Kolajen gerçekten zamanı geri alıyor mu? İşte 'gençlik iksiri' ile ilgili bilinmeyenler...

Cansu Akalp/Gazetevatan.com

Adı sürekli cilt sağlığı ile anılan kolajen, aslında tüm vücudumuzun olmazsa olmazıdır. Kolajen insan vücudunda kemikler, deri, kaslar ve daha pek çok doku ve organın yapısında yüksek oranda yer alan bir protein türüdür.Özellikle bağ dokunun yapısında bol miktarda bulunan kolajen, hücre ve dokuların birbirine bağlanmasını ve bir arada tutulmasını sağlar. Dolayısıyla vücut yapısının sağlıklı bir şekilde korunması açısından kolajen proteininin büyük bir önemi vardır. Vücudumuzdaki toplam proteinin yaklaşık yüzde 30’u ve cildimizin yaklaşık yüzde 80’i kolajenden oluşmaktadır. Kolajen proteinin en bilinen görevi saçımızı ve tırnaklarımızı güçlendirmesi ve cildimize esneklik kazandırmasıdır. Peki Kolojen'in görevi nedir? Dermatoloji Uzmanı Dr. Şale Kutsal Yılmaz, kollajenin cilt üzerindeki olumlu etkilerini, kollajen eksikliğinin belirtilerini ve kimlerin kullanabileceğini Gazetevatan.com'a anlattı.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Şale Kutsal Yılmaz, kas, kemik ve ciltte yaygın bulunan bir protein olan kollajenin ve genç ve sağlıklı cilt yapısı için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Kollajen, cildin pürüzsüz, esnek ve yumuşak olmasını sağlıyor. Diğer hücreleri desteklerken cilde nem veriyor. Kollajen destekleri, kemikleri güçlendirmesi, eklem ve kas sorunlarını azaltması ve cilt kırışıklıklarını azaltırken, cilde nem desteği sağlaması nedeniyle sıklıkla tercih ediliyor. Ancak her şeyde olduğu gibi fayda sağlamak ve zarar görmemek için doğru seçim ve doğru kullanım gerekiyor aksi takdirde istenmeyen sonuçlar alınabiliyor.

Yaşlandıkça vücudumuzun eskisi gibi çalışmıyor olduğu bir gerçek. Bu gerçeği en net gördüğümüz alan ise kolajen üretimi oluyor. Peki kolajen neden eksilir,eksikliğinin belirtileri nelerdir ve doğal yollardan kolajen almak mümkün müdür? Bu konuyla ilgili Dr. Şale Kutsal Yılmaz şunları söylüyor;

Ciltteki kolajen üretimi 20’li yaşlardan sonra doğal bir süreç olarak azalmaya başlıyor. Yaş aldıkça her yıl biraz daha azalıyor. Özellikle menopoz döneminde bu azalma hormonlardaki değişime paralel olarak hızlanıyor. Bazı etkenler bu yıpranma sürecini daha olumsuz etkiliyor ve hızlandırıyor. Kolajen düzeyi; yaş alma, stres, kötü beslenme, güneş ışınları, sigara dumanı ve çevresel kimyasalların etkisiyle daha hızlı azalıyor. Bu tarz önlemlere dikkat etmek kolajeni korumak açısından önem taşıyor. Eksikliğinde ince çizgi ve kırışıklık oluşumuna ek olarak cilt dolgunluğu azalıyor. Nem kaybı yaşanıyor. Kolajenin en büyük düşmanı ise güneş ışınları. Uzun süren, korumasız güneş teması cilt kolajeni açısından büyük risk oluşturuyor. Sigara içmek, kolajen üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle cilt yaşlanmasını hızlandırıyor. Şekerli gıdalar kolajene yapışarak esnekliğini ve yapısını bozuyor. Cilt kolajeninin korunması ve güçlendirilmesi çok önemli. Genç ve sağlıklı cilt yapısı için kolajen vazgeçilmez oluyor.

Vücut tarafından sentezlenen kolajenin üretimini bazı besinlerin yeterli miktarda tüketilmesi ile arttırılabilir. Doktor Şale Yılmaz, beslenme düzeniyle cildi koruyarak, kolajeni destekleyebileceğimizi belirtiyor. Ciltteki kolajeni güçlendirmek için gerekli besinler ise tavuk, balık, sığır eti, yumurta ve süt ürünleri gibi yüksek proteinli gıdalar. Ayrıca C vitamini, bakır ve çinkonun yeterli düzeyde olması gerekli. Yılmaz, özellikle kemik suyunun, kolajen içeriği açısından oldukça zengin bir gıda olduğunu, bol bol tüketilmesinin kolajen takviyesi açısından doğal bir destek olduğunun altını çiziyor.

"KOLAJEN ÖMRÜ UZATIYOR"

Yılmaz, C vitamini içeren besinler brokoli, ıspanak, kivi tüketmek, antioksidan etkileri ile kolajeni koruması açısından faydalı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Cilt bakım ürünlerinde de C vitaminli içerikler tercih edilebilir. Retinol antioksidan etkilidir, bazı cilt bakım ürünlerinin içeriğinde kolajenin ömrünü uzatmak ve cildi onarmak için kullanılır. Aloe Vera, içerikli cilt bakım ürünlerinin, ciltteki kolajeni destekleme konusunda olumlu etkilidir.”

Cilt kuruluğunun ve kırışıklıkların önlenmesinde kolajen takviyelerinin önemli bir rolü vardır. Bununla birlikte kolajen, saç ve tırnak sağlığını korumaya da yardımcıdır. Yılmaz, kolajenin cilt gençliği ve sağlıklı için çok önemli olduğunu vurguluyor. Bu konunun önemi anlaşıldıktan sonra ciltte kolajeni korumaya ve hatta artırmaya yönelik çabaların hız kazandığını belirtiyor.

KİM HANGİ KOLAJENİ SEÇMELİ?

Kolajen takviyelerini araştıran bireylerin merak ettiği konulardan bir diğeri ise çeşitli kolajenlerin olduğu ve hangi kolajeni seçmemiz gerektiği.. Dermatoloji Uzmanı Dr. Şale Kutsal Yılmaz, "Vücuttaki kolajenin farklı tipleri bulunuyor. Farklı dokularda, farklı kolajen tipleri daha yoğun oluyor. Ciltte en çok tip 1 ve 3 kollajen bulunuyor. Bu nedenle cilt için hazırlanan ürünlerde en çok bu grup kolajenler tercih ediliyor. Kolajen kaynağı olarak tavuk, balık, deniz ürünleri veya sığır kullanılıyor. Bunlardan birine besin alerjiniz veya duyarlılığınız varsa destekler sorun oluşturabiliyor. Yılmaz, ürün içeriğine bazı kimyasallar eklenmişse veya kontamine hayvanlardan elde edilen kolajenler kullanılmışsa sorun yaratabileceğini, bu nedenle güvenilir firmaların ürünlerinin tercih edilmesinin önem taşıdığını belirtiyor. Bu destekler toz, tablet, kapsül veya sıvı şekilde alınabiliyor." diye ekliyor.

Yılmaz, bazı kolajen takviyelerinin, C vitamini, hyalüronik asit gibi içerikler de bulundurabildiğini, etkiyi artırmak açısından tercih edilebileceğini belirtiyor.

DOZU VE KULLANIM ŞEKLİ ÖNEMLİ!

Son zamanlarda sosyal medyadan alınan kolajenler çeşitli şikayetler doğurabiliyor. Yılmaz, genel olarak güvenli görünse de kolajen takviyeleri doktor tavsiyesiyle kullanılması gereken ürünler olduğunu belirtiyor ve “cildin yapısı, kişisel sağlık durumu göz önüne alınarak bu tarz desteklerinin seçimi, dozu ve kullanım süresi doktorunuz tarafından planlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

KİMLER KOLAJEN KULLANAMAZ?

Bazı durumlar bu ürünlerin kullanımını sınırlayabiliyor. Yılmaz, hamilelerde, çocuklarda ve emzirenlerde güvenliği ile ilgili yeterli veri olmadığı için kullanılmaması gerektiğinin altını çiziyor ve “tanısı konmuş bir sağlık sorunu varsa veya sürekli kullanılan bir ilaç varsa, doktorunuzun izni olmadan kullanmayın. Ürünün seçimi, süresi ve dozu doktorunuz tarafından cilt yapınıza göre belirlenmelidir.” diye belirtiyor.

Kolajen desteklerine bağlı bazı sorunlar yaşanabiliyor. Dr.Şale Kutsal Yılmaz, kolajen desteklerine bağlı; deri döküntüsü, sivilce, ağızda kötü tat hissi, midede yanma, bulantı, şişkinlik, iştahsızlık gibi yan etkiler görülebileceğini belirtiyor. Yüksek doz ve uzun süre kullanımlardan kesinlikle kaçınılması gerekiyor. Aksi takdirde karaciğerde sorun yaratabiliyor, böbrek taşı oluşumunu artırabiliyor. Ayrıca kalp sorunlarına neden olabiliyor. Bu nedenle bu desteklerin tamamen güvenli olarak düşünülmemesi ve kontrolsüz kullanılmaması gerekiyor.