Gazete Vatan Logo

Niçin sakladılar?

İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Öztürk’ü öldüren Mustafa Erdal’ın otopsi raporu da “linç” dedi. Dini yayın yapan gazeteler bile “linç” ten söz ederken polisin “zanlı başını mihraba vurup intihar etti” diye açıklama yapması kafaları karıştırdı

İsmailağa Camii’nde, önceki sabah önce bir cinayet işlendi, ardından katil, öfkeli cemaat tarafından linç edildi. Yani, halkın, adalet sistemini devre dışı bırakarak, “kendi işini kendi görmesinin” en vahşi sonucu yaşandı.

İsmailağa Cemaati, en çok değer verdikleri isimlerden Bayram Ali Öztürk’ün cenazesi hastaneye götürüldüğünde bile yatışmamıştı. Hatta İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, “olay aydınlatılacak” sözü vermek durumunda kaldı. Bu söz, ölen katil zanlısı Mustafa Erdal’ın kim tarafından yönlendirildiğinin ya da arkasında bir başka grubun olup olmadığının bulunmasına yönelikti. Fakat, İstanbul Emniyeti, aynı “şeffaflığı” olayın ikinci aşamasında, yani katilin linç edilmesiyle ilgili kısımda göstermedi.

YUMUŞATILDI
Görgü tanıkları ısrarla “linç” dediği halde polis olayın üzerinden 7 saat geçmişken, “Katil zanlısı Mustafa Erdal başına mihraba vurarak kendini öldürmüştür” diye yazılı açıklama yaptı. Sonra bu açıklama, “Ölüm sebebi otopsi raporuyla kesinleşecek” denilerek yumuşatıldı. Zaten, “intihar” olasılığı, kimseye inandırıcı gelmedi. Anadolu’da Vakit, Zaman, Yeni Şafak gibi islami tandanslı basının yanı sıra, VATAN, Hürriyet, Milliyet ve Sabah gibi ulusal yayın organları, TV kanalları, haberi “önce cinayet, sonra linç” başlığıyla verdi. Ancak, Emniyet’in, katilin linç edilmesini söyleyememesi, akıllarda soru işareti yarattı.

Polis, ilk etapta, katilin linç edildiğini açıklasa; olayı aydınlatmak için, cemaatin büyük bölümünü gözaltına alıp sorgulamak zorundaydı. Bu da, öfkeyi giderek artırabilir; İsmailağa Cemaati’ne mensup Çarşamba semtinin karışmasına yol açabilirdi. Dolayısıyla polis, olayı soğutup, soruşturmayı sessiz yürütmeyi tercih etmiş olabilirdi.

YÜZÜNÜ GÖRMEMİŞLER
Polİs, olaydan sonra H.B., Z.Y., A.A., B.K. ve Z.K. adlı 5 görgü tanığının ifadesine başvurdu. Tanıklar, Erdal’a kimin vurduğunu görmediklerini söyledi. Görgü tanıkları, “Sohbet sırasında avludaki bahçede camaatle birlikte oturup konuşmaları dinliyorduk. Bu sırada vakıf içinde bir kargaşa yaşandı. Bir anda yüzlerini hatırlayamadığım 5-10 kişi yerlerde sürükleyerek birisini avluya çıkarttı” dediler.

Dışarda polis içerde “özel” güvenlik
İmam Bayram Ali Öztürk’ün cenazesi, yoğun güvenlik önlemi altında Fatih Camii’ne getirildi. Caminin girişinde Çevik Kuvvet , avlusunda ise kolunda bant olan sarıklı, cüppeli 300 “özel” görevli vardı. İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nunkatılmadığı cenazede, kuzeni Abdullah Ustaosmanoğlu, “Bayram Ali Öztürk şehit oldu. Kimsenin leyhinde ya da aleyhinde değiliz. Hz.İbrahim, Nemrut’un oyunlarına boyun eğmedi. Biz de bu bilinçte olacağız. Onlar, her kimse, eğer yarın aihette başlarına gelecekleri bilselerdi bunu yapmazdı” dedi. Öztürk’ün cenazesi, Sakızağa Mezarlığı’nda toprağa verildi. SP lideri Recai Kutan’ın katıldığı cenazeye diğer cemaatlerden katılım olmadı.

Haberin Devamı