Gazete Vatan Logo

'O lafı söyleyenler ölü sevicilerdir'

‘O emri hangi hayvan verdi’ diyenler ölü seviciler, bu kadar ağır konuşuyorum’

AK Parti 4. Olağan İstanbul İl Kongresi TT Arena Stadı’nda gerçekleşti. Tribünleri dolduran partililere seslenen Erdoğan, Genel Kurul’da Uludere olayıyla ilgili “O emri hangi hayvan verdi?” diyen BDP’lilere ağır konuştu: Nekrofiller, yani ölü seviciler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TT Arena Stadı’nda düzenlenen AK Parti 4. Olağan İstanbul İl Kongresi’ne katıldı. Erdoğan, konuşmasına Necip Fazıl Kısakürek’in “Canım İstanbul” şiirini okuyarak başladı. Konuşmasının büyük bölümünü Uludere olayına ayıran Erdoğan, BDP’yi sert sözlerle eleştirdi. Başbakan, özetle şöyle konuştu:

ULUDERE ÜZEN BİR HATA:



Uludere üzerinden yürütülen kampanya, sadece ulusal değil, uluslararası bir karalama kampanyasıdır. Bu uluslararası karalama, uluslararası istismar kampanyasının içinde, PKK terör örgütü var, BDP var, CHP var, bir de belli medya kuruluşları var. Uludere’de hepimizi üzen bir hata yapılmıştır. Olay sınırımızın dışında olduğu halde, bu kişiler terör bölgesinde bulundukları ve yasal olmayan bir iş yaptıkları halde, hata en vurulan bu insanlar konusunda devlet yapması gereken neyse hepsini de yapmaktadır. Birileri anlamak istemiyor ama, Uludere konusunda adli, idari soruşturma halen devam ediyor. Meselenin üzeri örtülmüş değil, vicdansızca, insafsızca söyledikleri gibi, tazminat ödenip konu kapatılmış değil.

SALI GÜNÜ ANLATACAĞIM:

Salı günü, AK Parti’nin grup toplantısında bu meseleye (Uludere)daha ayrıntılı şekilde girecek, neyin ne olduğunu, kimin nerede durduğunu, kimlerin kimlerle iş tuttuğunu daha açık şekilde ortaya koyacağım. Bakın ben medyaya konuşmuyorum. Ben, bu konuda, bir siyasetçiden, bir Başbakan’dan öte, bir insan olarak, baba olarak, sizin bir kardeşiniz olarak, sadece ve sadece milletime konuşuyorum. Bizi, milletimiz anladı, anlıyor ve anlayacak. Onun için biz milletimizle konuşuyoruz.

KANLA BESLENDİLER

Binlerce askerimiz, polisimiz, güvenlik görevlimiz bu kanlı eylemlerde şehit edildi. Maalesef, bu topluma, bu millete, işte bu acı ölümleri sorgulama, bunlarla ilgili soru sorma hakkını, fırsatını, imkanını vermediler. Medya, doğru soruları sormaktan kaçındı. Bazı partiler, şehitlerimiz üzerinden istismar üretti. Bazı partiler, terörü teşvik ederek, dağdaki gençleri teşvik ederek, tahrik ederek kan üzerinden siyaset üretti ve kanla beslendi.

ÜSTÜNÜ ÖRTMEYECEĞİZ

İlk kez AK Parti çıktı, bu istismar siyasetine, bu duyarsız siyasete, bu kanlı siyasete duyarlı olmak suretiyle samimiyetle, gönülden, cesaretle ’dur’ dedi. Biz, milletimizden hiçbir şeyi saklamadık, saklamayız. Biz, hiçbir hadisenin üzerini örtmedik, örtmeyiz. Tam tersine, biz, tarihin en karanlık dönemlerini, Dersim’i, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı, 27 Mayıs’ı faili meçhulleri sorgulayan tek partiyiz, özelliğimiz bu. Hiç kimse bize vicdan dersi, insanlık dersi vermeye yeltenmesin.

KAYSERİ SALDIRISI:

Cuma günü, jandarma, trafik kontrolünden kaçan araca silahlı müdahalede bulunmadı, bulunamadı. Bakın, bu gerilimi, bu dikkati herkes görmeli, herkes anlamalı. CHP Genel Başkanı, dün, ’o araç o kadar mesafeyi nasıl gitti?’ diye soruyor. Hadi o Kemal Kılıçdaroğlu, aklına ne gelirse söylüyor. Akşam bir başka söylüyor, sabah bir başka söylüyor. Ama bu ülkede, sorumluluk sahibi olanların, akıl, vicdan, izan sahibi olanların, bin düşünüp, bir söylemesi gerekiyor. Eğer o gün jandarma, araca silahlı müdahale etse, aracın içinden siviller çıksa bir felaket olacaktı. Ama eğer, jandarma o aracı takip etmese, o aracı kovalamasa, o zaman da belki bir büyük şehrimizde daha büyük bir felaket yaşanacaktı. Araçta siviller öldürülse, istismarcılar ayağa kalkacak, güvenlik güçlerine var güçleriyle saldıracaklardı. Hantepe’de, Gediktepe’de olduğu gibi. Nasıl orada saldırdılar biliyorsunuz. ’Niye katırları vurmadınız?’ dediler, ’Niye seyrettiniz?’ dediler. Diyenler işte şu anda farklı yazarlar farklı konuşanlardır. Allah korusun, büyük şehirde bir canlı bomba eylemi olsa, herkes susacak, bazı kendini bilmez BDP’liler de çıkacak, ’savaşta böyle şeyler olur’ diyeceklerdi.

ZİL TAKIYORLAR:

Uludere konusunda, kendini bilmez, terbiye yoksunu, edep yoksunu, güya isminin başında da milletvekili sıfatı olan biri çıkıyor, hem de Meclis çatısı altında, çok çok af edersiniz, ’O emri hangi hayvan verdi?’ diyor. Sen, eğer insaniyetten sukut etmiş birilerini görmek istiyorsan, Uludere sonrasında zil takıp basın toplantısı düzenleyen, kahkahalar atan arkadaşlarına bak, orada görürsün onları. Ben bunlara, bunların kullandığı sıfatla karşılık vermeyeceğim. Ben bunlara, kendilerine çok ama çok yakışan bir sıfatla karşılık vereceğim. Çok da ağır konuşacağım. ’O emri hangi hayvan verdi?’ diyenler, Uludere olayında, olayın hemen arkasından zil takıp oynayanlar, ’dağdakiler inmesin’ diyenler, ’savaşta olur böyle şeyler’ diyenler, bu sıfata dahi layık olmayanlar nekrofillerdir. Yani ölü sevicilerdir. Bu kadar ağır konuşuyorum. Çünkü bunlar, sadece ve sadece ölüler üzerinden siyaset yürütürler, ölüm olmasa, bunlar siyaset üretemezler. Bakın bir de akbabalar var.

TASMALARINDAN BİZ KURTARDIK

Medyada, ölüler üzerinden kampanya yürütenler var. Partiler arasında, acı ölümler üzerinden siyaset yürütenler var. Ya siz kimsiniz? Siz, daha düne kadar, birileri karşısında hazırola geçip, selam çakıp, aldığınız emir doğrultusunda köşe yazısı yazıyordunuz. Üniformalılar sizi arayıp, yazdıklarınızdan, söylediklerinizden dolayı sizi azarlıyordu. Bunları bu tasmalarından kurtaran biz olduk. Ama bunların boynundaki tasma dün ulusaldı, bugün terfi ettiler, uluslararası tasmaları boyunlarına taktılar.

KARDEŞLİĞİMİZ BOZULMASIN:

Uludereli, Şırnaklı kardeşlerime sesleniyorum. Bütün Kürt kökenli kardeşlerime sesleniyorum. Tüm Türkiye’ye, dünyaya sesleniyorum. Biz, birbirimizin dilini anlarız. İstismarcılara kulak vermeyin, Uludere üzerinden, ölüm, kan, gözyaşı üzerinden siyaset yapanlara kulak vermeyin. Uludere istismarıyla, kardeşliğimizin yıpratılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Demokrasiden, demokratikleşmeden, reformlardan, yatırımlardan asla taviz yok. Aynı şekilde, terörle kararlı şekilde mücadeleden asla taviz yok.

CHP LİDERİNE ELEŞTİRİ:

Proje meselesine girme hayallerine bile sığmaz

Erdoğan, konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da şöyle eleştirdi: “Sen en iyisi bu büyük proje meselelerine girme. Bu büyük projeler Kılıçdaroğlu’nun bırakın aklına, hayallerine dahi sığmaz. İstanbul’da CHP’nin hayal bile edemeyeceğini biz gerçeğe dönüştürdük. İstanbul’da biliyorsunuz Kağıttepe diye bir semt var. Ben diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu önce sen git bir Kağıttepe’yi bul. Eğer bulamıyorsan diyecek bir şey yok. Bulursan biz de sana yardımcı oluruz.”

Kimler katıldı?

Kongreye, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Bekir Bozdağ, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ekrem Erdem, Hüseyin Tanrıverdi ve Abdülkadir Aksu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile eşi Özleyiş Topbaş ve bazı milletvekilleri katıldı. Kongreye, Sırbistan, Bosna-Hersek, Kosova ve Makedonya’dan da devlet bakanları konuk oldu.

AK Partililer Arena’nın hakkını verdiler...

Türkiye’nin siyasi tarihinde bir ilk gerçekleşti; AK Parti 4. Olağan İstanbul İl Kongresi TT Arena Stadı’nda gerçerçekleşti. Organizasyonun altına Ak Parti İstanbul İl Teşkilatı imza atarken, kongreye İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu tek aday olarak katıldı. Kongreye partililer üzerinde “Büyük usta ile buluşmak için Arena’daydım” yazılı biletlerle giriş yaptı...

AK Parti yola, 100 bin kişiyi stada getirmek için çıktı. Hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bile bu fikri ilk duyduğunda “Bir miting yok, seçim havası yok. Eğer Arena doldurulmazsa, zaaf olursa hiç hoş olmaz” diyerek temkinli yaklaşmıştı. Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ise VATAN’a yaptığı açıklamada ‘Stad dolmazsa gereğini yaparım’ açıklaması ile organizasyona olan güvenini dile getirmişti. Ve dün AK Parti o sayıya tam tamına ulaşamasa da stadın hakkını verdiler. Stadın kapasitesi 52 bin kişi. Statta sahnenin kurulduğu kale arkası bölüm kapatılmıştı. Tribünler tamamen doluydu. Saha içinin ise üçte ikisi dolmuştu.

Organizasyon mükemmel

Tribünlerde mavi, beyaz, turuncu ve Türk bayrakları hakimdi. İstanbul genelinde bin 500 otobüs görev aldı. 39 ilçeden kalkan otobüsler ile binlerce kişi taşındı. Organizasyon sırasında, Ak Parti Gençlik kollarından 2 bin gönüllü görev aldı. Daha önce Şampiyonlar Ligi Finali, Formula 1 yarışları, büyük konserler gibi onlarca organizasyonu takip eden bir gazeteci olarak, organizasyonun mükemmel olduğunu söylebilirim. Özellikle akreditasyon, kimlerin nereye oturacağının daha önceden belirlenmesi, pas kartlar gibi uygulamalarla daha çok Formula 1 organizasyonunu andırıyordu. Her şey o kadar planlıydı ki, stadda 39 ilçeden gelecek katılımcıların bile nereye oturacağı belirlenmiş. Kimse kafasına göre stada oturamadı.

Üç boyutlu İstanbul...

Statta 6 adet dev ekran kullanıldı. Sahne ise 3 kattan oluşuyordu. İlk katta dans gösterileri yapıldı, mehteran takımı sahne aldı. İkinci katta Aziz Babuşçcu konuşma yaptı, divan heyeti bu katta oturdu. Üçüncü kat ise özel dizayn edilmişti. Kız Kulesi’nin, Topkapı Sarayı’nın, Sultanahmet Camii’nin üç boyutlu görüntülerinin olduğu bir İstanbul silueti canlandırılmıştı. Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın elinde karanfiller tutuğu dev bir maketi yer alıyordu. Başbakan Erdoğan konuşmasını bu üçüncü katta yaptı.

Pankartlar yarıştı

Kongrede farklı pankartların açılması istenmedi. ‘Bir olduk, birlikte Türkiye olduk’ mesajanın ön plana çıkartılması amaçlandı. Ancak ilçe teşkilatlarının kendi aralarındaki ‘afiş rekatebi’ bu isteğin gerçekleşmesini engelledi. Pankartlarda Başbakan Erdoğan için kullanılan ‘usta’ sıfatı dikkat çekerken bazı pankartlarda ise espri hakimdi. Öne çıkan parkartlar ise şunlar oldu: “Arena böyle aslan görmedi”, “IMF, S&P notları burada geçmez”, Kimine salon bol geldi, Ak partiye Arena dar geldi”, “Tarih okuyan değil, yazan Türkiye için. Bugün için değil yarınlar için seninleyiz büyük usta”. Bir başka dikkat çeken parkartta bir kişinin bir harf taşıyarak yazdığı ‘Goooooolll” yazısı oldu. Ancak bu yazıdaki ‘o’ harfi yerine Ak Parti’nin amblemi olan ampul kullanıldı.

Haberin Devamı