Gazete Vatan Logo

Suudi prenslere ‘ithal işkenceci’

Suudi Arabistan’da yolsuzluktan gözaltına alınan prenslerin, Irak’ta işlediği savaş suçlarıyla tanınan ABD’li özel güvenlik şirketiBlackwater’ın elemanlarınca ‘sorgulandığı’ öne sürüldü

Suudi prenslere ‘ithal işkenceci’

Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başkanlığındaki Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’nun talimatıyla bu ay başında gözaltına alınan ve aralarında çok sayıda kraliyet üyesinin de bulunduğu 200’ü aşkın önemli ismin, ABD’li özel güvenlikçiler tarafından sorgulandığı iddia edildi.

İngiliz bulvar gazetesi Daily Mail’in Riyad kaynaklarına dayandırdığı habere göre Prens Selman, görevi kötüye kullanma, rüşvet alma, adam kayırma gibi çok sayıda suçlamayla karşı karşıya olan prensleri kendisiyle ‘işbirliğine ikna etmek’ için, Irak Savaşı döneminde personelinin işlediği savaş suçlarıyla uzun süre gündemden düşmeyen ABD’li özel güvenlik firması Blackwater’ı devreye soktu. Habere göre gözaltıların başlamasından bir hafta sonra Prens Selman’ın isteği üzerine, şu an ‘Academi’ adı altında faaliyet gösteren firmaya bağlı 150 özel güvenlikçi, Abu Dabi üzerinden Riyad’a geldi. Bahsi geçen personelin bir bölümünün, prenslerin ve işadamlarının tutulduğu Ritz Carlton odasında kurdukları sorgu odalarında prenslere düzenli olarak işkence yaptığı öne sürülüyor.

Haberin Devamı

Sorguya giriyor

Gazete, bazı üst düzey isimlerin sorgularına Prens Selman’ın bizzat girdiğini yazdı. İddiaya göre Prens sorgulanan kişiye nazikçe sorular yöneltiyor, istediği cevapları alamazsa odadan çıkıyor, ardından içeriye giren özel güvenlikçiler sorgulanan kişiyi dövmeye başlıyor.

Suudilere güvenmiyor

Yakın zamanda babası Kral Selman’ın yerine tahta geçmesi beklenen Veliaht Prens Muhammed’in gözaltı operasyonunda yerel güvenlik güçlerine fazla rol vermek istemediği belirtiliyor. Habere göre Prens, Suudi polis ve ordu güçlerinin, ‘yıllarca selam durdukları’ kişilere karşı ‘hoşgörülü’ davranması ihtimaline karşı, ABD’li özel güvenlikçileri kullanmaya karar verdiği vurgulanıyor.

Riyad’a gelen Blackwater elemanlarının sadece bir bölümünün sorgu kısmına katıldığı, geri kalanların Prens Muhammed’in güvenliğini sağladığı söyleniyor.

Sicili kabarık

ABD’li özel güvenlik firması Blackwater’ın adı ilk kez, 2007’de Irak’ın başkenti Bağdat’ta 14 sivilin katledilmesi olayında gündeme gelmişti. Irak’ta yerli ve yabancı personelin korunmasından, anti-terör operasyonlarına kadar pek çok alanda Amerikan ordusu ve Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) adına faaliyet gösteren firma, karıştığı savaş suçu ve insan hakları ihlali davalarından sonra adını önce Xe, sonra da Academi olarak değiştirmişti.

Haberin Devamı

Academi’nin kardeş firması Constellis, haberin ardından yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’da hiçbir elemanlarının bulunmadığını, ayrıca yabancı devletler adına hiçbir sorgulama faaliyetinde yer almadıklarını duyurdu.

Ayaklarından tavana astılar

Blackwater çalışanlarının işkence yaptığı isimler arasında, 17 milyar dolarlık servetiyle dünyanın 45’inci en zengin kişisi olan Prens Velid bin Talal da bulunuyor. Bin Talal’in, gözaltındakilere ve Veliaht Prens’in muhaliflerine gözdağı vermek için sorgucular tarafından ayaklarından tavana asılı tutulduğu iddia ediliyor.

ABD’li personelin işkence yaptığı gözaltındaki kişilerden 17’sinin, yaralanmalar nedeniyle hastanede tedavi altına alındıkları belirtiliyor.

Haberin Devamı

194 milyar dolar

DaIly Mail, gözaltındaki kraliyet üyeleri ve işadamlarının hesaplarından şu ana kadar 194 milyar doların devlet kasasına aktarıldığını yazdı. Geçen hafta çıkan haberlerde Prens Selman’ın gözaltındakilere, ‘servetlerinin yüzde 70’ini bağışlamaları’ halinde affedilme teklifinde bulunduğu iddia edilmişti.

Hariri’yi de onlar sorguladı

Prens Selman’ın kiraladığı Blackwater personelinin, ay başında Riyad’ı ziyaretinde sürpriz şekilde istifa kararı alan Lübnan Başbakanı Saad el Hariri’yi de gözaltında sorguladığı öne sürülüyor. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun, geçtiğimiz Çarşamba günü Twitter’tan attığı mesajda, Hariri’nin Blackwater elemanlarında sorgulandığını öne sürmüş, bir süre sonraysa hiçbir açıklama yapmadan mesajını silmişti.