Gazete Vatan Logo
Magazin Alişan: Beni hayatta tutan evlatlarım ve yeğenlerim!

Alişan: Beni hayatta tutan evlatlarım ve yeğenlerim!

Kardeşi Selçuk Tektaş'ın vefatından sonra ilk kez konuşan ünlü sanatçı Alişan, içinden geçtiği zor günleri anlattı. Alişan, “Evli olmasaydım, ailem olmasaydı böyle bir kayıpta her şeyi bırakıp gitmiştim. Beni hayatta tutan evlatlarım ve yeğenlerim” sözleriyle anlattı.

Alişan: Beni hayatta tutan evlatlarım ve yeğenlerim!

Alişan kardeşi Selçuk Tektaş'ın vefat etmesiyle birlikte yaşadığı zor günleri Sabah'tan Merve Yurtyapan'a anlattı. Eski neşesi bir anda yok olan Alişan, çocukları ve yeğenleri için sahnelere, ekranlara geri döndü. Kardeşini kaybetmesinin ardından 6 ay geçti ve sonunda konuşacak gücü kendinde buldu. Ünlü şarkıcı, bazen tebessümle ama çoğu zaman ağlayarak yaşadıklarını anlattı.

Yaşadığınız acı kayıptan sonra işinize ne zaman geri dönebildiniz?

Tam 45 gün sonra işe döndüm. Selçuk hastanede yoğun bakımda yatarken günde 2 kere 10-15 kişiyle gidip dua ediyorduk. Kapıda bekleyip ona güzel enerji gitsin diye sohbet ediyorduk. (Ağlamaya başlıyor) 15'inci gün Buse'nin omzunda 'Eğer Selçuk'a bir şey olursa ben bir daha bu işi yapamam' demiştim. Nasıl şarkı söyleyeceğim, insanları nasıl eğlendireceğim diyordum. Kardeşim rahmetli olduktan sonra da aynı şeyleri düşündüm. 45 gün boyunca kendimle mücadele ettim. Selçuk benim sadece kardeşim değil aynı zamanda menajerimdi. Her işimde, her dakikamda yanımdaydı. Sahneye çıkıp onu görüp rahatlıyordum. Sahnede onu her göremeyişimde kahroluyorum. Yaşamayan bunları bilemez. Ateş düştüğü yeri yakar lafını başına geldiğinde anlıyorsun. Ölümün bu kadar yakın olduğunu anlayamamıştım.

Haberin Devamı

BİR MESLEKTAŞIM BENİ ÜZDÜ

Sahnede şarkı söylerken ne hissediyorsunuz?

İlk konserime çıkarken sakinleştirici içtim. Tir tir titriyordum. Yapamayacağımı düşünüyordum. 'Kardeşin ölmüş bir ay sonra sahneye çıkıyorsun' diye düşünenler oldu. Ama bu benim mesleğim. Ne yapayım? Yapacağım başka iş yok ki. Bugüne kadar ufak bir iki ticaret yaptım ve başarısız oldum. Yaz boyu Selçuk'un aldığı 30-40 tane düğün ve konser vardı. Onları iptal etmiştim. Paralarını iade ettim. Ama bir sanatçı var, onunla yaşadığım olayı asla unutmayacağım.

Ne yaşadınız?

Bir sanatçı var, adını verip onu gündeme getirmek istemiyorum. Paraya hiç ihtiyacı olmayan, tanıdığım biri. Daha önce anlaştığım bir iş vardı ve sahneye çıkamayacağım için aldığım kaporaları iade edeceğimi söyledim. Organizatör başka bir şarkıcıyla anlaşmış. Kardeşimin vefatının 12'nci günüydü, bu şarkıcının menajeri kuzenimi arayıp 'Sanatçım parasını almadan sahneye çıkmıyor' dedi. Ben de kuzenimi arattırdım ve 'Para bende, çıksın pazartesi vereceğim' dedim. Zaten dünya başıma yıkılmış, gözüm hiçbir şey görmüyor. Ama ısrar etti ve ben parasını o haldeyken yolladım. O şekilde çıkıp konser verdi. Aylar sonra menajeri aradı, 'Bir daha beni gördüğü yerde selam vermesin' dedim. O da 'Sanatçının haberi yok, ben yaptım' diye cevap verdi. Ama sanatçının haberi olmadan menajerinin asla böyle bir şey yapamayacağını biliyorum. Selçuk'un ölümünden sonra herkes bana destek oldu. Bir tek bu olayı unutmuyorum.

Haberin Devamı

KENDİME SÖZ VERDİM

O günlerde kimler arayıp size moral verdi?

Hayatımda bir kere bile sohbet etmediğim Ajda Pekkan aradı. Sibel Can hemen aradı. Hülya Avşar bütün hastane sürecinde destek oldu; karşılıklı ağlaştık. Demet (Akalın) zaten aileden biri, her gün görüştük. Çağla (Şıkel) da aynı şekilde. Tanımadığım bir sürü insan aradı, çok şaşırdım. Allah hepsinden razı olsun. O zaman kendime bir söz verdim. Bundan sonra kimseyle polemiğe girip küs kalmayacağım dedim. Sayın Cumhurbaşkanımız, kardeşim entübe olduğu gün arayıp bana moral verdi, her türlü yardımı yapacağını söyledi. Sağlık Bakanımız aradı. Ayrıca bütün parti ve belediye başkanları, milletvekilleri de aradı.

Haberin Devamı

Anneniz Suzan Hanım ile babanız Mehmet Bey kendilerini toparlayabildi mi?

Henüz iyi değiller. Ben kardeşimi, onlar evladını kaybetti. (Ağlıyor) Annem dışarı çıkamıyor, sadece mezarlığa ve bize geliyor. Babam ise her sabah mezarlığa gidip öğle ezanına kadar mezarlıkta duruyor. O şekilde rahatlıyor. Samimi bir şekilde söylüyorum; evli olmasaydım, çocuklarım ve yeğenlerim olmasaydı böyle bir kayıpta her şeyi bırakıp gitmiştim. Yapamazdım. Şu an sadece çalışmak zorunda olduğum ve Selçuk'un emanetlerine gözüm gibi bakmam gerektiği için ayakta duruyorum. Beni hayatta tutan çocuklarım ve yeğenlerim.

HER GÜN MEZARLIĞA GİDİYORUM

Selçuk Bey'in eşi ve kızlarının durumu nasıl?

Haberin Devamı

Selçuk'la Merve'nin ilişkisi çok başkaydı. Birbirlerini o kadar çok sevdiler ki. Birbirleri olmadan hiçbir şey yapmıyorlardı. Acısı çok büyük. Hâlâ toparlanamadı. Kız çocukları için baba çok farklı. Allah bize yardım edecek, birlikte büyüyeceğiz.

Yeğenlerinize de baba oldunuz. Sorumluluklarınızın artması daha dik durmanızı sağladı mı?

Allah'tan istediğim tek şey inşallah onları okutup büyüdüklerini görecek kadar bana ömür verir. Para her zaman kazanılır. Yüküm daha ağır olmadı, biz zaten Selçuk'la birlikte çalışıp geçimimizi sağlıyorduk.

Siz nasıl hayata döndünüz?

Çalışmasaydım hiç toparlanamayacaktım. Her gün canlı yayınım bitince mutlaka kardeşimin mezarına uğrayıp öyle eve geçiyorum. Duamı ediyorum, olanları anlatıyorum. 'Merak etme, çocuklar, herkes iyi' diyorum. (Ağlıyor) Bazen kimseye anlatamadığım şeyleri gidip ona anlatıyorum.

Selçuk Bey'in Kovid sürecinde neler yaşandı?

Entübe olduğunda doktor 'Bize gelen en ağır hasta Selçuk' dedi. Başlarda hiçbir şeyi yoktu. Hani Çin'de hastalığın ilk çıktığı zamanlar insanların bayılırken görüntüleri yayınlanıyordu ya Selçuk da aynen öyle oldu. Buna Sitokin fırtınası deniliyor.

RÜYA OLSUN İSTİYORSUN,

Tedavi sürecinde neler oldu?

Boğazını delip kardeşimin ciğerlerine oradan hava verdiler. Bir ay boyunca işlem gördü ama suratı melek gibiydi. Bayramın ilk günü ilk defa yanına girdim, sarıldım öptüm, bayramlaştık. Son vedamız o oldu. Eve gelince doktoru 'Tekrar yüz üstü çevireceğiz' dedi. Kötü giden bir şeyler olduğunu anladım. Kardeşimin eşine haber verdim. Hemen hastaneye gittik. 3 saat sonra ölüm haberini aldık. İstiyorsun ki bunların hepsi rüya olsun, sabah kalktığında her şey geçmiş olsun ama maalesef gerçek.

Şimdi kardeşinizden bahsedilirken ne hissediyorsunuz?

Merhum denmesi ciğerimi dağlıyor. Mezarına gittiğimizde tanımadığım insanlar görüyorum. Bir kadın dua ediyordu. Bu kadın zor günlerinde kardeşime ulaşmış. Selçuk ona ve ailesine yardım etmiş, o da Selçuk'a dua okuyor. Kardeşimle gurur duyuyorum.

İLK KEZ PSİKOLOĞA GİTTİM

Psikolojik destek alıyor musunuz?

Psikoloğa gittim ve her şeyi anlattım, ağladım. Bana 'Sen normal bir ağabeyin kardeşini kaybetmesinin ardından yaşanabilecek doğal süreci yaşıyorsun. Acını yaşa. İşine dönmen çok iyi. Eğer işine dönmeseydin o zaman seni tedavi ederdim. Bir daha sıkıntın olursa gel' dedi. Hayatımda ilk kez o gün psikoloğa gittim.

Kardeşinizle olan fotoğraflarınıza bakıyor musunuz?

İlk 3-4 ay hiçbir şeye bakamadım ama artık yavaş yavaş bakabiliyorum. Onu çok özledim. Hem sesini çok dinliyorum, hem de videolarını izliyorum. Önce kabullenemiyorsun sonra artık bir daha geri gelmeyeceğini kabul ediyorsun. Herkese yazılmış bir ömür var. Selçuk, o dönem sırası gelmediği için aşısını olamamıştı. Şimdi 'Aşı olsaydı acaba bir şey olmaz mıydı?' diyorlar. O zaman belki de başka bir şey olacaktı bilmiyoruz ki.

BUSE'DEN ALLAH RAZI OLSUN

Bu süreçte en büyük desteği sanırım eşinizden gördünüz...

Allah razı olsun ondan. Buse'yle uzun bir birlikteliğimiz olmadı, aşık olup ilişkimizin 7. ayında evlendik. O kadar fazla şey yaşadık ki. Kaza geçirdik, hastalıklar atlattık, kardeşimi kaybettik, onun ailesinden kayıplar oldu. Hepsinde yan yanaydık. Selçuk, Buse'yi kardeşi kadar çok seviyordu. Çocuklar ona 'Teyze' diyorlar.

Şimdi ailenizle birbirinize nasıl tutundunuz?

O dönemde annemin yüzüne bakamıyordum. Hâlâ göz göze gelemiyorum. 3 saniye birbirimize bakınca direkt ağlamaya başlıyoruz. Kardeşimin eşiyle de 6 aydır her gün telefonda saatlerce konuşuyoruz. En güzel geçirdiğim vakit çocuklarım ve yeğenlerimle geçirdiğim zaman. Haftada iki kere hep birlikte yemek yiyoruz. Haftada bir iki gün onları okuldan almaya gidiyorum. Kuzenler birbirlerini çok seviyorlar. Özlüyorlar. Onların arasındaki bu bağ beni çok mutlu ediyor.

SIRAM GELDİĞİNDE TURKOVAC AŞISI OLACAĞIM

Yerli aşımız Turkovac çıktı. Siz yaptırmayı düşünüyor musunuz?

Selçuk'un hastalık sürecinde Turkovac'ta çalışan doktorların bazılarını tanıdım. Onlarla çok şey paylaştık. Türk bilim adamlarının böyle bir başarı yakalaması çok önemli Gurur duyuyorum. Bir aşının çıkması çok kolay değil. 2 Sinovac, 2 Biontech oldum. Beşinci aşı için sıram geldiğinde Turkovac olurum.

ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Sizi eski neşenize kavuşmuş olarak görecek miyiz?

Para, mevki, şan, şöhret hiçbirinin önemi kalmıyor. Böyle durumlarda anlıyorsun. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama yine de kendimi toparlamak için zorlayacağım.

Kardeşinizin adına iz bırakacak bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?

Selçuk adında bir vakıf kuruldu. Bir projemiz daha var. Birkaç arkadaşımla birlikte memleketimiz Bingöl'e Selçuk adına bir şey yapmayı planlıyoruz.

TARZIMIN DIŞINDA BİR GÖSTERİ YAPACAĞIM

Sezen Aksu'nun şarkısı 'Tükeneceğiz'i yeniden yorumladınız. Şarkıya ilgi nasıl?

Geçen sene Selçuk'la birlikte bu şarkı için çalışmaya başlamıştık. Sonra durumlar böyle gelişince rafa kalkmıştı. Eylülde yeniden çalışmalara başladım. Hatta şarkının çıktığını mezarı başında kardeşime de söyledim. Kült olmuş bir Sezen Aksu şarkısı. Üstesinden geldiğimi düşünüyorum. Çok güzel yorumlar alıyorum. Tefo'yu projeye dahil etmek Deniz Erdem'in fikriydi. Gençler çok seviyor. Araya onların sevdiği bir rap şarkıcısını kattık. Şimdi Bilal Sonses'ten yeni bir şarkı aldık. Artık 45 günde bir yeni şarkı yapacağız. 19 Mart'ta Bostancı'da konserim var. Çok farklı bir sürpriz olacak. Benim tarzımda hiç yapılmamış bir gösteri yapacağım.

Her döneme adapte olmayı nasıl başarıyorsunuz?

Döneme ayak uydurmazsan başarılı olamazsın. Benim zamanımda star diye piyainsanların yüzde 80'i artık yok. Döneme göre kendini yenilemelisin. Bazen TV iyi gitti, bazen albümlerim çok beğenildi. Bir şekilde dengeledim, 26 senedir piyasadayım. 30'uncu yılıma özel bir albüm yapmayı da düşünüyorum.

EVDE İYİ POLİS BEN, KÖTÜ POLİS EŞİM

Baba olmak sizi değiştirdi mi?

Babalık en zor meslek. Yeğenlerimden antrenmanlıyım ama çocuklarını sen yetiştiriyorsun.

Burak size, Eliz ise eşinize benziyor, değil mi?

Burak bana benziyor ama huyları aynı annesi. Eliz de tam tersi. Burak 3 yaşında ama sanki 10 yaşındaymış gibi hareket ediyor. Evde iyi polis ben, kötü polis Buse, disiplini o sağlıyor. Geçen gün Burak beni dinlemedi sert bakayım dedim. 'Baba onu sen yapamıyorsun annem daha iyi yapıyor' deyip güldü.

Daha önce 3-4 çocuk istediğinizi söylemiştiniz. Aynı fikirde misiniz?

Şu an için hayır. İki çocuğum, yeğenlerim Eyşan'ım ve Ceylan'ım da var. Buse, üçüncü çocuğu çok istiyor ama onun için de biraz zaman geçmesi gerekiyor. Çocuk yetiştirmek çok zor. Pandemi sürecinde çocuklar 2 sene evden çıkamadı. Burak, 3 ay önce kreşe başladı. İlk defa Eliz, Eşyan ve Ceylan dışındaki çocukları tanıdı. İyi, ahlaklı evlatlar yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu benim için para kazanmak, kariyerli olmaktan çok daha önemli.

Geçtiğimiz günlerde yaptığınız "Eşimin rol alacağı dizide öpüşmesini istemem" açıklamanız çok konuşuldu. Bu konuda ne söylemek ister misiniz?

Ben eşimin böyle bir rolde oynamasını istemem ama başkası isteyebilir. Diğerleri beni ilgilendirmez ki. Herkes demokrasi yok diye yakınıyor ama başkasının görüşüne karışıyorlar. İsteyen istediğini yapar. Kimse kimsenin yaşamıyla ilgili ahkam kesemez. Herkes kendi yaşamından sorumlu. Bana ters olan şeyi söyledim. Başkası benimle aynı düşüncede olmayabilir. Ben herkese saygılıysam onlar da bana saygı duymalı.

Neden boşanacağınıza dair haberler çıkıyor?

İnanın bilmiyorum. Hiç böyle bir şey yaşamadık. Ufak tefek tartışmalar olur ama hiç böyle bir şey konuşulmuyor. Magazin sitesi adı altında bir site kurup dikkat çekmek için asparagas haber yapıyorlar. Sonra başka yerlere alınıyor o haberler, bir bakıyorsun bir gazetede manşet olmuşsun.

İZLEYİCİ DOĞALI DA YAPMACIK OLANI DA İYİ BİLİYOR

'Hayata Gülümse' projesiyle ekranlara geri döndünüz. Bu projeye nasıl karar verdiniz?

Programın ismi 'Hayata Gülümse' ama ben pek gülemiyorum. Programa konuk olarak çoğu zaman arkadaşlarımı çağırıyorum. İnsanlar bizi izlerken biraz türkü dinlesinler, bir şeyler öğrensinler istiyorum. Türkiye'yi dolaşıp memleketimizin her köşesini tanıtmaya çalışıyorum. Mutfak bölümünde yemekler yapıyorum. Önceleri yaptığım sabah programlarının aynısı ama partnerim ve magazin yok.

Partnersiz program yapmak zor mu?

Bir partner olsun mu diye düşünüldü ama ben tek başıma çıkmak istedim. Başta herkeste bir tereddüt olmuştu ama program başarılı oldu. Demet'le program yaparken korona olduğunda 15 gün tek başıma sunmuştum, alıştım. Bu kadar ilgi beklemiyordum, reyting listesi yüzümüzü güldürüyor.

Sunuculukta sizi başarılı kılan nedir?

Bugün 40'lı yaşlarda olan herkes Aynalı Tahir'in bir bölümünü mutlaka izlemiştir. Sonrasındaki projeler de güzeldi. Ekranda insanlar doğallık istiyor. Öyle isimler biliyorum ki kamera açıldığı anda başka, reklam arasına girdiğinde bambaşka biri. İzleyici doğalı da yapmacık olanı da iyi biliyor.