Eşini öldüren erkekler arasında pişmanlık daha az!

Araştırmaya katılan erkekler "namusun korunması adına şiddetin kabul edilebilir olduğu", "eşini aldatan kadının şiddeti hak ettiği" görüşünü ifade ettiler. "Eğitimli", "özgür" ve "haklarının bilincinde olan" kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını belirten erkekler, kadınların hakları konusunda bilinçlendikçe, erkeklere itaat etmediği değerlendirmesinde bulundular.

Kadına yönelik şiddet araştırması, eşini öldüren erkekler arasında pişmanlığın az olduğunu, pişmanlık yaşayanların ise kendisi ve çocuklarının hayatıyla ilgili kaygılandıklarını belirledi.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsünce yapılan "Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması"nda erkeklerin kadına yönelik şiddete bakışı da incelendi. Araştırma kapsamında, 25-35 yaş arasındaki erkeklerle görüşmeler gerçekleştirildi.

Kadına yönelik şiddetin nedenlerini değerlendiren erkeklerin büyük çoğunluğu, kadına uygulanan şiddete karşı olduklarını ve bunu ülke için önemli bir sorun olarak gördüklerini ifade etti.

"Ekonomik sıkıntılar şiddeti artıyor"

Araştırmada, ailenin çocuklarını yetiştirirken kullandığı yöntemlerin önemine dikkat çekilerek, özellikle erkek çocuklarının ileride şiddet uygulamalarına neden olabileceğine dikkat çekildi.Erkeklerin "aldatılma" ve "namus" algısının da incelendiği araştırmada, erkekler "namusun korunması adına şiddetin kabul edilebilir" olduğunu, "eşini aldatan kadının şiddeti hak ettiğini" ifade etti. Araştırma, erkeğin uyguladığı şiddetin sorumluluğunu şiddet mağduru kadına yükleyen bir yaklaşımı ortaya çıkardı.

Erkeklerin bir kısmı "eğitimli", "özgür" ve "haklarının bilincinde olan" kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını belirtirken, kadınların hakları konusunda bilinçlendikçe, erkeklere itaat etmediği değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik sıkıntıları aile içindeki gerginliklerin temel nedeni olarak gören erkekler, sık alkol kullanımının da şiddeti artırdığını ifade etti.

"Erkekler: Facebook aldatmayı artırıyor"

Aile araştırmasında, kadınlara uyguladıkları şiddet nedeniyle ceza almış 12 erkek ile de görüşülerek, kadına yönelik şiddet hakkındaki düşünceleri incelendi. Araştırmaya konu olan bu erkeklerin eşlerini yaralama ya da öldürme nedeniyle farklı cezalar aldığı belirlenirken, bunların şiddeti önemsemedikleri ve kadınları suçlayarak kendilerini haklı çıkarma eğiliminde oldukları tespit edildi.Görüşme yapılan erkekler, aldıkları cezaları hak etmediklerini ifade ettikleri, ceza alma nedenlerini eşleri başta olmak üzere diğer kişilere yükledikleri görüldü.

Cezaevinde görüşülen erkeklerin bir kısmı eşlerini yaraladığını, öldürdüğünü kabul etmezken, bir kısmı ise olayın "kaza" sonucu gerçekleştiğini iddia etti. Ereklerin "namus" ve "aldatma" konularını gerekçe göstererek, yaşam hakkını elinden aldıkları kadınları suçladıkları tespit edildi.

"Kanun, pozitif ayrımcılık yapıyor" eleştirisi

Eşini öldüren erkekler arasında pişmanlığın çok az gündeme getirildiğinin belirtildiği araştırmada, pişman olduğunu söyleyen erkeklerin ise kendi hayatları ve çocuklarının hayatlarıyla ilgili kaygılarını dile getirdikleri kaydedildi. Araştırmada, "Cezaevindeki erkeklerin bazıları, eşlerini yaralamalarına ya da öldürmelerine ilişkin aktardıkları gerekçelerin kendilerini cezaevinden kurtarmaya yetmemesini şaşkınlıkla karşılamaktadır" ifadesine yer verildi.

"Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" ile ilgili de düşünceleri sorulan erkeklerin kanun hakkında bilgileri olmadığı halde olumsuz görüş bildirdikleri tespit edildi.Yasal düzenlemelerin yeterli olmadığını ve kağıt üzerinde kaldığını ileri süren erkeklerin çoğunluğu, bu kanunu kadınlara pozitif ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle eleştirdi. Cezaevindeki erkeklerin yasalar konusunda genel eğiliminin, son dönemde çıkan yasaların kadınların yanında yer aldığı ve bu nedenle de erkeklerin mağdur edildiği yönünde olduğu belirlendi.Araştırmaya katılan genç erkekler ise kadına yönelik şiddet konusunun çözümüne dair umutlu olmadığını, yasalarla bu alanda olumlu bir gelişme yaşanacağına inanmadıklarını belirtti.

"Evden uzaklaştırma onur kırıcı"

Araştırmada, şiddet mağdurları ile şiddet uygulayanlar hakkında verilen tedbir kararlarına ilişkin de değerlendirme yapıldı. Erkeklerin çoğu tedbir kararlarından biri olan "evden uzaklaştırma"nınerkekleri şiddetten caydırmak yerine daha fazla şiddet uygulamaya sevk ettiği ihtimalini dile getirdi. Evden uzaklaştırmayı "ceza" olarak tanımlayan erkekler, bu kararın onur kırıcı olduğunu ifade etti.

Medyanın kadına yönelik şiddet konusunu değerlendiren erkekler, kadına yönelik şiddetin medya tarafından sürekli gündeme getirmesini ve sunuş biçimini eleştirdi. Kadın cinayetlerinin medyada çok yer alması nedeniyle meşrulaştığı da ileri sürüldü.