Gazete Vatan Logo

ABD Dışişleri Bakanı Kerry'e şok!

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Kongre'de canlı yayında yaptığı konuşma sırasında ilginç bir protestoya hedef oldu

Dışişleri Bakanı John Kerry, şu sıralar Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinde konuşma yaptı. Kerry'nin, askeri harekat için amerikalı milletvekillerini ikna etmeye çalıştığı konuşmasına yapılan bir protesto damga vurdu. Oturumun yapıldığı salonda protestocular, kırmızıya boyadıkları ellerini havaya kaldırdı. Eylem Kerry'nin konuşması boyunca devam etti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'den önce kimyasal silahları sadece Hitler ve Saddam Hüseyin'in kullandığına dikkati çekerek, "Eğer biz birine (Esed) buna (kimyasal silah kullanmaya) devam etmesi yönünde lisans verirsek, utanalım kendimizden" dedi.

ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi kanadının Dış İlişkiler Komitesi'nde, ABD'nin Suriye rejimine yönelik askeri güç kullanma talebi tartışılıyor. Toplantıda, yönetim kanadını ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Savunma Bakanı Chuck Hagel ve Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey temsil ediyor.

Toplantıda, Kerry, Hagel ve Dempsey konuşurken, dinleyiciler arasındaki savaş karşıtları, ağızlarına bant sararak ve boyanmış ellerini havaya kaldırarak sessiz protesto yaptı.

Toplantının soru-cevap bölümlerinde Kerry, şu anda Suriye rejiminde firarların olduğunu belirterek, "Dün bu, yetkili ve askerler arasında 60-100 civarındaydı" dedi. Kerry, "Suriye'nin elitleri" olarak tanımlananlar arasında da Esed'in geleceği konusunda soru işaretleri olduğunu belirtti.

Kerry, Suriye konusunda 100'ün üzerinde ülkeye ulaştıklarını, 53 ülke veya organizasyonun kimyasal silahların kullanıldığını belirttiğini ve bunlardan 37'sinin bunu kamuoyu önünde de açıkladığını ifade etti.

"İhtiyacımızdan fazla gönüllüye sahibiz"

John Kerry, geçen Cumartesi günü 28 Avrupa ülkesinin dışişleri bakanıyla görüştüğünü ve bölgedeki birçok ülkenin de kendilerine operasyonun parçası olmayı önerdiklerini dile getirdi.

Kerry, "NATO üyesi Türkiye, operasyonun parçası olmayı önerdi. Fransa, operasyonun parçası olmaya gönüllü. Diğer gönüllü ülkeler de var. Ama açıkçası, bu tür bir (sınırlı) operasyonda kullanılabilecekten çok daha fazla gönüllü var" diye konuştu.

ABD Başkanı Barack Obama'nın, İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda ciddi olduğunu vurgulayan Kerry, "Ama kitle imha silahlarına yönelik yüz yıllık standartları uygulamakta başarısızlığa uğrarsak, birçok gözlemcinin aklına (kararlılığımız konusunda) soru işaretleri koyacağız" ifadesini kullandı.

Bunun yanında ılımlı muhaliflerin, "El Nusra gibi kendilerinin en iyi savaşçı olduklarına ve Esed'den kurtulmayı sadece kendilerinin başarabileceğine inanan kötü unsurlardan maddi destek almamasını sağlamaya çalıştıklarını" aktaran Kerry, "Eğer biz geri durursak, sözümüzü uygulamaya koymazsak, sizi temin ederim ki kötü adamlara karşı ılımlı muhalefet bağlamında ortaya koyduğumuz tüm disiplin, anında yok olacaktır ve insanlar amaçlarını başarmalarını sağlayacak kimse ona başvuracaklar. Bu da daha çok aşırılık ve yolda daha çok problemler yaratacak. Dolayısıyla, sadece İran değil, birçok yönde bu durum (yetki izni verilmemesi) yanlış yorumlanabilir" değerlendirmesinde bulundu.

"Başkanın tercihi dar bir yetki"

Milletvekili Brad Sherman'ın, Senato'nun ilgili komitesinin tasarısında askeri operasyon yetkisinin 60 gün artı 30 günle sınırlanmasının öngörülmesini kabul edip etmediklerine yönelik soru üzerine Kerry, bunu kabul ettiklerini bildirdi. Kerry, "Başkan'ın tercihi dar bir yetki ki kimsenin kafası karışmasın. Başkan'ın istediği tek şey, kimyasal silahlar konusunda uluslararası normun uygulanmasını sağlayacak ve bölgeye sözlerimizin anlamını gösterecek kapasite" ifadesini kullandı.

Kerry, eğer Esed'in kimyasal silah kullanması engelenmezse bunun kendilerinin tarihte utanç içinde anılacakları bir an olacağını belirtti.

Bir soru üzerine, ABD'nin "dünya polisliğini" yapmadığını, bir uluslararası standartları uygulama noktasında diğer ülkelere katıldığını dile getiren Kerry, Suriye'deki muhalefete yönelik soruya karşılık ise ılımlı muhaliflerin demokrasi, azınlık hakları ve kapsayıcılığa yönelik taahhütlerinin bulunduğunu ve ülkenin geleceğinde seçimlerin olmasını istediklerini söyledi. Ancak askeri yetki talebinin rejim değişikliğiyle alakasının bulunmadığını tekrarlayan Kerry, bunun uluslararası normların uygulanmasıyla ilgili olduğunu vurguladı.

Kerry'i sinirlendiren soru

Milletvekili Jeffrey Duncan, Bingazi'de ABD konsolosluğuna saldırı gibi konuları konuşmak istediğini belirtti. Duncan, Kerry'e, kendisi ile ABD Başkanı Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın, geçmişte ABD güçlerinin müdahaleleri konusunda hep temkinli davrandığını söyleyerek, "Yönetimde olmanın gücü çok sarhoş edici mi ki hızlı biçimde askeri bir yanıt vermede pimi çekme lehine, geçmişteki temkinliliğinizi bir kenara bıraktınız?" sorusunu yöneltti.

Soruya sinirlendiği görülen Kerry, Duncan'ın kendisine "yargı duygusu olmadığını" söyleyemeyeceğini ifade ederek, "Biz, burada zehirlerle öldürülen insanlardan bahsediyoruz, siz Bingazi'den konuşmak istiyorsunuz. Biz, temkinli hareket ediyoruz. O kadar temkinli davranıyoruz ki ABD Başkanı Obama yeterli kanıt görmek ve davayı uygun biçimde oluşturmak istediği için harekete geçmemekle suçlandı. Bu konu Suriye'nin iç savaşına karışmakla ilgili değil" dedi.

Kerry, Esed'den önce kimyasal silahları sadece Hitler ve Saddam Hüseyin'in kullandığına dikkati çekerek, Kongre üyesine, "Eğer biz birine (Esed) buna (kimyasal silah kullanmaya) devam etmesi yönünde lisans verirsek, kendimizden utanalım" diye konuştu.

Başka bir üyenin, Kongre'nin yetki tasarısını geçirmemesi halinde bunun ABD'nin rolünü değiştirip değiştirmeyeceğine yönelik soru üzerine Kerry, "Bu, Amerika'nın dünyadaki geleneksel rolünü sürdürmeye istekliliği yönündeki dünyanın algısını değiştirecektir. Bizim arkasında durduğumuz veya durmadığımız şeyler konusunda kesinlikle, insanların yargılarına güçlü etkide bulunacaktır. Bizi sınava sokacak ve olası daha ağır sonuçları olacak diğer çatışmalara davetiye çıkaracaktır" ifadesini kullandı.

Savunma Bakanı Chuck Hagel de bir soruya karşılık, Suriye'de uzun dönemli askeri bir çözümün olmadığını, ülkedeki iç savaşın çözümünün siyasi olması gerektiğini ifade etti. Hagel, bu nedenle eylemlerinin muhalefeti güçlendirmekle paralel yönde gelişeceğini belirtti.

"Hiçbir zaman riskleri sıfıra indiremeyiz"

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ise bu askeri operasyonda amaçlarının muhalifleri desteklemek değil, kimyasal silahların spesifik kullanımının önlenmesi olduğunu söyledi.

Yine de bu durumun olayın tırmanması riskini engellemeyeceğini ama bunun mümkün olan en az düzeye indirececeğini vurgulayan Dempsey, olası risklere yönelik bir soru üzerine, "Hiçbir zaman riskleri sıfıra indiremeyiz. Ama sınırlı bir amaç. Bunu bölgede iş birliğiyle yapmak, diğerlerinden katkılar almak, riski sınırlıyor" dedi.

Dempsey, başka bir soruya karşılık, "Sahada sonucu değiştirmeyi amaçlayacak şekilde muhalifeti desteklemek için ABD askeri gücünün kullanılması noktasında hala ihtiyatlıyım. Bence ılımlı muhalefeti geliştirmek için diğer başka yollar var. İç savaşta muhalefetin rolünü alma noktasında tedbirli düşünmeye devam ediyorum" diye konuştu.

Martin Dempsey, operasyonda Adana'daki üssün kullanılıp kullanılmayacağına yönelik soru üzerine, bu konuları gizli oturumda konuşmak istediğini belirtti.

Haberin Devamı