerin etkisi, hızlı büyüyen otların baskın hale gelmesine ve diğer otlar ile çiçekleri sıkıştırmasına olanak tanıyan koşullar yaratmasında yatıyor. Çiçek çeşitliliğinin artmasıyla polinatörlerin de çeşitliliğinin artırması beklenirken, bu durum tam tersine işliyor. Araştırma, 1856’dan beri incelenen ‘Park Grass’ çayırları üzerinde gerçekleştirildi. Bu uzun süreli çalışmalar, gübre kullanımının ekosistem üzerindeki etkilerini anlamak için son derece önemli veriler.

DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNTEMLERİN BENİMSENMESİ GEREK

Sonuç olarak, tarımsal uygulamaların çevresel etkilerini göz önüne alarak, daha sürdürülebilir yöntemlerin benimsenmesi gerekiyor. Kimyasal gübre kullanımını azaltmak, organik tarım yöntemlerine yönelmek ve ekosistem dostu uygulamaları teşvik etmek, doğanın dengesini korumak atılacak önemli adımlar.

Bu sadece bireysel sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir gereklilik haline geldi. Gelecek nesillere daha sağlıklı bir çevre bırakmak istiyorsak, tarımsal politikalarımızı gözden geçirip doğayla uyumlu bir tarım anlayışını benimsemeliyiz. Ancak o zaman, doğanın sunduğu bu eşsiz zenginlikleri koruyabilir ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edebiliriz.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR