Adalar Müzesi, İstanbullu Bedia ile Büyükadalı Niko’nun aşk hikâyesine de ev sahipliği yapıyor
Adalar Müzesi, birçok objenin yanı sıra Büyükada’da başlayıp Atina’da sona eren İstanbullu Bedia ile Büyükadalı Niko’nun hazin aşk hikâyesine de ev sahipliği yapıyor
İstanbul’un Büyükada’daki ilk kent müzesi olan Adalar Müzesi 400 milyon yıllık zırhlı balık replikası gibi bir çok obje ve dökümanın yanında Büyükada’da başlayıp Atina’da sona eren ve aşkları yüzünden Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan İstanbullu Bedia ile Büyükadalı Niko’nun gölgede kalmış hazin aşk hikâyesine de ev sahipliği yapıyor. İşte Bedia Cavuri’nin 65 yıl aralıksız tuttuğu günlükler sayesinde ortaya çıkan Bedia ile Niko’nun imkansız aşkı: 1911 doğumlu Bedia, babası Necip, ablası İsmet ve ağabeyi Ziya ile kışları İstanbul’da, yazları da Büyükada’da zengin bir hayat yaşadı.
Niko ile ilk kez 11 Şubat 1929’da 18 yaşındayken Beyoğlu’nda bir pastanede buluştu. Sonrasında her 11 Şubat’ta Niko buluşmalara, Bedia’ya 11 çiçekli bir buket getirdi. Evlenmek istediler ancak Bedia babasını üzmemek için 15 sene gizli gizli buluşarak ilişkilerini sürdürdüler. 1944’te Bedia’nın babasının ölümünden iki yıl sonra evlendiler. Niko Cavuri tarım ürünleri ticareti yapan zengin bir iş adamıydı. 1954 yılında Yunan pasaportuna sahip Niko, sebebini bir türlü öğrenemedikleri bir şekilde İstanbul’u terk etmeye mecbur edildi. Bedia Hanım üç ay sonra Büyükada’daki konaklarını kapatarak Niko’sunun yanına Atina’ya yerleşti.
Niko, Atina’nın tanınmış zeytin tüccarlarındandı. Çocukları olmadı. Bedia Hanım Atina’da vaftiz oldu ve “Agapi” yani “Sevgi” adını aldı. 1967’de borç yüzünden Büyükada’daki konakları satıldı. Niko, 1969’da bir zeytin fabrikası kurdu ama iki yıl sonra öldü. Bedia Hanım her 11 Şubat’ta 11 çiçekli buketiyle pastaneye gidip Niko’yu bekledi. Yaşamının sonunu parasızlık içinde geçiren Bedia Hanım, bu yüzden Niko ile beraber kimsesiz yaşlılar için kurdukları Skepi Pronia’ya bile alınmadı. Son günlerinde “bir şey ister misiniz” diyenlere “ölümü” diyerek cevap verdi.