Samsun'da 3 gün önce gece geç saatlerde bir akaryakıt istasyonunda araçlarını yıkayan aile heyelan sonucu toprak altında kaldı. Aileden baba Adem Kaya (35) ve iki kızı hayatını kaybetti. Anne Çiğdem Kaya ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili açılan soruşturmada gözaltına alınan akaryakıt istasyonunun sahibi Zeki Gedikli tutuklandı. Ortaya çıkan ifadesinde ilkokul mezunu olduğunu ve aylık gelirinin 5 milyon TL olduğunu belirten Gedikli, 'Bundan iki yıl önce söz konusu duvardan karayoluna bakan kısımlara taş düşüyordu. Biz de gerekli önlemlerin alınması için Canik Belediyesi’ne başvuru yaptık. Ancak bu hususta Büyükşehir Belediyesi yetkili görülerek Büyükşehir Belediyesi’ne, Büyükşehir de Karayollarına yazı yazdı diye biliyorum' dedi. Kazayla ilgili hazırlanan raporda, 'Kazanın meydana gelmesinde yüzde 90 üzerinde eğimi olan yamaca istinat duvarının yapılmamış olması etkendir' ifadesi yer aldı.
Adem Kaya ve kızları Açelya Kaya (7) ile Alya Kaya (5) hayatını kaybetti, eşi Çiğdem Kaya (29) ise yaralı olarak kurtuldu. Olayın ardından istasyonun sahibi ve işletme müdürü gözaltına alındı.
Adliyeye sevk edilen işletme müdürü K.Y., ‘kazanın önlenmesine ilişkin tedbir almada sorumlu olduğuna dair bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı’ değerlendirmesi yapılarak ‘adli kontrol’ şartıyla serbest bırakıldı. İstasyonun sahibi Mehmet Zeki Gedikli ise ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olmak’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hürriyet, tutuklanan Gedikli’nin ifadelerine ulaştı. Her satırı korkunç ihmallerin izini taşıyan ifadesinin başında 80 yaşındaki Gedikli, ilkokul mezunu olduğunu ve aylık 5 milyon geliri olduğunu söyledi.
Ardından da şöyle devam etti: “İstasyonun arsasını 1996’da satın almıştım. Benzinlik açmak istedik. Belediyeden gerekli izin ve ruhsatları aldık. Buradaki kayalar çok sertti, doğal duvar statüsündeydi.
Biz de kaya sert olduğu için istinat duvarı yapma zorunluluğu görmedik. Nitekim belediye de daha sonra yerinde inceleme yaptı, bize duvar örülmesi gerektiği yönünde herhangi bir ikaz ve uyarıda bulunmadı.
Biz işletmeyi açtığımızda o bölgede başka inşaat yoktu ve iklim bu kadar yağışlı değildi. Ancak daha sonra işletmemizin hemen ilerisinde dinamitler patlatılarak tekrar inşaat faaliyetlerinde bulunuldu ve bölge çok fazla yağış aldı.
Bu nedenle kayaların üstündeki malzemenin esneyerek düştüğünü düşünüyorum. Hatta bundan iki yıl önce söz konusu duvardan karayoluna bakan kısımlara taş düşüyordu. Biz de gerekli önlemlerin alınması için Canik Belediyesi’ne başvuru yaptık. Ancak bu hususta Büyükşehir Belediyesi yetkili görülerek Büyükşehir Belediyesi’ne, Büyükşehir de Karayolları’na yazı yazdı diye biliyorum.”
Gedikli’nin avukatı da özetle “Söz konusu yapı sismik rapor alınarak bizzat denetleyici kurumların izni ile yapılmıştır. Bu kazada bizim dışımızda birkaç etken var.
Bunlardan biri hemen 20 metre ileride dinamit ile kayaların parçalanması ve 10-15 gün önce Lâdik merkezli deprem sebebiyle zeminin gevşemesidir. Bu sebeplerden dolayı ilgili kurum ve belediyeye başvurduk” diyerek müvekkilini savundu.
Olaydan hemen sonra savcılık bir bilirkişi heyeti oluşturdu. Heyette bir inşaat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ve bir de iş güvenliği uzmanı yer aldı. Bu heyet ilk incelemesini tamamlayarak ön rapor hazırladı.
Raporda “Kazanın meydana gelmesinde yüzde 90 üzerinde eğimi olan yamaca istinat duvarının yapılmamış olması etkendir” ifadesi yer aldı. Ancak geniş ve detaylı bilirkişi raporu daha sonra tamamlanacak.