TÜSİAD, barış sürecinin ekonomik ayağını güçlendirmenin yollarını Cizre’da konuştu. TÜSİAD Başkanı Yılmaz, “Akan kanın durması için fırsat kapısı açıldı. Biz de çözüme yatırım için geldik” dedi.
Türk iş dünyası barış sürecinin ekonomik ayağını güçlendirmek için Cizre’de toplandı. TÜSİAD, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) işbirliği ile çözüm sürecinin iktisadi ayağının güçlendirilmesi amacıyla tarihi Kırmızı Medrese’de “Doğu ve Güneydoğu Ekonomi ve Kalkınma Zirvesi: Cizre Buluşması” başlıklı panel düzenledi. Mustafa Koç’tan Güler Sabancı’ya, Ümit Boyner’den Nihat Özdemir’e birçok iş insanı katıldı.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, çözüm sürecinde akan kanın durması için bir fırsat kapısı açıldığını söyledi. Çözüm sürecine en başından bu yana destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini kaydeden Yılmaz, TÜSİAD olarak çözüme yatırım için geldiklerini, kalkınmada sürekliliğin demokratik çerçeveyi genişletmeye bağlı olduğunu söyledi.
Desteğe devam edeceğiz
Yılmaz, silahların susmasının ülkede büyük ferahlık yarattığını, umutları yeşerttiğini vurguladı. Yılmaz, şöyle konuştu: “Artık bu noktadan geriye dönülemez diyor ve toplumsal enerjimizi kalkınmamıza, refahımıza ve huzuru derinleştirmeye odaklama zamanıdır diyoruz. İçinde bulunduğumuz bu sürecin ufku demokrasidir. Bu sürecin ufku barıştır. Bu sürecin ufku kardeşliktir. Ve bu nedenle çözüm sürecine başından itibaren destek verdik, vermeye devam edeceğiz. Ve süreci dikkatle izliyoruz. Sona eren şiddetin ardından ülkemizi ileriye taşıyacak demokratik reformların, idari yapılanma adımlarının atılmasını bekliyoruz. Bunların yaratacağı olumlu havanın bölgedeki yatırım ortamını her geçen gün geliştireceğine, iyileştireceğine inanıyoruz. Siyaset kendisinden bekleneni yerine getirdiği ve altyapı ihtiyaçları giderildiği ölçüde, piyasa ekonomisi görevini yapacak, kalkınma hızlanacak ve refah artacaktır. Çözüm yolunda ilerledikçe özel sektör üzerine düşen görevi yerine getirecektir.”
Hep birlikte çalışacağız
Yılmaz, kendi çoğulculuğuyla hem etnik hem mezhepsel olarak barışık, meseleleri demokratik bir anayasa çerçevesinde 21. yüzyıla uygun şekilde çözmüş bir Türkiye’nin başarısıyla tüm bölge ve hatta dünya açısından dikkatle izlenecek iyi bir örnek teşkil edeceğini vurguladı. Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye refahı mal ve hizmet üretimiyle, insani sermayesinin zenginliğiyle, yaratıcılığıyla, teknolojiyle ve yeni teknolojilerle haşir neşir yeni nesillerinin hamleleriyle yakalayacaktır. Bu konularda ülkenin Batı’sının Doğu’sunun, Kuzeyi’nin, Güneyi’nin hepimizin, hep birlikte çok çalışması gerekecektir. Bunu becerirsek çocuklarımız daha iyi, müreffeh ve özgür bir Türkiye’de ve barış içinde yaşayacaktır. Bizce bu hedef, bu hayal erişilmez değildir. ”
Bölge için danışma konseyi kuracak
MUHARREM Yılmaz, TÜSİAD olarak bölge için yatırım danışma konseyi kuracaklarını da açıkladı. Yılmaz, ‘TÜSİAD’ın bölge için bir yatırımcı danışma ofisi gibi çalışmasını sağlayacağız. Biz çözüme yatırım için buradayız, çözümün iktisadi paydaşıyız, üretim, yatırım, istihdam boyutlarının temsilcisiyiz. Biz çözümün güvencesiyiz.’ diye konuştu.
Halkı Kürtçe selamladı Gezi Parkı’nı da unutmadı
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Cizre halkını Kürtçe selamladı. Yılmaz, konuşmasında Gezi protestolarını da hatırlattı. Yılmaz, “Aslında Gezi Parkı ile başlayarak gelişen katılımcı demokrasi talepleri çözüm sürecinin öngördüğü temel hak ve özgürlüklerle aynı başlık altında değerlendirilebilir. İnsan haklarını en değerli mürşit kılan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin ikinci maddesi ‘Siyasi örgütlenmenin amacı, doğal ve dokunulmaz olan insan haklarını korumaktır’ ilkesini getirmektedir. Bu çerçevede, Kürt meselesinin çözülmesi de demokrasi anlayışımızın çok daha özgürlükçü, katılımcı, bireysel haklara ve kimliklere saygılı bir derinlik kazanmasıyla mümkün olacaktır. Akan kanın durması büyük bir fırsat kapısı açmıştır. Bunu değerlendirmek zorundayız” dedi.
Süreç kalıcı, geri dönülemez olmalı
Toplantıda iş dünyasının önde gelen temsilcileri de mesajlar verdi. İşte o mesajlar:
- Mustafa Koç-Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı: Koç Grubu olarak bu bölgenin her yerinde otomotiv ve beyaz eşya bayilerimiz, servislerimiz ve perakande mağazalarımızla varız. Batman’da da rafinerimiz bulunuyor. 6. Bölgeye verilen teşvikler ve bölgenin potansiyeli göz ardı edilemez. Ancak bu potansiyelin değerlendirilmesi için ilk şart barış sürecinin kalıcı ve geri dönülemez olmasıdır.
- Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı: Bu bölgenin fedakar insanları bizi ne güzel karşıladınız teşekkür ederim. Doğru zamanda doğru yerde olmak TÜSİAD’a yakışır. Bugün de öyle bir gündeyiz. Biz grup olarak bir kız yurdu yapıyoruz Mardin’de. Eylül’de açacağız. Talep var. Demek ki kızlarımız okumak istiyor. Biz baraj da yapacağız ama bu bölge uçacaksa kızları okutacaksınız. Ve siz de bölgenize güvenip yatırım yapacaksınız.
- TÜSİAD eski Başkanı Ümit Boyner: Karanlık ve zor günler geçirdi bölge bugün gözlerinizde gördüğüm ümit ışığını uzun yıllar bekledik. Nihayet görmek istediğim umudu gözlerinizde görüyorum. En iyi teşvik Türkiye’de demokrasinin derinleşeceğine inanmamiz olur. Bu bölgede bir sürü altyapı gerekecek ama esasen insana yatırım yapmalıyız. Biz de Boyner olarak bu işin destekçisi olacağız.
- Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir: Ben bu bölgede doğdum, büyüdüm. Batı’da para kazandım ama kazandığımın önemli bir bölümünü de kendi bölgeme getirdim. Türkiye zoru geride bıraktı, önümüde güzel günler var. Hepimiz yatırım yapmanın heyecanı içindeyiz. Doğu ve Güneydoğu’da 14 ilde Şırnak hariç yatırım yaptık. İnşallah Şırnak’a da olur. Bölgeye yaptığımız yatırımlardan cebime bir kuruş girmedi.
- Akfen Holding Başkanı Hamdi Akın: Bizler buraya yatırım için her halukarda geliriz. Ama yatırımın ne olacağına siz karar vereceksiniz. Bize yandaşlık yapacaksınız. Biz nasıl başbakanla cumhurbaşkanıyla uçağa binip başka ülkelere gidip Türkiye’yi tanıtıyorsak yatırıma çağırıyorsak siz de aynı yöntemi izlemelisiniz.
Büyümeye en az 0.7 puan katkı yapacak
TOPLANTIDA TÜSİAD’ın çözüm sürecinin bölge ekonomisine katkılarının ele alındığı çalışması paylaşıldı. Buna göre çözüm süreciyle bölgedeki 14 ile hizmetler talebi olursa önümüzdeki 10 yılda bölge yıllık yüzde 11,5, Türkiye yüzde 6,2 büyüyecek. Buna yatırım talebi eklenirse bölge yüzde 15,1 , Türkiye yüzde 6, 8 büyüyecek. Yani süreç büyümeye 0,7 -1.5 puan arasında katkı sağlayacak. TÜSİAD Genel Sekreteri Zafer Ali Yavan 11 ayda bölgede 7,1 milyar TL’lik, 2 bin 300 istihdam yaratacak 500 teşvik başvurusu olduğunu söyledi.
AB’yi mazeret yaptık
Muharrem Yılmaz, konuşmasında AB sürecine de değindi. Yılmaz, şöyle devam etti:
“Kriz yokmuşçasına Avrupa Birliği (AB) perspektifini korumalıyız. İlişkilerin komada olduğu süre içinde pek çoğumuz AB üyelerinin Türkiye’ye yönelik çifte standardından şikayet ettik, haklıydık da. Ancak Türkiye olarak son yıllarda AB uyum sürecini yeterli derecede heyecan ve kararlılıkla yürütemedik. Bu durumun, bizi reformcu ülke, reformcu yönetim algısından da uzaklaştırdığını ifade etmeliyim. Türkiye’nin büyüme performansına karşılık AB’nin ekonomik olarak yavaşlamasını ataletimizin mazareti yaptık, bunu sürdüremeyiz.”
Zenginleşmenin yanına demokratikleşmeyi ekleyelim
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Onatça, “Bugün burada Türkiye özel sektörünün öncü girişimcilerinin, bölgeye yönelik bazı yatırım planlarının müjdesini vereceğini umuyorum” dedi. TÜRKONFED olarak bölgesel kalkınmanın yerelde tasarlanmasının önemine inandıklarını kaydeden Onatça, bölgeye daha fazla yatırım yapılmasının sadece kamudan beklenmemesi gerektiğini, sürdürülebilir olanın özel sektörün yatırım yapması olduğunu vurguladı.”Barış süreci bizi sadece 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ülkesinden birisi yapmaya bir adım daha yaklaştırmış olmayacak, aynı zamanda dünyanın gelişmiş demokrasilerinden biri olmaya da yaklaştırmış olacaktır. Bu nedenle 2023 hedeflerini sadece zenginleşmek olarak koymayalım; zenginleşmenin yanına demokratikleşmeyi de ekleyelim diyoruz” diyen Onatça, bugün bu açıdan son derece kritik bir eşikte durduklarını söyledi.
Cizre insanlığa verilen ikinci şans
TÜSİAD Bölgesel Kalkınma Politikaları ve İş Dünyası ile İlişkiler Komisyonu Başkanı Tarkan Kadooğlu, tarihteki Tufan olayına işaret ederek Cizre’nin insanlığa verilen ikinci bir şans olduğunu tarihsel metinlerden, Tevrat’tan ve Kur’an’dan bildiklerini hatırlattı. Kadooğlu, şöyle konuştu: “Hepimiz aynı gemideyiz. Geçmişte yaşanan tüm yanlışları, acıları bir kenara koyup el ele verip yeni bir sayfa açmamız gerekiyor. Bu buluşma Nuh’un Gemisi’nin bizlere aktardığı mirasın, yenilenmenin, yeni bir sayfa açmanın, yeni bir şans vermenin buluşmasıdır.”
Haberin Devamı
