Portekiz-Fransız ortak yapımı

5 Mayıs 2013

İşkencede Çin’in adı çıkmış, yeni lider Portekiz artık. Benfica maçını bir türlü unutamıyorum. TV’den nasıl gözüktü bilemiyorum ancak maçı canlı izleyen gözler, taraftarıyla, futbolcusu ve lobisiyle Lizbon temsilcisinin nasıl baskı kurduğuna bizzat şahittir. İstanbul’daki ilk maçla başlayalım; Hani Cristian’ın atamadığı penaltı. Maçın hemen ertesi günü Benfica yönetimi UEFA’ya şikâyete ve prese başladı. “Nasıl olur da penaltı çalınırmış?” Bu kadar da küstahlar. Hazimetten kurtulduklarına ve hallerine şükredeceklerine hemen 2. maç için çalışmaya başladılar.

Farketmişsinizdir rövanştaki Fransız hakem Lannoy ilk devre ile 2. yarıda gece-gündüz gibiydi. İyi ki penaltı çaldı. Devre arası koridorda hakeme yapılan baskının haddi hesabı yok. Sarı-lacivertlilerin üzerine yürüyen Benficalılar toplu kavgaya ramak kala ancak durduruldu. Teknik direktörün Jesus olunca hem maçtan sonra F.Bahçe’yi elemenin verdiği mutlulukla bülbül kesilirsin hem de maç boyunca çirkeflik yaparsın. Biz efendilik yaptık.

Caner, Türkiye’de her hakeme her pozisyona itiraz eder. Benfica hakemi etkiledi ancak biz sınıfta kaldık. Her zaman değil bazen itiraz etmek gerekiyor. Yediğimiz 2. golde Salih faul atılmasın diye topun önünde duracak hakem ‘Düdüğümü bekle’ diyor. Herkes kenara çekilirken Cardozo gülü atıyor.

TAM KADRO OLSA..

Devamını Oku

Kocaman’ı anlamak

5 Nisan 2013

Lazio maçıyla bu sezon Avrupa Ligi’nde yenmedik takım bırakmayan F.Bahçe’de ‘tartışılan’ teknik adam Aykut Kocaman, ‘takdir’ edilen konuma geçti. Sezon ortası istifa sürecinde sıkıntılı günler yaşayan, geri dönüşünde ise kafasını tamamen futbola veren Kocaman, 4 aylık dönemde kendisi kabul etmese de değişim için düğmeye basmıştı. Her zaman oynatmak istediği futbol anlayışını erteleyen, Alex’e göre plan yapmak zorunda kalan teknik adam Webo, Ziegler ve Emre’nin takıma katılmasıyla kafasındaki anlayışı da hayata geçirdi.

Daha sezonun başında “Kimse sabırlı futbolu anlamıyor. Taraftarımız bile çıksın takım baskı yapsın, sağdan soldan bindirsin, maçlar 3-0, 4-0 bitsin istiyor. Takım oyunu kimsenin umrunda değil. Bireysellik ön planda. (Burada Alex’den bahsediyor) Futbol tatmin etmese de güzel goller görmek, daha önemliydi” diyerek, yıllardır kanayan yaraya parmak basıyordu. Lig TV’de teknik adamların katıldığı özel programda ligden değil, futbol kalitesinden bahsettiğinde bile Şansal Büyüka konuyu hemen geçiştirmişti.

HOCA TAM BİR İŞKOLİK

Kocaman tam bir futbol tutkunu ve çalışma aşığı. Akşam 18.00’deki idmana 12.00’de gelir, sürekli odasında ya rakibi ya da kendi maçlarının tekrarını izler. Sosyal hayatı yok denecek kadar azdır. Mesafelidir, işin şov kısmını sevmez, ağırdır, fazla gülmez ancak biz muhabirler onu güldürmeyi başarırız. ‘3 kupa istiyoruz’ pastası yaptırdık, ‘Daha erken’ dedi. “Biz de isteriz ama...” cevabıyla gönül kırmasa da hedeflere maç maç gidildiğinden bahsetti.

Devamını Oku

Emre’yle bir taşla birkaç kuş vuruldu

2 Şubat 2013

Yaşadığı nakit sıkıntıdan dolayı transferde geç davranan ve G.Saray’ın Sneijder ile Drogba hamlesiyle bir anda atağa geçen sarı-lacivertli yönetim Emre, Ziegler ve Webo’yu renklerine katarak transferi şimdilik tamamladı. 3 güne sığdırılan bu 3 transferden en çok Emre tüm camiayı kenetleyen isim oldu. Kendisine de teklif geldiğinde sürpriz yaşayan Emre hiç düşünmeden teklifi kabul etmişti. Aslında herkesin Belhanda ismine kilitlendiği anda bitmek tükenmek bilmeyen istekler üzerine yeni başlayan Emre girişimi hız kazanmış oldu.

AYKUT Kocaman “Belhanda genç ve yetenekli ancak uygun fiyat olursa alalım. Eğer Emre gelecekse Belhanda olmasa da olur. Ayrıca Salih gibi F.Bahçe’nin geleceği olan bir oyuncunun önünü kapatmak istemiyorum” sözleriyle genç oyuncuyu da düşündüğü ortaya çıktı. Kocaman’ın Emre ile Belhanda’yı karşılaştırmasının altında yatan sebep oynadığı mevkii. Belhanda 10 numara olarak istenilen listedeki tek isimdi. Bu tercih olmadığına göre Emre, eski takım arkadaşı Alex’in bölgesinde oynayacak en güçlü oyuncu olarak öne çıkmış oldu. Yani forma numarası 25 ama bölgesi 10 numara.

DENGELER DEĞİŞECEK

EMRE’NİN katılması demek takım içinde de dengelerin değişmesi demek. Lider karakterdeki oyuncu takımdan ayrılmadan önce kaptan yardımcısıydı. Volkan her ne kadar resmi kaptan olsa da bu kaptanlığı Emre’ye devredeceği takım içinde en çok konuşulan konu oldu. Emre’nin taraftar gruplarıyla arası da iyi olduğu için bundan sonraki maçlarda tribün desteğinin de artması bekleniyor. Anlayacağınız F.Bahçe, Emre transferiyle bir taşta birçok kuş vurmuş oldu.

Devamını Oku