Gazete Vatan Logo

Cemaat Çeçenistan’a adam gönderiyordu

Kasım Zengin marketi tarikat istedi diye açmıştı. Kapandığında anahtarı bende kaldı. Anahtarı alıp markette kalan Çeçenler oldu

Sauna Çetesi soruşturması olarak bilinen Küre Operasyonu’nun yolu bu kez de İstanbul Fatih’teki İsmailağa Cemaati ile kesişti. Çetenin lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Kasım Zengin, Emniyet ifadelerinde cemaatle ilişkisini kabul etmişti. Cemaatle Zengin arasındaki bağlantıyı kuran ve bu ifadesiyle soruşturmanın başlamasını sağlayan Ankaralı Müteahhit Muzaffer Ergin ise iddialarında ısrarlı. Soruşturmanın yeni bir boyut kazanmasına neden olan Muzaffer Ergin, VATAN’a konuştu:

* MARKETİ TARİKAT AÇTIRDI: Kasım Zengin bunlardan borç almadı. Marketi açmasını tarikat istedi. Market açıldıktan bir süre sonra Metin Balkanlıoğlu beni arayarak Kasım ile tanışmamı söyledi. Ben de tanıştım. Markete ‘Ahi Evran’ adı verilmişti. İçki satışı yoktu, pek iş yapmadı.

* MARKETTE ÇEÇENLER KALIYORDU: İstanbul’daki sorgulamanın ardından markete el koydular. Market boşaltıldı, anahtar bende kaldı. Cemaat Çeçenistan’a adam gönderiyordu. Zaman zaman Çeçenistan’a gidenler benden anahtar alıp orada kalıyordu. Kasım Zengin’den marketi almadan önce de orada Çeçen birkaç kişinin bulunduğunu görmüştüm.

* KADI MAHKEMESİ KURULDU: Mahmut Ustaosmanoğlu’nun damadı o zaman İstanbul’da öldürülmüştü. ‘Kasım Zengin’i al gel’ dediler. Kasım’ı İsmailağa Camii’nin 200 metre yakınındaki bir camiye götürdük. Bu küçük caminin bodrum katında yargılamaya şahit olduk. Burada Bayram Ali Öztürk, ‘Bayram Hoca’ diyorlardı. Herkes duvarın dibine oturdu. Mahkeme kuruldu. Yerde bir masa, Metin Balkanlıoğlu yargılamayı yaptı. Kasım’a ağızlarına geleni söylediler; ‘Biz sana ilim verdik, irfan verdik. Sen bize yanlış yaptın. Bizi dolandıranların sonu ne olur sen bilmiyor musun?’ diye soruldu.

* “SIKAYIM MI KAFANA”...: Balkanlıoğlu oradan ‘Halit katli vacip’ dedi. Kalktılar Kasım’ın kafasına silah dayadılar. Halit “Lan senin yüzünden Hoca bugün yanlış selam verdi. Bütün insanlar arkasında alacaklı. Sıkayım mı kafana” dedi. O sırada biz müdahale ettik. Bu kişi bize de döndü, “Siz de öleceksiniz” dedi. Üzerimize kapıları kapatarak çıktılar.

* KÜÇÜCÜK ÇOCUKLAR CAMİDE YATIYORDU: Bu arada o alanı gezdim, orada işkence yerleri, insan bağlama yerleri vardı. Ürperdim... Gecenin 3’ünde tekmeyle bizi uyandırdılar. Bizi İsmailağa Cami’ne götürdüler. ‘Gecenin bu vaktinde ne namazı’ diye sordum. Bunun üzerine ‘Mahmut Ustaosmanoğlu gelecek’ yanıtını verdiler. Çocuklar cübbeler giydirilmiş camide uyuyorlardı.

* BALKANLIOĞLU BENİ TEHDİT ETTİ: Metin Balkanlıoğlu “Sakın gördüklerini, bu yargılama sistemini kimseye anlatma” diye beni tehdit etti. Zaten Sauna Operasyonu oldu, iki gün sonra telefonla tehditler geldi.

* “GİT, SENİ DENİZ BAYKAL KORUSUN”: Bu arada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal benimle görüşmek istedi. Ben öncelikle CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ile görüşmeye giderken, sanıyorum telefonlarım dinlendi. Çünkü iddialarım üzerine yeniden Ankara Adliyesi’ne gittim ancak soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit yoktu. Başka bir savcı ise Ustaosmanoğlu’nu adını söylediğim anda sinirlendi ve ‘Seni tutuklarım. Seni git Deniz Baykal korusun’ diye bağırdı. CHP’lilerle görüşmem de gerçekleşmedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı beni hiç çağırmadı. Bana iletilen ‘gerek yok’ denilmiş. Neden çağırmadıklarını ise anlamış değilim.

Haberin Devamı