İdam edilmeden önce son sözleri isyan ettirdi! Çeyrek asır sonra bir ilk...
1996'nın sıcak bir temmuz günüydü. Kız kardeşiyle birlikte yolda yürüyorlardı. Missouri'deydiler. ABD'nin orta batısındaki bu eyalette yaşıyorlardı. Daha önce de pek çok kez kız kardeşiyle birlikte hareket etmişlerdi. Yine öyle yapacaklardı. Taşra kasabasındaki bir evi kendilerine hedef olarak belirleyip amaçlarına ulaşacaklardı. Yaşadıkları yerden kilometrelerce uzaklıktaki De Soto'ya gittiler. Evleri tek tek gözlediler. Saatleri bulan bu gözlem sonucunda hangi evi seçeceklerine karar verdiler.
90'lı yılların ortalarında işlediği cinayet hiçbir zaman peşini bırakmadı. Tam 25 yıl boyunca pek çok kez idam edilme korkusuyla yaşadı. Filmin sonuna geldiğinde söylediği sözler ise duyanları hayrete düşürdü.
Gözlerine kestirdikleri eve adres sorma bahanesiyle yaklaştılar. Evin bahçesinde 60'lı yaşlarının sonundaki bir çift karşıladı onları. Yaşlı çifte yaklaştılar. Onlara yollarını kaybettiklerini söyleyip kendilerine yardımcı olup olamayacaklarını sordular. Yaşlı çift sıcak hava yüzünden terleyen ve susayan kardeşleri tereddüt etmeden içeri davet etti. Hiç şaşırmamışlardı. Yardımsever bir yaşlı çiftle karşılaşmış olmak tam da istedikleri şeydi. Planları tıkır tıkır işliyordu.
KORKULARI GERÇEK OLDU
Adı Carman Deck'ti. Kız kardeşi sadece yardımcı bir elemandı. Asıl görev ondaydı. Evin içine girer girmez planı uygulamaya başladı. Evin girişinde bir anda belindeki silahı çıkardı. Evdeki mücevherlerin yerini sordu. Büyük bir korkuya kapılan Zelma Long kasaya yöneldi, mücevherleri çıkardı. Carman Deck için mücevherler yeterli değildi.
Çiftin ceplerindeki ve çantalarındaki bütün paraları istedi. Panikle ceplerini ve çantalarını boşalttı yaşlı çift. Deck, nakit 200 doları ve bir teneke kutuya gizlenmiş parayı aldı, ceplerine tıkıştırdı. Long çifti tıpkı bir yıl sonra, yani 1997'de gösterime girecek olan, Avusturyalı yönetmen Michael Haneke'nin çektiği 'Funny Games' filmindeki gibi bir dünyanın içindeydi. Hırsızların onları rahat bırakmayacaklarını biliyordu. Nitekim korkuları gerçek oldu.
10 DAKİKA BOYUNCA BEKLEDİLER
Paraları aceleyle cebine tıkıştıran Carman Deck, yaşlı çifte bağırmaya başladı. Onlardan yüzüstü yatmalarını istedi. Long çifti Carman Deck'in isteğine itiraz etmedi. Yüzüstü yere yatıp bu korku filminin sona ermesini beklediler. Birbirlerini sakinleştirmeye çalıştılar ama başlarında dikilen Carman Deck çiftin konuşmasına izin vermedi.
Tam 10 dakika boyunca büyük bir sessizlik kapladı yaşlı Long çiftinin evini. Dört kişi evin içinde sessizce oldukları yerde duruyorlardı. Çıt çıkmıyordu evden. İki kişi yerde, iki kişi ayaktaydı. Bir elindeki silaha bir de yaşlı çifte bakıp duran Carman Deck'in bir karar vermesini bekliyorlardı. 10 dakikalık bekleyişten sonra Carman Deck kararını verdi. Bu öyle bir karar olacaktı ki adını tüm dünya duyacaktı.
Yerde hareketsiz yatıyorlardı. Zelma ve James Long çifti kanlar içindeydi. Hızlıca delilleri ortadan kaldırmaya çalışan kardeşler evi apar topar terk edip kaçmaya başladı. İstikamet kız kardeşlerinin eviydi. St. Louis County'deki apartman dairelerine giden kardeşler yakalanacaklarını hiç akıllarına getirmedi. Sakin kalıp normal davranışlar sergilemenin onları kurtaracaklarına inandılar. Ama yanıldılar. Çünkü Long çiftinin evindeki sesleri duyan komşular çoktan polise ihbarda bulunmuşlardı bile. Çok değil, aynı günün gecesinde polis Deck kardeşlerin evinin önündeydi. Tutuklanması Deck için sadece bir başlangıçtı.
İTİRAFTAN SONRA CEZASININ HAFİFLEYECEĞİNİ DÜŞÜNDÜ AMA...
Deck suçunu itiraf etti mahkemede. "Ben öldürdüm ikisini de" dedi. Doğru söylüyordu. Long çiftini o öldürmüştü. Bu itiraftan sonra cezasının daha hafifleyeceğini düşünmüştü. Ama yanılmıştı. 1998'de ölüm cezasına çarptırıldı Deck. O anda her şeyin bittiğini düşündü.
Ama yine yanıldı. Çünkü Missouri Yüksek Mahkemesi, Deck'in duruşma avukatının mahkeme salonundaki önemli hataları nedeniyle verilen kararı bozdu. Tekrar yargılama sürecine girildi. Kısa bir zaman sonra yine benzer bir tablonun içinde kendini buldu Deck. İkinci kez ölüme mahkum edilmişti. Umutları bu kez solmuştu. Ama tam da bu esnada mahkemeden ikinci kez şaşırtıcı bir karar geldi.
TAM 'HER ŞEY BİTTİ' DERKEN...
Karar tekrar bozulmuştu. Yüksek mahkeme, Deck'in mahkeme salonunda kelepçelenmiş bir halde oturmasının jüride ön yargıya sebep olabileceğini, Deck'in kelepçeli olmasının jüri kararını negatif yönde etkileyebileceğine dair bir gerekçeyle cezayı 2005 yılında düşürdüğünü açıkladı. Ancak Deck için işler bitmiş değildi. Çünkü 2008 yılında, yani tam üç yıl sonra üçüncü kez ölüm cezasına çarptırıldı.
Fakat yine oldukça enteresan bir karar çıktı mahkemeden. Bölge yargıcı Catherine Perry, Deck'in ilk iki ceza evresinde geçerli ve önemli olan kanıtların üçüncüsü için mevcut olmadığını belirterek cezayı bir kez daha bozdu. Karar, yargılama sırasında bir duruşma tanığının salona gelmemesi ve kanıt yetersizliği üzerine iptal edilmişti. Fakat Deck için henüz her şey sona ermiş değildi.
TEK TEK İTİRAF ETTİ
Uzun mahkeme süreçlerinden sonra Ekim 2020'ye gelindiğinde ABD 8. Temyiz Mahkemesi'nin üç yargıçlı bir paneli, Deck’in endişesini federal mahkemede değil, önce eyalet mahkemesinde dile getirmesi gerektiğine karar vererek ölüm cezasını geri verdi. Ve bu kararın temyizleri de başarısız oldu. Deck, 90'lı yılların başından 2020'li yılların başına kadar devam eden süreçte artık son sahneye yaklaşmıştı. İdam edilecekti.
Cinayetin üstünden geçen koca bir 25 yıl boyunca sürekli öldürülme korkusu yaşayan Deck için filmin sonuna gelinmişti artık. Son çare olarak bir af dilekçesi imzaladı. Çocukken cinsel istismara uğradığını, ebeveynleri tarafından sürekli şiddete maruz kaldığını hatta kardeşiyle birlikte sıklıkla yemek yememe cezasına çarptırıldığını anlattı bu dilekçede. Fakat karar değişmedi. İdam edilecekti ve bu karardan dönüş olmayacaktı.
İŞTE SON SÖZLERİ...
Hayatını kaybettiğinde 56 yaşındaydı. 30'lu yaşlarının başında işlediği cinayetin üzerinden tam çeyrek asır sonra idam edildi Carman Deck. Bonne Terre'deki eyalet hapishanesinde zehirli iğneyle hayatına son verildi. İğnenin vücuduna nüfuz etmesi yalnızca birkaç saniye sürdü. İşlediği cinayetleri itiraf etse de hiçbir zaman açık açık "Pişmanım" demedi.
Son sözleri ise oldukça ilginçti. Deck'in son sözleri şöyleydi: "En büyük umudum, bir gün dünya barışının sağlanması ve hepimizin birbirimize karşı kibar ve sevgi dolu olmayı öğrenmesidir. Hepimiz bu yaşam yolculuğunun bir parçasıyız ve hepimiz birbirimize her anlamda bağlıyız. Lütfen çevrenizdeki her şeye sevginizi verin, sevginizi gösterin ve sevginin kendisi olun!"
Saat 18.10'du. Çeyrek asır boyunca süren idam korkusu sona ermiş, yaşamına bir iğneyle son verilmişti. Deck, vücuduna 5 gram pentobarbital verilirken birkaç kelime daha söyledi ama dedikleri anlaşılmadı. Onun için her şey bitmişti artık. (Can Şişman/Milliyet)
