Gazete Vatan Logo

ABD'de yaşayan Türk bilim insanından 'rahim kanseri' çalışması

ABD’de yaşayan Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Semir Beyaz, ‘Irklara Dayalı İnsan Endometrium Hücre Atlası Projesi’ ile rahmin yüzeyini kaplayan endometrium hücresinin gizemini çözecek. Kanser hastalarının her gün kendilerine sordukları ‘Neden ben kanser oldum?’ sorusunun yanıtını bulabilmek için bu soruyu kendine sorduğunu söyleyen Dr. Beyaz, bu çalışmanın bilim dünyasının boynunun borcu olduğunu belirtti.

ABD'de yaşayan Türk bilim insanından 'rahim kanseri' çalışması

ABD’de Chan Zuckerberg Girişimi’nin desteğiyle New York’taki Cold Spring Harbor Laboratuvarı (CSHL) ekip lideri Türk bilim insanı Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Semir Beyaz, ‘Irklara Dayalı İnsan Endometrium Hücre Atlası Projesi’ ile rahim kanseri alanında büyük bir çalışmaya imza atacak. 2009’da İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nden mezun olduktan sonra ABD’de Massachusetts General Hospital Kemik İliği Nakli Merkezi’nde çalışan, Harvard Üniversitesi’nde immünoloji doktorasını yapan, kanser oluşumunun diyetle düzenlenmesi çalışmalarını Massachusetts Institute of Technology Enstitüsü'nde yürüten ve 2017 yılından bu yana çalışmalarını ekip liderliğini yaptığı laboratuvarda yürüten Dr. Beyaz, ABD’den online olarak DHA’nın sorularını yanıtladı.

‘Irklara Dayalı İnsan Endometrium Hücre Atlası Projesi’nde hedef kitlenin Afrika, Hispanik, Asya ve Kızılderili kökenli insanlar olduğunu belirten Dr. Beyaz, projenin hedefinin bu ırklarda endometriyal hücreleri belirlemek olduğunu söylerken, bu ırkları seçmesinin nedenini ise şöyle anlattı:

Haberin Devamı

“Birincisi bizim bulunduğumuz bölgede bu ırklara mensup hastalara yoğun şekilde erişimimiz kolay. İkincisi, ABD’de beyaz ırk farklı bir kavram. Mesela ben Türküm ama ABD’de biz Kafkas ve beyaz ırk olarak görülüyoruz. Bu bir başlangıç projesi. Şöyle ki biyomedikal alanda hiçbir şekilde genomik çalışmalarda daha önce yeterlilik alan, kendisine yer bulamamış insanlara yer vermek istedik. Rahim kanserinde daha dezavantajlı grupları ele almak istedik. Afrikalılar agresif rahim kanseri konusunda dezavantajlı. Güney Amerika ve Meksika orijinli Hispanikler ve yine aynı şekilde Asyalılar da. O nedenle bu ırkları seçtik.

RAHİM ÇOK AZ ÇALIŞILAN BİR ORGAN

Proje ile farklı ırklarda farklı çıkarımlardan çok bir yelpaze oluşturmak istediklerini kaydeden Dr. Beyaz, “Bugüne kadar yapılan çalışmalar özellikle beyazlar ve erkek kanserleri üzerine oldu. Rahim çok az çalışılan bir organ ama çok fazla insan bu hastalıktan muzdarip. Rahim kanseri en yaygın jinekolojik kanserlerden birisi ama biz bu kanserin nasıl başlayıp nasıl geliştiğiyle ilgili çok az bilgiye sahibiz. Bizi motive eden en önemli faktör buydu" dedi.

Haberin Devamı

Amerikan İmmunologlar Derneği Thermo-Fisher Stajyer Başarı Ödülü ve TASSA Aziz Sancar Young Scholar Ödülü dahil olmak üzere çeşitli ödüller alan 34 yaşındaki Türk bilim insanı Dr. Beyaz, “Yapmak istediğimiz en önemli şeyin adil olmayan şekilde az çalışılmış ve hemen hemen tüm bilim insanlarının borçlu olduğu rahim biyolojisini anlamak. Bu hücreler nedir, ne yapar, nasıl hastalığa sebep olur bunları anlamamız için bu hücrelerin bir referans atlasını, bir ansiklopedisini oluşturmak idealimiz" dedi.

Bugüne kadar genomik çalışmaların Avrupalı ve Amerikalı beyaz ırklar baz alınarak yapıldığını anlatan Dr. Beyaz, “Biz bu çalışmamızda neyle karşılaşacağımızı bile bilmiyoruz. Sadece onları genomik olarak gruplayarak o datayı analiz edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'KANSER HASTASININ KENDİSİNE SORDUĞU SORUYU BEN DE KENDİME SORUYORUM'

Haberin Devamı

Temel bilimde çalışan insanların her gün kendisine sorması gereken sorunun ‘Bu çalışma bize ne kazandıracak?’ olması gerektiğini kaydeden Dr. Semir Beyaz, hayata geçirecekleri projenin insanoğluna neyle karşı karşıya olduğunu göstereceğini söyledi. Kanser hastalarının çoğunluğunun kendilerine hep ‘Bu kanser neden bende başladı, neden metastaz oldu?’ sorularını sorduğunu hatırlatan Dr. Beyaz, “Ben de her gün kendime bu soruyu soruyorum" dedi. Kanser hastalarının o sorularını yanıtlayabilmek için kanser dokusunun içerisinde hangi hücrelerin kanseri başlatabileceğini biliyor olmaları gerektiğini ifade eden Dr. Beyaz, şunları kaydetti:

“Biz bir kanser hastasının bu sorusunu yanıtlayacak bilgiye sahip değiliz. Bunun referans atlasını oluşturmamız lazım. Sağlıklı insanda neden oluşuyor bunu anlamamız lazım. O yüzden sağlıklı insanlarda bu hücreler nasıl çalışıyor, hücrelerin şekli şemalı nasıl, moleküler açıdan tanımlanması nasıl, bunu yapmamız lazım. Sağlıklı insanlarda bu nasıl çalışıyor bilmeden, hastalanınca neler oluyor, nasıl tedavi ederiz gibi sorular sormak zor, çünkü daha neyle karşı karşıyayız bilmiyoruz"

Haberin Devamı

BU ATLAS, BİLİM İNSANLARININ BOYNUNUN BORCU

Bu çalışmanın kısa sürede bir kanser ilacı yapılmasını sağlamayacağına da vurgu yapan Dr. Beyaz, “Ama bu çalışmayı yaptığımızda dünyadaki bilim araştırmacılarına ışık tutmuş oluruz. Şimdi kanser için bu çalışmaları yaparız, sonra oradaki mekanizmalarla ilgili daha derin bir çalışma yaparız. Ama rahim için böyle bir atlasa ihtiyacımız var. Daha önce hiç yapılmadı, onun için bizim çalışmamız çok değerli. Çünkü bu bizim hepimizin boynumuz borcu" dedi. Proje için aldıkları bütçenin 3 yıllık olduğunu ifade eden Dr. Beyaz, “Bu çalışmayı tamamlamak için gece gündüz çalışacağız ama bilim birikerek ilerler. Tek bir projeyle her şeye çözüm bulamazsanız. O yüzden bizim bir bilinç oluşturmamız lazım. Bu tarz çalışmaları, çabaları yüreklendirecek bilimsel iklim oluşturmamız lazım. Türkiye’de bu gerekli, ABD’de de bu gerekli. Şimdi ABD’nin milyarderleri bu şekilde bizi destekliyor, Türkiye’nin milyarderleri de Türkiye’deki araştırmacıları desteklemeli" dedi.

'TEMEL BİLİM DESTEKLENMEZSE İLAÇ OLMAZ' 

Son 2 yıldır dünyayı etkisine alan Covid-19 salgınını örnek veren Dr. Semir Beyaz, “Bir virüsün bir hastalığını tedavi etmek için 150 yıldır yapılan aşılarla ilgili gelişme katettik. Ne oldu? Bazı bilim insanları dediler ki mRNA kullanarak daha hızlı aşı yapabiliriz. Yaptılar ve şimdi milyarlarca insana umut oldu. Bu nasıl oldu? Sadece bir tane deney için 10 milyar dolara yakın yatırım yapıldı. Böyle oldu" dedi. Tüm dünyada binlerce kanser araştırmacısı bulunduğunu söyleyen Dr. Beyaz, “Yüzlerce de kanser türü var. Destek mekanizmaları var ama ben bir kanser araştırmacısı olarak söylüyorum yeterli değil. Eğer 3 yıl sonra bir kanser ilacı istiyorsak bunu herkesin konuşması lazım. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Temel bilim desteklenmezse ilaç olmaz" diye konuştu.

PROF.DR. ÖZDOĞAN İLE BİLGİ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDULAR

Dr. Semir Beyaz ile sık sık online buluşmalar gerçekleştiren ve bilgi alışverişinde bulunan Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu Derneği Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan ise,  Dr. Beyaz’ın kanser araştırmalarında çok büyük başarılara imza attığını söyledi. Dr. Beyaz’ın henüz 34 yaşında genç bir bilim insanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, “Kendisi ülkemizden ABD’ye giden ve sıra dışı çalışmalar yapan bir araştırmacı. Kanserin üç değişik alanında çalışıyor" dedi.

Dr. Beyaz’ın kanser-beslenme ilişkisini, kanserin mekanizmasını ve kanserin sistemik bir hastalık olarak tüm vücutta oluşturduğu etkilerini araştırdığını belirten Prof. Dr. Özdoğan, en heyecanlı konunun ise ‘Irklara Dayalı İnsan Endometrium Hücre Atlası Projesi’ olduğunu kaydetti. Prof.Dr. Özdoğan, “Yaşamın başlangıç noktası ana rahmi. Ama rahim bugüne kadar en az araştırılmış alanlardan biri. Buradaki hücreler kanserleşme sürecine uğramadan bile karın içine yayılım yapabiliyor. Buna endometriozis diyoruz. Gerek rahim kanseri gerek endometriozis olarak iki önemli hastalığın çıkış noktası rahim hücrelerinin ırklar arası farklılığa bakarak ana hücre atlasını çıkarmaya çalışmaları müthiş" dedi.

PROF.DR. ÖZDOĞAN’DAN NAR EKŞİSİ VE SUMAK İSTEDİ

Dr. Beyaz, online buluşmanın sonunda Prof. Dr. Özdoğan’ın “Türkiye’den ne istiyorsunuz, ne gönderelim?" sorusuna “Hocam el yapımı nar ekşisi, sumak ve varsa iskender. Ben diğerlerini burada yapıyorum" yanıtını verdi. Prof. Dr. Özdoğan ise en kısa sürede Dr. Semir Beyaz’ı Türkiye’ye davet etti.