Dilara dersi

Küçük Dilara’nın hayatını kaybetmesine neden olan Bahçelievler’deki Tavukçu Deresi ıslah çalışması, İSKİ Genel Müdürü’nü koltuğundan ederken, müteahhitlik firmasının da sözleşmesi feshedildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, geçen Çarşamba günü meydana gelen ve büyük bir tepkiye neden olan olayın ardından Saraçhane’deki Başkanlık Binası’nda bir basın toplantısı yaparak İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur’u görevden aldığını, yerine vekaleten Genel Sekreter Yardımcısı Mevlüt Vural’ı getirdiğini açıkladı.

İkaz ettim, dinlemedi
Açıklama sırasında son derece gergin olan Topbaş, İSKİ Genel Müdürünü 3 hafta önce ikaz ettiğini söyledi ve görevden alma nedenlerini de şöyle sıraladı: “Üç hafta önce, başka bir programa giderken Tavukçu Deresi’nde gördüğüm eksiklikler konusunda Genel Sekreter Yardımcısı aracılığıyla, İSKİ ve müteahhit firma yetkililerini uyardım. İSKİ Genel Müdürü’nü, başında bulunduğu kurumun, ikazlarımıza rağmen yeterli derecede duyarlılık göstermediği ve takip etmediği için görevden alıyorum. Verdiğimiz ikazlar netice vermiyorsa bu sonuca katlanmaları gerekiyor. Bu ciddi bir uyarı, İstanbul’da şantiyeciliğin ne anlama geldiğini anlama adına bir ikaz. Tabii bu cezalar hiçbir şekilde bu evladı yerine getirmeyecek, acıyı dindirmeyecek. Ancak bunu yapmak durumunda bırakıldım. Tüm müteahhitleri ikaz ediyorum. Hassasiyet göstermedikleri taktirde bu duyarlılığımızı kamu adına hep yapacağız.”

2 yıl ihale alamayacak
Çodur’u görevden aldığını açıklayan Topbaş, MVM Şirketi’nin sözleşmesini de feshettiklerini söyledi. Firma ayrıca iki yıl boyunca kamu ihalesi alamayacak. Topbaş, ihalenin feshedilmesinden sonra kalan işleri başka bir müteahhitle ya da kendi imkanlarıyla yapacaklarını söyleyerek “İdare olarak buradaki sıkıntıyı kamu vicdanında yanlış yapanların, dikkat etmeyenlerin de bu konuda rahat bırakılmadıklarının görülmesini istedim” dedi.

Gazetelere bakamıyorum
Başkan olaydan duyduğu derin üzüntüyü de dile getirdi: “Gazetelere bakamıyorum. Hepimizin çocukları, evlatları var. İstanbul Belediye Başkanı olarak baba gibi hepsinden sorumluyum. Kimsenin gözyaşı dökmemesini arzu ediyoruz.” Topbaş, “Konuyla ilişkin Başbakan’a bilgi verdiniz mi?” sorusuna, “Bu olay yerel yönetimde ortaya çıkan bir olaydır. Bizi direkt ilgilendirir. Başka bir konu için Başbakan’la sabah görüştüğümde kendisine firmayı işten el çektireceğimi söyledim. Ancak İSKİ Genel Müdürü’nü görevden alacağımı söylemedim. Kendisi de doğru olanı yapmamı söyledi” yanıtını verdi.

Tazminat ödeyeceğiz
Aileyi yalnız bırakmadıklarını ve Bahçelievler Belediye Başkanı’nın sürekli yanlarında olduğunu da söyleyen Topbaş, “Tazminatla ilgili yasal süreç devam ediyor. Yüklenici firma da bu konuda hassasiyet gösteriyor. Tazminatlar yüklü rakam olmuyor. Daha duyarlı davranıp, biz daha yüklü tazminat ödemeyi düşünüyoruz” dedi.

Başbakan: Takipçiyim
Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, Dilara’nın ölümü Başbakan Erdoğan’ı çok etkiledi. Olayı başından beri takip eden Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı aradığı ve “idari olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılması” için hassasiyet gösterdiği söylendi.

DİLARA’NIN ÖLMESİ Mİ GEREKİYORDU?
Bahçelievler’deki Tavukçu Deresi’nin ıslah çalışmasının yapıldığı inşaat sahası, Dilara öldükten 3 gün sonra taşeron firma görevlileri tarafından sac levhalarla yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Levhaların üzerine “İnşaat sahasına girmek tehlikeli ve yasaktır” tabelası asıldı. Mahalle sakinleri ve Dilara’nın yakınları “Önlem alınması için bir canın gitmesi mi gerekiyordu” diyerek tepki gösterdi. 2 savcı, dün Dilara’nın düştüğü yerde detaylı keşif çalışması yaptı. Osman Tosun adlı görgü tanığı “Dilara annesinin elinden tutarak yürüyordu. Bir anda çukura düştü. Rögarın üzerinde kapak yoktu. Zaten bu rögarda birkaç gündür kapak bulunmuyordu” dedi.

Alman ortak: Sizde zihniyet çok farklı
MVM şirketinin projedeki konsorsiyum ortağı Alman Canal Control Clean Umweltschutzservice GMBH’nin yöneticisi Christian Ahlschwede, VATAN’a konuştu: “Olay hakkında kesin bilgiler ortaya çıktığında, üzerimize düşen bir şey varsa yaparız. Biz MVM ile 1 yıl önce Münih’te bir fuarda tanıştık. 1 yıldır ortaklığımız sürüyor. Ne yazık ki İstanbul’da bu gibi trajik olaylar çok sık yaşanıyor. İstanbul’a her gelişimde ya tamamen açık ya da kapağı gevşemiş deliklerle karşılaşıyorum. Bugüne kadar birine düşmediğim için çok şanslı hissediyorum. İstanbul’-daki zihniyet Almanya’dakinden tamamen farklı. İstanbul’da yasalar da farklı uygulanıyor. Almanya’da her firmanın bir sigortası vardır. Bu gibi kazalarda bu sigortalar tazminatları karşılamak için kullanılır. Ancak ahlaki olarak bu kadar trajik bir olayın telafisi mümkün değil. Bir ömürboyu bu ahlaki sorumlulukla yaşamak zorunda kalırsınız.”

Dilara’nın ağabeyi fenalaştı
Acılı anne Songül Dumru, kızının ardından gözyaşı dökerken 7 yaşındaki oğlu Servan da kardeşinin acısına dayanamayıp fenalaştı. DYP lideri Mehmet Ağar’ın eşi Emel Ağar’ın evde taziye ziyareti sırasında rahatsızlanan Servan, annesinin kucağında Emel Ağar’ın korumasının aracıyla hastaneye kaldırıldı. Acılı anne, Servan’a sıkı sıkı sarılarak “Allahım ne olur bir şey olmasın” diye ağladı. Yakınları Servan’ın yüzünün kasıldığını, kısmi felç geçiriyor olabileceğini belirterek bu nedenle ayrıca bir sağlık taramasından geçirileceğini söyledi.

Telefonla öğrendi eşyalarını topladı
Olay olduğu gün İspanya’da bulunan İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, görevden alındığını kendisini arayan gazetecilerden öğrendi. Telefonlarını kapatan Çodur’un, müdürlükteki eşyalarını toplayarak, ayrıldığı öğrenildi. Bu arada, Kadir Topbaş’ın, uzun bir süreden beri Çodur’u görevden almayı düşündüğü, ancak bazı bakanların desteğini alan Genel Müdür’ü görevden alamadığı iddiaları da belediye kulislerinde dile getirilen iddialar arasında.

13 yıldır İSKİ’de
Dursun Ali Çodur, İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. İller Bankası ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nda çeşitli yöneticilik görevleri yaptıktan sonra, Mayıs 1994’te yatay geçiş ile İSKİ Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı oldu. 1 Ekim 2002’de ise İSKİ Genel Müdürlüğü’ne getirildi.

Hem MVM’nin hem Topbaş’ın avukatı
Dün basına, “Her yayanın başına görevli dikemeyiz” diyen MVM Şirketi’nin avukatı Abdullah Pehlivan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da avukatı olduğu ortaya çıktı. Selanik’teki Atatürk Evi’nde Şeref Defteri’ne AKP’yi şikayet mektubu yapıştıran Mehmet Fethi Dördüncü (78), 2005’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği bir mektupla Topbaş’a hakaretten yargılandığında, Topbaş’ı Pehlivan temsil etti. Pehlivan, AKP’nin kuruluş döneminde İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yardımcısı olmuş, ancak 2006 sonundaki kongrede yönetimin dışında kalmıştı.

Önce ihale alındı taşeron sonra kuruldu
MVM ve Canal Control korsorsiyumunu, Tavukçuderesi islah çalışması ihalesini, 2006 ağustosunda aldı. MVM’nin taşeron olarak kullandığı Güntek İnşaat ise ihale tarihinden bir ay sonra, yani Eylül 2006’da kuruldu.

‘Ben patronum kapak falan kontrol etmem’
Önceki gün tutuklanan taşeron firma Güntek İnşaat’ın sahibi Ömer Adnan Kaya ve 2 elemanı, savcılığa verdikleri ifadede sorumluluğu üstlenmedi. Şirketin sahibi Ömer Adnan kendisini, “Ben patron adamım. Benim işim gelir giderleri kontrol etmektir. Ben yapılacak işleri şantiye şefine ve teknik sorumluya bildiririm. Rögar kapakları açık mı kapalı mı diye denetleme sorumluluğum yoktur” diye savundu.

Benim işim şantiye
Firmanın şantiye Şefi olan Yunus Naci Ozanlı ise “Benim görevim şantiyede bulunan işleri organize etmektir. İşçilerin mesai saatine zamanında gelip gelmediklerini, verilen işleri yapıp yapmadıklarının kontrolünü yaparım. Rögar kapaklarının kontrolü teknikerlere aittir.” dedi.

Beni ilgilendirmez
Tekniker İbrahim Hali Kızıl da sorumluluğu üzerinden attı: “Ben şantiyenin topografi işiyle uğraşırım. Rögar kapakları kesinlikle benim sorumluluğuma ait değildir.” Savcı Yaşar Genç, bilirkişinin hazırladığı rapordan sonra soruşturmanın netleşeceğini söyledi.