.
28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na Ergenekon soruşturması kapsamında da gündeme gelen Encümen-i Daniş’i anlattı. Komisyon tutanaklarına göre, milletvekilleri ile Karadayı arasında Encümen-i Daniş konusunda şu diyaloglar yaşandı:
Kahveye gidecek halleri yok!
- Başkan (AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel): Sayın Paşam, basında Encümen-i Daniş’in özellikle Refahyol Hükümeti döneminde Hükümeti düşürmekle ilgili de gayretlerinin olduğuna dair yazılı...
Karadayı: Encümeni Daniş 1850’de falan kurulmuş. Gelmiş geçmiş bütün başbakanlar, cumhurbaşkanları dâhil, bakanlar orada. Bu adamların emekli olduktan sonra kahveye gidip oturacak hâlleri yok. İşte, zaman zaman toplanırlar, haftada, 15 günde bir, beraber yemek yerler. Ondan sonra ülkenin önemli konularını dikkate alırlar. Emekli olduğum geldiğim zaman bana dediler ki; “Paşam, seni Encümeni Danişe almak istiyoruz.
Mehmet Şeker (CHP): Görevdeyken olmuyor değil mi?
Karadayı: Hayır, hayır, kesinlikle değil. Bu adamların hiçbir menfaati yok, oraya gelenler. Hepsi bana “genç” diyorlardı. Yetmiş küsur yaşıma gelmişim, ‘Gençsin sen’ diyorlardı.
Feyzullah Kıyıklık (AK Parti): Doğru söylüyorlar, siz genç duruyorsunuz maşallah.
Karadayı: Ben geldim, dedim “Nasıl bir şey bu?”. Emekli oluncaya kadar Encümen-i Daniş diye bir şeyin olduğunu bilmiyordum. Beni oraya aldılar. Ben de gidip orada Kıbrıs konusu, işte, bildiğiniz konu, ne varsa...
Şeker: Burada bir öneride bulunuyor musunuz?
Karadayı: Kesinlikle Hükümetin aleyhine bir şey...
Şeker: Hayır, aleyhine değil, lehine... Gördüğünüz bir yanlış ya da uygulanması gereken bir şey.
Karadayı: Hayır, hayır, kesinlikle... Hatta kim vardı, bir profesör, o söylemişti, benim adım da orada çıkmış. Ondan sonra “Karadayı şeyi yönlendiriyor...” falan diye.
Serter milletvekili olunca
Karadayı: Böyle bir şey kesinlikle yok. Hatta ben oraya geldikten sonra şöyle düşündüm, eğer Genelkurmay Başkanı olduğum zaman böyle bir teşkilatın olduğunu bilseydim buraya bir asker gönderirdim. Mesela Nur Serter de bizim oradaydı. Ama milletvekili olunca kesildi gitti, trak, tasfiye ettiler. O bakımdan orada Türkiye’yi ilgilendiren önemli konular bilgili ağızlardan, tecrübeli ağızlardan dile getirilir. Çok önemli bir konu olduğu zaman cumhurbaşkanına veya başbakana yazarlar, “Efendim, şöyle bir konu var, bu Türkiye için fevkalade önemlidir” diye.
Şeker: Öneri şeklinde.
Karadayı: Tabii. Ben diyorum işte eğer bunu bilseydim oraya bir asker getirir oturturdum, müsaade isterdim.
Şeker: Yani faydalı olduğuna inanıyorsunuz?
Karadayı: Gayet tabii, çok faydalı.