Gazete Vatan Logo

'İddialar saçmalık'

Emekli İsrailli büyükelçiden mayınlı arazi yorumu

Emekli Büyükelçi Eran: Mayınlı arazilerin İsrailli firmalara verileceği iddiaları saçmalık

İsrail’in eski müzakerecisi ve ülkenin en büyük düşünce kuruluşu INNS’in Başkanı emekli Büyükelçi Oded Eran, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi işinin İsrailli şirketlere verileceği iddiaları için “Saçmalık. İlişkiler bu haldeyken İsraillilerin gelip böyle bir işe girmesinin yolu yok” dedi. İsrail açısından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki üslubunun değil, söylediklerinin üzücü olduğunu ifade eden Eron, “Sadece politikacılar değil, bütün israilliler, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığını ve önemini kabullendiğinden bu açıklamalar bizi endişelendirdi. İki taraf da Davos’u tarihin dışında bırakmak için çabalıyor” dedi. Eran, Radikal’in sorularına şu yanıtları verdi:

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki sert çıkışı karşısında hükümetiniz tavrı oldukça sakindi. Bunun nedeni neydi?

Davos olayında üzücü olan Erdoğan’ın düşüncelerini ifade etmesi değil, Gazze’de karşı karşıya olduğumuz durumla ilgili söyledikleriydi. Tek taraflı tutumun ortaya çıkardığı yanlış anlamaların Türk halkına aynen yansıtılmasıydı. Burada konu üslup değil. Önemli olan söylenenlerdi. Sadece politikacılar değil, bütün İsrailliler, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığını ve önemini kabullendiğinden bu açıklamalar bizi endişelendirdi. Hamas’ı, Hamas’la pazarlığı tartışabilirsiniz fakat hiçbir devlet vatandaşlarının güvenliğini tartışamaz. Türkiye’nin bölgedeki rolünü çok takdir ediyoruz. Türkiye’nin Suriye ile arasında olmasın İsrail için yaşamsal. Türkiye’ye güveniyoruz ama Davos olayı, Türk hükümetine duyulan güvenin sorgulanmasına neden oldu. 150 bin İsrailli turist Türkiye’ye geliyor. Türk toplumunun büyük bölümünün Müslüman olduğunu bildikleri halde geliyorlar. Ancak böyle bir açıklama ile karşılaşınca bunu bir düşmanlığın yansıması olarak algılayabilir ve gelmekten çekinebilirler, gitmeyi iki kere düşünebilirler. Duydukları üzüntü böyle ifade edilebilir. İsrail’in tepkisi ‘biz ilişkileri küskünlüğe götürmek istemiyoruz, çünkü onlar çok önemli. Karşılıklı suçlamaları, sözcükleri yarıştırmanın yeri yok. Çözmeye çalışmalıyız’ söyleminin yansımasıdır. İki taraf da çıkarlarına, bu olayın yarattığı yaraları sarmaya çalışmalıdır. Davos’u tarihin dışında bırakmak için çabalıyor

Türkiye’nin bölgedeki İran, Hizbullah, Hamas ve Müslüman Kardeşler’in yer aldığı bloğa yaklaştığı endişesi duyuyor musunuz?

Biz Türkiye’nin jeostratejik önemini biliyoruz. Türkiye çok önemlidir. Türkiye, AB yoluna devam ediyor, Türkiye AB üyesi olmalı. En son AB’de büyükelçiydim. Muhataplarıma bunu anlatıyordum. AB bunu dikkate almalı. Türkiye bölgede müttefik olarak kalmalı.

Hamas’la diyalog

Yaşananlardan sonra İsrail Türkiye’ye tam güvenebilecek mi?

İhtiyacımız stratejik ilişkileri yeniden başlatmak. Davos’ta yaşanan sadece Başbakan’ın değil hükümetin yaklaşımıydı. Tam bir anlaşmaya varmak değil, ama diyalogu sürdürmek önemli. Türkiye Hamas’la İran’la diyaloğunu kessin demiyoruz. Fakat şimdi karşılıklı güven sorunu var. Çabucak restore etmeliyiz.

Hamas’la ilişkisi eleştiri konusu olan Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sayın Davutoğlu’nu kişisel olarak tanımam. Yorum yapmak doğru olmaz. Ancak Hamas, hoşlanalım, hoşlanmayalım Gazze’deki hükümettir. Günlük konular söz konusu olduğunda Hamas Gazze’deki hükümettir. Eğer Türkiye Hamas ile diyaloğu sayesinde Hamas ve Fetih arasındaki sürece, dolayısıyla da izin verilen platformun yürüttüğü müzakerelere katkıda bulunursa bu, İsrail tarafından kabul edilecek önemli bir katkı olacaktır. Eğer Türkiye, İranlıları ikna edip ABD ile bir diyalog açabilirse bu inanılmaz bir katkıdır. Türkiye’nin Hamas ya da İran’la açık kanallara sahip olmasını eleştirmiyorum. Yeterki yapıcı amaçlarla kullanılsın.

İyimsersiniz yani?

Hayır, gerçekçiyim. Ortadoğu’da sorunun çözümü için uğraşan, taraflar arasında gidip gelenlerin sayısı fazla değil. ABD var, Hamas’la ilişkisi ve değiştirme şansı yok. Mısır var, Müslüman Kardeşler gibi iç sorunları ve Gazze ile sınırı nedeniyle durumu karmaşık. Türkiye’nin konumu sadece Hamas açısından da değil, Suriye ve belki Lübnan açısından da geçerli. Bu nedenle Türkiye’yi ciddi bir oyuncu olarak görüyoruz. Bu nedenle objektif olmayan, gerçek durumu yansıtmayan açıklamalar geldiğinde büyük hayal kırıklıkları yaşıyoruz. Diplomasi ile onarılabilmesini, yoluna konulmasını umut ediyoruz.

Kuzey Irak’taki bağımsız Kürt devleti İsrail’in stratejik çıkarlarına uyar mı?

Hikâye yıllar önce ilk gündeme geldiğinde başka bir Irak vardı. İsrail’in hiçbir Ürdün, Mısır da dahil Arap ülkesi tarafından tanınmadığı başka bir Ortadoğu vardı. İsrail izole edilmişti ve çeşitli müttefikler arıyordu. İran’da Şah yönetimi vardı. Bugün birçok konu değişti. Ortadoğu’nun siyasi sistemini parçalayacak bir yapının İsrail’in çıkarlarına olacağını düşünmüyorum. Irak’ı ikiye üçe parçalamak İran’a yarar. İran Güney Irak’ın kontrolünü eline alabilir. Irak’taki devletin Türkiye ile yaşayacağı gerilim bölgedeki istikrarı bozar. Geçmişteki bazı çıkarlar bugün geçerli olmuyor. Tam bağımsız bir Kürt devleti İsrail’in yararına olmaz.

Türkiye’deki mayın temizleme tartışmasını takip ettiniz mi?

Saçmalık. Uzmanlarımız var mı? Var. Para kazanmak isteyen şirketlerimiz var mı? Var. İlişkiler bu haldeyken, İsraillilerin gelip böyle bir işe girmesinin yolu yok.’

ABD güçleri çekilince...

Bölgede 10-15 yıl içinde ne tür iyi ve kötü senaryolar yaşanabilir?


ABD güçleri çekildikten sonra Irak kötüleşebilir. Pakistan dağılabilir. İran körfezinde kargaşa yaşanabilir, bu bütün enerji pazarını altüst edebilir. İsrail ile bir ya da iki komşusu arasında sorun çıkabilir. Lübnan’da Hizbullah, Filistin’de Hamas, Mısır’da Müslüman Kardeşler seçim zaferi kazanabilir. Bunlar bölge üzerindeki ciddi tehditler. Diğer tarafında bölgede bu tehditler daha iyi anlaşılabiliyor. Bütün yıkıcı olasılıklara karşı pozitif unsurlar da mevcut. Büyük ebeveynlerime Ürdün’deki ikinci İsrail büyükelçisi olacağımı, Arafat’ın elini sıkacağımı söylesem, psikiyatriste gitmemi isterlerdi. Yani yavaş ilerlese de lineer bir ilerleme var. (DENİZ ZEYREK / Radikal)

Haberin Devamı