Okan Buruk artık kurtulmalı! Skandal paylaşım, Kerem Aktürkoğlu ve Ziyech batırdı

Avrupa futbolunun bir numaralı organizasyonu UEFA Şampiyonlar Ligi'nde yeniden sahne alan Galatasaray, ilk maçına çıktı. A Grubu'nda Bayern Münih, Manchester United ve Kopenhag ile eşleşen Aslan, ilk maçında Danimarka ekibini sahasında ağırladı. Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Süper Lig'in 5'inci haftasında oynanan Samsunspor karşılaşmasının 11'ine göre Kopenhag maçında tek değişikliğe gitti. Samsunspor maçında ilk 11 başlayan Tete, Kopenhag maçında yedek oturdu. Tete'nin yerine Buruk, Faslı kanat oyuncusu Hakim Ziyech'e görev verdi. Kaleyi Muslera'ya emanet eden tecrübeli teknik adam, savunma dörtlüsünü; Boey, Nelsson, Abdülkerim Bardakcı ve Angelino'dan oluşturdu. Orta alanda Torreira - Kerem Demirbay ikilisini bozmayan Buruk, hücum hattının sağında Ziyech, ortasında Mertens, solunda ise Kerem Aktürkoğlu'nu sahaya sürdü. Okan Buruk'un gol yollarındaki tercihi ise Arjantinli golcü Mauro Icardi oldu. Galatasaray, Kopenhag karşısına şu ilk 11 ile çıktı:- Muslera - Boey, Nelsson, Abdülkerim Bardakcı, Angelino, Torreira, Kerem Demirbay, Ziyech, Mertens, Kerem Aktürkoğlu, Icardi Sarı-kırmızılı temsilcimiz 2-0 geriye düştüğü maçta son dakikalarda attığı 2 golle beraberliği kurtardı. Galatasaray'ın gollerini 86'ncı dakikada Sacha Boey ile 88'de Tete attı. Kopenhag'da fileleri 35'inci dakikada Mohamed Elyounoussi ve 58'de Diogo Gonçalves havalandırdı. Danimarka temsilcisinde Elias Jelert, 73'üncü dakikada kırmızı kart gördü. Galatasaray’ın beraberliği son dakikalarda kurtardığı Kopenhag maçını Fanatik yazarları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar; Topu ayağında tutarak geriden pas yapmaya çalışan rakibine ön alanda presi koydu, savunma arkasına yapılan doğru koşulara zamanlaması iyi paslar attı, net fırsatlar buldu. Ancak sadece bir eksiği vardı, finalleri yapamamak. Mertens-İcardi-Kerem üçlüsü birbirlerine pozisyon hazırlamakta ne kadar başarılılarsa bitirme konusunda o kadar şanssız ve biraz da beceriksiz davrandılar. Yarım saatin sonunda gelen belki de tek tehlikeli Kopenhag atağında El Elyounoussi golü de futbolun ne kadar cilveli bir oyun olduğunun kanıtı gibiydi. Maçta ilk yarıda oyun Galatasaray’dan, skor Kopenhag’tan yanaydı ama ikinci yarı ile birlikte oyun da Kopenhag’a geçti. Hem dönen topları aldılar hem de pas trafiğini iyi yaptılar. Yorgunluk belirtileri gösteren Galatasaray’da Kerem Aktürkoğlu ve Ziyech, çok etkisiz kaldılar. Okan Buruk da müdahale etmekte geç kalınca Kopenhag harika bir organizasyon sonucunda Diogo ile ikinci golü buldu. Maçın son bölümünde Okan Buruk’un biraz da risk alarak yaptığı Tete, Oliviera, Barış Alper, Zaha ve Torrera’yı stopere atarak aldığı Ndombele hamleleri, Kopenhag eksik de kalınca oyunu rakip kaleye yakın oynamamızı sağladı. İlk yarım saat atılamayan kolay pozisyonlardan sonra 86’da Boey, 88’de Tete zor pozisyonlarda enfes gollerle beraberliği getirdiler. Maç öncesi üzüleceğimiz beraberlik bana göre geri dönüşle son bölümde geldiği için sevindirici oldu. Özellikle Boey, Abdülkerim ve Torreira maçın Galatasaray adına öne çıkanları oldular. Heyecan dolu, aksiyonu bol, hikayesi sağlam, zaafların hortladığı, hakemin parladığı nefis bir geri dönüş filmi. Maçın Bulgar hakemi Kabakov, Kopenhaglılar’ın zaman geçirme çabalarını erken kartlarla kesti, pozisyonları genel olarak doğru yorumladı, avantajları akıttı, maçı daha zevkli hale getirdi. Galatasaray yıldızları alarak yeni bir kadro kursa da geçmişten gelen zaaflarını yenemediği için iyi oynadığını zannettiği anlarda 2-0 geri düştü. Muslera birden çok opsiyona sahipken oyuna ısrarla Nelsson’un tarafından başlamayı tercih ederek Kopenhag’ın baskı planına katkı yaptı. Galatasaray savunmasını Nelsson tarafından baskılayan her takım karşılık buluyor. Uzun mesafeli paslarda zorlandığı için yine Muslera’ya dönme ihtimali yüksek oluyor. Nitekim Kopenhaglılar sıklıkla bu senaryoya oynadılar ve sonunda bu ısrarlarının ekmeğini yediler. Muslera’nın hatalı pası, döndü dolaştı ağları buldu maalesef. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde kendi sahasında Muslera’nın ellerinden çok ayaklarına ihtiyacı var. Nelsson’un boşalttığı alanlar Galatasaray’ın bir başka zaafıydı Kopenhag karşısında. Nelsson’un oyun kurmasına ve çıkışlarına oynayan Kopenhaglılar madeni Galatasaray’ın sağ iç koridorunda buldular, Goncalves’e de golü bu sayede hazırladılar. Okan Buruk, Nelsson’u Davinson ile değiştirerek çözüm üretebilir, lakin Muslera konusunda eli ne kadar güçlü onu kestirmek güç. Okan Buruk, 76’da Ndombele’yi sokup Nelsson’u çıkararak 10 kişi kalmış Kopenhag’a karşı gözünü kararttı. Son bölümde Tete ile Zaha rüzgarı terse çevirmeyi başardılar. Boey’in ‘isyan’ golüne Tete eşlik edince büyük bir faciadan dönüldü. Kartlarında yanılmadı. 6 sarı kart ve 1 kırmızı kart çıkarttı. Otoritesini sarsan davranışlara müsaade etmedi. Maçın Bulgar hakemi Kabakov, ekibiyle birlikte fazla zorlanmadan bir maç çıkarttı. Kritik karar vermek zorunda kalmadı. Oyuncular birbirlerine karşı saygılıydı. Bu da hakem ekibinin işini fazlasıyla kolaylaştırdı. Kartlarında yanılmadı. 6 sarı kart ve 1 kırmızı kart çıkarttı. Otoritesini sarsan davranışlara müsaade etmedi. Ziyech ve Diks’in kartları, hakeme itirazdan çıktı. Kontrolsüz müdahaleleri pas geçmedi ve kartlarını çıkarttı. Bazı ikili mücadelelerde yaptığı faul hataları dışında genel yönetiminde eleştirilecek bir husus yoktu. Okan Buruk son lig maçının kadrosunda tek değişikliğe giderek, Tete yerine Ziyech’e forma verdi. Sarı-Kırmızılılar maça çok iyi başladı. İlk düdükle rakibine önde basan temsilcimiz, adeta nefes aldırmadı. 7’de Icardi altı pasta kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda vurdu, Grabara son anda gole izin vermedi. 16’da bu kez Kerem Aktürkoğlu inanılmaz bir pozisyondan yararlanamadı. 24’te yine Kerem Aktürkoğlu vurdu, top üst direkten döndü. Bu bölüme kadar en az üç net gol fırsatından yararlanamayan Galatasaray, rakibine de tek pozisyon vermedi. İlk tehlikeli atağını 35’te geliştiren Kopenhag, maalesef golü buldu. Ceza sahası içerisinde topu önünde bulan Elyounoussi sert vurdu ve skoru 1-0’a getirdi. İlk yarıda en az üç farka ulaşabilecek kadar net pozisyonlar yakalayan temsilcimiz, soyunma odasına 1-0 yenik gitmekten kurtulamadı. Dün gece Danimarkalı’ları izlerken düşündüm.Bir zamanlar plajdan topladıkları futbolcularla, bu adamlar Avrupa Futbol Şampiyonası şampiyonu olmamışlar mıydı? Bu gece ise hazırlardı. Galatasaray ilk yarı harbiden çok iyi oynadı, bol pozisyon yakaladı. Zaten işin püf noktası da buradaydı! Aslanlar ilk yarı 10 denemesinden, ki 5 tanesi kesin gol olabilirdi; atamadı! Yek pozisyon verip soyunma odasına yenik gitti! Avrupai-ilk mi ne Kopenhagınnı ki? Galatasaray 2-0'dan dönüp beraberliği yakalayarak Şampiyonlar Ligi'ne tutundu. Eğer kaybetseydi, ağır bir travma yaşardı. Okan Buruk'a Galatasaray yönetimi gerçekten kaliteli ve pahalı transferler yaptı ve rekabeti yönetmesini istedi. Okan hoca duygusallıktan kurtulmalı. Şampiyonlar Ligi'nin havasının ayrı olduğunu unutmamalı. Birilerini oynatırım, diğerlerini oynatmam 'Alınırlar' diye düşünmemeli. Değişim kararlarını erken vermeli, hatta oyuna erken müdahale etmeli. Kopenhag file bekçisi Kamil Grabara, Galatasaray maçının ardından skandal bir paylaşımda bulundu. Polonyalı eldiven mücadele sonrasında yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: O b.k çukurunda 3 puanı hak ettik ama hayat bu! Devam edeceğiz. Galatasaraylı taraftarlar bu paylaşıma kısa süre içerisinde büyük tepki gösterdi. Kamil Grabara'nın sportmenlik dışı bu paylaşımının UEFA tarafından değerlendirilmeye alınması bekleniyor.